Yeni Üyelik
1.
Bölüm

1. Bölüm

@fidanz_sengul55

Gözlerimi kamaştıran o ışığa doğru ilerliyordum ellerimle gözlerimi kapatıyordum ilerledikçe birini fark ediyordum. Simasını daha önce hiç görmemiştim arkası dönüktü bana dönmeye başlamıştı ki hızlı hızlı koşmaya başladı hey hey kimsin neden koşuyorsun koşarken düştüm ve o gözden kayboldu. Gözlerimi açtığımda yataktan doğruldum yanı başımdaki etajerin üstündeki sürahiden bir bardak su doldurup içtim. Kendime geldiğimde şaşkınlıkla içimden ne garip bir rüya durup dururken nerden çıkmıştı böyle.

Sonrasında telefonumun çalan alarmıyla kalkıp alarmı kapattım. Aklıma dün geceki rüya gelmişti olanları bir kere daha düşündükten sonra kafamı fazla bulandırmak istemediğimden kalkıp önce lavaboda elimi yüzümü yıkadım. Yatağımı da düzelttikten sonra kendime aperatif bir şeyler hazırlamak için alt kata indim. Hazırladığım sandviçi sırt çantama koyarak evden ayrıldım.

2 SAAT SONRA


Okula vardığımda sınıfa girip sıramda oturmaya başladım. Sıra arkadaşım sena daha gelmemişti. Kapıya doğru bakışlarım kaydığında, kafası eğik bakışları yerde olan Miran Ali' yi gördüm. Sevinçten kalbim hızlı hızlı atmaya başladı beni fark etmemişti. Miran 'la iyi ya da kötü denecek kadar bir sohbet ilişkimiz yoktu. Ara da arkadaşlarla sohbet ederken fikirlerini söyler doğru bildiğini savunurdu. En sevdiğim hayran kaldığım yönü de bu değil miydi zaten.

Miran ah Miran bende neler çağrıştırdığını bir bilsen kırılmış çatlak duvardan çiçek çıkar mıydı seni öyle bir umutla seviyordum işte. Her gün okula gitmemin sebebi kalbimin şifası olan yar.

Günaydın diyen Sena'ya dönüp günaydın canım arkadaşım dedim. Sena kahvaltı yaptın mı diye sormuştu. Evet, yaptım anlamında kafamı salladım. Hoca da birazdan gelir dersler boş geçiyordu. Okulun son senesiydi evet lise son sınıfım. Ahmet hocanın gelmesiyle sınıf sus pus olmuştu. Atakan oooo hocam bugün çok şık görünüyorsunuz dedi. Herkes ortaya alayla karışık gülmeye başladı. Ahmet hoca sınıfa dönerek Günaydın gençler dedi. Atakan sağ ol evladım diyebilmişti. Sonrasında bizi kendi halimize bırakarak masada telefonuyla oynamaya başladı. Üniversite sınavına az kalmıştı Sena'yla biz de test çözüyorduk. Diğerleri de ya telefonla ya kitapla ya da muhabbet ediyorlardı. Bir ara gözüm Miran 'a takıldı oda baktığımı hissetmiş olacak ki bakışları gözlerimi buldu. Ne yapacağımı bilemeden kafamla selam verdim oda aynısını yapıp okuduğu kitaba geri dönmüştü. Arya ben bu soruyu anlamadım diyen Sena 'ya hangi soru canım diyerek ona doğru eğildim. Aaa ne var bunda anlaşılmayacak paragrafı güzel ve sakin bir şekilde oku diyebildim. Sessiz geçen derslerin ardından öğlen olmuştu bir ara kantine gidiyorduk Sena' yla aşağı doğru merdivenlerden inerken Miran 'ın mescit yazılı odaya girdiğini gördüm. Kantinden yiyecek bir şeyler aldıktan sonra bahçeye geçtik. Hava çok güzeldi okulun ön kısmında olan yeşilliklerin olduğu yerlerde banklar vardı. Bir banka yerleşerek aldıklarımızı yemeye başladık. Sonrasında biraz dolaştıktan sonra sınıfa gidip oturmaya başladık. Sena okul çıkışı bize gel de biraz oturalım dertleşelim demişti. Bende bakarız demiştim. Evlerimiz aynı mahallede değildi ama iki sokak ilerimizde oturuyordu Sena. Okul çıkışı yolda yürürken gökyüzünde uçuşan kuşlara bakıyordum ahhh kuşlar bende sizler kadar özgür olup uçabilseydim diye geçirdim içimden. Sena' nın Arya şuraya bak Aryaaa!!

Efendim ne oldu dedim gösterdiği yere doğru baktığımda arkamızda olan Miran'ı yeni fak etmiştim. Ah benim yüreğimdeki kelebeklerin havalanmasını sağlayan yârim.

Arya: Miran merhaba bizde eve gidiyorduk dedim.

Miran' da merhaba deyip benim sohbete yetişmem lazım görüşüz diyerek adımlarını hızlandırdı.

 

MİRAN'DAN:

İşte yine Aya’yla karşılaşacaktım. Beni fark etmedikleri iyi olmuştu ama sohbete de geç kalacaktım. Tam hızlanmaya başlamıştım ki Arya bana dönerek merhaba dedi. Ben de hafif gülümseyerek merhaba dedim sonuçta gülümsemek sadakaydı. Yüce peygamberimiz (s.a.v.) öyle buyurmuştu.

Adımlarımı hızlandırarak sohbete geç kalıyorum diyerek onlardan ayrıldım. Arya sanırım benden hoşlanıyordu. Her fırsatta konuşmak istiyordu benimle. Ben ise onu her defasında geçiştirip konuşmamızın uygun olmadığını ve kısa kısa cevaplar vererek ondan kaçıyordum. Arya güzel kızdı aslında siyah renkte düz saçlara sahipti. Hele okyanus mavisi gözleri yok muydu? Ne diyorum ben ya deyip kafamdakileri bir kenara attıktan sonra dergâhın önüne geldiğimi fark ettim.

İçeri girecekken Alparslan'ın Miran! Miran! diye seslenmesiyle ona döndüm. Selamın aleyküm ihvanım dedi.

Aleyküm selam Alparslan'ım dedim. Koştum arkandan ama yetişemedim. Ne kadar hızlı yürüyorsun sen öyle demesiyle hafif yarım ağız güldüm. Hadi içeri geçelim diyerek kafasıyla beni onaylayıp asansöre yöneldik. Dördüncü katta indik ve dergâha girdik. Sohbet başlamıştı sohbet ortamlarını çok severdim haftada bir gelirdim içim huzurla dolardı. Sohbetin ardından eve geldiğimde saatin biraz geçtiğini fark ettim. Miran oğlum sen mi geldin evet ben geldim Sema sultan. Yemekte ne var diye sordum. Kurt gibi acıkmıştım. Aleyküm selam sana da oğlum. Anneme en mahcup bakışlarımdan birini yolladım. Annem kıyamaz ki kuzusuna.

Allah affetsin selam vermeyi bile unutmuştum. Kusura bakma anne çok acıktım. Tamam, oğlum önemli değil ben yemekleri ısıtıp masayı kurarken sen de ellerini yıka. Ellerimi yıkadıktan sonra masaya geldim ve oturdum. Oooo Sema sultan gene döktürmüşsün mücver, sarma, yoğurt daha sayamamağım bir kaç çeşit daha yemek vardı. Bismillah deyip yemeğe başladım. Hızlı hızlı yerken anne Rumeysa’yla babam nerde diye sordum. Oğlum baban işte biraz gecikecek mesaiye kalmış. Rumeysa 'da bu gece teyzenlerde kalacak. Elif' le sınava çalışacakmış. Yemek bittikten sonra balkona hava almaya çıktım.

Önümdeki sehpadan çayımı aldım elime. Dudaklarıma götürüp bir iki yudum aldıktan sonra Allah'ım sana sonsuz şükürler olsun diyerek manzaraya bakmaya devam ettim. Sonrasında telefonumun bildirim sesinden namaza 15 dakika kaldığını anlayınca abdest alıp ezanı beklemeye başladım. Serdiğim seccadenin üstünde beklerken içimden zikir çekiyordum ki ezan okunmaya başladı. Bütün ümmete aileme ve kendime dua edip âmin dedim ellerimi yüzüme sürerek. Namazı bitirdikten sonra tesbihimi de çekip seccademi katlayıp dolaba yerleştirdim. Elhamdülillah dedim bir günün daha bitmesine sevinerek. Yorgunlukla kendimi yatağa bıraktım ve gözlerimi uykunun kollarına teslim ettim.

 

Loading...
0%