Yeni Üyelik
11.
Bölüm

11. Bölüm

@floweraleyna

Uyandığımda yanımda Poyraz vardı. Beni izliyordu. Uyandığımı görünce gülümsedi

Poyraz: Günaydın

Gülümsedim

Poyraz: İyi uyudun mu?

Kafamı salladım.

Poyraz: Hadi abla. Kalk da kahvaltı yapalım. Seni bekledim kahvaltı için.

Poyraz kalkacağı anda konuştum.

Ben: Poyraz?

Bana baktı ve gülümsedi.

Poyraz: Efendim?

Ben: İyisin değil mi?

Gülümsedi.

Poyraz: Yanımda sen varsın ya, çok iyiyim.

Dedi ve kalktı. Ben de yataktan kalktım. Lavaboya girdim. İşlerimi halledip çıktım. Dolabın karşısına geçtim .

Eşofman takımı giydim. Saçımı topuz yaptım ve aşağı indim. Poyraz masada oturmuş, beni bekliyordu. Dışarı çıkacak gibi giyinmişti.

Masaya oturdum. Fazla iştahım yoktu. Onun için çatalı elime aldım ve peynirle, zeytinle oynamaya başladım.

Poyraz: Abla, yesene.

Ben: İştahım yok. Poyraz ben odamdayım.

Dedim ve ayağa kalktım. O an da omzumda bir el tekrar oturmam için baskı yaptı. Ben de oturdum ve kim olduğuna baktım. Ayaz abimdi. .

Ayaz abim: Kahvaltını yap Selin? Saat zaten çok geç.

Saate dört olmuştu baya uyumuşum.

Ben: Canım istemiyor abi.

Dedim ve ayağa kalktım. Odama ilerledim.

Elime telefonumu aldım ve annemin hesabına tekrar girdim. Dün fazla dikkat edemedim ama bu kızlar bana bir yerden tanıdık geliyordu.

Resimi biraz daha yakınlaştırdım.

Bunlar... Bunlar bizim eve gelen kızlardı. Hani benim hoşlanmadığım kızlar.

İçimde oluşan öfkeye engel olamadım. Bu kızlar benim anneme anne diyordu. Odamın kapısı aniden açıldı.

Poyraz: Selin hadi kalk gidiyoruz

Ben: Nereye gidiyoruz?

Poyraz: Abla hadi. Meriç abim bahçede seni bekliyor. Önemli bir konu konuşacakmış.

Kafamı salladım ve aşağı inmeye başladım. Yavaş yavaş gidiyordum. Poyraz elimden tuttu ve hızlandı.

Ben: Poyraz ne yapıyorsun?

Poyraz: Hiç birşey

Bahçeye çıktık. Meriç abim bahçede büyük bir ciddiyetle oturmuş, bizi bekliyordu.

Biz de oturduk.

Meriç abim: Çocuklar, size bir konuyu danışmam gerek. Tamamen size göre karar vereceğim. Rüzgar ve Ayaz da benimle aynı fikirde.

Derin bir nefes aldı. Poyraz elimi sıkıca tutmuştu. Destek olmak ister gibi.

Meriç abim: düğüne davetliyiz. İsterseniz gitmeyiz. Asla sizi zorlamıyorum. Gitmek istemezseniz kararınıza saygı duyarım. Size de danışmadan karar almak istemedim.

Poyraz bana baktı. O kızlar bizim evimize geldi, benimle dalga geçti. Poyraza baktım.

 

Meriç abim: Tamam gitmi...

 

Ben: Gidelim.

Dedim. Abim bana şaşkınca baktı.

Poyraz: Ablama katılıyorum.

 

Meriç abim kafasını salladı.

 

Meriç abim: Düğün yarın haberiniz olsun.

Dedi ve kalktı, bizden uzaklaştı. Korumanın birinden bir kutu aldı yanıma geri geldi.

Poyraz: Emin misin?

Ben: Evet.

Meriç abim: Küçük hanım? Buyrun hediyeniz.

Dedi ve kutuyu dikkatlice önüme koydu.

Kutuda küçük delikler vardı. Ayağa kalktım ve abime gülümsedim. Kutunun kapağını açtım.

Gördüğüm şey karşısında gözlerimi kocaman açtım. Hemen abime sarıldım.

Ben: Teşekkür ederim teşekkür ederim teşekkür ederim teşekkür ederim

Abim kahkaha attı.

Küçük yaramaz geri geldi. Küçük köpek geri geldi.

Meriç abim: Ama bir şartım var. Eve girmeyecek.

Hemen kafa salladım

Ben: Olur. Bahçede kalır. Ona kulübe yaparız. Oyuncaklar alırız. Abi çok teşekkür ederim.

Meriç abim: Tüm aşıları tam. Kontrolleri yapıldı. Küçük gayet sağlıklıymış.

Gülümsedim ve uyuyan köpeğin başını sevdim.

Abimin bu eve köpek getireceği düşüneceğim son şeydi.

Poyraz da yanımıza geldi. Onun da gözlerinin içi gülüyordu.

Meriç abim: Şimdilik küçük köpeği gönderelim. Burada kalmasın. Kulübe yaptırırız, öyle alırız yanımıza.

Ben: Tamam. Olur.

 

Dedim.

 

Poyraz: Abla hadi alışverişe çıkalım.

Ben: Tamam.

Dedim. Eve girdim ve rahat kıyafetler giydim. Sonra aşağı indim. Ayaz abim ve Rüzgar abim de içeride oturuyordu.

Ayaz abim: Biz de gelelim.

Dedi. Kaşlarımı çattım. Ne işleri vardı?

Ben: Hayır.

Rüzgar abim: Evet.

Ben: Biz Poyraz ile gideceğiz abi.

Rüzgar abim: Biz de gelelim işte. Hem hep beraber gezeriz.

Dedi ve ikisi de ayaklandı. Büyük bir off çektim ve kapıdan çıktım. Meriç abim hala bahçede oturuyordu.

Hepimizi görünce kaşları çatıldı.

Meriç abim: Siz nereye?

Diyerek Ayaz abimi ve Rüzgar abimi işaret etti. Rüzgar abim elini ensesine attı ve kaşıdı.

Rüzgar abim: Alışverişe.

Meriç abim: Rahat bırakın çocukları.

İkisinin de kaşları çatıldı.

Ayaz abim: Bizimle de rahat olurlar değil mi güzelim.

Dedi ve yanıma gelip kolunu omzuma attı. Bunun anlamını biliyorum.

Bizim sizinle gelmemiz için birşeyler söyle, yoksa olacaklardan sorumlu değilim

Demekti. Olacaklardan kastı değişiyordu. Havuza atmak, soğuk suyun altına sokmak,saç kurutma makinesinin arkasına un koyup ben çalıştırdığımda her yerimin un olması gibi.

Yani intikamını bir şekilde alıyordu.

Ben: Sorun yok abi.

Meriç abim: İyi o zaman. Siz ikiniz evde kalıyorsunuz. Biz üçümüz gidiyoruz.

Dedi. Gülmemek için kendimi zor tuttum. Çünkü yüzlerindeki ifade gülmeye değerdi.

Rüzgar abim: Tamam abi.

Dedi. Hadi canım. Bu kadar kolay mıydı?

Meriç abim: Tamam. Siz beni arabada bekleyin. Ben hemen geliyorum.

Dedi. Biz de Poyraz ile kafa salladik ve arabaya bindik.

Arabaya bindiğimiz gibi Poyraz ile gülmeye başladık.

Kısa süre sonra Meriç abim de geldi. Beraber alışveriş merkezine gitmeye başladık.

Poyraz: Abi? Annemin evleneceği adam kim?

Diye sordu. Ben de merak ediyordum. Abime baktım.

Meriç abim: Kenan Kara.

Dedi. 

Ben: Yani geçen gün bize gelen kızların babası

. Evet, tahminimde yanılmamıştım.

Abim başını salladı.

Ben: Abi, sen de bir gün birisini seveceksin, evleneceksin. Bizi unutur musun?

Meriç abimin bu soruyu beklemediği yüz ifadesinden belliydi.

Meriç abim: O ne demek öyle? İnsan hiç canını unutur mu? Siz benim herşeyimsiniz.

Birşey söylemedim ve yolu izlemeye başladım. Gece uyumadığım için çok yorgun hissediyorum.

Araba durdu. Biz de indik. Şu an bana elbise bakıyoruz. Ben sadeden yanayım. Gösterişi sevmiyorum.

Gözüme bir elbise takıldı. Hemen yanına gittim. Elbiseye baktım. Güzeldi. Elime aldım ve kabine girdim.

Siyah bir elbiseydi. Omzu kayık yaka şeklinde geliyordu. Kolları ise uzundu ama çok hoş gözüküyordu. Boyu ise bir tık kısaydı.

Bence çok güzeldi. Ama kısa olması abilerime sorun olabilirdi.

İçimden bildiğim tüm duaları okudum ve dışarı çıktım. Poyraz ve Meriç abim beni bekliyordu.

Poyraz beni görünce öksürmeye başladı. Meriç abim de önce Poyraz a sonra bana baktı.

İlk önce kaşlarını çattı.

Poyraz: Eee kimin ablası. Modellere taş çıkarırsın sen. Gel öpeceğim çok tatlısın.

Dedi ve yanağımdan öptü. Bu haline güldüm.

Meriç abim: Tamam. Güzel. Bunu alırız. Sen de istersen kısa tadilattan geçebilir güzelim. Sen ne dersin, beğendin mi?

Ben: evet abi. Alabiliriz.

Dedim. Kabine girdim. Üzerimi çıkardım ve kendi kıyafetlerimi giydim. Elbiseyi abime verdim. Abim elbiseyi alıp kasaya gitti. Ben de Poyraz in yanına gittim. Kafamı Poyraz in omzuna koydum ve gözlerimi kapattım.

Poyraz kıkırdadı.

Poyraz: Uykun mu geldi?

Kafamı salladım sadece. Poyraz elini belime koydu ve beni yürüttü.

Poyraz: Gel şuradan birşeyler içelim.

Kafamı salladım. Poyraz önce Meriç abime mesaj attı sonra beraber küçük kafe tarzı yere oturduk. Poyraz ikimize de kahve almaya gitti.

Yanımızdan yaşlı bir teyze geçiyordu. Az kalsın düşecekken yardım amaçlı teyzenin kolundan tuttum. Bir yandan da konuşuyordum.

Ben: Teyzeciğim. Dikkat edin lütfen. Düşeceksiniz .

Teyzenin elinden ağır olan çantasını aldım ve dengesini kurmasını bekledim. Teyze birden bağırmaya başladı.

Teyze: YARDIM EDİN. ÇANTAMI ÇALIYORLAR. İMDAT.

Diyip dizini dövmeye başladı.

Şaşkınca baktım. Bir çocuk hızla yanıma geldi.

+ Utanmıyor musun yaşlı başlı kadının çantasını çalmaya!

Herkes etrafımıza toplanmıştı. Şaşkınlıktan konuşamadım.

Ben: Ben... Ben çalmadım.

Başka birisi konuştu.

+ Polisi arayın. Herkesin içinde yapıyor bir de utanmaz.

Ben: Teyze neden böyle yapıyorsun? Ben çalmadım. Sadece yardım etmek istedim. Al çantanı.

Dedim. Teyze birden tokat attı.

Yüzüm yana kaydı. Anında elim yanağına gitti. Şaşkınca teyzeye baktım.

Meriç abim: SELİN!!!

Öylece kaldım. Abim kalabalığı yararak yanıma geldi. İlk önce elimi yanağımdan çekti. Sonra parmağını yavaşça yanağımda gezdirdi.

Poyraz: ABLA!!.

Güvenlik gelmişti. Abim kızgınlıkla güvenliğe baktı.

Nasıl bir gün oluyordu böyle?

...

 

Şu an alışveriş merkezinin müdürünün odasındayız. Poyraz yanımda, Meriç abim ise dışarıda birileri ile konuşuyordu.

Poyraz: Abla hadi şu suyu iç.

Diyerek üçüncü bardagim olan suyu bana uzattı.

Ben: İstemiyorum Poyraz.

Poyraz: Çok acıdı mi? Hala acıyor mu? Özür dilerim. Yanından ayrılmamaliydim.

Dedi. Elini tuttum.

Ben: Senin bir suçun yok. Yanlış anlaşılma vardı. Abim hallediyor zaten.

Dedim. Poyraz kafasını salladı. Beni kendine çekti ve sarıldı.

Poyraz: Uyu hadi. Uykun vardı.

Gülümsedim ve kafamı salladım. Gözlerimi kapattım.

 

 

 

 

...

 

Merhabaaa. Nasılsınızzzzz?

 

Kuzular gelecek bölümde neler olacak?

 

Bölüm nasıldı?

 

Görüşürüz 😘💖💜

 

Loading...
0%