Yeni Üyelik
5.
Bölüm

5. Bölüm

@floraaa_ny

HİÇBİR ŞEY ESKİSİ GİBİ OLMAYACAKTI

 

 

Yorum yapmayı,yıldıza basmayı ve hesabımı/kitabımı takip etmeyi unutmayın🌸

 

Bölüm Şarkısı:Mustafa Sandal/gel bana

 

Keyifli Okumalar:)

 

~Yazardan~

 

Unutmak iyileştirir derler,peki unutamıyorsan o zaman da iyileşirmiydi insan. Aram iyileşememişti neden? unutmuşmuydu asla! bu hayatta son unutacağı şeydi , işte unutamadığındandı acısı unutamadığındandı iyileşememesi.

 

Bazı şeyler vardır söyleyemezsin,en sevdiğine,en değer verdiğine bile,niçin?sevmediğindenmi?hayır. Çok aşıktı Aram Lidyaya sevgi bile değildi Aramınki aşktı,ansızın gelen bir aşk. Peki niye söyleyemezdi insan,Utanırdı,diyemezdi,çekinirdi. Yadırgarlar diye,yadırgamazdı Lidya elbette Aramda biliyordu ama yinede Lidya'nın o güzel yüreğine kıyamazdı ki.

 

Elinde telefonla saatlerdir içinde kendi kendiyle tartışıyordu ama acilen toplanması lazımdı,çünkü gelirdi birazdan cennet bahçesi üzmemeliydi onu 'zaten üzmüştü üzeceği kadar hayat' diyordu Aram.

 

Kaderlerini ve kaderlerinde yazılanı bilmeden...

 

Yerinden kalkıp odadan çıktı hava almak için. yavaş adımlarla yürüyerek çıkışa gelidi,dışarı çıkacağı zaman omzuna birisinin çarpmasıyla durdu,hangi salak kafalıydı ona çarpan. Zaten sinirliydi,bulmuştu işte sinirini çıkartacağı birini.Hışımla arkasına döndüğünde yüzündeki bütün siniri silinmiş içindeki sinir toz bulutu olup uçmuştu.

 

Ona bakan bir çift kahvelerde takılı kaldı bakışları derin bir gülümseme peyda oldu yüzünde,onun güldüğünü gören Lidyada Aramın,içine gömülmek istediği gamzesini sunmak suretiyle kocaman gülümsemişti. Nasıl sinirli kalacaktıki Aram bu güzel suretten sonra.

 

Aram hemen elini Lidya'nın ona çarpan omuzuna uzattı ve okşayıp üzerini öptükten sonra "Özür dilerim Lidyam görmedim dalmışım öyle" diyerek sıkı sıkı sarıldı. Lidyada aramın ona sarılmasına karşılık vererek "sorun değil Aram hem ben bilerek çarpmıştım sana ne tepki vereceğini merak ettim" dedi çenesini Aramın göğsüne dayayıp gözlerin içine bakarak.

 

Aramsa Lidya'nın dediğiyle kocaman gülümsedi ve burnunu iki parmağı arasına alıp çekiştirerek "Lidyam,kurban olduğum az daha böyle bakarsan ısırıcam o yanaklarını haberin olsun" dedi Lidya duyduğuyla hemen Aramın kolları arasından çıktı. Zaten kapının ortasında kalmışlardı sarmaş dolaş birde Aram onun yanağını ısırırsa utancından yerin dibine girerdi. Bir karizması vardı onun çizdiremezdi yanaklarını ısırtarak.

 

"Aman aman sen ısırma zaten burda durmuşuz" diyerek eliyle oldukları yeri gösterdi. Aramda bunun farkına yeni varmıştı bu yüzden hemen Lidya'nın elini tutup yavaş yavaş dışarı çıktı. Lidya "Aram nereye gidiyordun ve niye dalgınsın sen birşeymi oldu" dedi çünkü geldiğinde Aramın dalgın olduğunu o da fark etmişti.

 

"Güzelim,benim yakın bir arkadaşım aradı hastanedeymiş onu görmeye gidiyordum ama gel beraber gidelim" diyerek yalan söyledi Aram Lidyaya ilk defa,çünkü yapamazdı ona gerçekleri söyleyemezdi.

 

"Geçmiş olsun sevgilim tamam o zaman gidelim ayıp olmasın" diyerek onayladı Aramı Lidya. Aramda onayı almasıyla elini tutan Lidyayla arabaya doğru yöneldi.

 

Arabanın önüne geldiklerinde Aram yan koltuğun kapısını açıp eliyle Lidyaya geçmesi için hareket yaparak "buyrun majesteleri" dedi sırıtarak. Lidyada hemen Arama ayak uydurup reverans yapıp "ah sağolun bayım,çok naziksiniz" dedi otuz iki diş sırıtıp arabaya binerken. Lidya'nın binmesiyle aramda kapıyı kapatıp arabanın önünden dolandı ve gelip koltuğuna oturdu.

 

Yerinde kurulup arabayı çalıştırdıktan sonra hemen Lidya'nın çantasının üzerindeki eline uzanıp küçük eli büyük avucuna alarak dudaklarına götürdü sonrasında yumuşacık bir öpücük bıraktı ve yola koyuldular.

 

❤️‍🩹❤️‍🩹

 

Hastanenin önüne geldiklerinde Aram arabayı gölgelik bir yere park etti ve yanında rujunu tazeleyen güzeline dönerek onu izlemeye başladı. Lidya arabanın durmasını fırsat bilip rujunu tazelemişti işi bittikten sonra yanına döndü ve onu hayranlıkla izleyen adama 'hayırdır' dercesine göz kırptı.

 

Lidya'nın yaptığından sonra Aram büyük bir kahkaha patlattı sevgilisinin yaptığı kıro harekete. Böyleydi Lidya ilk tanıştıkları günde böyle yapmıştı o kahve gözlerini kaldırıp Aramın gözlerine dikmiş ve yine böyle bir hareket yapmıştı ters davranmaya çalışarak, ama haberi yoktu ki Aram onun bu hareketine daha çok içini eritmişti...

 

Lidya Aramın kahkaha atmasıyla bir tık çekinmişti çünkü yaptığı hareket çok ani ve yanlışlıkla olmuştu şimdide elinde olmadan utanıyordu. Daha çok kendini yerin dibine sokmak istemeyerek konuşmaya başladı "ya Aram hadi çıkalım yeter artık gülme" Aram gülmeyi bırakarak yanındaki sevgilisine dönüp "tamam benim kıro sevgilim bıraktım ama bence sen inme" dedi. Lidya anlamayarak Arama baktı.

 

"Neden inmiycem adamı görmeye gelmedik mi?" Aram elini uzatarak Lidya'nın saçını kulağının arkasına koydu "güzelim şimdi hastane çok doludur hem bu aralar herkes hasta seninde bünyen çok zayıf gelirsen hasta olursun bu yüzden sen arabada beni bekle ben hemen gider gelirim olur mu?"dedi.

 

Lidya Aramın dediklerini beyninde ölçüp tarttı ve haklı olduğunu anladı çünkü kendisi en küçük şeyde hasta olabilme kapasitesine sahipti "doğru diyorsun tamam o zaman sen git" diyerek uzandı ve Aramın yanağına bir öpücük bıraktı. Geri çekilip baktığında ise Aramın yüzünde rujun iz bıraktığını fark etti ve kıkırdayarak eliyle ruju dağıtttı.

 

Aram Lidyaya birşey olursa hemen onu aramasını söyleyip inmişti arabadan. Yavaş adımlarla hastaneye girdi ve odayı öğrendikten sonra odaya doğru yöneldi. Ne yapacaktı şimdi gidip yüzünü görmeye içi gidermeydi,ya acırsa ya çok kötüyse diye geçirdi içinden ama sonra yaptıkları aklına geldi ve hakettiğini düşündü onun yaptıklarının,onun Arama yaşattıklarının yanında bir hiçti bunlar...

 

Aram geldiği yoğun bakım kapısının önünde durdu pencerenin önüne gitmeye içi el vermiyordu ama yaptı. Yavaş adımlarla pencereye yaklaştı ve yıllardır görmemek için onlarca çaba harcadığı o kişiyi gördü parçalandı içi,param parça oldu.

 

Sol gözünden bir damla yaş aktı ama gözünden akan yaşı umursamadan elini kaldırıp camın üzerine koydu ve o an içinde büyük bir özlem olduğunu hissetti. Bir süre öylece durdu ve izledi ardından çarpılmış gibi kendine geldi ve hızla elini camın üzerinden çekip sertçe sildi gözlerini niye ağlıyordu şimdi. O onun için ağlamışmıydıki aklına tekrar yaptıkları geldi bu defa içi parçalanmadı yandı içi,kül oldu.

 

Hemen arkasını dönüp yürümeye başladı. Sonra aklına onu yalnız bıraktığı geldi,sonrasındaysa yaptıkları. Yerinde durdu bir süre ardından sinirle arkasını dönüp duvara sert bir şekilde yumruk attı ve alnını duvara yaslayıp soluklandı ne yapacaktı şimdi?düşünmeliydi mantıklı düşünmeliydi. Bir süre düşündükten sonra aklına gelenle arkasını döndü ve gördüğü ilk kişi olan görevli hemşirenin yanına gidip bir numara verdi ve "odada yatan kişinin ailesinin numarası arayıp çağırın" dedi ve gitti.

 

Onun kadar vicdansız olamazdı Aram. Hem bu yaptığı iyilik onlara yeterdi artardı da...

 

Lidya arabada Aramı beklerken yemek yemek için mekan aramış ve bulmuştu şimdide telefona giriyordu. Kafasını telefondan kaldırıp dışarıya baktığında Aramın geldiğini gördü ve dudaklarında istemsiz derin bir gülümseme oluştu.

 

Aram gelip arabaya oturdu Lidya Arama dönüp "Nasıldı arkadaşın inşallah çok kötü değildir" dedi. Aramda Lidyaya dönüp "yok ya pek birşey olmamış iyi"diyerek cevap verdi Lidyaya. Bir sorun olmadığını anlayan Lidya "tamam o zaman yemek yemeye gidelim mi?" Dedi Aramda bu fikri düşündü,mantıklı gelmesiyle Lidyaya dönerek.

 

"Olur gidelim, ama nereye gidelim?" Lidya bu soruyu bekliyormuş gibi hemen "ben buldum zaten konumu açıyım gidelim hem sahile falanda yakın geziniriz" diyerek beğendiği mekanı çok önemli bir şey anlatıyormuş gibi heyecanla söyledi. Aram ise Lidya'nın söylediğine pek bir kulak asmamıştı çünkü o şuanda bu kadar mükemmel bir kadını hak edecek ne yaptığını düşünüyordu.

 

Öylece gülümseyerek Lidyaya bakıyordu ama,bir an önce cevap vermezse Lidya sinirlenerek 'Aram sen beni dinlemiyormusun ben kime konuşuyorum burda. Cevap versene bir soru sordum' diyerek trip atıcaktı tam cevap vereceği zaman Lidya önce davranarak kaşlarını çattı ve sinirli çıkarmaya çalıştığı sesiyle "Aram sen beni dinlemiyormusun ben kime konuşuyorum burda. Cevap versene bir soru sordum"dedi. Aram ise dediğinin olmasıyla derin bir şekilde gülümsedi.

 

"Güzelim tabiki dinliyordum"dedi Aram. Lidya inanmıyormuş gibi bir bakış atarak "Ne anlattım ben sana söyle o zaman"dedi. Aram hiç durmadan "birazdan gidelim diye bir mekan bulduğunu ve sahile yakın olduğunu sonradan sahile gidebileceğimizi anlattın güzelim" dedi. Lidya Aramın onu dinlediğini anlayarak çattığı kaşlarını düzeltti ve o güzel gamzesini Aramın huzuruna sundu.

 

Lidya dinlediğini anlamıştı ama o anda ne düşündüğünü merak ettiği için "peki,anlamışsın beni,ama ne düşünüyordun sen öyle sırıtarak"dedi. Aram bir kere daha anladı çok meraklı bir sevgilisi olduğunu. "Güzelim sence ben ne düşünüyor olabilirim. Karşımda oturmuş o hayran olduğum yüzün ve sesinle bana bıdı bıdı birşeyler anlatıyorsun e bende haklı olarak böyle güzel bir kızı hak edicek ne yaptığımı düşünüyordum"

 

Lidya Aramın bu söyledikleriyle yerinde eriyerek baktı Arama,asıl o ne yapmıştı bu adamı hak edicek. Hemen Arama uzanarak sıkı sıkı sarıldı boynuna ve "sevgilim deme öyle asıl ben seni hak edicek ne yaptım da her saniye böyle yüzümü güldürüyorsun böyle güzel seviyorsun"dedi,içindekileri dökerek.

 

Aramda hemen ellerini Lidya'nın beline sararak karşılık verdi sarılmasına ve saçlarına burnunu gömük derin bir nefes aldı bu ona yeterdi işte aradığı bütün huzur Lidyasının kokusundaydı. Bir süre sonra Lidya Aramdan ayrılarak mızmız bir sesle "Of aram ben o kadar yapmıştım saçımı bozdun hem sen niye böyle konuşuyorsun ne güzel mutlu mutlu konuşuyorduk biz"diyerek nazlandı çünkü bu ortamı dağıtması lazımdı.

 

Sevmezdi o böyle konuşmaları hemde hiç sevmezdi. Aramda gülerek arabayı çalıştırdı ve "Lidya,Lidya,Lidya"dedi ve her zaman yaptığı gibi Lidya'nın elini avucuna alıp dudaklarına götürdü ve yumuşak bir öpücük bıraktı bu hareket Aramın sözsüz bir yemini gibiydi sürekli yapardı.

 

                                   💋

 

Aram ve Lidya mekana gelmiş yemeklerini yemiş şimdide sahilde yürüyor ve kararmak üzere olan havanın tadını çıkarıyorlardı. Bir süre sonra yorulup oturdular. Aram Lidyayı kolunun altına alıp sıkı sıkı sarıldı Lidya ise başını Aramın göğsüne yaslamış düşüncelere dalmıştı bir süre sonra Lidya aklına gelenle heyecanla yerinden kalkıp Arama baktı.

 

"Aram şimdi bir şey sorucam doğru cevap ver tamamı" dedi. Aramda Lidya'nın bu heyecanına tebessüm ederek "tamam bakalım söyle" dedi. Lidya içindeki merakla "Aram şimdi sen beni ilk gördüğünde benim hakkımda ne düşündün" dedi Aramda bu sorunun nerden çıktığını merak ederek kaşlarını çattı ve yüzündeki gülümsemeyle "güzelim bu soru nerden çıktı"dedi

 

Lidyada bilmiyorum dercesine omuzlarını kaldırıp indirerek "bilmem öyle düşünürken aklıma geldi,hadi söyle ne düşündün" dedi Aramda "hmmmm hatırlamıyorum ama bu kız kesin çok şımarıktır diye düşünmüşümdür" dedi Lidya ise aldığı cevabı beğenmeyerek "ya Aram çok kötüsün hem ben şımarık falanda değilim. Ben şımarıksam sende burnu havada olursun"diyerek yüzünü buruşturdu.

 

Aram kahkaha atarak "Lidya,Lidya sence benim böyle bir şey düşünme ihtimalim varmı hem düşünseydim niye yanına gelecektim ki ben" Lidya gerçek olmadığını anladığında buruşturduğu yüzünü düzeltip "tamam o zaman ne düşündün" diyerek tekrar etti sorusunu Aramda "ben seni ilk gördüğümde dedim ki bu kız benim olmalı. Yani o derece sana hayran kaldım sen anla"diyerek cevap verdi. Sonrasında o da merakına yenik düşüp "peki güzelim sen benim hakkımda ne düşündün" dedi.

 

Lidya beklediği sorunun gelmesiyle kocaman gülümseyip "söyliycem ama sen hazırmısın buna?"diye sordu. Aram "hazırım söyle"dedi. Lidya tekrar ederek

"Bak hazırmısın?"

 

"Evet güzelim hazırım"

 

"Bak eminmisin?"

 

"Eminim Lidyam"

 

"Tamam söylüyorum"

 

"Tamam söyle"

 

"Aram ben seni sapık sanmıştım"diyerek gülmeye başladı Lidya. Aramsa cevaba şaşırarak kaşlarını çattı kendisine hiç komik gelmemişti bu durum "Lidya ne alaka ya ben ordan bakınca sapık gibimi duruyorum"diyerek trip atarcasına omuzlarını kaldırıp indirdi Lidya ise kahkahaları arasında Arama sarılarak "ya ama sevgilim bak şimdi birisi bütün gece boyunca böm böm sana bakarsa sende sapık sanarsın" dedi. Sonra devam ederek "hem sen trip atıyorsun şu an"

 

Aram Lidyaya sarılarak"hayır atmıyorum" dedi. Lidya "atıyorsunnn" diyerek diretti. Aram "hayır Lidya trip atmıyorum ama şu an büyük kırıldım sana yani haberin olsun" dedi. Lidya kafasını kaldırıp Aramın yanağına bir öpücük bıraktı ve "geçtimi kırgınlığın" dedi Aram dilini damağına vurarak "cık geçmedi ama ben öpersem geçecekmiş" dedi. Lidya "tamam öp o zaman"dedi. Aram Lidya'nın yanağına sert bir öpücük bırakıp ardından ısırdı.

 

Lidya ısırmanın etkisiyle ufak bir çığlık atıp "ya Aram sen köpekmisin ne diye ısırıyorsun beni" Aram ise memnun bir şekilde gülümseyip "yok ben köpek değilim ama sen çok tatlısın,gel buraya hatta bir daha ısırayım seni" diyerek Lidyayı kendine çekiyordu ki Lidya hemen ayaklanarak "ya hayır ısırma,benimkide can" Aram kahkaha atarak "tamam gel buraya ısırmıycam seni gel"diyerek Lidya'nın elini tutup yanına çekti ve kolunun altına alıp saçlarını öptü.

 

Bir süre sonra Lidya'nın uykuya dalmasıyla Aram Lidyayı kucağına alarak arabaya doğru yürümeye başladı Lidya ise daha çok Aramın kucağına sokulup kendi kendine bir şeyler mırıldanmaya başladı Aram Lidya'nın bu haline tebessüm ederek yüzünü öptü.

 

Arabaya geldiğinde arabanın kapısını açıp Lidyayı arabanın içine bırakıp kemerini bağladı ve kendi üzerindeki ceketi çıkararak Lidya'nın üzerine örttü ardından yüzünü öperek arabanın kapısını kapatıp kendi tarafına geçti.

 

Arabayı çalıştırıp Lidya'nın elini avucuna aldı ve yumuşak bir öpücük bıraktı Lidya ise uykuda olmasına rağmen bu duruma ufak bir şekilde tebessüm etti.

 

Aram arabayı sürmeye başladı yol boyu Lidyanın elini tutmuştu,sadece Lidya üzerini açtığında üzerini örtüp tekrar elini tutmaya devam etmişti. Bir süre sonra eve geldiklerinde Aram Lidyayı kucağına alıp çantasını da aldıktan sonra yavaş adımlarla yürümeye başladı.

 

Kapının önüne geldiğinde çantada anahtar olmasına rağmen kapıyı çaldı çünkü içeride İlayın olduğunu biliyordu o yüzden çalmadan girmek istemedi. Kapının açılmasıyla İlay yüksek sesle "oooo Lidya hanım evin yolunu bu..." diyemeden Aramın "sessiz ol"demesine Lidyayı görmesiyle susmuştu hemen kapını önünden çekildi ve Aramın içeriye geçmesi için izin verdi Aram içeriye girerek Lidyanın odasına doğru ilerledi.

 

Lidyayı yatağın üzerine bırakıp ayakkabıları ve üzerindeki ceketi çıkardı ardından üzerini örtüp yüzünü avuçladı ve saçlarını koklayıp alnına yumuşak bir öpücük bıraktı ardından yavaş adımlarla odadan çıktı. Kapının önünde bekleyen İlayı gördüğünde "İlay ben içeri bıraktım Lidyayı ama sen ona rahat bir şeyler giydir böyle rahat uyuyamaz o."dedi

 

İlayda dediğini kafasıyla onayladı ve heyecanla Aramın kolunu çekiştirip Lidya'nın odasından uzaklaştırdı odadan yeterince uzaklaştıklarında "Ya onu bunu boşver sen bana dediğin işi ne yaptın" diye sordu merakla. Aramsa aklına gelenle gururla diklendi ve "Lidyayı ikna etme işi kolay oldu geriside az kaldı hazır olur o güne kadar" dedi.

 

İlay Aramın diklenmesiyle omuzuna bir şamar atıp heyecanla yerinde kıpırdandı "Aram yemin ederim aşırı heyecanlıyım ağzımdan bir şey kaçırıcam diye ödüm kopuyor kızla konuşma seviyemi bile azalttım" dedi. Aram İlayın dediğiyle gülerek "İlay valla salaksın kızım. Konuşmayı niye kesiyorsun kendine hakim olamıyormusun sen"

 

İlay başını olumsuz anlamda sallayarak dilini damağına vurdu "yok ben tutamam" Aram gülerek kapıya doğru yürüdü İlayda Aramın peşinden gitti ve kapıyı açtı Aram dışarı çıktığında İlayla vedalaşıp yola çıktı.İlay içeriye geçip Lidyanın odasına gitti ve Lidyaya üzerini giydirdikten sonra kendi odasına geçti ve o da uyumaya başladı.

 

Aram sesiz bir şekilde ve düşünceler içinde eve girdi ceketini çıkarıp astı ve odasına doğru yürümeye başladı odasına geldiğinde dolaptan kendine üst çıkarıp. Banyoya doğru yöneldi üzerini çıkarıp suyun altına girdi ve bir süre düşündü

Ne yapacağım şimdi dedi. Ne çok sormuştu bugün bu soruyu.

 

Bir süre suyun altında bekledi ardından kararını verdiğinde duşunu aldı ve dışarı çıktı hızla üzerini giyinip mutfağa gitti bir bardak su içti ardından ceketinin cebinden telefonunu alıp salona geçti ve kendini koltuğa bıraktı yavaş hareketlerle arama yerine girdi ve o numaraya tıkladı.

 

Bir süre çaldı çaldı ve sonrasında açılmasıyla Aram konuşmaya başladı "durumu nasıl" karşı taraftan bir erkek sesi "normal şimdi doktorlar bir şey söylemedi sadece uyanana kadar burda gözetim altında kalıcak dediler" Aram aldığı cevapla elinde olmasada rahat bir nefes aldı.

 

Evet sevmiyordu ama içinde hâlâ bir şeyler vardı asla anlam veremediği,ne olduğunu o da bilmiyordu. Bir süre bekledi Aram sonra "tamam bir şey olursa beni habersiz bırakma" dedi. karşı taraftaki adam "tamam" dedi otoriter bir şekilde.

 

Aram telefonu kapatıp yerinden kalktı ve odasına doğru yürümeye başladı. Odasına geldiğinde yatağına girip düşünmeye başladı ve ardından uyuyamayacağını bile bile gözlerini kapattı.

 

Pek çok şeyin düğümlendiği bir yere varmıştı hayat;artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı...


 

bölüm sonundan selamlarrrr

bölüm hakkında fikirlerinizi buraya yazabilirsinizzzz

sizce hastanede ki kimdiiii

Aram ve Lidya çok tatlı değilller miii

yıldıza bastınız mııı

yorum yaparmısınızzz

Rica etsem buraya beyaz bir kalp koyarmısınızzz

Canlarım aşağıya bıraktığım hesapları takip ederseniz sevinirim. Bu arada hesaplarda spoi paylaşıyorum haberiniz olsunnn

ınstagram:flor.aaa49

tiktok:flora_ny_

Seviliyorsunuz🤍

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Loading...
0%