Yeni Üyelik
9.
Bölüm

Arita Güneş Çocuk Oluyor.

@flymiamibro2

Arita ve Taro, Çiçekli Vadi'nin huzurunu geride bırakarak hızla ilerliyorlardı. Bir süre sonra, büyükannesinin çığlıkları Arita'nın kulağında çınlanmaya başladı. Kalbi sıkışmıştı. Turuncu saçları, yağmur sayesinde su olmuştu. Gözleri derin bir hüzünle dolup taşıyordu,gözyaşları ile karışmış yağmur damlaları yanağından akıyordu. Fırtına çok güçlüydü, onu geriye doğru itiyordu, ama Taro'nun bedenini hızlandırması için yaptığı büyü ona yardım ediyordu. Doğa sanki bir canavara dönüşmüştü, Luminara'yı bu hale getirecek güç kimse de yoktu, Güneş Adam Kenta'da bile.

"Çabuk ol, Arita." dedi Taro hırçın bir ses tonuyla. Arita çok korkuyordu, olduğu yerde durdu. Rüzgar, bir çığlık gibi esiyordu ve Arita'nın kulak hizasındaki turuncu saçları uçuşuyordu. Taro, ona baktı. Bakışları, oldukça soğuktu. Arita büyük bir güce sahip olmasına rağmen onu kullanmayı bilmiyordu, bu yüzden Arita'ya karşı bir acıma duygusu hissetmeden edemedi. Kaşlarını sertçe çattı. Tam, konuşmak için söze gireceği an tıpkı onlar gibi koşturan, soluk bir denizci şapkası takan, orta yaşlı bir adam, şikayetlenmeye başladı.

"Halimize bak! Güneş Adam'ın şu an burada bize destek olması, adasını kurtarması gerekirken o Karanlığın Cadısı ile!"

Taro ve Arita, birbirlerine baktılar. Bu fırtınayı durduracak tek şey, Güneşin ışınlarının fırtınayı engellemesiydi, ama onları kontrol edebilen tek kişi Kenta'ydı, ama o şu an ada sınırlarındaydı. Ve, bu yetenek.. ondan başka sadece Arita'da vardı.

Taro, Arita'ya keskin bir bakış attı. Arita'nın hayatı boyunca unutmayacağı bir bakıştı bu. Bu fırtınayı durdurabilecek, Luminara'nın yok olmasını engelleyebilecek tek kişi oydu. Taro, oracıkta Arita ile sert bir konuşma yapması gerektiğini fark etti. Ona döndü, omuzlarını tutarak onu hafifçe sarstı.

"Ağlamayı kes." dedi. "Ağlamanın zamanı değil, beni duyuyor musun?!" diye haykırdı. Taro'nun haykırması ile, herkes bir anda Arita ve Taro'yu izlemeye başladı. Arita birkaç adım geri gitti. Fakat, Taro ona yaklaşmaya devam ediyordu. "Güneş Adam ortalıkta yoksa, sen varsın."

Arita'nın, mavi gözlerinin sonsuzluğu ve masumluğu, büyük bir hayret ile Taro'ya baktı. "Taro.. anlamıyorsun.." diye fısıldadı. Rüzgar o kadar sert geliyordu ki, Arita Taro'ya tutunmuştu. Taro, Arita'yı kendinden çekti.

"Senin içinde taşıdığın güç, bu fırtınayı durdurabilir." dedi. "Korkularını geride bırak ve içindeki güce güven!"

"Saçmalıyorsun Taro!"

Bunu söyledikten sonra, Arita'nın yüzündeki korku ve endişe, bir anlığına yok oldu. Belki de, bu fırtınayı durduracak oydu. İçindeki güneşin sıcaklığını hissetti. Derin bir nefes aldı, ellerini yavaşça havaya kaldırdığı an, etrafı güneşin ışınları ile sarıldı. Ama, katlanabilecek gibi bir ışık değildi, oldukça parlaktı. Bir süre sonra, ışık büyüdü. Büyüdü ve genişledi, neredeyse bulunduğu tüm bölgeyi kaplıyordu. Luminara halkı, Arita'yı büyük bir şaşkınlık ile izlerken ışık bulutların arasından süzmeye başladı. Aydınlığa dönmeye başlayan dünya, etrafındaki kaosu yavaşça durdurmaya başlamıştı. Büyükannesinin çığlığının sona ermesi, onu daha güçlü bir hale getirmişti. Artık, Luminara sağlamdı. Bozulan her şey, tekrar düzeldi. Luminara, yeniden cennet kadar güzel bir yere dönüştü.

Rüzgar, neşeyle Arita'nın etrafında dans etti. Taro ise, yüzünde koca bir gülümseme ile Arita'yı izliyordu. Halk, koşarak Arita'ya yaklaştı. Arita ise, hala yaptığına inanamıyordu. O, Luminara'yı kurtarmıştı. Tuhaf, cılız ve utangaç çocuk Arita Sato, Luminara'yı kurtarmıştı.

İnsanlar, Arita'nın fotoğraflarını çekiyordu. Luminara Krallığı, diğer güçlü büyücü ve cadılar, şok halindeydi. Bu yeteneğin, sadece Güneş Adam Kenta'da olmadığını öğrendikleri için herkes çok şaşkındı.

Arita, bakışlarını Taro'ya yöneltti. Onun etrafını saran halktan hafifçe çekildi ve Taro'ya doğru koşmaya başladı. Fakat, tam koşarken aniden durmak zorunda kaldı. Elini, sağ göğsünün üzerine götürdü. Orada, büyük bir acı hissediyordu. Acı ile bir kez inledi, üzerindeki tişört, yavaşça yırtılıyordu. Tamamen yırtıldı, bir acı içerisindeydi. Dizlerinin üzerine çöktü. Başını öne eğdi. Herkes onu merakla izliyordu. Aniden, göğsünün üzerinde, yavaşça bir çizik belirdi. Bir tane daha, bir tane daha..

Bu çizgiler, bir Güneş işaretine dönüştü. O, O Luminara'yı kurtarmıştı ve göğsünün üzerinde güneş şeklinde bir yara izi almıştı.

"Güneş Çocuk!" diye bağırdı insanlar. "Güneş Çocuk, Güneş Çocuk!"

Böylece Arita, Luminara'nın Güneş Çocuğu olmuştu.

 

Loading...
0%