-Jess (Jessica) Roberts-

*Sabah saat altı buçuktu. Perdeden gözüme gün ışığı geliyordu ve oda aydınlanmıştı. Telefon alarmım çaldı, gözüm kapalı bir şekilde ve mırıldanarak alarmı kapatmaya çalıştım.*

Jess; Mhm..

*Zorda olsa alarmı kapatmayı bir şekilde başardım. Esnedim ve gözlerimi ovuşturup yatağıma oturdum. Gözlerimi açıp ayağa kalktım ve perdeyi açtım oda komple aydınlanmışti, İç çektim.*

Jess; Gün ışığını sevmiyorum ama ayılmam gerek.. neyse.

*Yatağımı bir şekilde toparladım ve üzerine her gece sarılarak yattığım dinazorlu peluş oyuncağımı yatağımın üzerine koydum. Evet 15 yaşıma gelsemde hala peluş oyuncakla yatıyorum. Odamdan çıkıp banyoya girdim ve musluğu açtım. Soğuk suyla yüzümü yıkayıp aynada kendime baktım açıkçası kendimi fazla beğenen bir insan değilim. İçimden "Daha güzel olmam gerekiyor.. Neden ablam gibi değilim? Neden öbürleri gibi değilim?" dedim ve iç çektim.*

Jess; Tanrım kapat çeneni! her gün kendini yeteri kadar aşağılıyorsun bu kadar yeter..

*Yumuşak bir havluyla nazikçe yüzümü kurulayıp banyodan çıktım. Odama gidip giyinme dolabımı açtım ve göz gezdirdim. Üzerime koyu lacivert vücuda yapışan bir bluz altıma ise bir mommy jeans seçtim. Perdelerimi kapattım ve üzerimi giydim. Lacivert renkli coversimi giydim ve aynaya geçtim. Fazla beğenmeyip iç çektim ve saçlarıma baktım.*

Jess; Saçlarım bu kadar kabarık olmak zorunda mı? Her neyse düzleştireyim.

*Çalışma masama oturdum ve karşıma bir ayna koydum. Düzleştiricimi açıp çalıştırdım ve ısınmasını bekledim o sırada aynaya bakarak biraz makyaj yapmaya karar verdim nede olsa Billy'e güzel gözükmem gerekiyordu. Makyaj çantamdan Maskara, kırmızı lip balm ve allık çıkardım. Maskaramı sürdüm ve birazcık kırmızı allık sürdüm. Daha sonra kırmızı lip balmımı sürüp saçlarıma baktım. Saç düzleştiricim ısınmıştı ve kıvırcık olan saçlarımı düzleştirmeye başlamıştım. Billy genellikle bana kıvırcık saçıda düz saçıda yakıştırırdı fakat en çok kıvırcık halimi severdi ben ise tam tersi iki halimide sevmezdim ama tercih edeceksem kesinlikle düzdü. Bir kaç dakika geçti ve zorda olsa kabarık ve kıvırcık olan saçlarımı düzleştirmeyi başarmıştım. Aynaya bakıp saçlarımla oynadım ve gülümsedim bence bu sefer güzel olmuştum! Saç düzleştiricisini kapatıp fişini çektim ve masama dikkatlice elimi yakmadan koydum daha sonra masamdaki makyaj malzemelerini makyaj kutuma koyup masamı düzelttim.*

-Jill Roberts. (Jessica Roberts'ın ablası.)-

*Sabah saat 07:00 olmuştu ve alarmım çalmıştı. Çaktırmayın 3 kere daha çaldı ama uyanmadım ama bu sefer gerekiyordu ve zorlada olsa uyanıp alarmı kapattım.. Lanet okula gitme sevgilim Harry Rivero'ydu başka bir sebep için tabikide gitmiyordum. Yataktan kalktım ve yatağımı toplamadan banyoya gittim. Hızlıca elimi yüzümü yıkayıp odama geri gittim ve üzerime dün Jess ile ayarladığımız couple bluzu giyecektim o lacivert ben ise kırmızı. Kırmızı bluzumu giydim ve altıma mommy jeans giydim makyaj masama oturup göz altıma kapatıcı sürdüm ve göz kapağıma kahve tonları fazla koyu olmayan bir far uyguladım. Maskara sürdüm ve allık sürdüm daha sonra lip balm sürdüm ve parfümümü sıktım. Çantamı sırtıma taktım ve kırmızı converse ayakkabılarımı giyip kardeşim Jess'e seslendim. Jess ile aramız gerçekten Tanrı'ya şükür iyiydi hiç kavga etmezdik aksine hep eğlenirdik.*

Jill; Jess!! Hazır mısın çıkalım mı? Saat 07:30 olmuş!!

*Jess hemen bağırıp cevap verdi.*

Jess; Saat 06:30 ta kalktım tabiki hazırım! hemen geliyorum.

*Dedi ve onu aşağı inip bekledim.*

-Jess (Jessica) Roberts-

*Ablama cevap verdikten sonra hızlıca siyah okul çantamı bir omzuma taktın ve aşağı hızlıca indim. Ablamın yanına geldim ablamı süzdüm beraber aynı giyinmiştik ve gayet güzeldik.*

Jess; Günaydın, Harry'nin mükemmel sevgilisi!

*Kıkırdadım.*

Jill; Günaydın, İtici ve kaba Billy'nin mükemmel sevgilisi..

*Göz devirip ablam güldü.*

Jess; Hey benim sevgilim bir kere mükemmel birisi!

Jill; Hmhm.. sadece sana karşı..

Jess; E sevgilisiyim ya hani amına koyayım!

Jill; Ama bizde arkadaşıyız neden bize kaba!?

Jess; Sabah sabah bunun kavgasını yapmak yerine okula mı gitsek..

*Ablamın Billy'e olan nefretini biliyorum o hep Billy'den nefret etti. Konuyu kapatım çabucak sevgilimi görmek istedim!*

Jill; Tamam sus gel gidelim ve sevgililerimizi görelim.

*Güldük ve yavaşça evden çıktık. Okul yürüme mesafesiydi yaklaşık 15 dakika geçti ve okula geldik. Okulun önündeki çeşmede Tatum, Stu, Randy sevgilim Billy ve ablam Jill'in sevgili Harry bizi bekliyordu. Billy'i gördüğüm gibi sırıttım ve hemen ona doğru yaklaştım. Ablam bizi iğrenerek izledi, Billy'nin yanına oturdum ve ablama orta parmak çektim. Ablam göz devirip güldü ve oda çeşmeye Harry'nin yanına oturdu. Herkes günaydınlaştı ve konuşmaya başladı.*

Stu; Hey Jill ve Jess, yaşanan cinayeti gördünüz mü? Efsane gibiydi!

*Ne? Stu neyden bahsediyordu? Kafam karışmıştı acaba yeni bir filmden mi bahsediyordu?..*

Jess; Filmden mi bahsediyorsun?

Stu; Hayır tabiki nasıl bilmezsin! Dün akşam Becky Beckers ve Mike Michelston öldürüldü! Sana zorbalık yapan kız ve sevgilisi.

*Duyduğumda kanım donmuştu bir cinayet işlenmişti ve bu kişi bana zorbalık yapan kızdı.. Kim olursa olsun umrumda değil kasabada bir cinayet işlenmişti ve bu beni ürpertti. Ablama baktım ablam "Neler oluyor?" anlamında kafasını salladı ve Stu'ya baktım.*

Jess; Stu şaka yapıyorsun değil mi?..

Stu; Tanrım! Jess hayır tabiki, haberleri hiç izlemedin mi?..

*Kafamı hayır anlamında salladım.*

Stu; Belli oluyor.. Ceseti çok kötüydü canice öldürülmüştü resmen kalbi gözüküyordu!

*İsteksizce titremeye başladım cinayet tarzı olaylarda korkuyordum daha korku filmi bile izleyemiyordum.. Belimde el hissettim ve arkamı döndüm. Tabiki Billy'di ve ona baktım gözlerimde korku vardı.*

Billy; Hey aptal! kes şunu onu korkutuyorsun..

*Dedi ve Stu ağzını bantla kapatıyormuş gibi yapıp sessizleşti. Ben nedense korkmaya devam ettim, neden başkası değildi? Neden zorba olan Becky'di?..*

Billy; Şş..

*İç çektim ve ablama baktım.*

-Jill Roberts-

*Jess'e baktım bu bir tesadüf olmamalıydı.. neden Jess'in zorbasıydı ki? Tabiki bunu Jess yapamazdı çünkü bunu yapabilecek bir karakteri yoktu evet o çok güçlü ve tek ayağında durabilen kız ama cinayet işleyebilecek bir kalbe sahip değildi çünkü o panik atak anksiyete gibi sorunlarla başa çıkmaya çalışıyordu ve eminim o yapsaydı bana söylerdi ki herşeyi geçtim dün akşam benimleydi.*

Jill; Kimse Jess'e bakmasın, Jess tüm gece benimleydi.

*Onlara ölümcül bakış attım.*

Billy; Kimse sevgilimden şüphelenmedi zaten?

Jill; Yinede söyleyeyim dedim ucube.

*Gözlerimi devirdim ve Harry'e baktım. Harry bana bakıp kulağıma fısıldadı.*

Harry; Kimse sana zarar veremez merak etme.

*Dedi ve gözlerimi devirdim.*

Jill; Veremez zaten ben veririm.

*Harry güldü.*

Harry; İşte benim sevgilim!

*Dudaklarıma yapıştı ve birbirimizi tutkulu bir şekilde öpmeye başladık. Bir elimi Harry'nin yanağına koydum ve onu öpmeye devam ettim. Jess bize iğrenek bakıyordu sanki o Billy ile hiç öpüşmedi.. orta parmak çektim ve Jess sırıttı.*

Jess; Iyy.. cidden mi? Cinayet işlenmiş ve siz hala öpüşüyorsunuz..

Billy; Her zamanki gibi haklı.

*Billy, Jess'i yanağından öptü ve bize baktı. Harry ile dudaklarımızı ayırdık ve Billy'e ölümcül baktım.*

Jill; Kardeşimin odasına gizlice girdiğini zannedip onu tutkulu bir şekilde öpen kimdi?

Billy; Lan!