@flordeise
|
Ben evrenin yanlışlarından sadece biriyim, Ben Efsun güzelliğiyle insanları büyüleyen annesinin kopyası. Ben İZ varlığımı daha annem ona söylediği anda bile beni kabul etmeyen ,beni öldürmesi için annemi zorlayan o adamın kızı. ben Meyra Yüzbaşı Kutay Kanlıca' nın uğruna mesleğini bıraktığı kızı
Ben EFSUN MEYRA İZ benim hikayem daha zavallı annemin yanlış bir adamı seçmesiyle başlıyor...
1999/İSTANBUL
Serin bir sonbahar akşamı, Vera'nın nöbetinin bitmesine son on beş dakika kalmıştı heyacanlıydı çünkü bugün üç aydır görevde olan Kutay görevden dönüyordu . Veraya göre Kutay bir sığınaktı, ihtiyacı olduğunda sorgusuz sualsiz kabul edileceği bir sığınak... çoğu zaman bu duruma şükredirdi.Mesleği gereği sığınacak bir limanı olmayan insanların kendilerine verdiği zararı birinci elden görüyordu . Bunları düşünürken zihni eskilere daldı; yetimhanede ona bulaşan çocuklarla kavga eden Kutay ,sırf kendisi yemek yemiyor diye yemek yemeyen Kutay, yemek zamanı kendinden önce Veraya yemek yediren Kutay, Vera ağlıyor diye türlü türlü şaklabanlıklar yapan Kutay,yere düştüğünde onu kaldırmak için hep orada olan Kutay , anlamadığı her konuyu alanları farklı olmasına rağmen bütün gün çalıştıktan sonra Veraya anlatan Kutay ve daha nice anı ... Kutay ,Veranın her anısın da saklıydı bunu hiçbir şey değiştiremezdi .Bu herkes tarafından bilinen birşeydi onlar birbirlerinin tamamlayanıydı ikisinden birine birşey olsa öbürü eksik kalırdı ,hayır onlar sevgili değildi sadece sadeceydi işte onları anlatan bir tanım yoktu en azından Veraya göre... Vera daldığı düşünce selinden hızlıca çıktı düşünceleri farklı yerlere kaymaya başlıyordu çünkü , bu Veranın olmasını istediği birşey değildi o her zaman akşam eve vardığında kapıyı açtığı kişinin eşi olmasını isterdi. Her gece eve sağ salim varan bir eşle kurulacak sıcacık bir yuva ve Kutay bu isteklerin hiçbirini karşılyamıyordu. içinde bir yerlerde hep biliyordu Vera, Kutayın onu çok seveceğini ama sevgi herşeye yetmezdi bazen... Kutay askerdi, göreve gittimi aylarca dönmezdi-ki dönüp dönmeyeceğide belli değildi- ilerde çocukları - bu onun en büyük hayaliydi -çocukları babalarını belkide hiç tanıyamıyacaktı evet babaları kutlu bir amaç için şehit olacaktı ama aması vardı işte, çocukları babasız büyüyecek belkide yanlış insanlarda sevgi arayacaktı onlara bunu yapmaya hakkı yoktu bu yüzden sadece olarak kalmak ikisi içinde en iyi seçim olacaktı hem kim bilir belki başkalarına aşık olurlardı. Vera bir türlü çıkamadığı düşünce selinden çıkmak için kendini tekrar zorladı, düşüncelerden kurtulmasıyla birlikte acilen ameliyathaneye gitmesini söyleyen bir anons duymasıyla birlikte koşarak ameliyathaneye girdi . Bu sırada duvardaki saat 21.45'ti Kutayın gelmesine iki dakika kalmıştı. Kutay görevden geldiği gibi dinlenmeden hevesle hazırlanmış ,hastaneye Verayla buluşmak için gittiğinde onu odasında bulamayınca danışmaya sormuş ,ameliyata girdiğini öğrenincede saatlerce hastane kapısının önünde o yorgunlukla belki şimdi çıkar diye beklemişti. Onların hikayesinde kutay hep bekleyen olmuştu zaten. --------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- 1999/İSTANBUL
Kutay ,Veraya gitmemesi için yalvarıyordu evet Kutay Veraya ,Vera için yalvarıyordu sevdiği kadının istiklalli , mutluluğu için .Yanlış anlaşılmasın Kutay, Veraya onu sevmesi için yalvarmıyordu yanlış adama gitmesin diye yalvarıyordu. Genç yaşına rağmen pek çok ödül almış, dağda ismi anıldığında bile düşmana korku salan Kutay Kanlıca sevdiği kadın bir yanlışa gitmesin diye yalvarıyordu çünkü biliyordu o adam yalancıydı ,Verayı seviyordu bunu adamın gözlerinden okuyordu ama adam evliydi çocukları vardı. Vera Kutaya ilk kez inanmıyordu en inanması gerektiği yerde inanmıyordu .Kutay herşeye katlanabilirdi ,ama yıllarca gözünden sakındığı, sevdiği ,hasretinden uyuyamadığı kadını metres sıfatıyla görmeye katlanamazdı. Bu yüzden dizlerine kapandı Veranın -"gitme Vera allah aşkına gitme ,niye inanmıyorsun bana ha, neden ? ben bu zamana kadar sana ne yaptım Vera da bana inanmıyorsun?"sesi ağlamaklıydı iki gün önce görevdeyken can dostum dediği adam timlerine ihanet ettiğinde gözünü kırpmadan can dostunu vuran adam bugün bir sevda yarasına ağlıyordu . - Kutay bak sen yanlış anlamışsındır ,Levent yapmaz öyle şey hem- -NE VERA NE! NEYİ YANLIŞ ANLAMIŞIMDIR, ADAMI ARAŞTIRDIM VERA ARAŞTIRDIM. YETMEDİ KENDİM GİTTİM BAKTIM ADAMIN ÇOCUKLARI VAR ,ADAM E-V-L-İ VERA ADAM EVLİ ... haykırırcasına bağırdı Kutay sevdiği kadının bu kadar kör olması mıydı onu bağırmaya iten yoksa ona inanmamasıydı bilmiyordu... bu sefer bütün ümitleri tükenmiş, sanki bir an da on yıl yaşlanmış gibi bir halde tekrar söze girdi. -Vera bak beni sevmiyorsun ,biliyorum. Derince yutkundu Kutay bu gerçeği hep biliyordu ama sesli söylemek, zor gelmişti buna rağmen devam etti Kutay .Ama yapma Vera o adam olmaz gerekirse giderim uzaklara ,beni bir daha görmezsin gitme Vera kurbanın olayım gitme . Vera dinlemedi, gitti. Pişman olacağını bile bile bir ümitle yalandır deyip, yıllardır yanında olan acısını sevinçini paylaştığı adamı bırakıp gitti ... Arkasında bıraktığı o seçmediği adam, içinde taşıdığı nefes almasına bile izin vermeyem o acıyla ertesi gün göreve çağrıldı. Kutay için artık vatanından başka kimse yoktu göreve çağrıldığı o gün kalbini toprağa gömmüştü geriye acısı kalmıştı.
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
2002/ Antalya
Vera koşarak gelen nişanlısını karşıladı. nişanlısı levent yine bir iş gezisinden dönmüştü - ki o çok sık iş gezilerine çıkar ve uzun zaman dönmezdi -,bazen Veranın aklına Kutayın dedikleri gelirdi sonra hemen kaybolurdu çünkü o Leventle nişanlıydı. Tamam bu nişanı basından gizlemişlerdi ama evli olsaydı Levent onunla nişanlanmazdı ki. Bu yüzden gelen nişanlısına daha sıkı sarıldı bir yandan da ona vereceği haberi nasıl söyleyeceğini düşünmeye başladı.Leventten ayrılırken en iyisi akşam yemeğinde söylemek diye düşündü. "-sevgilim açıkçası seni böyle gülümseten şeyi çok merak ettim senin o güzel kafanda yine ne dönüyor bakalım?" -Akşam öğrenirsin nişanlım bey! diyip mutfağa kaçtı Vera neticede akşam için hazırlık yapmalıydı .İşe Leventin en sevdiği tatlıyı kısacası portakallı turtayı yaparak başladı (...)akşam Yemeğe inen Levent fazlasıyla meraklıydı, Vera bütün gün hazırlık yapmış yarım saat kadar öncede onu odadan kovarak hazırlanmaya başlamıştı, bunları düşünürken gelen topuklu sesiyle arkasını döndü ve nutkunun tutulmasını sağlayan bir manzarayla karşılaştı . Vera ona çok yakışan beyaz bir elbise giymiş saçını zarif bir topuz yaparak yüzünün güzelliğini ön plana çıkarmıştı normalde bile bir bakanın tekrar baktığı vera bu gece tamamıyla efsunluydu .Kendine zorla gelen Levent ,Veranın ona uzattığı kutuyla kaşlarını çattı, bu neydi ki diye düşünerek kutuyu açtığında asla istemediği birşey gördü O kutunun içinde hamilelik testi vardı, üstelik test çift çizgiydi . Veraya baktı Levent ,Vera gülümseyen suratıyla başını salladı. Bunu yapmasıyla kaşları daha da çatılan Levent Veranın kolundan tuttuğu gibi onu evin garajına götürdü, "-bin arabaya ! -Levent sakin ol ,neler oluyor niye bu kadar kızgınsın?Vera hala neler olduğunu kavrayamıyordu ona göre Levent bebeklerinin olmasını ondan bile çok isterdi . -NEDEN Mİ KIZGINIM NEDEN Mİ? BEN EVLİYİM VERA ÇOCUKLARIM VAR ! NASIL AÇIKLAYACAĞIM BEN BU BEBEĞİ ! Vera şoka girmişti. Bundan birkaç yıl önce Kutayın ona gitme diye yalvarışı aklına geldi. Her zaman bir dağ olarak gördüğü Kutayın diz çöküp ona inanması için yalvarması ,ama onun arkasına bile bakmadan çekip gidişi sürekli aynı sahne aklında dönüp duruyordu yıllardır bastırdığı vicdanı ve sevdası birbirine girmişti... Bu sırada yaptığı hatanın yeni farkına varan Levent ses tonunu sakin bir tona getirip konuşmaya başladı -Veram, güzelim bak sana yalan söyledim ama hepsi biz mutlu olalım diyeydi hem artık gerçekleri biliyorsun yalan kalmadı bak ortada hadi Veram hastaneye gidelim onu aldıralım sonra devam ederiz hayatımıza . Veranın aklında aynı sahneler dönüp duruyordu karşısındaki bu adam ne konuşuyor onu da anlamıyordu hem onun bebeğinin ismi Efsundu o değildi ,Vera hastaneye doktorun karşısında sedyeye yatana kadar hiçbirşeyin farkında değildi birşeylerin farkına varmasını sağlayan şey -gerçekten bebeğini aldıracak mısın? oysa hep en büyük hayalinin bu olduğunu söylerdin.Diyen doktordu .Veranın cevap vermemesinden birşeylerin ters gittiğini anlayan Esin, hemşirelere biraz beklemelerini söyledi ve verayı sedyeden kaldıran Esin ne olduğunu sordu Veranın şoktan yeni çıkmıştı ve ağlamaya başladı Esin onun İstanbulda çalıştığı hastaneden arkadaşıydı bu yüzden ağlaması biraz olsun dinince yaşadıklarını tek tek Esine anlatmaya başladı en sonundaysa -Esin ben bebeğim olmadan yapamam , o benim ailemin olması için tek şansım. dedi, -iyide ne yapacaksın bu adam bebeğini sende bırakmaz ki.diye sordu sesinde art niyet yoktu. -Kutaya gideceğim o bana çok kırgın biliyorum, çok kızmıştırda ama o Kutay, Esin .Ben ne yaparsam yapayım beni kabul eder o.Büyük bir inançla konuşuyordu. -Emin misin Vera ? sonuçta bu adamı terk ettin sen -Eminim Esin ne olursa olsun o bana kıyamayan Kutay hem bana kıysa bile bebeğime kıyamaz o
Bu konuşmadan sonra kayıtlara Veranın bebeği aldırdıktan sonra kayıplara karıştığı geçti.
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
2002/istanbul
Kutay askeriyeden gelen telefonla montunu bile evden almadan çıkmıştı, Üç yıl tam üç yıl sonra neden gelmişti ki? ne kadar kendine bu soruyu sorsada cevabı umrunda değildi çünkü aptal kalbi konu o olduğunda gurursuzun biri oluyordu. Sahi onun sevdası kaç yıllıktı ? ya da kaç ömürlük mü demeliydi çünkü adından bile daha iyi bildiği birşey varsa o da bin ömrü olsa bin ömrünüde ona adayacağıydı onun sevdası bir ömre sığmazdı, aslına bakarsak onun sevdası kalbine bile sığmıyordu.Son üç yıldır kalbinin var olmadığını bile düşünmüştü ama şimdi onun adını tek bir kez duyan göğsünde delicesine atan o şey kalbinden başka birşey olamazdı. Kendi kendine kızdı Kutay bu gurursuzluğuna bile kızamayan kalbine kızdı- hayır kızamadı çünkü onun kalbi hayatını adadığı iki sevdayı içinde barındırıyordu. Zaten sevdada bu değil miydi *? kendine bile yabancılaştığın halde bu duruma lanet etmeyi bırak, bir ah bile diyememek. Belki bu düşünceyi saçma bulan hatta anlatsa kafayı yemişsin oğlum sen diyecek çok insan tanırdı ama onları suçlamazdı ,onlar sevda ateşinde hiç yanmamışlardı ki- onlar hiç canımı al allahım ama onu bana unutturma diye yalvarmışlarmıydı acaba yaratana? yalvarmamışlardı onlar onun düştüğü ateşi bilemezlerdi ,o ateşte yansalar bile değil bırakmayı o ateşe daha çok yaklaşmak istediklerini bilemezlerdi. Onlar o ateşe hiç düşmemiş olanlardı. Kutay bunları düşünürken askeriyeye gelmişti şimdiyse bekleme alanına girmek ve kaçmak arasında kalıyordu ,kaçmasına neden olan şey sevdiği kadın değildi onun gerçek olmama ihtimaliydi. Kutay herzaman ki gibi Veranın yanına gitmeyi seçti . Vera kutayı gördüğü gibi tek birşey söyledi, hamileyim bitmişti işte Vera söyleyebilmişti .
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
|
0% |