Yeni Üyelik
6.
Bölüm

Bölüm 6

@floweraleyna

 

 

 

 

Hoşgeldiniz sevgili okurlarım

 

 

 

Bölüme sınır koymaya karar verdim.

 

 

 

Oy sınırı 30

 

Yorum sınırı 15

 

 

 

İyi okumalar dilerim 😊

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Gözlerimi kocaman açarak karşımda duran şeye baktım. Benim çığlığıma yukarıdan ve aşağıdan abilerim ve Poyraz gelmişti.

 

Hepimiz bize bakan şeye bakıyorduk

 

Ben: Sen nasıl girdin buraya?

 

Diye biraz bağırdım.

 

Tabi bu arada ortam çok sessizdi.

 

 

 

Küçük şey koşarak yanıma geldi. Ayaklarımın üzerinde durdu. Ben de yere eğildim ve kafasını okşadım. Demek bütün vazoları kıran yaramaz buydu.

 

Tüyleri yumuşacık ve çok güzeldi.

 

Meriç abim: Selin dokunma hayvana.

 

Meriç abimin hayvanlara karşı hassasiyeti vardı. Hayvanlara dokunamıyor hatta aynı ortamda bile bulunamıyordu.

 

Kafamı kaldırdım ve Meriç abime baktım.

 

Ben; Ama abi çok tatlı baksana şuna küçücük. Çok tatlı. Yavru daha.

 

Meriç abim sıkıntıyla nefes verdi ve aşağı indi. Ben de küçük dostumu sevmeye devam ettim.

 

Yavru bir köpekti. Kim bilir ne zamandır buradaydı? Eve nasıl girmişti? Hiç fark etmemiştim.

 

 

 

Yanıma Poyraz da geldi. O da sevmeye başladı. Küçük yaramaz bize şirinlik yapıyordu. Yere yatıyor, yuvarlanıyordu. Biz de bu haline gülüyorduk.

 

 

 

Meriç abim yanında korumalardan birisiyle geldi.

 

Meriç abim: Köpeği çıkartalım

 

Dedi. Gözlerimi kocaman açtım ve abime itiraz ettim.

 

Ben: Ama abi çok küçük. Belki karnı açtır. Lütfen sokağa bırakmayalım.

 

Abimin sınırlarını zorladığımı düşünüyorum.

 

Meriç abim: Tamam, en azından bahçeye çıkaralım evde durmasın.

 

Gülümsedim memnuniyetle

 

Koruma küçük köpeği kucağına aldı ve merdivenlerden inmeye başladı. Küçük köpek kafasını arkaya atmış bana bakıyordu. Tam arkasından gidecekken Meriç abim önüme geçti.

 

Meriç abim: İlk önce ellerinizi yıkayın sonra ne yapıyorsanız yapın. İkiniz de. Sakın hiçbir yere dokunmayın.

 

Dedi. İtiraz edemem çünkü abimin hassasiyetini biliyorum.

 

Ben: Tamam abi. Gel Poyraz.

 

Dedim ve hızlıca odama gittik. Ellerimizi yıkadık.

 

Poyraz: Acaba bizimle kalır mı? Adını ne koyqbiliriz?

 

Duraksadim.

 

Ben: Poyraz, fazla heveslenme ablacığım. Meriç abim muhtemelen köpeği gönderecek. Abimi biliyorsun.

 

Kafasını salladı.

 

Poyraz: Biliyorum, onun için birşey de diyemiyorum ki.

 

Üzerimi düzelttikten sonra saçımı düzelttim ve Poyraz ile beraber aşağı inmeye başladık. Vazolar hep yerde, kırılmış bir şekildeydi. Gülmeden edemedim. Yaramaz şey

 

 

 

Meriç abim de dışarıda olmalıydı. Ortalıkta gözükmüyordu İlk önce mutfağa gittim. Küçük bir kaba süt ve su koydum. Dökmemeye dikkat ederek bahçeye çıktım. Bahçenin sol tarafında Meriç abim ve korumalar birşey konuşuyordu. Sağ tarafta da Poyraz ve küçük yaramaz vardı.

 

 

 

Gülümseyerek yanlarına gittim. Küçük iki kabı da yere bıraktım. Minik köpek hemen sütü içmeye başladı. Ben de yere oturdum Gecenin bir yarısı olduğu için hava oldukça soğuktu. Birden omzuma bırakılan ceketle başımı sol tarafa çevirdim.

 

 

 

Ayaz abim yanımıza gelmişti. Ona kırgın olduğum için teşekkür etmeyecektinm.

 

Ayaz abim: Çok tatlı

 

Dedi köpeğe bakarak. Ben de kafa salladım.

 

Ben: Çok küçük ve masum

 

Poyraz: Abi bizimle kalabilir mi?

 

Diye sordu. Cevabı biliyorduk ama yine de denemek istedik. Daha doğrusu Poyraz denemek istedi sonuçta ben Ayaz abimle konuşmayacağım

 

Ayaz abim: Pek sanmam abimi biliyorsunuz

 

Dedi. Küçük köpek sütünü içmişti. Sonra küçük yaramaz sarsak adımlarla yanıma geldi. Kucağıma yattı ve uyudu.

 

Ben de tüyleri ile oynamaya başladım. Çok tatlıydı.

 

Korumalar tekrar eski yerini alırken Meriç abim eve girdi. Ayaz abim de ayaklandı.

 

Ayaz abim: Hadi içeri geçelim.

 

 

 

Dedi. Kucağımdaki küçüğe baktım.

 

 

 

Ben: Abi o da gelse? Normalde seninle konuşmayacağım. Sadece küçük köpek için konuşuyorum.

 

Ayaz abim koca bir nefes verdi.

 

Ayaz abim: Selin, Meriç abimi biliyorsun. Ben içeri al desem de abim izin vermez. Eğer abimin azarını dinlemek istiyorsan al tabi.

 

Dedi. Başımı salladım.

 

Ben: Ama abi baksana hava çok soğuk. Hem daha küçücük. Sabah bir çaresine baksak?

 

Diye yine direttim. Meriç abime hayatta bu kadar diretemezdim. Abimin bir bakışı yetiyordu sus demek için.

 

Ayaz abim düşündü. Poyraz ise bizi dinliyordu.

 

Ayaz abim: Tamam bir çaresine bakarız. Ama eve alamayız. Meriç abim kıyameti kopartır.

 

 

 

Aklıma gelen fikirle abime döndüm.

 

Ben: Tamam abi. Siz eve geçin. Ben iki dakika sonra geleceğim.

 

 

 

Ayaz abim: Tamam güzelim. Hemen gel.

 

 

 

Dedi. İkisi birlikte kalktı ve eve girdi.

 

 

 

Ayaz abimin ve Poyraz'ın eve girdiğinden emin olduktan sonra küçüğü kollarımın arasına aldım ve sessizce içeri girdim. Hızlıca odama çıktım.

 

 

 

Küçük yaramazı yatağımın yanındaki koltuğa yatırdım. Kenarına da battaniye serdim Bu çok tatlı ya. Abim istediği kadar kızsın, hava çok soğuktu. Üşürdü.

 

 

 

Ben de yatağa girdim zaten uykum vardı. Kısa süre sonra kapı açıldı.

 

Poyraz: Abla? Uyudun mu?

 

Ben : Hayır. Gel.

 

Dedim. Poyraz kapıyı kapattı ve yanıma gelirken koltukta uyuyan köpeği gördü. Yüzüne yayılan gülümsemeyi izledim.

 

 

 

Poyraz: Getirmişsin..

 

Kafamı salladım

 

Ben: Kıyamadım.

 

Poyraz: O zamwn artık suç ortağınım.

 

. Poyraz yatağa girdi. Abimlerle pek yatmam. Ama Poyraz ile yatarım. Neden bilmiyorum. Meriç abime göre herkes kendi odasında uyumalı. Ama Poyraz bunu pek dinlemiyor.

 

 

 

Poyraz da uyudu. Daha sonra ben uyudum.

 

 

 

Sabah yüzümde hissettiğim ıslaklık ile gözlerimi açtım. Kaşlarımı çattım ve hafifçe yatakta doğruldum.

 

 

 

Küçük yaramaz yanıma gelmişti. Benim uyandığımı görünce kuyruğunu salladı ve havladi.

 

 

 

Köpek havlayınca Poyraz da uyandı.

 

 

 

Poyraz: Günaydın abla.

 

Ben: Günaydın.

 

 

 

Dedim. Poyraz da kalkıp köpeği sevmeye başlamıştı.

 

Sonra kapı açıldı.

 

Meriç abim: Uyandınız mı?

 

Meriç abim: Günaydın

 

Diye neşeyle odaya girdi. Beni ise kucağımdaki küçüğü tutmaya çalışırken elimden fırlayarak abime doğru gitti

 

Meriç abim hemen köpekten uzaklaşırken camları açmıştı.

 

Ben: Abi çok küçük baksana. Nolur bizimle kalsın.

 

 

 

Meriç abim: Güzelim annesi vardır onun. Merak etmesin. Küçük olduğu için annesinin yanında kalması gerek.

 

 

 

Ben: Öyle mi abi? Biz de küçüktük, bizi niye annemizden ayırdın peki?

 

 

 

sessiz bir şekilde dedim ve başımı önüme eğdim. Poyraz hiç konuşmuyordu.

 

Meriç abim de sessiz kaldı ve odadan çıktı. Poyraz in elini omzumda hissettim.

 

Poyraz: Abla üzme kendini. Ben de annemi ve babamı özlüyorum ama yapacak birşey yok.

 

 

 

Kafamı salladım. Bir damla göz yaşının gözümden düşmesini engelleyemedim. Yapacak bir şey yoktu tabi.

 

 

 

Küçük köpek yanıma geldi ve kucağıma yattı.

 

Poyraz: Abla

 

Dedi ve sustu. Ne diyebilir ki?

 

Poyraz: Ben çıkıyorum abla. Sen rahat et. Birşeye ihtiyacın olursa gel.

 

Dedi. Dolu gözlerle baktım ve gülümsedim. Kafamı salladım.

 

 

 

Küçük köpek kucağımdan indi ve Poyraz ın peşinden gitti.

 

 

 

Ben de yataktan kalktım. Elimi yüzümü yıkadım. Telefonumu aldım ve annemi aradım. Hemen açtı.

 

+ Anne?

 

 

 

Gözlerim doldu

 

 

 

- Selin?

 

 

 

Dedi gayet düz bir sesle. Yutkundum. Canı bir şeye mi sıkılmıştı acaba?

 

 

 

+ Anne ben seni çok özledim. Yanına geleceğim en kısa sürede.

 

 

 

- Gelme Selin. Abilerin ile kal . Benim burada işlerim çok.

 

Kalbimi kırılma sesini duydunuz mu?

 

+ Öyle mi?

 

 

 

- Evet. Kapatmam gerek Selin. Kendine dikkat et.

 

 

 

Dedi ve kapattı.

 

 

 

Şaşırdım. Hem de çok şaşırdım. Kafaya takmamam lazım.

 

 

 

Üzerime evde giyeceğim rahat kıyafetler giydim. Telefonumu yanıma aldım ve pencereyi kapattım İçerisinin havalandığı yeterdi. Pencereden bahçeye baktım.

 

 

 

Aşağıya baktığımda Meriç abimin bir konuma ile konuştuğunu gördüm. Korumaya biraz daha dikkatli baktığımda kucağında küçük köpeğin olduğunu gördüm.

 

 

 

Yapacak birşey yok. Gidecek demek ki. Elimden birşey gelmiyor. Abim dediğini yapar çünkü.

 

 

 

Aşağı indim. Rüzgar abim gelmişti ve telefonla konuşuyordu. Ayaz abim ve Poyraz da masaya oturmuştu. Ben de masadaki yerimi aldım. Kısa süre sonra Meriç abim geldi. Biz de kahvaltı yapmaya başladık

 

 

 

Rüzgar abim: Abi Berke ve Can gelecek bugün.

 

 

 

Meriç abi: Gelsinler.

 

 

 

Dedi. Abilerimin arkadaşları eve fazla gelmez. Ayda yılda bir gelir. Meriç abim de kabul eder.

 

 

 

Kahvaltı sessiz geçmişti. Kahvaltıdan sonra ben bir bardak meyve suyu aldım ve bahçeye çıktım. Bahçedeki hamağa oturdum. Meyve suyumdan bir yudum aldım ve bakışlarımı evin açılan kapısına çevirdim.

 

 

 

Çalışan ablanın elinde telefon ile dışarı çıktığını görünce bakışlarımı başka bir yere çevirdim.

 

 

 

Bugün abilerim evdeydi. Rüzgar abimin arkadaşları geleceği için evde küçük çaplı bir telaş vardı. Meyve suyunu içmeye devam ettim. Çok sıkıldım

 

 

 

Birden bir ses duydum. Bizim bahçe duvarının arkasından geliyordu. Oturduğum yerde kalktım.

 

 

 

Sesin geldiği yere gitmeye başladım.

 

 

 

Meriç abim: Selin gelir misin?

 

 

 

Ben: Bir dakika abi.

 

 

 

Meriç abim: Selin hemen.

 

 

 

Dedi. Ben de abimin yanına gittim. Abim bahçe kapısının önünde beni bekliyordu. Yanına gidince omuzlarımdan tuttu ve biraz eğildi.

 

 

 

Meriç abim: Güzelim, Rüzgar in arkadaşları gelince odanda mı kalırsın, bizimle mi oturursun? Ona göre yanınızda kalacağım.

 

Gülümsedim. Düşünceli misin sen acaba?

 

Ben: İlk önce yanınızda kalırım. Sıkılırsam odama çıkarım.

 

 

 

Abim başını salladı.

 

 

 

Ben: Abi bahçe duvarının arkasında çığlık gibi ses duydum. Bir bakar mısın?

 

 

 

Meriç abim: Gel beraber bakalım.

 

 

 

Dedi ve kolunu omzuma atti beraber sokağa çıktık.

 

 

 

Evin etrafını dolaştık ama kimse yoktu. Biz eve geri giderken yan eve birileri taşınıyordu galiba.

 

 

 

Abimle beraber eve girdik. İçeride oturduk. Aklıma annem geldi. Neden yanına gitmemi istemedi?

 

 

 

Herkes salonda oturuyordu. Kısa süre

sonra zil çaldı . Berke ve Can abi içeri girdi. Fakat bir sorun vardı.

 

Yanlarında daha önce hiç görmediğime emin olduğum iki mini etekli kız vardı.

 

Bir dakika ne? Yanında iki kız mi vardı?

 

Bu eve şimdiye kadar hizmetli ablalar haricinde hiç kız gelmemişti.

 

Ne oluyor ya?

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Merhaba. Nasılsınız?

 

 

 

Bölüm nasıldı?

 

 

 

Sizce gelecek bölümde neler olacak?

 

 

 

O kızlar kim?

 

 

 

Görüşürüz 😘🐞

 

Loading...
0%