-Jill Roberts-

*Billy, hala anlayamamıştı ulan bu mal mı? Kardeşimin odasından hayvan gibi onun inleme sesi geliyordu, tabiiki de anlayacaktım!*

Jill; Jess'in odasında inleyen kimdi? sence aptal mıyım?

*Jess bana baktı "Susar mısın?" dercesine işaret yaptı çünkü utanmıştı. Kahkaha attım.*

Jill; Tamam, tamam sustum..

Billy; Bir zahmet! Özel hayat diye bir şeyde kalmadı..

-Jess Roberts-

*Tanrım utançtan ölüyordum! Ayrıca inleyen ben değildim Billy'di. Daha öpüşmekte iyi bile değilim.. Ablamı o anda nedense dövesim gelmişti tüm yakın arkadaşlarımız buradaydı Stu, Randy, Tatum ve ablamın sevgilisi Harry.. hepsi öğrenmişti lanet olsun rezil oldum! Stu bana bakıp öpücük sesleri çıkartmaya başladı benimle dalga geçiyordu, şaka mı bu?*

Stu; Mhm.. Billy!

Jess; KES SESİNİ STU!

*Bağırdım çünkü dayanamamıştım.. Bir kere bile "Billy" diye inlememiştim çünkü sevişmemiştik bile! Fazla utanmıştım kimseye bakamıyordum. Stu güldü ve diğerleride ona katıldı. Onlar gülmeye devam edince dayanamadım ve ayağa kalktım hızlıca yürümeye başladım.*

Billy; Siktir! fazla ileriye gittiniz bunun acısını çekiceksiniz.

*Billy peşimden koşmaya başladı ama ben daha çok hızlandım. O sırada çoktan sınıfıma girmiştim ben onlarla ayrı sınıflardaydım çünkü aralarında en genç bendim.*

-Jill Roberts-

Jill; Tamam ileri gittik.. ondan özür dilememiz gerekiyor..

Stu; Bence komikti!

Jill; STU!

Stu; Tamam, tamam..

•Aradan bir kaç saat geçer ve herkes vedalaşıp okuldan çıkar. Jess eve gelip uzun bir süre duş alır ve saçlarını bu sefer kıvırcık yapar.•

-Jess Roberts-

*Duştan çıktıktan sonra evde odamda müzik dinleyip şarkıyı mırıldanıyordum. Hala üzerimde utanç hissi vardı ablam ve Stu gerçekten bir tık fazla abartmıştı.. Çalışma masamın üstünde biraz ders çalışıyordum çünkü canım hala sıkkındı normalde asla ders çalışmazdım. Bir kaç dakika sonra camımdan bir ses geldi ve hızlıca camıma baktım. Ayağa kalkıp yavaşça cama doğru ilerledim ve camı hızlı bir şekilde açtım Billy ani bir şekilde kaeşıma çıkınca çığlık attım. Billy elini ağzıma koydu.*

Billy; Şş.. benim Billy!

*Derin bir nefes alıp kendime geldim korkmuştum.*

Jess; Ödümü kopardın aptal..

*Billy güldü ve odama girdi. Merdivenlerden ses geldiğini fark ettim ve Billy'e telaşlı baktım.*

Jess; Siktir! Ablam geliyor saklan lütfen..

*Kapım çaldığında hemen yarım açarak ablama baktım. Bugün yaptıklarından dolayı kırgındım.*

Jess; Efendim?..

*Ablam endişe ile bana bakıyordu.*

Jill; Çığlık sesi duydum iyi misin?

Jess; Evet evet.. iyiyim merak etme.

Jill; Bu arada şey..

*İç çekti ve suçluluk ifadesi ile gözlerime bakıyordu ablamın pişman olduğu belliydi.*

Jill; Bugün yaptığım gereksiz şaka için özür dilerim, o anda Billy'e sinir olmuştum ve ağzımdan kaçırdım daha sonra Stu mahvetti.. beni affeder misin?

*İç çektim hala morelim bozuktu ama hep kızgın kalacak değildim yani o yüzden ona tebessüm ettim.*

Jess; Sorun yok, seni affediyorum ve seni seviyorumm. Şimdi beni yalnız bırakır mısın şarkı söylüyorum.

*Ablam güldü.*

Jill; Sen en iyi kardeşsin.. Tamam tamam kolay gelsin.

*Kapımı kapattım ve rahat bir iç çektim. Billy ortalıkta yoktu nasıl ya?*

Jess; Billy?..

*Yatağımda dinazor peluş oyuncağım yoktu. Siktir yine rezil oldum! Billy peluş oyuncaklarımı görmüştü umarım dalga geçmezdi. Yatağa dinazorlu peluş oyuncağımı koydu fakat Billy gözükmüyordu yatağın arkasında eğiliyordu ve peluş oyuncağı kukla gibi oynatıyordu. Garip sesler çıkartarak konuştu ve ablamın dediğini tekrar etti.*

Billy; "O anda Billy'e sinir olmuştum ve ağzımdan kaçırdım. Bla bla blaa!"

*Göz devirip güldüm ve kollarımı göğsümde birleştirdim. Billy ayağa kalktı ve peluş oyuncağımı yatağıma geri koydu ve gülerek bana baktı.*

Jess; Ne?.. Ne yaptım?..

Billy; Hala bunlarla mı yatıyorsun?

Jess; Susar mısın?

*Billy güldü ve bana doğru gelmeye başladı göz devirdim.*

Billy; Ben varken onlar mı?

Jess; Evet.

Billy; Hadi amaa..

Jess; Sus.

Billy; Sustursana?

*Gülüp bana yaklaşmaya başladı ona mala bakar gibi baktım.*

Jess; Cidden seni susturmak için mal gibi öpeceğimi mi bekliyorsun?

Billy; Evet.

Jess; O zaman malsın.

*Billy yine güldü ve elini kalbine koyup dramatik bir şekilde davranmaya başladı.*

Billy; Ah bu kalbim.. Neler çektin sen be! Kendimden çok sevdiğim, onun için her şeyi yapabileceğim kız beni öpmüyor.. ah kalbim ah..

*Güldüm ve yatağıma uzandım.*

Jess; O zaman başka kız bul.

*Göz devirdim nedense bu fikir hiç hoşuma gitmemişti. Ne yani kendi kendime, kendimi mi kıskandırmıştım..*

Billy; Ağzına böyle kelimeler alma böyle bir şey olmayacağını biliyorsun.

*Yatakta arkamı dönüp iç çektim.. Ya benden güzelini bulup, beni unutursa? Ya benden nefret ederse? Ya beni terk ederse? Ya beni aldatırsa?..*

Billy; Güzelim?..

*Cevap vermedim ortada sessizlik oluşmuştu.. yavaşça yatağıma uzandı ve arkamdan sarıldı. Vücutlarımız birbirine fazla yakındı ve ister istemez heycanlanmıştım.*

Billy; Hadi ama.. sessizliğini sevmediğimi biliyorsun güzelim.

*Tekrar iç çektim.*

Jess; Ya bir gün beni terk edersen? Ya benden güzelini bulup benden vazgeçersen? Anlamıyorsun Billy... Tüm kızlar peşinde ve seni seviyorlar ya biri sana yaklaşırsa? Korkuyorum işte.. seni kaybedicem diye tıpkı Alex gibi.. O, orospudan nefret ediyorum..

*Dayanamayıp sessizce ağlamaya başlamıştım. Billy ağladığımı görünce çok sinirlendi ve bana daha sıkı sarıldı. Göz yaşlarımı baş parmağı ile silip yanağımdan öptü ve omzumdan tutup ona dönmemi sağladı. Sert sesinden korkuyordum çünkü aklıma babam geliyordu ve bunu bildiği için elinden geldiği kadar yumuşak sesle konuşmaya çalıştı.*

Billy; Güzelim.. bana doğru döner misin?..

*Kafamı hayır anlamında salladım ve tekrar etti.*

Billy; Dön.

*Dayanamadım ve ona doğru döndüm hala ağlıyordum. Beni göğsüme doğru çekti ve belimden sımsıkı sarıldı. Kafamı öpüp beni rahatlatmaya çalıştı.*

Billy; Bak böyle şeyler asla olmayacak kafanda kurmayı bırak. Bana bir sürü kız baksa ne olucak ki? Kalbim senin için atıyor..

*Bir kaç dakika geçmişti ve bir şekilde Billy beni zorda olsa sakinleştirmişti.. Ona doğru yukarı baktım.*

Jess; Uyuyalım mı?.. Bugün kalamaz mısın yarın cumartesi?..

Billy; Güzelim, yarın babamla bir yere gitmem gerekiyor..

*Köpek yavrusu gözlerimi yapıp dudağımı büzdüm ve ona bakmaya devam ettim.*

Billy; Siktir.. tamam! Ama sabah erken gitmem gerekiyor çünkü babam yokluğumu fark etmemeli o yüzden beni göremezsen korkma.

*Dudağıma minik bir buse kondurdum ve kıkırdadım. Ona bakıp gözlerimi kapattım ve ona dahada yaklaştım. Kıvırcık saçlarımda oynuyordu ve uyuya kalmıştım.. Ben uyurken o uyumamıştı hala beni gözetliyordu, kabus görmediğimden ve kesin uyuduğumdan emin olmaya çalışıyordu.. Bir saat geçti ve uyuduğumdan emin olup oda uyuya kalmıştı..*

-Billy Loomis-

*Sabah saat 07:30'tu ve kalkmam gerekiyordu fakat kalkmak istemiyordum.. Jess kollarımda huzurlu ve mutlu bir şekilde uyuyordu ve bu manzara çok güzeldi. Yüzünü inceledim ağzı açık bir şekilde uyumuştu ve kıvırcık saçı kabarmıştı.. O fazlasıyla tatlıydı ne olursa olsun onu seveceğime yemin ettim ve saçını onu uyandırmadan fırfırladım. Alnına bir buse kondurdum ve yavaşça yataktan kalktım. Onun koluna Dino'yu yani dinazor peluş oyuncağını koydum. Son bir kez onu izleyip gülümsedim ve camını açıp yavaşça evden çıktım..*