Yeni Üyelik
4.
Bölüm

Bölüm 4

@floweraleyna

 

 

 

 

 

 

 

 

Hoşgeldiniz sevgili okurlarım. Yorumlarınızı ve bol beğenilerinizi rica ediyorum. Bu arada bu kurgum zaten final vermiş bir kurgu. Ben ufak değişiklik yaparak burada da yayımlıyorum.

 

İyi okumalar dilerim 😊

 

 

 

Kahvaltı yapmadığım için ilk önce birşeyler yedik. Sonra telefonum çaldı. Arayana baktığımda Meriç abim olduğunu gördüm. Hemen açtım.

Meriç abim: Meleğim. Ne yaptınız?

Sesi o kadar şefkatliydi ki. İçim yumuşacık oldu.

Ben: Abicim kahvaltı yaptık. Gezeriz biraz. Sonra da geliriz.

Meriç abim: Tamam güzelim. Dikkat edin. İyi eğlenceler.

Ben: Teşekkür ederim abicim.

Dedim ve telefonu kapattım.

Poyraz: Nereye gidelim abla?

Ben: Benim kitaplarım bitti. Kitap alalım önce.

 

Dedim. Kafasını salladı ve kitap satan bir mağazaya girdik. Ben kitapların arasında hangilerini alsam diye düşünürken bir yandan da içimde kabaran hepsini alma düşüncesini görmezden gelmeye çalışıyordum.

 

Konusunu sevdiğim, daha önceden almak istediğim tüm kitapları aldım. Taşımam zor oluyordu. Poyraz da dışarıda bekliyordu. Kitapları Poyraz'a taşıyacaktım.

 

Tüm kitapları kasaya götürmeyi başardım. Tüm kitapların fiyatını ödedikten sonra elimde poşetler ile çıkışa yürüdüm. Benim geldiğimi gören Poyraz hemen yanıma geldi ve poşetlerin bir kısmını aldı. Beraber gezmeye başladık.

Kısa süre sonra burada dolaşıp durmaktan sıkıldım. Mağazalara girip çıkıp, kıyafetler de denemiştik.

 

Ben: Poyraz ben sıkıldım.

Poyraz: Ben de.

Ben: Ne yapsak?

Poyraz: Bilmem. Aklıma bir fikir geldi. Hadi sahile gidelim. Beraber denizi izleriz. Hem benim bulduğum bir yer var. Sana orayı göstermiş olurum.

 

Kafamı salladım. Beraber arabaya bindik. Poyraz gideceğimiz yeri tarif etti. Şoför de başını salladı. Ben de yolu izlemeye başladım.

 

Uzun bir yolculuktan sonrası fazla kimsenin olmadığı bir yere geldik. Poşetleri arabada bıraktık. Yolumuz gerçekten uzun sürmüştü. Beraber arabadan indik. Poyraz elimi tuttu ve beni götürmeye başladı. Küçük bir tepenin ardından karşıma çıkacak manzarayı merak ediyorum.

 

Poyraz birden durdu ve arkama geçti. Elleri ile gözlerimi kapattı.

Ben: Ya hayır. Poyraz çek ellerini. Bak düşeriz.

Diye isyan ederken Poyraz in kahkaha atma sesi geldi.

Poyraz: Hadi abla. Ben düşürmem seni merak etme. Yavaş yavaş gideriz biz de.

 

Dedi. Poyraz in dediği gibi yavaş yavaş ilerledik.

Poyraz durdu. O durduğu için ben de durdum.

Ben: Hadi merak ediyorum. Çek eklerini.

Poyraz: Tamam. Hazır mısın?

Kafamı salladım. Yavaşça ellerini gözlerimden çekti. Karşımda bana bakan güzelliğe baktım.

 

Karşımda tüm maviliği ile deniz, deniz ile gökyüzü arasında bulunan o ince çizgi, ardından gökyüzü.

 

O kadar güzel gözüküyordu ki. Hemen Poyraz a baktım ve sarıldım. Poyraz da bana sarıldı.

 

Ben: Teşekkür ederim. Burası çok güzelmiş. Hem sen ne zaman geldin burays? Nasıl keşfettin burayı?

Poyraz: Bir sakin ol Selin. Geçen gün arkadaşımla gelmiştik. Senin de seveceğini düşündüm.

Tek kaşımı kaldırdım ve Poyraz' dan ayrıldım.

Ben: Peki, kimmiş bu arkadaş?

Saçımı karıştırdı. Elinden kaçmaya çalışsam da engel olamadım.

Ben: Bana bak Poyraz, seni mahvederim. Çek elini saçımdan!

Kahkaha attı. Sonra kafamdan tuttu ve başımdan öptü.

Poyraz: Kayhan ile geldim mersk etme.

Saçımı düzeltirken konuştum.

Ben: Aman, banane canım kiminle gelirsen gel. Hadi biz oturalım.

İkimiz de yere oturduk.

Telefonumu çıkardım ve manzaranın fotoğrafını çekip sosyal medyamda paylaştım.

Kafamı Poyraz in omzuna koydum. Poyraz da kolunu belime sardı. Derin bir nefes aldım. Manzaranın tadını çıkardım.

 

Meriç ten

 

Ayaz: Ama abi bak yalnız duruyorlar. Neden izin verdin ki? Ben de gitseydim yanlarında.

Sıkılmış ve sinirlenmiş bir ifade ile yüzüne baktım.

Ben: Ayaz abartıyorsun. Elinde olsa kızı dışarı çıkartmayacaksin. Bu kadar da olmaz. Sadece arkadaşı ile gezecek.

Ayaz: ' Erkek' arkadaşı ile.

Dedi. Derin bir nefes aldım. Ve Ayaz'ın karşısına oturdum. Şu an şirketteyiz. Ama Ayaz'ı tutamıyorum. Biraz daha bu şekilde devam ederse sinirlerimi de tutamayacağım.

Ben: Ayaz, önce bir sakin ol. Selin'in arkadaşları olacak, belki sevgilisi bile olacak. Buna engel olmayız. Sakin kal ki ona güven ver. Böyle yaparak hiçbir yere ulaşamazsın.

Ayaz: Ama abi daha çocuğu tanımıyoruz.

Ben: Ben tanıyorum. Hadi şimdi odana gidiyorsun. Sana dosya göndereceğim. İçindeki bilgileri bilgisayara gir. Kızı da rahat bırak. Gezsin biraz. Eve gelince de fazla üzerine gitme.

Lafımı bitirdim. Ayaz'ın ve benim telefonuma aynı anda bildirim geldi. İkimiz de telefonları açtık. Poyraz Selin' i bana bahsettiği yere getirmişti. Gülümsedim. Ablasını gerçekten çok seviyor.

Ayaz: Abi ortam çok romantik. Ya küçük bir buse olursa?

Diye endişe ile sordu. Ama ben sinirlendiğimi hissediyorum. Bu kız hiç mi gezemeyecek? Hiç mi arkadaşı olmayacak?

Ben: Ayaz! Kendine gel. Selin artık büyüdü! Bunlar normal şeyler. Buse falan olamaz. Şimdi odana git ve sana söylediğim işleri yap!

Dedim. Sustu ve sinirle odasına gitti.

Ben de kendime kahve istedim. Bunlarla işim çok zor.

Rüzgar da aynı şeyi yapıyordu. Hatta bir ara az kalsın Selin i arayacakken yakaladım.

 

Selin'den

 

Hava baya kararmıştı. Güneş batmıştı. Biz de Poyraz ile güneşin batışını izlemiştik. Çok güzeldi.

 

Poyraz: Artık gidelim mi Selin?

Ben: Gidelim.

Dedim. İkimiz de ayağa kalktık ve çıktığımız yerleri inmeye başladık. Arabaya sonunda ulaştık.

Eski binalar vardı burada. Galiba mahalleye fazla lüksüz. Sanki kuralları bu mahalle koyuyordu. Kendi kurallarını.

Arabaya binecekken az ileride elinde bir sepet, sepetin içinde de birsürü gül gördüm. Benimle aynı anda Poyraz da baktığı için o da görmüştü. Abla hemen yanımıza geldi.

- Ooo Poyraz. Takmışsın koluna gül gibi kızı da. Hayırdır?

Dedi ve gülümsedi. Şivesi biraz farklıydı. Bu ablayı daha fazla sempatik yapıyordu. Poyraz gülümsedi.

Poyraz: Yok yok. Benim ablam Selin. Abla, Güllü abla.

Dedi ve beni tanıttı. Hafif öne eğildim ve

Ben: Memnun oldum.

Dedim. Abla yani Güllü abla beni alıcı gözü ile süzdü.

Güllü abla: Tü tü maşallah. Nasıl da güzelsin.

Dedi. Gülümsedim. Elini sepete götürdü ve içinden bir gül çıkardı. Bana uzattı. Ben de teşekkür ettim ve gülü aldım.

Güllü abla: Senin bahtın pek açık. Kısmetlin çok. Dikkatli karar ver

Dedi. Hemen ileriden genç bir oğlanın sesi tüm mahalleyi sardı.

× ANNE!

Koşarak yanımıza geldi. İlk önce annesine sonra bize baktı. Fazla inceleyemedim yüzünü çünkü hava karardı ve sadece bir sokak lambasının ışığı ortalığı aydınlatıyordu.

× Siz annemin kusuruna bakmayın. Olur olmadık şeyler söylüyor. İyi akşamlar

Dedi ve Güllü ablayı da yanında alarak bizden uzaklaştı. Poyraz bana bakıyordu. Eliyle arabayı işaret etti. Ben de arabaya bindim. Arkamdan Poyraz da bindi. Eve doğru yol aldık

Trafik çok yoğundu. Yavaş yavaş ilerliyorduk. Abilerim çoktan eve gitmiştir.

Elimdeki güle baktım. Çok güzel bir güldü. Yüzüme yaklaştırdım ve kokladım. Mis gibi kokuyordu.

 

Dışarıyı izlemeye başladım. Yol uzun sürecekti.

 

💙💙💙💙💙💙💙💙💙💙💙💙💙💙

 

Tam bir saat sonra nihayet eve ulaştık. Poyraz ile beraber bahçeye girdik. Sorarlarsa bahçede karşılaştığımızı söyleyecektik.

 

Poyraz zile bastı. Basar basmaz da kapı anında açıldı. Huzursuz bir Rüzgar abim bizi karşıladı. Ne güzel ama

 

Abim biraz yana kaydı. Bizde içeri girdik. Ben direkt merdivenlere yöneldim. Yorulmuştum.

 

Ama Ayaz abimin sesi ile dinlenme hayallerin suya düştü.

 

Ayaz abim: Buraya gel Selin.

 

Kafamı salladım ve içeri girdim. Neyseki Meriç abim buradaydı. Koşarak Meriç abime sarıldım. Kulağına kimsenin duyamayacağı şekilde fısıldadım

 

Ben: Teşekkür ederim.

 

Ben teşekkür edince abim daha sıkı sarıldı. Sonra ayrıldık. Diğer abilerim huzursuzca bana bakıyordu.

 

Rüzgar abim: Hayırdır Selin? Çok mutlusun?

 

Diye soru sorar gibi sordu. Ben de başımı salladım. İkisinin de gözü elimdeki gülde takılı kaldı.

 

Ayaz abim: Anlatsana abim. Ne yaptınız?

 

Ben: Birşey yapmadık. Biraz alışveriş merkezini gezdik. Sonra beni çok güzel bir yere götürdü. Akşama kadar orada kaldık.

 

Rüzgar abim: Baş başa?

 

Ben: Evet? Şimdi izninizle odama çıkıp uyumak istiyorum. İyi geceler. Ha abilerim Poyraz in selamı var.

 

Dedim. İkisi de homurdandı.

Ben: Abi Poyraz diyorum.

Ayaz abim: Tamam anlata anlata bitiremedin. Anladık selamı var.

Ben: Ama bizi...

Rüzgar abim: Tamam Selin. İyi geceler.

Ben: KARDEŞİM OLAN POYRAZ

Diye biraz sesimi yükselttim. Meriç abimin arkadan kahkahasını duydum.

İkisinin de yüzü gülmeye değerdi.

Ayaz abim: Sen gün boyu bizim Poyraz ile mi beraberdin?

Kafamı salladım.

Rüzgar abim düz bir ifadeyle üzerime üzerime gelmeye başladı. Korkmadım değil. Koşarak merdivenlerden çıktım. Bir yandan da bağırıyordum.

 

Ben: Abi valla şaka yapmak istedim. Ya gelmesene. Gerçekten korkuyorum. Yaaaaa. Aaaaaaa

 

Çığlık atmamın sebebi abimin merdiven çıkarken bana yetişmesi ve beni omzuna atmasiydi

 

Hemen abimin beline sarıldım.

 

Ben: Abi düşeceğim bırak.

 

Abim biraz bırakır gibi oldu. O anda az kalsın beynimin üzerine düşüyordum. Abimin belini daha da sıkı sardım.

 

Ben: Tamam! Tamam bırakma. Nolur bırakma.

 

Abimin gülme sesi geldi. Arkadan Ayaz abim de gelmeye başladı.

 

Ben: Ayaz abi nolur yardım et! Çiğ çiğ yer beni bu.

 

Dedim. Ayaz abim kahkaha attı. Sadece buydu.

 

Daha sonra kendimi birden koltuğun üzerinde buldum. İki abim de koltuğun kenarlarına kollarını kaçmamam için koydu. Yutkundum. İkisi de korkunç bakıyordu.

 

Ben: Benim kitaplarım aşağıda kaldı. Ben onları alayım

 

Dedim. Biraz öne gitmiştim ki ikisi de aynı anda omuzlarımdan

tutup geri ittirdiler.

 

Ne yapacağım ben??

 

 

 

 

....

Merhaba. Nasılsınız?

 

Bölüm nasıldı?

 

Sizce Selin e ne yapacaklar?

 

Ya da bu bölümde ne olmalıydı?

 

Destekleriniz için hepinize çok teşekkür ederim.

 

Görüşürüz 🤗🤗💜

 

Loading...
0%