Yeni Üyelik
4.
Bölüm

4. Bölüm

@floweryyy

Selammm. Rızzık zamanıı. Neyse çok uzatmayayım. İyi okumalarrr. Oy ve yorumlarınızı bekliyorummm. Öpüldünüzzz💋

Bazen hayat yorardı , bunaltırdı , güçsüzleştirirdi. Her insan bu duyguları yaşardı. Bende yaşardım. Ama şu durumda güçsüz olduğumu göstermek istemezdim. Korkuyordum. Korkumu göstermek istemezdim. Ve bu duygudan nefret ederdim. Ama şuan her zerremde korkuyu hissediyordum.

Elimde tuttuğum notla bir nota bakabilecek süre için uzun hayat için kısa bir süre boyunca bakıştım. Notu bırakıp elimde serumla kapıya doğru yürüdüm.

Kapıyı açıp dışarıya adım attım. Tam bu sırada kapının önünde duran 2 dev gibi olan adamlar kolumu tuttu.

" Tamam. Sakin olun. Bir yere gitmiyorum sadece patronunuzla konuşmak istiyorum."

" Sadece o seninle konuşmak istediği zaman konuşabilirsiniz." Bunu duymamla sinirlerim tavan olmuştu. Sesimi hafif yükselterek bende hemen cevap verdim.

" BENİ BURADA ZORLA TUTUYOR SÜREKLİ SAÇMA SAPAN ÇİÇEKLER GÖNDERİYOR. NE YAPMAYA ÇALIŞTIĞINI BİLE BİLMİYORUM. EN AZINDAN BANA AÇIKLAMA BORÇLU. ŞİMDİ BENİ BIRAKIN VE GİDİP KONUŞAYIM."

Adam bağırdım gibi kolumdan tutup odaya koymaya çalıştı. Bende öne atılarak adamı ittim. " Güçlük çıkarma. İçeri geç. "

Daha çok bağırdım. Sinirle kolumdaki serumu hızla çekip yere savurdum. Adam biraz daha yavaş davranarak içeri geçirdi. Tam bu sırada kapının önüne o geldi.

" Uyanınca haber verin demiştim." Dedi kapının önünde duran diğer adama. Sinirlendiği belli oluyordu. " Aşağı in. " Diyerek odaya girdi. Önce adama baş haraketiyle dışarı çıkmasını söyledi. Adam çıkınca önce serumdan dolayı kanayan koluma ardından yüzüme bakıp " Çiçekleri beğenmene sevindim" dedi.

Benimle dalga geçiyordu. Sinirlerimle oynuyor ve bunu yaparken korku bırakıyordu.

" Bu ne saçmalık ya ? Benimle dalga geçiyorsun."

" Seninle dalga geçtiğimiz yok çiçekleri seversin diye düşünüyordum. Bence çok güzeller. Bayılmışsın bende uyanınca güzel bir şey gör istedim."

Bunları dinlerken bile korkuyordum.

" Beni neden kaçırdın ? "

" İyi bir doktora ihtiyacım vardı."

" Saçmalık. Sen tamamiyle saçmalık bir insansın. "

" Yine bulunduğun konuma göre iddalısın"

Sustum. O bu sessizliği bozdu. " Akşam yemeği için aşağıda Leyla abla var onun yanına git. " O bunu söyleyene kadar acıktığımın farkında bile değildim . Ama bu teklifi reddettim .

" İstemez. Çık git yanımdan. Gerçekleri anlatmıyorsan seni de dinlemek istemiyorum. "

" Cidden cesaretini takdir ediyorum. Yemek konusunda da ne yaparsan yap ama açlıktan geberip bayılma gebermen beni ilgilendirmez fakat Doktor bulmam uzun sürer. "

Odadan çıkıp gitti. Geriye bıraktığı korku kaldı. Korkmuştum önce o çiçek sonra bu söyledikleri. Tüylerimi ürpertti.

Yatağıma uzandım. Biraz daha uyursan açlığım yatışır hale gelir diye düşündüm.

Nerdeyse yarım saat yatakta oyalanmıştım ama açlığım yatışmamıştı. Yavaş adımlarla kapıya doğru ilerledim. Kapıyı açtığımda karşımda yine 2 dev adam görmem şaşırtıcı değildi.

" Yemek yemeye inecektim."

" Bizimle gel."

Adama onaylandığımı belirten mırıltılar çıkararak yürüdüm. Uzun bir merdivenden indik. Aşağıya geldiğimizde boş salonda kimse yoktu. Adam mutfağa girdi.

Mutfakta duran yaklaşık 40 yaşında duran bir kadın bana bakıp gülümsedi. Leyla abla dediği buydu galiba.

" Yemek yiyecekmiş." Yanımda duran koca adam tok sesiyle konuştu.

Kadın bana dönüp " Ne yemek istersen söyleyebilirsin. "

" Şey yani farketmez."

" Çekinmene gerek yok. Mantı yapmıştım hemen koyuyorum."

Mantı?

Böyle bir evde daha değişik yemekler pişer sanıyordum.

Kadın önümdeki masayı işaret edip oturmamı söyledi. Oturdum. Önüme mantı dolu tabağı bıraktı. Dibinde hâlâ bu adam vardı. Kadın anlamış olacak ki adama dönüp " sen gidebilirsin. Ben buradayım." Dedi. Kadına güveniyor olmalılar ki adam hemen gitti. Önüme bırakılan kaşıkla mantıyı yemeye başladım.

" Adım Leyla."

" Duru"

" Memnun oldum."

" Bende. "

Yemek boyunca hiç konuşmamıştı. Yemeğim bitince su içmek için ayağa kalkıp musluğa doğru ilerledim.

Kadın bunu fark etmiş olacak ki hemen gelip " Ben verirdim ." Dedi. Ardından benden hızlı davranarak su doldurduğu bardağı elime tutuşturdu. " Korkma. Bişi olmayacak sana." dedi. Korktuğumu nerden anlamıştı?

" Hiç sanmıyorum." dedim içime kaçan sesimle. Ardından yine yanımda biten dev adamlarla birlikte yukarı çıktım. O günü odamda geçirip uyudum. Gerisi benim için yine karanlık.

~

Gözlerimi yavaş yavaş araladım. Muhtemelen çok uyuduğumdan yanan gözlerim bulanıktı. Yataktan doğruldum. Tam bu sırada kapı açıldı içeriye giren yine dev adamdı. "Aşağıda hasta var. Seni bekliyoruz. "

Sarsak adımlarla ilerledim. Adamla birlikte yine aşağıya indim. Ama yine o duvarın arkasına gelmedi. Daha sonra gelen kişi çiçeklerimi gönderen o adamdı. Kapıyı açıp aşağı doğru ilerledik.

" Açlıktan ölürsün sanıyordum "

Yemek yemeğe indiğimi biliyordu.

" Kör değilsen yaşayıp yaşamadığımı görürsün. "

Derin bir nefes alıp" Yine bulunduğun duruma göre fazla cesur değil misin?"

Sustum.

Odaya doğru yöneldik. Amaliyat önlüğünü üzerime geçirip amaliyathaneye doğru yürüdüm. Sadece 1 amaliyata girmiştim. Çıktığımda eldivenlerimi çıkartıp çöpe fırlattım. Dev adamların biriyle beraber tekrar odama çıktım.

Odama girip kapıyı kapattım. Yatağa oturacakken odada bulunan makyaj masasının üzerinde bir kutu görüp oraya doğru ilerledim. Kutuyu açmadan önce yanında bulunan zarf dikkatimi çekti. Yavaşça zarfı elime alıp açtım. Yüklü bir miktarda para vardı. Bu büyük ihtimalle her amaliyat sonrası gelecekti. Ama bu parayı harcamak için bir hayatım yoktu. Parayı alıp çekmeceye savurdum. Kutunun üzerinde parmaklarımı gezdirip açtım. Elimi kutunun içine atıp içinde bulunan kumaşı dışarıya çıkarttım. Beyaz bir elbiseydi. Kutunun içinde bir de küçük bir not olduğunu fark ettim.

" Akşam için hazırlan önemli bir yere gideceğiz"

Elbiseyi orada bırakıp yatağa uzandım. Sadece düşündüm. Hayatımı, yaşamımı,olmayan geleceğimi...

~

Duvarda asılı olan saate baktım. Ne zamandır düşünüyordum ? Zaman kavramını yitirmiştim. Saat akşam olmak üzereydi. Aşağı inip yemek denilmeyecek kadar az yemek yedim. O sırada Leyla Hanım yanıma geldi.

" Bu akşam önemliymis. Özenmeni istedi. Aksi takdirde..." Gerisini anlamıştım.

" Eğer istersen yardımcı kızlar gelebilir fakat istemezsen odanda çekmecelerde gerekli herşey var." Başımı salladım.

" Gerek yok kendim halledirim. Leyla Hanım. "

" Hanıma hiç gerek yok. Lütfen benimle bir ablanmış gibi konuş."

Onaylandığımı belirtip merdivenlere yöneldim. Böyle bir hayatta böyle bir durumda bana iyi gelmeye çalışan tek kişi olabilirdi.

Odaya girip elbiseyi elime aldım. O an ne kadar kötü bir hâl aldığımı fark ettim . Kıyafetlerimi geldiğimden beri yeni değiştiriyordum. Beyaz büyük dolaba doğru ilerledim. Çekmeceleri karıştırıp elime daha paketinden açılmamış bir iç çamaşırı aldım. Dolabın içi kıyafetlerle doluydu. Ve hepsinin etiketi üzerindeydi. Üzerimi değiştirip makyaj masasına oturdum.

Saçımı açıp çekmecedeki tarakla taradım. Geriye savurup hafif Bir makyaj yaptım. Neredeyse yok gibiydi. Hazır olduğumda kapıyı açtım. İki dev adam önümden giderken aşağıya doğru ilerledim.

Büyük salonda ki koltukta o oturuyordu. Beni görünce ayağa kalktı ve bana döndü. Önce baştan aşağı süzdü. Rahatsız olduğumu belli ediyordum. Daha sonra gözlerime baktı. " Bu bir iş yemeği önemli bir toplantı olacak . Sende benim yanımda olmalısın. Ona göre davran " dedi. Tok sesiyle. Ardından kafamı sallayarak onayladım koluna girmem için uzattı. Yavaş bir şekilde koluna girdim. Büyük bahçeye geldiğimizde ona dönüp " sana nasıl hitap edeceğim" dedim. Adamın adını bile bilmiyordum.

" Bora Kandemir.."

Şükür kavuşturanaa. Cidden biraz geç oldu. Neyse geç olsun güç olmasın dimi aşklarım. Oy ve yorumlarınızı bekliyorum. Seviliyorsunuzzzz💗 bu arada arkadaşlar oy sınırlamsı yapmak istemiyorum. Lütfen oy kullanın...

 

Loading...
0%