@fidanz_sengul55
|
Başıma vurulan darbeyle gözlerim kapanmıştı. *** Kendime gelmeye başlarken sesler boğuk boğuk geliyordu. KAZADAN ÖNCE Victoria (Victoria James'in eski sevgilisidir.) Victoria - Alo ne yaptınız? x - Victoria hanım paketi aldık. Şimdi ne yapmamızı istersiniz efendim? Victoria - O sürtüğü eli kolu bağlı şekilde atın bi yerden denize. x -Peki efendim siz nasıl isterseniz. James Hemşire: Merhaba iyi günler fipr hospital dan arıyorum. James- Lena eşim iyi mi ? Hemşire: Hastanız ameliyattan yeni çıktı durumu stabil. James-: Çok teşekkür ederim aradığınız için hemen geliyorum. *** James: Hastaneye nasıl geldiğini bilmiyordu. Danışma : B Blok kat:2 186 nolu oda Aldığı bilgilerle hemen asansöre doğru koşarak düğmeye bastı. Kısa bir bekleyişin ardından asansör gelmişti hemen kabine atladı. - Eşinizin hayatı fonksiyonları şu an iyi dinleniyor. James: Onu görmek istiyorum. Lena: Bakın sizi tanımıyorum ve bu şekilde benim elimi tutamazsınız. James: Sakin ol Lena dedi yumuşak çıkan sesiyle. Lena: Ne eşi? Ben evli miyim de ? James: Evet sen benim karımsın ben de senin kocanım. Lena: Neden dedi yeni mi evliyiz? James: Yeni evliyiz ama bizim çocuğumuz olmuyor. Lena 'nın içi burkulmuştu demek çocukları olmuyordu bu acıyı yüreğinin en derinlerinde hissetti. *** BİR HAFTA SONRA: Lena ile James evlerine gitmiş aralarında küçükte olsa muhabbetleri ilerlemişti. Lena mutfaktan içi dolu iki kupayla çıkıverdi. Çalışma odasında olan James kısık sesle bir görüşme yapıyordu. Lena kapıyı açmak için eli kapı koluna uzandı o esnada şu konuşmalara şahit oldu. James: Aptal senin yaptığını anlamayacağımı mı sandın? Victoria: Bak James senin hayatında benden başkası olamaz anladın mı beni. O ucubeyi mi savunuyorsun bana? Sana bir çocuk bile veremeyecek bi kadını daha ne kadar hayatında tutacaksın söyle bana söyle! James: Nasıl yapabildin böyle bir şeyi seni ruh hastası kaltak. Seninle evlendikten sonra görüşmek büyük bir hataydı. Senin yüzünden Lena ölebilirdi. Lena: Elindeki kupaları yere dökmüştü şaşkınlıktan duyduklarını bir kez de beyin süzgecinden geçirdi. Bunlar ne demekti öyle onu aldatmış mıydı James ama kiminle? Bunun ne önemi vardı ki onu aldatmış olması midesini bulandırdı. James bir şeylerin kırılma sesini duyunca hemen sandalyesinden fırlayarak odasının kapısını açtı. Karşısında Lena ' yı donuk bir şekilde görünce korktu. İyi misin bir şeyin var mı? diye sordu. Aslında içi içini yiyordu acaba Victoria ile telefon konuşmasını duymuş muydu? Şimdi sakin kalıp vereceği cevaba odaklanmalıydı. Lena : İyiyim başım döndü sadece deyip geçiştirdi. Kendine ne olduğundan ve kiminle aldattığını öğrenmek için şimdilik bir şey bahsetmeyecekti. İkisi de pusuda avını bekleyen bir avcı gibiydiler. James: Sen ne için gelmiştin? Lena: Belki çay içeriz diye düşünmüştüm ama görüyorsun ki artık içemeyiz deyip yerdeki kırık cam parçalarını işaret etti. İkisi de kahkaha atmaya başladılar. Lena, James 'e gülerken kısa bir an baktığında tekrar midesi bulandı. Geçmişe dair hiç bir şey hatırlamıyordu. Ertesi gün sabah farklı odalarda uyanıp güne başlamışlardı. James şirkete gelip gidiyor arada muhabbet edip ağzından laf almaya çalışıyordu Lena. Bu sabah işe gitmeden biraz ilgili davranıp ona yakın olmalıydı ki bir şeyler öğrenebilsindi. Lena üstündeki sabahlığın dekoltesini biraz daha açıp aşağı indi hazırlanmış şekilde gelen kocasını gördü merdivenlerde. Günaydın canım işe mi gidiyorsun? Ah benimki de soru işte deyip en güzel gülümsemelerinden birini gönderdi. Kahvaltı yapalım mı beraber vaktin varsa? James :Günaydın Hayatım sen az önce bana canım mı dedin dur bir dakika sen bir şey mi hatırladın? Lena: Hayır ama artık bir yerden başlamalıyız diye düşündüm. James çapkın bir şekilde Lena' nın dekoltesine kaydı gözleri biraz yaklaşıp yanağından öpüp bence de çok iyi düşünmüşsün. Beni çok mutlu ettin senin bana yabancı bakışların ruhsuz davranman o kadar ruhumu yaralamıştı ki deyip Lena' nın beline doladı kollarını. Seni çok özledim sana sarılmayı seninle sohbet etmeyi bana aşkla bakmanı. Lena' nın eline öyle bir fırsat geçmişti ki bu fırsatı tepemezdi bu temastan rahatsız olmuştu ama biraz daha katlanabilirdi. Tamam o zaman sen burada bekle beni kahvaltıyı hazırlıyorum hemen. James: Tamam hayatım. Kahvaltı faslı bitmişti. Eşini işe yollayan kadınlar gibi o da aynısını yaptı kapıya kadar eşlik etti akşama bir şeyler mi yapsak diyorum James ne dersin? James: Tabi olur hayatım aklında bir şeyler var mı? Lena: Bilmem çoktandır dışarı çıkmadım bi yemek mi yesek ne dersin ? James: Çok iyi olur canım akşam için araç yollarım sana. Fazla süslenme gözlerini senden alamayanlar olacaktır ve ben o gözleri oyup rezillik çıksın istemiyorum. Lena: Gülümseyip aa yapma ama böyle benim gibi bakımlı bir kadın nasıl giyinmesi gerektiğini bilir biliyorsun ki yada bilmelisin. Bana karışmana müsaade edemem ben ne istersem onu giyerim. James in öptüğü yanağını kaç kere silmişti bilmiyordu. Evin içinde çok sıkılmıştı saat dörttü. Gün içinde kitap okuyarak yada film seyrederek zamanını geçirmişti. En iyisi James e bir mesaj atıp ona göre hazırlanabilirdi. Lena: Hayatım saat kaç gibi buluşuyoruz çok heyecanlıyım. James: Sakin ol bebeğim aslında ben de heyecanlıyım uzun zaman sonra seninle vakit geçirmek için sabırsızlanıyorum. Saat altı gibi hazır ol araç gelecek seni almaya. Lena, mesajı okumasıyla sinsi sinsi gülümsedi hah şöyle yola gel James efendi. Acaba ne giyinsem diye düşünerek merdivenlerden yukarı çıkmaya başladı. Giysi gardırobunun kapağını açtı. Bedenini biraz geri çekerek kıyafetlere göz attı. Tarzını hatırlamıyor olsa da hem spor hem klasik cesur elbiseleri vardı. Kendini tebrik edip kırmızı uzun vücut hatlarını belli eden sırt dekolteli cesur bir elbise seçip saçları ve makyajı için aynanın karşısına geçti. Kendisine baktı belli bir süre uzun zamandır bakım yapmadığı için yüzü solgundu. Göz altları çökmüştü.
Restorana geldiğinde burayı hatırlar gibi olmuştu. Karşılamadaki bayan ona masaya kadar eşlik etmişti. James: Hayatım önceden de buraya gelirdik. Hatta burada tanıştık biliyor musun? Lena: Ah James sevgili eşim çok hatırlamak isterdim. James: Tabii ki hayatım. James anlatırken restoranda topuklu ayakkabı sesleri yankılanıyordu. |
0% |