Yeni Üyelik
8.
Bölüm

8. Bölüm

@floweraleyna

Ben: Ben...

Ne söyleyeceğimi bilemez halde kalakalmıştım. O anda Poyraz lafa atladı.

Poyraz: Abi ben aldım. Selin beni korumak için kendini öne atıyor.

Abim kaşlarını çatmıştı. Önce bana sonra Poyraz a baktı tam o anda da kapı açıldı.

Ayaz abim: Napıyorsunuz gençler?

Diye neşeyle içeri girdi. Bizi öyle görünce bir şeylerin ters gittiğini anlamış olacak ki ciddileşti.

Ayaz abim: Abi ne oldu?

Meriç abim sessiz kaldı. Poyraz konuştu.

Poyraz: Abi gerçekten ben aldım. Ablama ne yapayım diye sormaya geldim. O da sen gelince cebine koydu.

Poyraz' ın abimi ikna etme çabası hala sürerken ben konuştum.

Ben: Ben aldım abi.

Dedim sessizce. Ortamda büyük bir sessizlik oluştu. Poyraza baktığımda bana yapma der gibi bakıyordu.

Meriç abim: Hepiniz dışarı çıkın! Selin ile yalnız konuşmak istiyorum

Dedi. 

Poyraz hala çıkmamak için direnirken abimi hala ikna etmeye çalışıyordu.

Poyraz: Abi ben aldım.

Meriç abim: Poyraz! Dışarı!

Dedi. Ayaz abim ve Poyraz dışarı çıktı. Şu an eminim Poyraz kapıda bekliyordu. Meriç abim bana döndü. Elindeki kolyeye baktı.

Meriç abim: Açıklama bekliyorum.Dedi. Sesi yumuşak değildi. Yutkundum. Poyraz in bana anlattıklarını anlatmaya başladım. Neden bunu yapıyorum, bilmiyorum. Meriç abimin Poyraz' a kızmasını, bağırmasını istemiyordum. Galiba bundan dolayıydı.

Ben: Odana girmiştim. Kolyeyi gördüm. Çok hoşuma gitmişti. Yakından bakmak istedim. Elime aldığımda zinciri kırıldı. Özür dilerim.

Dedim. Abim konuşacağı sırada kapı sert bir şekilde açıldı. O an Meriç abimin sinirlendiğini hissettim.

Meriç abim: Kapı neden çalınmıyor?!

Ayaz abim: Abi dur! Kolyeyi ben kırdım.

Dedi. Şaşkınca Ayaz abime baktım.

Ayaz abim: iki gün önce görmüştüm. Masanın üzerindeydi. Elime aldığımda birden kırıldı. Ne yapacağımı bilemedim. Ben de bırakıp çıktım.

Meriç abim: Çık dışarı Ayaz!

Ayaz abim: Abi...

Meriç abim: AYAZ! DIŞARI!

dedi. Ayaz abim yavaşça odadan çıktı. Meriç abim bir adım atarak yanıma geldi.

Meriç abim: Başkalarının odasına izinsiz girmeyeceğini öğrendiğinizi sanıyordum. Özellikle benim odama.

Dedi. Kafamı salladım.

Meriç abim: Sen yapmazdın böyle şeyler? Ne oldu? Ben seni böyle büyütmedim. Size, sana bunları öğretmedim.

 

Sessiz kaldım. Kolyeyi Ayaz abim kırdığını söylese de neden bana hesap soruluyordu, onu da bilmiyorum

Meriç abim: İzinsiz odaya girmek, bir eşyayı haber vermeden almak... Ne demek bu Selin?

Kapı bu sefer üç defa çalındı. Ardından Rüzgar abim geldi. Arkasından Ayaz abim ve Poyraz da geldi

Rüzgar abim: Abi o kolyeyi ilk ben gördüm. Şirketteydi. Birisine vermek için fotoğrafını çekmek istedim. Ama kolyenin taşı düştü. Ben de yerine sahtesini koydum. Sen anlamadan kolyenin düşen taşını yaptırıp geri yerine koyacaktım. Hepsi benim suçum.

Dedi ve cebinden gerçek olduğunu söylediği kolyeyi çıkardı.

Meriç abim: NEDEN BU EVDE HERKES BENİM ARKAMDAN İŞ ÇEVİRİYOR?!

Bağırması ile korktum. Hemen Ayaz abim yanıma geldi.

Meriç abime baktığımda gerçekten sinirli gözüküyordu.

Rüzgar abime doğru gitti.

Meriç abim: Arabanın anahtari ve kredi kartlarını ver!

İtiraz istemeyen bir ses tonuyla söylemişti.

Rüzgar abim arabasına hayrandı. Onun arabasına dokunmak bile abime büyük bir acıydı.

Rüzgar abim başını salladi ve arabanın anahtarını ve kredi kartlarını elleri titreye titreye verdi.

Sonra Ayaz abime döndü.

Meriç abim: Yarın şirkette çaycı olarak işe başlayacaksın. Anladın mı?

Ayaz abim hemen kafasını salladı

Ayaz abim: Tamam abi.

Sonra bana döndü.

Meriç abim: Ben de diyorum ki Selin dünkü köpeğe çok üzüldü. Onu eve alalım.

Bunu söylemesi ile abimin gözlerinin içine baktım

Meriç abim: Bundan sonra eve ve bahçeye hiçbir hayvan girmeyecek. Anlaşıldı mı?

Ben: Abi lütfen gelsin. Ya yağmurlu günlerde gök gürültüsünden korkarsa? Sarılacak kimsesi de yok. Annesi bırakmış zaten. Nolur biz bırakmayalım. Korkar belki karanlıktan. Üşür sokaklarda. Hasta olur. En azından bahçede kalsın. Eve almam. Lütfen. Beni bu konudan vuramazsın!

Dedim dolu gözlerim ile.

Meriç abim: Bir daha kimsenin suçunu üstüne almayacaksın. Sana kızdığım konu bu! Herkes kendi yaptığından sorumlu. Tekrar ediyorum Selin, bir daha kimsenin suçunu üstüne almayacaksın. Tamam mı?

Dedi. Hemen kafamı salladım.

Ben : Tamam abi.

Daha sonra Poyraz a döndü.

Meriç abim: Arkadaşların ile buluşmayı bir süre unut. Okuldan direkt eve geliyorsun ve günde bin soru çözüyorsun. Her akşam gelip kontrol edeceğim.

Poyraz da hemen kafasını salladı.

Meriç abim: Akşam yemeğine kadar kimse odasından çıkmayacak.

Dedi ve odadan çıktı. Derin bir nefes aldım. Ne olmuştu öyle?

Herkesin morali bozulmuştu. Abilerim ve Poyraz odamdan çıktı. Saate baktım. Akşam yemeğine daha iki saat vardı.

Ben de elime yeni aldığım kitaplardan birini aldım ve okumaya başladım. Ne yapayım, kafamı ancak kitaplarla dağıtabilirim şu an.

 

2 saat sonra

 

Kapımın çalınması ile kitabı kenara bıraktım ve kim ise girmesi için komut verdim.

 

Hizmetli abla: Kızım yemek hazır. Seni bekliyorlar.

 

Ben: Tamam abla hemen geliyorum.

 

Dedim. Yataktan kalktım. Hemen aşağı indim. Abilerim oturmuş beni bekliyordu.

 

Ben de yerime oturdum. Yemek yemeye başladık.

 

Yemek çok sessizdi. Yemekten sonra oturma odasına geçtik. Meriç abim yanımızda değildi. Rüzgar abim kafasını ellerinin arasina aldı.

Rüzgar abim: Gitti güzelim arabam. Bu hikayede yanan arabam oldu. Ne yapacağım ben arabasız?

Dedi. Dediğine güldüm. Ve aklımdaki soruyu sordu

Ben: Abi? Kolyeyi kime alacaktın?

Rüzgar abim gülümsedi ve bana baktı.

Rüzgar abim: Sevdiğim bir hanıma.

Dedi. Kafamı salladım ve önüme döndüm.

Rüzgar abim: Ama Selin bir görsen, o kadar güzel ki. Kumral saçları var. Badem gözleri, küçük burnu, dolgun dudakları... Çok güzel.

Dedi.  

 

Ben: Bana niye anlatıyorsun ya? Banane. Kimi seversen sev. Hem ben seninle konuşmuyordum.

Rüzgar abimin sıkıntılı şekilde nefes verdiğini duydum. Abimle hiç konuşmak istemiyordum.

 

Merdivenlerden gelen sesle kafamı eğerek gelene baktım . Meriç abimdi.

Meriç abim: Selin ve Poyraz, benimle gelin.

Dedi. Poyraz ile bir bakıştık . Beraber abimin yanına gittik. Abimin çalışma odasına geldik. Koltuklara oturduk.

Meriç abim: Selin, bir hafta boyunca evden dışarı çıkma. Bahçeye çık. Ama dışarı çıkma abim. Poyraz sen de ablan ile beraber kal. Okul tadilatta zaten. İkiniz berabersiniz.

Kafamızı sakladık. Abim ikimize de baktı.

Meriç abim: Biraz fazla üzerinize gittim.

Sıkıntılı bir nefes verdi. Ben tekrar önüme dönmüştüm. Abime cevap vermedim.

Meriç abim: Selin, Poyraz ben iki güne kadar gidiyorum.

&: Nereye?!

Meriç abim: Şehir dışına çıkmam gerek. Toplantım var.

Ben: Tamam, sana iyi yolculuklar abi. Çıkabilir miyiz?

Abim kafasını salladı.

İkimiz de odadan çıktık. Abim sık sık şehir dışına çıkardı. Toplantıları olduğunu söylerdi.

Poyraz: Ben odamdayım Selin.

Ben: Tamam.

Ben de odama çıktım. Belki biraz film izlerim.

Odamın kapısını kapattım ve kendimi yatağa attım. Bugün ne kadar çok şey yaşamıştım.

Film izlemeyi sonraya erteledim ve yatağa yattım. Bir an önce bu günü bitirmek istiyordum. Gözlerimi kapattım. Uyku ile uyanıklık arasında iken odamın kapısı sessizce açıldı.

Gözlerimi yorgunlukla açtım. Birden gök gürledi. Odamın içini sadece gece lambası aydınlatıyordu. Çakan şimşek ile oluşan ışık sayesinde odam birden aydınlandı.

Tüm sessizliği bozan gök gürültüsü ile irkildim. Gelene baktım. Meriç abimdi.

Meriç abim: Neden uyumadın?

Ben: Abi galiba biraz korkuyorum.

 

Meriç abim: Neden korkuyorsun?

 

Dedi büyük bir şefkatle. Bugünkü sinirli halinden eser kalmamıştı. Keşke hep böyle kalsaydı.

 

Ben: Gök gürültüsü.

 

Dedim. Abim hafifçe gülümsedi. Yatağın kenarına oturdu.

 

Meriç abim: Bundan korkmana gerek yok. Biz buradayız.

 

Dedi. Alnımdan öptü. Tekrar ayağa kalkıp gideceği anda abimin elini tuttum. Bana baktı.

 

Ben: Abi beraber uyuyalım mi? Lütfen sadece bir kere. Söz bir daha istemem.

 

Meriç abim: Selin...

Kalbim yavaş yavaş kırılıyordu.

Ben: Abi lütfen.

Meriç abim: Tamam, sen uyuyana kadar yanında kalırım.

Ben: O zaman sabaha kadar uyumam.

Dedim. Abim dediğime gülümsedi.

Meriç abim: Kay bakalım.

 

Dedi. Hemen yana kaydım. Sevinçle gülümsedim . Abim yanıma yattı. Galiba abimle ikinci uyumam. İlki bu eve ilki geldiğim zamandı. Annemi istediğim için yanımda yatmıştı.

 

Ben: Ne zaman gideceksin?

 

Meriç abim: Yarın sabah.

 

Kafamı salladım ve bugün yaptığım şeyi abime anlatmaya karar verdim.

 

Ben: Abi ben bugün birşey yaptım.

 

Sustum. Abim elini saçıma götürdü.

 

Ben: Annemi aradım. Yanına gelmek istediğimi söyledim. Hem Poyraz da çok özlemişti. Ama annem istemedi. Sence neden istemedi abi?

 

Meriç abim: Bilmiyorum meleğim. Demek ki başka planları var.

Başka planları mı var ki? Ama biz de çocuklarıyız.

Ben: Abi sen annemle konuşsan gelir. Ne olur konuş. Annemi çok özledim.

Dedim bir umut. Çünkü annem ve abim görüşmezdi. Nedenini de bilmiyordum.

Meriç abim: Hadi uyu Selin.

 

Dedi. Abimin ağzından laf alamayacağımı anladım ve gözlerimi kapattım. Uykuya geçiş yapacağım anda abimin sesini duydum.

 

Meriç abim: İyi geceler meleğim.

 

 

 

 

...

 

Selammm nasılsınız?

 

Bölüm nasıldı?

 

Peki cezalar?😂😂

 

Gelecek bölüm hakkında tahminler?

 

Görüşürüz 😘😘🦋🦋🦋

 

Loading...
0%