Yeni Üyelik
2.
Bölüm

Kaba Çocuk

@flymiamibro2

Oğlanın, siyah saçları kütüphanenin loş ışığında hafifçe parlıyordu. Mirumi, sanki söyleyecek kelime bulamıyormuş gibi donup kalmıştı. Oğlan, Mirumi'ye yaklaşınca kitaptan parlayan ışıklar yok oldu. Oğlanın bakışları çok korkutucuydu, Mirumi birkaç geri adım attı.

"İnsanların eşyalarına izinsiz dokunamazsın." Kelimeleri özenle seçtiği belliydi, kıza onu küçümsediğini belli etmek istiyordu. Kitabı, Mirumi'nin elinden sertçe aldı. Mirumi, başını eğdi.. yanakları kır çiçekleri gibi kırmızı olmuştu. İnsanlarla iletişim kurmakta pek iyi olduğu söylenemezdi, bu da içe kapanık olmanın maddelerindendi.

"Ben.." diye bir ses çıktı dudaklarının arasından. "Sadece kitabına bakmak istemiştim.."

Oğlan, alaycı bir kahkaha bıraktı. "Her şeye o çilli burnunu sokmak zorunda mısın?" dedi. Çilleri, her zaman Mirumi'nin en büyük özgüvensizliği olmuştu. Küçük, beyaz ve narin ellerini burnuna götürdü. Fakat Oğlan, yeniden konuştu. Ses tonu, kibirle doluydu.

"Yüzüme bak." dedi büyük bir ciddiyetle. "Benimle konuşurken göz teması kurmamanın, senin gibi biri için ne kadar büyük bir hata olduğunu anlamıyorsun galiba."

Mirumi, ellerini burnundan çekti. Gözlerini, oğlanın gözüne sabitledi. Fakat, birisi ile göz teması kurmak bile Mirumi'nin avuçlarını terletiyordu. Sadece kitabına bakmıştı, bunu neden bu kadar büyük bir sorun olarak görmüştü ki...? "Üzgünüm..sadece ilgimi çekti o kadar.."

Oğlan, Mirumi'yi dinlemiyordu bile. Şu an tek odaklandığı şey, Mirumi'yi tıpkı küçük bir çocuk gibi azarlamaktı. "Üzgün olmalısın." dedi. Bunu söyledikten sonra elindeki kitabı göğsüne yaklaştırdı. "Bu kadar aptal olsam bende üzgün olurdum."

Bu kadarı da yeterdi! Mirumi, birkaç saniyeliğine, sanki bir şey söylemek istermiş gibi dudaklarını ısırdı. Belki de, kelimelerini kullanmalıydı. Altta kalmayı istemiyordu, özellikle onunla saygısız bir şekilde konuşan oğlana karşı! Saygısızlığa, saygısızlıkla cevap vermek zorundaymış gibi hissetti. İçindeki özgüven, aniden ortaya çıktı ve konuşmaya başladı.

"Çok kabasın!"

Bunu söyledikten sonra, bakışları donuklaşmıştı. İlk defa bunu yapabilmişti, tavrını koyabilmişti. Fakat, dudaklarından sadece iki tane kelime çıkabilmişti. Bu, oğlanın kibirini daha yüceltmişti.

"Demek konuşmayı biliyormuşsun." dedi alaycı bakışlarla Mirumi'yi süzerek. Daha sonra arkasını döndü ve yürümeye başladı. Mirumi, neye uğradığını şaşırmıştı. Oğlan, son kez kafasını Mirumi'ye çevirdi ve, "Bir dahaki sefere, gerçekten daha dikkatli ol. Ama tabii, senin gibi biri için zor olur." dedi ve gözden kayboldu. Tıpkı Homeros'un dikkat çekmeyi sevdiği zamanlar yaptığı gibi..

Loading...
0%