Yeni Üyelik
7.
Bölüm

Karanlığın Cadısı.

@flymiamibro2

Yumi'nin sevimliliği, Arita ve Taro'nun üzerlerinde olan sıkıntıları bir anlığına olsun biraz unutturmuştu. Arita ve Yumi hala gülmeye devam ederlerken, Taro durdu. Yüzüne ciddi bir ifade yerleşti. Yumi'nin süpürgesi üzerindeki büyüyü bozmuştu ama kimin yaptığı hala bir gizemdi.

"Biri, bu küçük kızı hedef almışsa bu sadece bir başlangıç olabilir." dedi. "Başka bir tehlike ile karşılaşmamız an meselesi."

Arita'nın yüzündeki endişeli ifade yok oldu ve onun yerine endişeli bir ifade geldi. Bakışları huzursuzlaştı, gülmeyi bıraktı. "Harika.." diye mırıldandı. Taro'nun onu her zaman koruyacağını biliyordu, ama bu sefer işler biraz fazla karmaşıktı.

Yumi, bu ciddi konuşmalardan pek bir şey anlamış değildi. Süpürgeye bakmak ile meşgüldü. Dizlerinin üzerine çökerek, tekrar elindeki süpürgeye bakmaya başladı. Yüzünde hafif bir hüzün vardı. "Teşekkür ederim, Bay Kedi.." dedi. "Biliyor musunuz? Bu süpürge, bana babamdan kalan tek eşyaydı."

Taro, duraksadı. Ciddi ve soğuk bakışları yumuşadı. Arita, Yumi'nin itirafı karşısında biraz eğilerek, elini Yumi'nin omzuna, nazikçe, rahatsız etmeyecek bir şekilde yerleştirdi. Bu acının nasıl bir acı olduğunu biliyordu. Arita'nın ne annesi, ne babası vardı. Ve, bugün Cerbeus'un yok ettiği kavalı, babası tarafından ona verilen bir hediyeydi.

"Yumi.." dedi sessizce. "Bir insanın duygularını bu kadar iyi anlayacağım hiç aklıma gelmezdi."

Yumi, başını kaldırdı ve Arita'ya baktı. Arita'nın gözlerinde, iyimserliği görebiliyordu. Gülümsedi. "Ama, ama artık bu sorun değil!" dedi her zaman ki neşesiyle. Ayağa kalktı. Aniden Taro'ya sıkıca sarıldı. Taro, neye uğradığına şaşırmıştı. Gözleri kocaman olmuştu, ama soğukkanlılığını koruyordu. "Bay Kedi, onu tamir etti! Ona minnettarım, sana da minettarım turuncu saçlı çocuk! Süpürgem onarıldı, bir gün hep beraber uçabiliriz!"

Arita, bu kadar neşeli olan birine hayretle bakıyordu. Kendi hep içe kapanık biri olmuştu, utangaç, utangaç ve utangaç biri. Kendini,Yumi ile karşılaştırmadan edemedi.

Taro, Yumi'yi yavaşça kendinden çekti. Hafifçe sırıttı, 13 yaşındaki bir kız için kahraman figürü olmak, onu inanılmaz havalı kılmıştı. "Birlikte uçma işini daha sonra düşünürüz, Küçük Hanım." dedi, baştan çıkarıcı bir ses tonu vardı. "Şimdi, senin için güvenli bir yer bulmamız gerekiyor. Burada kalman riskli, birinin sana zarar vermeye çalıştığı ortada." bunu söyledikten sonra, yavaşça yürümeye başladı.

Yumi, başını hayır anlamında salladı. Süpürgesini sol elinde tutarak, Taro'nun peşinden yürüyordu. Üzerindeki beyaz, ince elbisesi yağmurdan dolayı sırılsıklam olmuştu, ama güneşin tam iki dakika önce geri gelmesiyle yavaştan kurumaya başlamıştı. "Bana kimse zarar veremez ki!" dedi büyük bir masumiyetle. Taro, soğuk bir kıkırdama bıraktı. Yumi, kaşlarını çattı.

"Bay Kedi, ben ciddiyim!"

Taro, bir Arita'ya bir de kıza baktı.

"Ben Karanlığın Cadısı'nın kızıyım." dedi. "Üzerimde güvenlik büyüsü var, yani.. büyüyü bozman pek bir işe yaramadı. Ama yine de- bunun için sana minnettarım!"

"Karanlığın Cadısı" lafını duyar duymaz, Arita ve Taro'nun kaşları yukarı kalkmıştı. Dudaklarında hafif bir aralık oluşmuştu. Duyduklarına inanamıyorlardı, Arita bedenini hafif geriye çekmişti. Karanlığın Cadısı, karanlık büyüyle özdeşleşmiş, tehlikeli ve ürkütücü bir cadıydı. Gecenin ve ayın karanlık yüzünden güç alıyordu, insanları ve diğer tüm büyücüleri korkutacak kadar güçlüydü.

Taro, "Sana inanmıyorum." dedi düz bir şekilde. Yumi'nin dudakları hafifçe büzüldü, başını öne eğdi. Arita'nın kolunu tuttu.

"Benden korkmayın, lütfen benden korkmayın!" dedi yalvarır gibi bir ses tonuyla. "Annem, annem asla beni- beni dışarı çıkarmaz. Hatta, beni insanlardan saklar. Beni, beni çok zayıf ve tuhaf görüyor. Onun kızı olmaya yeterli değilmişim. Benim bir hata olduğumu söylüyor. Biliyor musunuz? Siz benim ilk arkadaşım oldunuz. Sizi, sizi asla ama asla unutmayacağım!"

Yumi'nin itirafına karşılık, Arita kıza yaklaştı. "Senden korkmuyoruz." dedi, cana yakın olmaya çalışıyordu. "Ve, ve kimin kızı olduğun, senin Dünyada'ki en sevimli kız olduğun gerçeğini değiştirmeyecek." biraz bekledi. "Sen bir hata değilsin." diye ekledi.

Taro, bu sıcak sohbeti görünce gözlerini devirdi. "Madem Karanlığın Cadısı'nın kızısın ve üzerinde güvenli olman için bir büyü var, neden beni endişelendiriyorsun.." diye homurdandı. Bu tatlı, konuşkan ve hayalperest kızın Karanlığın Cadısı'nın bir sır olarak sakladığı kızı olduğuna inanmakta çok zorluk çekiyordu.

Aradan bir süre geçti, Yumi süpürgesine bindi, Taro ve Arita ona el salladılar.

Yumi, gülümseyerek süpürgesi ile havalara süzülerek gözden kaybolmuştu. Arita, aniden Taro'ya döndü. Taro'ya döndüğü an, rüzgar ona doğru esmişti ve turuncu saçları havalanmıştı. "Bu çok tuhaf!" dedi, gözlerini yere dikti. "Karanlığın Cadısı'nın kızı.. ama, ama o çok masum görünüyor."

Taro, "Masumiyet en büyük tehlikedir." dedi. Arita, Taro'nun onu anlamadığını düşündü.

"Beni anlamıyorsun." dedi. "Karanlığın Cadısı, Yumi'yi yıllardır saklıyormuş. Annesinin kim olacağını Yumi seçmiyor, Yumi.. o suçlu değil."

Taro'nun yüzündeki rahatlık bozulmadı. Fakat hafif bir somurtma geldi. "Bu kadar yeter, başka bir macera istemiyorum." bekledi. "Yeni bir kavala ihtiyacın olacak."

Loading...
0%