Yeni Üyelik
7.
Bölüm

7. Bölüm

@floweraleyna

 

 

 

 

 

 

 

 

Hoşgeldiniz efendim...

 

 

 

 

 

 

 

Gelen kızlara şaşkınlıkla baktım. Berke ve Can abi abilerim ile tokalaştı kızlar da sarıldı.

Pardon da be bu samimiyet?!!!

Kızlar Berke ve Can abinin yanında salona geçtiler ve yan yana oturdular.

Abilerime göz gezdirdim. Meriç abim pek hoşnut gözükmüyordu.

Meriç abim: Berke? Yanlız geleceksiniz diye biliyordum.

Berka abi kafasını salladı.

Berke abi: Evet abi öyle olacaktı ama kızlar buradan çıkışta kulübe gidelim diyince onları kıramadık. O yüzden getirdik.

Dedi ve yanındaki kızı kendine çekti. Belli etmemeye çalışarak yüzümü buruşturdum. Yanımda oturan Ayaz abime yanaştım.

Ben: Abi ben odama gidiyorum. iki dakikaya gelirim.

Sessizce söyledim. Ayaz abim de başını salladı.

Odama çıktım. O neydi böyle? Ben az önce ne gördüm? Neden gördüm? Ben mi abartıyorum acaba?

Elimi yüzümü yıkadım. Saçımı topladım ve geri aşağı indim. Oturma odasında değillerdi. Bahçeye çıkmışlar.

Abimler de bahçedeki bir köşede, kızlar da diğer köşedeki çardakta oturuyordu. Hizmetli abla da abilerimin yanındaydı.Ben de kızların yanına gittim. En nihayetinde misafirler. Berke abinin yanında gördüğüm kız bana bakara konuştu.

= Canım ben kahvemi orta şekerli alayım.

Onun da yanındaki diğer kız konuştu.

= Ben de sade tatlım.

Kaşlarımı kaldırdım ve kızlara baktım. Tekrar ilk konuşan kız konuştu.

= Gerçi nasıl hizmetçiyse. Şuna bak kıyafetinden fakirlik akıyor. Bu kadar da saygısızlık olmaz.

Diğer kız konuştu

= Haklısın canım baksana hala dikiliyor. Dilini mi yuttu acaba?

İkili konuşmaya dalmışken konuşmam gerek diye düşündüm. Yüzüme sahte bir gülücük yerleştirdim.

Ben: Merhaba. Ben Selin Sert. Tanıştığıma memnun oldum.

Dedim. İkisinin de gözlerinden şaşkınlık geçerken ilk konuşan kız tekrar konuştu.

= Tatlım kusura bakma. Böyle pasaklı pasaklı karşımıza çıkınca biz de seni hizmetçi sandık.

Dedi ve gülmeye başladılar. Kızın üzerine atlayacağım anda Ayaz abim yanıma geldi.

Ayaz abim: Sakin ol Selin.

Dedi. Kolumu tutmaya çalışırken abimin kolunu sertçe kolumdan çektim çektim. Ve konuştum.

Kızlar abime hayranlıkla bakıyordu. Ama benim de sabrımın sınırı var.

Ben: Laubali tanrınız yerine sizi saygılı olmaya davet ediyorum.

Dedim. Kızın yüzü düşerken bir diğeri konuştu.

= Tatlım sen bizim kim olduğumuzu biliyor musun?

Tek kaşımı kaldırdım. Kız küstahça gülümsedi.

= Kenan Kara nin kızlarıyız.

Meriç abime işlerinde yardım etmek için zorla çalışma odasına girdiğimde kimin kim olduğunu çok iyi biliyordum.

Yüzüme kendimden emin bir ifade takındım

Ben: Ha şu bizim şirketimiz ile ortak olmak için herşeyini verecek olan Kenan Kara mi?

Kız renk değiştirirken tekrar belimde baskı hissettiğim anda kız tekrar konuştu.

= Ayaz' cığım, Bu akşam bizimle takılmak ister misin?

Tüm dikkatimi abime verdim.

Ayaz abim: İstemez. Size iyi eğlenceler

Dedi ve beni herkesten uzak bir köşeye hızlıca götürdü.

Ben: Ne işleri var bu kızların burada abi? Hani sadede Berke ve Can abi gelecekti?

Ayaz abim: Güzelim gerçekten haberim yoktu. Ben onları göndereceğim. Sen canını sıkma. Burada bekle.

Dedi ve yanımdan ayrıldı. Beş dakika sonra geri geldi ve beni tekrar bahçenin ön tarafına getirdi.

Kızlar gitmişti. Sadece Berke ve Can abi kalmıştı. Abim de beni onların yanlarına götürdü ve yanına oturttu.

Berke abi: Selin nasıl gidiyor?

Diye göz kırparak konuştu. Kaşlarımı çattım. Neyi ima etmeye çalışıyor anlamaya çalıştım. Bir şey mi kaçırdım?

Ben: okulu soruyorsan bu aralar tadilatta. Gidemiyorum. Herşey yolunda.

Berke abi: Okulu napayım ben ? Sinan'ı soruyorum nasıl gidiyor?

Herkes muhabbeti kesmiş, bana ve Berke abiye bakarken ben de en az onlar kadar şaşkındım. Sinan kim? Dilimi yutmuş gibi kalakaldım.

Poyraz: Sinan derken abi?

Diye Poyraz benim sormam gereken soruyu . Berke abi kahkaha attı ve konuşmaya devam etti.

Berke: Hadi ama söylemedin mi hala? Birinci yılınızı kutladınız ya.

Dedi. Kaşlarımı havaya kaldırdım ve şaşkınlıkla yüzüne baktım.

Ben: Birinci yıl mı? Ben mi? Bence bir yanlışlık var. Ben Sinan diye birisini tanımıyorum.

Dedim. Abilerimin kaşları çatılmış, ikimizin arasında geçen konuşmayı sessizce dinliyordu.

Berke abi: Haaa. Çok pardon. Ben karıştırdım. Özür dilerim.

Dedi. Bunu demesi ile birlikte üzerime rahatlama çöktü. Şu günü hayırlı hayırlı bitirsek de rahatlasam gerçekten.

Meriç abim: Selin hadi sen odana çık abim. Ödevlerin vardı sanki.

Dedi. Abimin gözlerinin içine baktığımda itiraz istemediğini anladım. Kafamı salladım ve ayağa kalktım. Odama çıkmak için ayaklandım.

Eve girdim merdivenlere yöneldim. Merdivenlerden çıkarken kolumu çok fazla sallamaya başladım. Sonra sert bir şekilde kenaridaki korkuluğa kolumu çarptım . Ağzımdan küçük bir inleme çıktı . Koluma baktım. Birşey yoktu ben de odama gittim. Kapımı kapattım ve derin nefes aldım. Pencerenin yanında duran koltuğun üzerine oturdum ve abilerimi izlemeye başladım.

Gayet keyifle birşeyler konuşuyorlardı. Sadece Poyraz çok durgundu. Uzaklara dalıyor, sohbete katılmıyordu. Ne oldu ki benim küçük kardeşime?

Pencerenin önünden kalktım. Dolabımın karşısına geçtim. Bir tişört giydim ve yatağıma uzandım. Biraz uyusam iyi olur. Ne ders çalışasım ne de kitap okuyasım vardı.

...

Yanımda oluşan ağırlık ile uykumdan uyandım ama gözlerimi açmadım. Daha sonra saçımda bir el hissettim.

Poyraz: Seni çok seviyorum abla.

Sessiz kaldı. Neden öyle söyledi ki? Sanki veda eder gibi.

Poyraz: Abla, uyanık olsan bana ne yapacağımı söylerdin. Çıkmaza girdim resmen

Dedi. Ardından elimi tuttu. Sanki güç almak istiyor gibiydi.

Poyraz: Abla ben çok kötü birşey yaptım.

Yavaşça gözlerimi açtım. Uyandığımı gördü ve toparlandi.

Ben: Ne oldu?

Poyraz başını eğdi.

Büyük bir şey olmuştu. Telaşla yataktan kalktım.

Ben: Poyraz ne yaptın?

Poyraz: Abla, kızmayacağına söz ver.

Ben: Poyraz!

Elini pantolonunun cebine attı ve birşey çıkardı. Pahalı olduğu belli olan bir kolyeydi.

Poyraz: Ben bunu Meriç abimin odasından buldum. Şekline bakarken de zinciri kırıldı. Abla ben ne yapacağım?

Eyvah eyvah!

Ben: Sakın bana abimden habersiz odasına girdim deme.

Dedim. Abim, kendisi evde değilken odasına girilmesini hiç istemez. Normalde bile odasına giremeyiz.

 

Poyraz: Girdim. Haberi yoktu.

 

Derin bir nefes aldım. Abimin vereceği tepkiyi çözemiyorum. Ne kadar bize karşı yumuşak olsa da sinirli hali gerçekten korkunç oluyor. Hem abim bazı konularda katı kuralları olan birisi. Odalarına girmemiz de bunlardan birisi.

 

Ben: Tamam. Ne yapabiliriz? Ayaz abime haber verelim

 

Dedim. Hemen karşı çıktı.

 

Poyraz: Olmaz. Abla en olmadık kişiye söyleyelim diyorsun. Ayaz abimi tanımıyor musun? Berke abi olmayan sevgili olayını açınca nasıl gerildi görmedin mi?

 

Diye sordu. Haklıydı. Ayaz abim de olmazdı. Rüzgar abim hiç olmazdı.

 

Biz düşünürken odanın kapısı aniden açıldı. İkimiz de korktuk. Yatağın üstünde duran kolyeyi aldım ve hemen giydiğim pantolonun cebine koydum.

 

Poyraz bana bakıyordu. Gelen kişiye baktım.

 

Tam da adamı geldi. Meriç abim...

 

Meriç abim gülümseyerek yanımıza geldi.

Ben de gergince gülümsedim.

Meriç abim: Ben de her yerde sizi arıyorum. Ne yapıyorsunuz abla kardeş?

 

Diye sordu. Hemen ben konuştum. Ben yalan söyleyemem ki

 

Ben: Hiç, öyle oturuyorduk.

 

Dedim. saçımı elimle arkaya attım. Ne yapsam...? Gidip abime sarıldım. Galiba iyi bir fikir değildi.

 

Ben: Sen neden gelmiştin?

Ah! Bunu sormamam gerekiyordu. Şüphelendi işte!

 

Meriç abim: Hiç, öyle gelmek istedim

 

Dedi. Birşeyler karıştırdığımı anladı işte. Nasıl anladı?

 

Meriç abim ikimize de bakarak konuştu.

 

Meriç abim: Bir sorun mu var?

 

Hemen kafamı olumsuz anlamda salladım. Abim beni kendinden ayırdı ve üzerime baktı. Anında kaşları çatıldı.

 

Gözleri bir yerde takılı kaldı. Yutkundum. Abim elini koluma götürdü ve parmak ucu ile hafifçe dokundu.

 

Ben de ne olduğuna bakmak için kafamı eğecektim ki abim çenemin altından tutarak engelledi.

 

Meriç abim: Acıyor mu?

 

Diye sordu. Ne acıyor mu?

 

Kafamı olumsuz anlamda salladım. Şu an Poyraz in yaşadığından emin değilim. Nefes alış veriş sesi gelmiyor.

 

Abim yavaşça elini çenemden çekti ve bileğimden narince tutarak kaldırdı. Koluma baktım.

 

Çarptığım yer morarmıştı. Aman birşey olmaz. Yarın geçer.

Yüreğime kocaman su serpildi resmen.

Ben: Abi sorun yok. Geçer.

 

Dedim. Ne deseydim. Şu an üzerimde bomba etkisi oluşturacak bir kolye var ve ben abimle çok yakınım.

 

Meriç abim: Kim yaptı bunu?

 

Dedi şüpheyle. Gülümsedim.

 

Ben : Ha o mu? Sen beni odama gönderince ben merdivenlerden çıkarken kolumu hızlı hızlı sallmaya başladım. Korkuluğa çarptım.

 

Dedim. Abim gülmeme kaşlarını çattı.

 

Meriç abim: Sana kaç kere söyleyeceğim kendine zarar verecek hareketler yapma diye?

 

Diyerek kızmaya başladı ve beni yatağıma oturttu. Ve evet... Bu konuda birazcık sakar olabilirim.

 

Meriç abim: Poyraz odamda yatağın yanındaki dolapta krem olacaktı. Onu getirir misin aslanım?

 

Dedi. Ah keşke kolyeyi verebilseydim. Poyraz kafa salladı ve hemen odadan çıktı. Abim ise kolumdaki morluğa bakıyordu. Başımı yana eğdim ve abime baktım.

 

Ben: Abicim, ölmedim veya vurulmadım. Sadece küçük bir morluk . Abartılacak birşey yok.

 

Dedim ve kolumu çekmeye çalıştım. Ama bir işe yaramadi. Abim ben öyle söyleyince o kadar kötü baktı ki.

 

Ben: Tamam sustum.

 

Dedim ve elimle ağzıma fermuar çektim. Sonra Poyraz geldi. Kremi abime verdi. Abim dikkatlice kremi sürerken hafifçe bastırdı. Acıdığı için kolumu refleks olarak çekmek istedim ama abim engelledi. Yani acımıyor dedik de, bastırınca da acıyor yani.

 

Meriç abim: Özür dilerim meleğim. Yanlışlıkla oldu. İstersen korkuluğu kaldıralım.

 

Dedi alayla.

 

Ben: O zaman sadece koluma krem sürmek ile kalmayız abicim.

 

Dedim. Abim de gülümsedi.

 

Meriç abim: O zaman sana dikkat edeceğiz.

 

Dedi ve beni kolunun altına aldı. Şimdi yapabilirim. Kolyeyi cebimden alacağım ve bir sekilde yere düşürüp yatağın altına iteceğim. Elimi yavaşça pantolomun cebine soktum ve hemen kolyeyi çıkardım.

 

Tam o anda abim benden geri çekilmeseydi herşey güzel olabilirdi.

İlk önce merakla elime baktı. Ben de gerginlikle yüzüne baktım. Elimdeki kolyeyi görür görmez yüzündeki ifadede bariz değişiklik oldu. İşte şimdi bitmiştir.

 

Meriç abim: Selin? Ne işi var bunun sende?

 

Yutkundum. Ne diyeceğim?

 

Ben: Ben...

 

 

 

 

 

...

Selamm

 

Nasılsınız?

 

Bölüm nasıldı?

Uzunca ara vermek zorunda kaldım. Kpss ye girdim. Çok zor ve saçma sorularla karşılaştım. Galiba hayallerimi gerçekleştirebilmek için biraz daha bekleyeceğim. Neyse...Kafamı toparlayıp geldim.

 

Gelecek bölüm hakkında tahminler?

 

Görüşürüz 😘🦋🦋🦋🦋

 

 

 

 

 

 

Loading...
0%