@fidanz_sengul55
|
Mirandan: sinemadaki film bittiğinde, salonu ışıklar aydınlatmaya başladı gözlerim ışıktan kamaşırken gözüm Arya nın koltuğuna gitti koltuk boştu Arya neredeydi bir an içimden bir şey koptu sanki koltukta bir pamuk vardı ve pamuk çok kötü kokuyordu Sena kokladığı kokunun eter olduğunu söylemişti babası eczacıydı oradan biliyordu. Alparslan eyvah Arya yoksa kaçırılmış olmasın eğer kaçırıldıysa Yusuf olmalıydı bu kişi. Miran ulan Yusuf onun saçının teline zarar gelirse yaşatmam seni Miran hemen telefona sarıldı babasının sağ kolu olan Yaman ı aradı ikinci çalıştan sonra telefon açılır açılmaz alo yaman hemen ne işin varsa bana Yusuf terzi denen adamın ev telefon ne var ne yok hemen bulup bana mesaj atıyorsun o adi herifi bulmadan sakın beni arama Yaman bey durumun ne kadar mühim olduğunu kavrayıp hemen Miran Bey dedi yalnız babama olanlardan bahsetme ha birde bana güvenilir eli silah tutan bir iki koruma gönder Yaman bey tam başınız bela damı diye soracaktı ki Miran tıslayarak yaman sana söyleneni yap lafımı ikiletme. Miran hiç bir şeyin farkında değildi o kadar sinirliydi ki gözü hiçbir şey görmüyordu. Alparslan abi sakin ol bulucaz sinemanın önüne çıkıp etrafa bakındılar ama ne bir ip ucu nede kimse yoktu şüpheli. 3.5 saat sonra: Alo Yaman ne olur güzel bir haber ver kurbanın olayım Yaman duyduğu cümleye çok şükür efendim bir ize rastladık telefon sinyali bir dağ evinden geliyor şehir merkezine oldukça uzakta kalan bir ormandan hemen konum at bizde yola çıkıyoruz dedi Miranlar takside taksinin önünden korumalar onları takip ediyordu Miran şoföre sürekli baskı uygulayıp en kısa sürede varmışlardı. Korumalar evin arka tarafını kuşatmışlardı Yaman ve Alparslan ön taraftan savunmaya geçecek ve Yusuf'un dikkatini dağıtılacaklardı Alparslan kapıyı çaldı içeriden Yusuf'un sesi geldi kim o hemen ardından bi gürültü koptu bir şey yere sert bir şekilde düşmüştü Alparslan kapıya daha sert vurmaya başlamıştı Yaman ise kapı açıldığında adama müdahale etmek için onu görmeyen bir yere gizlenip beklemeye başladı kapı açıldığında Yusuf Alparslan'ı görmesiyle daha da sinirlenip sen burayı nerden buldun dediği anda Yaman silahının kabzasıyla adamın ensesine sert bir şekilde vurdu yere düşmüş olan Yusuf aldığı darbeden afallasa da bayılmamıştı elini kanayan yere götürdü ve sonra silahını eline aldı Miran arkadan hızla gelip silahı elinden aldığı anda silah patladı ikisinden biri vurulmuş olmalıydı Miran kendini kontrol etmişti ama kendisinde de Yusuf'ta da bir yara göremedi tam o esnada Arya kana bulanmış bedeniyle yere yığılmıştı Yaman Yusuf'u etkisiz hale getirirken Miran ve Alparslan Aryanın yanına ulaştıklarında gen kızı hemen kucaklayıp arabaya götürdüler. Arya Miranın kucağında kendinden geçmiş halde baygın yatarken Miran bir elini tampon yaptığı yerde diğer eli kızın bedenin altındaydı Miran bir ara baharı andıran koku ciğerlerine dolduğunda içi yanıyordu ama neden deli gibi özlemişti sarıp sarmalamak istiyordu dudaklarında ya şafi ya şafi Allahlım ne olur ona bir şey olmasın diye dua ediyordu sadece kendisinin duyabileceği tonda. Alparslan taksinin ön koltuğunda senayla birlikte oturuyorlardı bir ara Alparslan arkasını döndüğünde gen kızı kontrol etmek istemişti ağlayan Miranı gördüğünde çok şaşırmasına rağmen onun şu sözlerini duymuştu Rabbim onu bana bağışla daha yeni buldum onu. Sanırım bir çeşit şoktaydı Miran ve Alparslan bunun farkındaydı bu durumun fazla üstünde durmadı ve önüne döndü. Hastaneye vardıklarında hemşireler hemen acil müdahaleyi yapıp ameliyata alınmasını söyleyen doktorla beraber gözden kayboldular. Ameliyathanenin önünde bir oraya bir buraya sinirli halde volta atan Miran kimse neden bir şey söylemiyor diyerek ameliyathanenin kapısını tekmeleyerek bağırmaya devam ediyordu bu durum Sena nın da dikkatini çekmişti şimdilik bir şey söylemeyip Miran sakin ol Arya inatçı bir kız gör bak oradan sağ salim çıkacak dedi zoraki gülümseyerek. Miran biraz da olsa sakinlemiş geçen yarım saat aranın ardından doktor kapıda gözükmüştü hemen doktorun yanına koşup bilgi almak için Miran hemen söze girip doktor bey o iyi mi yaşıyor mu diyebilmişti doktor, Ahmet bey soruyu soran gence, arkadaşınız gayet iyi kurşunu zorda olsa çıkardık çok inatçı bir kız sizin gibi arkadaşları olduğu için çok şanslı dedi ve gülümseyerek yanlarından ayrıldı ardından hemşire geldiğinde sena hemşire hanım, hastamızı görebilecek miyiz diye sordu bir umutla hemşire bu gece yoğun bakımda uyutacağız zor bir ameliyat geçirdi hem kalbi bir ara durdu ama hayata yeniden geri döndü o yüzden hastanız bu gece dinlensin yarın görebilirsiniz diyerek gitmişti. Miran onun yaşadığına seviniyorduki hemşirenin son söylediği söz genç adamın beyninde şimşeklerin çakmasına neden olmuştu. Kalbi durdu demişti Miran nefesinin kesildiğini hissederek elini boğazına götürdü hastane duvarları üstüne üstüne geliyordu tam kontrolünü sağlamayıp düşecekken kantinden aldığı tepsideki çaylarla gelen Yaman miranı görür görmez tepsiyi fırlatıp Miranın yanına gelip beyim beyim Miran beyim kendinize gelin iyi misiniz hemşire hemşire kimse yok mu yardım edin diyerek çevresinden yardım istemişti ALPARSLAN SENA KONUŞURKEN BAĞIRAN Yamanın SESİNİ DUYAR DUYMAZ YANINA GELMİŞLERDİ SESİ DUYUP GELEN HEMŞİRE HEMEN SEDYEYE YATIRIN TANSİYONUNU ÖLÇEN HEMŞİRE HEMEN DİL ALTI HAPI VERİP BİR DE SERUM TAKMIŞLARDI. Miran kendine geldiğinde Alparslan'ı gördü geç adam karşı sedyeye oturup arkadaşının serumunun bitip kendisinin uyanmasını beklerken telefonuyla oyalanıyordu Miran arkadaşına bana ne oldu ne işim var burada dedi başı zonklayan adam yavaşça yerinden doğruldu serumun iğnesini sertçe canın yanmasına aldırış etmeden çıkarmıştı Alparslan abi yat ne yapıyorsun az dinlen ben ne kadardır burada böyle yatıyorum hem arya nasıl iyi mi diye sormuştu dudakları bağımsız bir şekilde ondan ayrı hareket ediyordu. Sabah olmuştu saat 2 gün sonra: Arya artık aradan geçen iki günün ardından hastaneden taburcu olmuş Miran in onlara önerdiği kendi şirketlerinin anlaşmalı olduğu otelde onları ağırlayıp bir şeye ihtiyaçları olur diye oda otelde kalmıştı Arya ise ona minnetle bakıyordu genç adam onun için iki gündür öyle heba ediyordu ki kendini, dikkatini çekmişti genç kızın. |
0% |