13. Bölüm

Hafta sonu gelip çatmıştı nihayet otogara Hazalı karşılamaya gitmiştim deli kız ne zaman gelecek acaba gece boyunca dönüp durmuştum sabahı zor etmiştim gelen iki otobüsün ardından hala bakınıyordum ki Hazalı ikinci otobüsten inerken görmemle bana doğru koştuğunu fark ettimbana sarılmasıyla çantamın omuzumdan düşmesi bir oldu.Yavaş deli kız yavaş!!!

HAZAL ARYA İKİ KUZEN KAVUŞMASI (TEMSİLİ)

Kızım şaka mısın çok özlemişim seni ne o Arya hanım sen özlemedin mi saçmalama gel buraya derekn gözümden yaşlar firar etmeye başladı güzel bahar kokusunu içime çektim.Aç mısın diyebilmiştim sarılmanın ardından hemde nasıl dedi Hazal.Tamam o halde yeni keşfettiğim kahvaltıcıya gidiyoruz bugün kuzi günü olarak ilan ediyorum hadi bakalım yola çıktık.

Bahsettiğim kahvaltıcıya geldiğimizde ooo Yenge hoş geldin ayyy nasıl kızardım nasıl kızardım pardon yenge gözlerimi belerttim ama hoşuma da gitmişti burası Miran ların aile dostu olan Çetin beyin yeriydi. Miran annemler gitmeden burada kahvaltıya getirmişti bizi bi kaç gün önce. Hoş bulduk Çetin Bey kısmını vurgulayarak söylemiştim ne yengesi ya hay Allah ım sabır ver dedim içimden Miran bey geleceğinizi söylemedi yoksa önceden sizin için güzel bir sofra hazırlatırdık. Gerek yok der gibi tebessüm ettim garson yanımıza gelerek şöyle buyurun isterseniz efendim, teşekkürler dedik yalnız Hazal ne olduğunu hala anlamamıştı bana ne oluyor der gibi bakmıştı. Miran da kim Arya şey Miran hem fakülteden hem de liseden bi arkadaş dedim bi arkadaş öylemi bakıyorum da kahvaltılara gelinmiş bi arkadaştan daha fazlası olabilir mi? bilmiyorum canım uzun hikaye anlatırım daha sonra önce şu aç karnımızı doyuralım.

Kahvaltının ardından Eskişehirde bulunan Sazova daki bizim tabirimizle şatoya gelmiştik.

Sazova Bilim, Kültür ve Sanat Parkı

Arya burası çok güzel masal gibi şu şatonun güzelliğine bak. Şatonun içini dışını gezip birbirinden harika fotolar çekildik.Sakin bir çay bahçesine geçip tatlı ve iki çay söyledik evet kuzi seni dinliyorum Miran dı sanırım anlatacak mısın artık?

Kaçış yok sanırım Miran benim liseden beri hoşlandığım çocuk fakültede de tesadüfen aynı yerleri yazmışız aynı derslikteyiz dedi hadi canım ohaa çok iyi lan. Başından sona ne yaşadıysak anlattım kızım merak ettim bak bu çocuğu dedi ee arkadaşlarınla tanıştırmayacak mısın beni dedi yarın tanışırız o zmn yarın hep birlikte lunaparka vs yerlere gideriz olmaz mı bilmem dedim bana uyar aslında. Akşam olmuştu eve geldik akşam yemeğini dışarıdan söylemiştik Hazal lahmacuna bayılırdı. Miran a whatsaptan selam diye mesaj attım lafa girmem için bu gerekliydi öncelikle 1.ALEYKÜM SELAM 2.SELAMIN ALEYKÜM DENİR 3.BÖYLE ŞEYLERİN ŞAKASI OLMAZ SELAM NEDİR YA SEN AÇIKLAMASINI BİLİYOR MUSUN HEM?

Arya ya sabır çekti morali bozulmuştu ne sanıyordu bu kendini Miran bilmemek ayıp değil öğrenmemek ayıp ameller niyetlere göredir dedim. Ya kırdığın kalbi Allah seviyorsa dedim. Hazal, aha iyi kapak yaptın apışıp kaldı ne oldu ha ne oldu diyor gülerek telefona bakıp. Miran yazıyor 5dk sadece bu yazıya baktık ikimizde en sonunda bir şey mi diyecektin yazdı ahaha yaza yaza beş dk bunu yazmıştı beyefendi.Miran yarın beşimiz plan yapmadıysanız buluşalımmı beşinci kim Arya yazmıştı kuzenim bi kaç günlüğüne geldi de sizinle de tanıştırmak istiyorum .

Alparslan la konuştum ben tamam yarın haberleşiriz yazmıştı.

10dk sonra: Mirandan: Özür dilerim benim kötü bir niyetim yoktu sadece böyle konularda hassassım biliyorsun kalbini kırdıysam özür dilerim.:):)

Arya: Önemli değil ama anlamadan etmeden ön yargılı davranıyorsun herkes senin gibi bilgili olmayabilir konuşarak her şeyi halledebiliriz tabi sen sıranı beklersen.:)))

Herkes yatmıştı en son gelen mesaja bakıp bakıp gülüyordum telefonu kalbime bastırdım.Bir de gülücük atmıştı af Allah ım.

Sabah ezan sesiyle uyanmıştım çok mutlu kalkmıştım hem dün geceki mesaj hem onu hatırlamam yarım ağız gülümsememe neden oluyordu.Namazımı kılıp kahvaltıyı hazırlamıştım uykucular siz hala uyuyor musunuz bakim hadii daha gezeceğiz bugün hadi ama kalkın artık diye çemkiriyordum tamda tahmin ettiğim gibi odanın önüne geldiğimde kapıyı usulca açtım hala uyuyorlardı.Telefonumdan yangın alarmı sesi açtım son ses kulaklarına dayadım kızların yataktan bi sıçrayışı vardı koptum gülmekten inek obası hadi kahvaltıya dedim kahkaha atarak.

kahvaltının ardından masayı topladık hazırlanmaya geçtik ayy ne giysem diye dolaba üç kez baktım bir sürü kıyafet vardı ama karar verememiştim henüz kapanmamıştım daha ama bol kıyafetler giyiyordum eskisi gibi değildim.Hazal kapalıydı tesettürüne dikkat ederdi.Üzerime en son karar verdiğim sütlü kahve pantolon ve kazağı giydim artık hazırdım.

Önce lunaparka gitmiştik sonrasında güzel bir cafe de tatlı ve içecek bir şeyler söylemiştik hesabı Miran ödemişti.

Hazaldan:

Miranı gözlemliyordum hareketleri tam bir müslümana yakışır şekildeydi bizim tarafımıza hiç baktığını görmedim hatta bi ara parkta bilet alırken satıcı olan genç çocuk Arya yı konuşturup ona uzun uzun bakıyordu Miran da Arya sen geç ben hallederim demişti bu benim çok hoşuma gitmişti bildiğin sahiplenmişti tabi Arya bunu pek anlamadı o an.

Akşam olmuştu hala beraberdik Miran ın sonradan katılan arkadaşıda gelmişti kapalı çarşıda geziniyorduk biz kendi aramızda konuşurken beyelerde kendi aralarında konuşuyorlardı Miran ın arkadaşı adını az önce daha net duymuştum Ömer di adı.Miran şurda bi sahaf var güzel kitapları var gidelim mi oraya sonra dağılırız demişti Miranda bize dönerek kızlar bi sahaf dükkanı varmış gelmek ister misiniz sonra ayrılırız dedi.Kızlar da onayladığında sahafa giriş yaptılar Miran GENÇ SAHABİLER kitabını almıştı.Sena da pek ilgsini çeken bi kitap bulamamıştı hah buldum dedi sonunda burçlar ve islam adlı ince kitabı eline aldı Ömer Hz Hamza nın kitabını almıştı.Alparslan ise tarikatlar adlı kitabı almıştı. Hazal la Arya da gezinirken ihsan şenocak adlı hocanın islamın kızı,siyahinci,nureddin ıldız hocaefendi nin mümin ev gibi kitapları almıştık.Kasada aldığım kitapları gören Miran gülümsemişti bana bakarak içim huzur doldu solan çiçekler yeniden açmıştı.

Aldığımız kitapları sabaha kadar iki gecede okuyup bitirmiştim ve artık bende bilinçli bir şekilde teettüre girmek istiyorum dedim Hazala önce alışveriş yapmak lazım sana kuzi hadi hazırlanıp çıkalım dedi ben biraz üzülerek ben artık dışarı böyle çıkmak istemiyorum kuzi.Hazal ona sarılarak delinin zoruna bak benim feracelerden istediğin birini giy ben şalda veririm şimdi sana .

Arya hazılanıp aynanın karşısındaki yansımasına baktı gözleri dolmuştu genç kızın şükür nidaları döküldü dilinden.Kapıyı açıp salona doğru yöneldi Arya yı ilk kez tesettürde gören iki arkadaşı dilini yutmuştu sanki onu tanıyamamıştılar sanki.Elimi slladım huhu okadar mı kötü oldu yaa.

Önce hazal geldi sarıldı kardeşim mübarek olsun tesettürün dedisonra Sena geldi yanıma dolu gözlerle çok yakışmış canım Allah mübarek etsin darısı başıma dedi.Sena gelmek istemediğinden iki kuzen beraber çıktık evden şehrin merkezinde olan avm den alışveriş yapacaktık. Fazla renkli olmasa da bana göre renkliydi bir kaç tane ferace alıp üstüne de çeşit çeşit şal ve eşarp almıştım.Artık namaza başlamış iki gündür çat pat kılıyordum eksiksiz kılmak istiyordum okuduğum bir yazıda az da olsa amellerin devamlı olanı makbülmüş.Akşam namazlarını da eda ettikten sonra nihayet eve gelebilmiştik yarın akşam Hazal gidiyordu gelişi ne ne güzel olmuştu can yoldaşımın eğer o kitapları almasaydık ve onun iman gücü ve dirayetini görmeseydim hiç bir zaman cesaret edemezdim böyle bir adıma.Miran da beğenir mi diyen iç sesimi susturdum nefsimi kabartamazdım böbürlenmek istemiyorum artık sadece her işini Allah rızası için yapan bir Arya vardı ailem henüz bilmiyordu ama nasıl karşılayacaklarını bilmiyordum tatile kadar söylememe kararı aldım kendimce.Daha yeni adım atmaya başlamışken nefsime ağır gelebilirdi bu sözler.Bu kadar kolay olmasını beklemiyordum aslında nice gençler bu yolda nasıl işkence çekmişlerdi bu zamnda böyle bir rahatlık elhamdülillah doğruyu buldurana.Rabbim cümlemize hidayet nasip eylesin.

Ertesi gün kampüse gitmek için hazırlanmıştık kimseden korkmuyordum içimden cesaret vermesi için zikir çeke çeke gidiyordum sınıfa girdiğimizde herkesin gözü üstümüzdeydi bi kaç kişi fısıldaşıyordu ayy şuna bak gencecik yaşta bağlamış karaları gibi sözler söylüyorlardı aldırmadım bunların hepsini göze almıştım bir kere imanın tadını almıştım artık nafile.Öğlen molası olduğunda abdest almak için abdesthaneye geçtim bayan yazana gireceğim sırada yan taraftan çıkan Miran la karşılaştık tevafuken.Beni sabah tesettürlü görmüştü ama bir araya gelememiştik başıyla önce selam verdi bende aynı şekilde selamını aldım Allah mübarek etsin yakışmış dedi ama unutma önemli olan bizim ona yakışmamız demişti önceden olsa anlamazdım ama şimdi çok iyi anlıyorum moda için değil farz olduğu için kapanmalıydık.Okunan öğle namazının ardından namazımı kılıp tesbihatımı da yapıp müslüman kardeşlerime dua ettim.Tam çıkıyordum ki biri kolumdan tutu Yusuf aman Allahım senin burda ne işin var dedim Yusuf şaşırmıştı beni böyle görünce sen kendine ne yaptın böyle babaannelere benzemişsin Allah için bırak beni dokunma bana dedim bağırarark sesimi duyan Miran Yusufa kafa attı çek lan elini kıızn üzerinden senin yediğin dayak az geldi sanırım dedi Yusuf ise sen kim oluyorsun lan niye karışıyorsun anası mısın babası mısın kocası mısın sevgilisi?velevki öyleyim sevgili müslümana yakışmaz seninle bunları tartışacak değilim aryadan uzak dur gebertirim seni paçanı bulamazlar duydunmu lan diyerek tekme attı Yusuf un karnına doğru .Arya yı kolundan tutup uzaklaştırdı oradan gen adam sevdiğini öyle görünce kan beynine sıçramıştı.Aklına gelen şeyle kızın kolunu hala tuttuğu aklına geldi özür dilerim bi anda anlamadım ne olduğunu sadece seni oradan uzaklaştırmak istedim iyi misin polisi arayacağım bu iti kaçmadan tutuklasınlar.Alo polis merkezi mi kısa bir süre önce tutuklanan yusuf emuce evet burda kampüste tamam beyfendi hemen bi ekip yönlendiriyoruz.Teelfonu kapattıktan sonra Alparslanı arayıp hemen mescidin oraya gelmesini söyledi Yusufun ellerini arkadan bağlayarak polisin gelmesini, bekeldiler yaklaşık 20 dk sonra gelen ekibe yusufu teslim etmişlerdi.Aryayla Miran da sonradan gidip ifade vereceklerdi.

Okullar ara tatile girmişti gençler aynı otobüste istanbula doğru yola koyulmuşlardı.

Eve varan Arya akşam yemeği için annesine yardım ediyordu yemeğini yiyip namazını kılıp yatacaktı çok yorulmuştu ailesi tesettüre girmesine şaşırmışlardı elbet ama kararı kızlarına bırakıvermişleridi.

Mirandan:Bu gece kimse yoktu annemler memlekete gitmiş bana da son anda haber vermişlerdi yoksa ben de giderdim onlarda iki gün sonra geleceklerdi.

Ananem iyileşmiş hatta annnemler ananemi de getirmişlerdi eee oğul dedi ananem nasıl gidiyor dersler yüksek mektep ne zaman bitiyor daha var anane dedim var mı gönlünde bi kız ailemize yaraşır yoksa memleketten hümeyra var ahiretliğimin torunu oda senin gibi eskişehir de okuyor kız kapanmış ne okuyor bilmiyorum kafam almıyor benim demişti ananemin sorduğu soruya ne kadar şaırsamda aklıma bir çift mavi göz geldi okyanus gözlü güzel kız ne yapıyor acaba diye içinden geçirdi sonra onu düşlemek bile helal değildi günahtı estağfirullah çekti içinden anane okul bitmeden düşünmüyorum dedi ama nafile kız da tatile girmiş ahiretliğim in torunu oda burda istanbulda bir görüşün anlaşırsanz eğer kendi aramızda söz keser imam nikahını kıyarız.

Aryadan:Babannem memleketten gelmişti hayır olsundu memleketten önemli bir şey olmasa buralara kadar gelmezdi pamuğum.Çay eşliğinde sohbet ederken pat diye lafa girdi çay boğazımda kaldı öksüre öksüre bir kalmıştım benim bi ahiretliğim var torunu namazı nıyazındaymış ben çocuğu tanıyorum edepli ahlaklı yakışıklı demem oki çocuklar birbirlerini görüp tanışsalar bi söz keseriz memlekete dönmeden hazır bir aradayken.Babamın yanında böyle şeyler söyleyip beni utandırmıştı sevim sultan babam bir şey demedi ben mutfağa biten keklerden koymak için mutfağa adımladım annemde arkamdan gelip Arya pıtırcığım güzel kızım elinde sonunda karşına biri çıkacak nasip bu işler beğenmezsen olmaz kızım.Arya senaya olan biteni anlattı tıpkı miranın alparslana anlattığı gibi ertesi gün birbirinden habersiz arkadaşları için sena arkadaşına güzel bir şal seçmiş alpaslan da kıravat almıştı kasada karşılaşan ikili selamlaştılar acelem var ben öne geçebilir miyim dedi Sena.Genç adam hayırdır der gibi baktı Aryaya görücü geliyor babannesi birini bulmuş görüşecekler nee cidden mi miranda ananesinin bulduğu kızla görüşecek pek istemiyor ama el mahkum formaliteden görüşecek desene başı bağlanıyor her ikisininde ayrı ayrı buna pek sevinemeyen sena görşürüz diyebilmişti.Çıkar çıkmaz ikili telefona sarılmıştı arkadaşlarını arayıp durumu anlatmışlardı.Arya duyduklarıyla başından aşağıya kaynar sular döküldüğünü hisetti sanki etleri çekiliyordu yaşlar gözünden firar etmeye başlamıştı görüşmenin olacağı saate kadar odasından çıkmamıştı hoş bu yüzle nasıl çıkacaktı adamın karşısına gözlerinin altı kıpkırmızı olmuştu.

Mirandan:duyduğum şeyle aklımı yitirecektim az daha çok sinirliydim o evi başlarına yıkarım o adamın hele bi aryama o niyetle baksın oyarım o gözlerini lan si********cem belanı senin adam gibi.....

Misafirler gelmişti Arya mutfakta çayları doldurmakla meşguldü gözleri karardı bir an tansiyonum düştü sanırım diye geçirdi içinden.Çayları dağıtan Arya genç çocuğun o an orda olmadığını fark etti durumu anlayan karşı ailenin büyüğü yaşlı bayan torunum da arabayı park ediyor gelir birazdan demişti ve kapı çaldı ben hemen mutfağa kaçtım annem gözlerini devirdi bana ama banane haram sonuçta hem istemiyorum yarimden başkasını bu gönül...

Eeeeee oğul ne okursun ne yaparsın dedi sevim sultan genç adam sakin bi şekilde okuduğunu söyledi yaşlı kadına eee ahiretiğim çocuklar görüşsün Rumeysa sende git kızım demişti ananem.

gösterilen odaya kız kardeşiyle geçen miran kızın gelmesini bekliyordu ne konuşacaktı aklı aryadaydı ya evet derse genç kız ne yapardı miran ozaman.

Annesi aryayı mutafağa gidip çağırdı genç adamın odada onu beklediğini söyledi ne kadar gitmek istemesede annesinin itelemeleriyle arya odaya girdi kafasını yerden kaldırmadan hoş geldiniz demişti ikiliye miran ise duyduğu sesle başını kaldırdı hoşbulduk demişti gördüğü gönül yangınına arya ya bu ses tanıdık gelmişti mirandı bu miranı gönül demi gönül kıyısı gözleri birbirini buldu hamd etti Rabbine genç kız görüşmenin ardından aileler dağılmıştı kimse sonucu bilmiyordu eve gidince torunlarına sorup ona göre birbirini haberdar edeceklerdi büyükler.