
SELAM PAPATYALARIM , YENİ BÖLÜM SİZLERLE UMARIM BEĞENİRSİNİZ,
KEYİFLİ OKUMALARRR YORUM VE OY ATMAYI UNUTMAYIN … 🧡❤💙
Yürüdüğüm yol bir türlü bitmek bilmiyordu nereye doğru ilerlesem hep aynı yere gidiyordum araz’a seslenmeme rağmen yolumu bulamıyordum .
Karşımda ki ağacın kenarında parlayan bir şey dikkatimi çekmişti ona doğru yaklaşıp ne olduğuna baktım mavi taşlı bir yüzüktü almak için elimi uzattığım anda bir ses duydum.
- ARTIK KAVUŞMAMIZ GEREK KRALİÇEM .
- kim var orada ?
- KORKAMAYIN ELİNİZİN ALTINDAYIM.
Ne yüzük mü konuşuyordu yani elimi hızla geri çektim .
- KAÇMAYIN EFENDİM ARTIK BANA GELMELİSİNİZ
Ne oluyor bu ormanda gerçekten anlamıyorum.
- LÜTFEN BENİ BULMALISINIZ YOKSA İYİ ŞEYLER OLAMAYCAK .
Yüzük havalanıp gözlerimle aynı hizada duruyordu ne yapacağımı şaşırmıştım her seferinde bu evren beni şaşırtıyordu .
Geri geri adım atarken bastığım yerin içine göçmesiyle düşüyordum.
Korkuyla yataktan kalktım sabah olmak üzereydi rüyanın saçmalığı ile bir iki dakika neler olduğunu anlamaya çalıştım .
Yüzük nasıl konuşabilirdi, kesinlikle bilinç altım hiç iyi değildi .
Pencereye doğru ilerleyip açtım biraz hava almak iyi gelecekti etraf o kadar karanlıktı ki sanırım geldiğim günden beri ilk kez bu kadar karanlık oluyordu .
Ağaçlık alana doğru baktığımda bir pırıltı gördüm fakat saniyeler içinde sönmüştü , hala rüyanın etkisinde olduğumu düşünmüştüm.
Ama tekrardan gördüğüme kaybolmamıştı öylece parlıyordu ,gidip gitmemek arasında kalmıştım .
Gitmeye de korkmuyor değildim.
İÇ SES: araz’ı çağır bence
Olmaz o araba kullandı tüm gün yorgun , en fazla ne olabilir ki gidelim bence hem rüyamda da benzer bir şey gördüm .
İçimde ki ses karşı çıksa da ben onu dinlememiştim ve evden çoktan çıkmıştım yavaş ve dikkatli adımlarla yürümeye başladım.
Sessizlik çok ürkütücü duruyordu ama gidecektim çünkü merak ediyordum ne olduğunu yavaşça yaklaşınca durup etrafı dinledim ses yoktu biraz daha yaklaşıp görmeye çalıştım .
Rüyamda ki mavi yüzüktü, ne yapacağımı bilmeden öylece etrafa baktım.
Elimi uzatıp yüzüğü aldım ama gayet normal bir yüzük gibi duruyordu, daha fazla sorun çıkarmadan yüzüğü aldığım yere koyup eve doğru yürümeye başladım. Arkamdan gelen ses duraksamama sebep olmuştu.
- KRALİÇEM HOŞGELDİNİZ , UZUN ZAMANDIR SİZİ BEKLİYORDUM .
- kimsiniz?
- KRALİÇEM ARKANIZA DÖNÜN.
- hayır dönmem korkuyorum.
- BEN SİZİNİM EFENDİM KORKMANIZA GEREK YOK DÖNEBLİRSİNİZ .
Arkamda kimin olduğunu bilmiyordum ama korkudan hareket de edemiyordum acaba kaçsam mı diye düşündüm fakat, daha riskli olacağı için arkama dönmeye karar verdim.
Gözlerimi sıkıca kapatıp dönmüştüm , bir süre devam eden sessizlik daha da gerilmeme sebep olunca gözlerimi yavaşça açıp etrafa baktım görünürde kimse yoktu , etrafıma bakmaya başladım yine kimse yoktu.
- kimsiniz ve nereye kayboldunuz ?
- KARŞINIZDAYIM EFENDİM.
- oyunsa hiç komik değil çünkü karşımda kimse yok.
- YÜZÜĞÜN İÇİNDEYİM EFENDİM.
Karşımda ki yüzüğe şok içerisinde bakıyordum , yüzük gerçekten konuşuyordu biraz yaklaşıp dokundum ama gerçekten yüzüktü .
- nasıl yüzük konuşur ki?
- EFENDİM BEN SİZİN ÖZEL TILSIMINIZIM SADECE SİZİN İÇİN BURADAYIM VE SİZE HÜKMEDİYORUM.
- büyük saçmalık.
- EFENDİM GERÇEKTEN DOĞRU SÖYLÜYORUM SİZ TAHTIN YENİ SAHİBİSİNİZ . BENİ ALIP PARMAĞINIZA TAKIN LÜTFEN.
- herhalde yapacağımı düşünmüyorsun bunu .
Neden yapacaktım ki bunu sadece bir dizi saçmalıktı geri dönüp eve yürümeye başladım.
-EFENDİM DURUN .
Gidemiyordum ayaklarım hareket etmiyordu denedim ama olmuyordu sanki görünmez bir ip ile yere sabitlenmişti .
- neler oluyor araz yardım et.
- KRALİÇEM SAKİN OLUN BEN YAPTIM , SADECE BENİ DİNLEYİN.
- ne saçmalık bu çöz şunu nasıl yaptıysan ,
-BENİ DİNLEYECEK MİSİNİZ?
- Hay sizin ben tamam çöz hadi.
- EMREDERSİNİZ .
Ayaklarım yeniden hareket ediyordu , gidip yüzüğü aldım ve eve hızla girdim sinirle yüzüğü masaya koyup oturdum.
- cidden neler oluyor ne saçmalık bunlar hala rüyada mıyım acaba ben .
-HAYIR EFENDİM , BEN SİZİN TILSIMINIZIM SİZE YARDIMCI OLACAĞIM .
- ne yardımı ?
- SİZ GELECEĞİN KRALİÇESİSİNİZ VE ARTIK BURAYI DA GÖREVLERİNİZİ DE KABULLENMENİZ GEREKİYOR .
- ben kraliçe olmayacağım .
- ÜZGÜNÜM KRALİÇEM BU SİZİN SEÇEBİLECEĞİNİZ BİR ŞEY DEĞİL BU SİZİN KADERİNİZ .
Gerçekten kraliçe lafını duymaktan sıkılmıştım yeterince sorunum yokmuş gibi birde bu yüzük çıkmıştı başıma .
Hiçbir şeyi umursamayıp yatmaya gitme kararı aldım ve yatağıma ilerledim . zaten yorgun olduğum için uykuya dalmak çokta zor olmamıştı.
Sabah birinin dürtmesiyle gözlerimi aralamaya çalıştım , gördüğüm kişi çiçekti yavaşça doğrulup oturdum .
ÇİÇEK: günaydın ,
EFTAL: günaydın, saat kaç oldu .
ÇİÇEK: on oldu.
EFTAL: tamam diğerleri nerede?
ÇİÇEK: araz iş için erken çıktı , ceminde hastası varmış , kızlar ise arkadaşları ile buluşmaya gitti.
EFTAL: desene bir biz kalmışız .
ÇİÇEK: evet kahve yapıcam içer misin ?
EFTAL: zahmet olmazsa içerim.
ÇİÇEK: yok ya ne zahmeti beş dakikaya hazır.
Çiçek mutfağa giderken bende kalkıp elimi yüzümü yıkadım, geri döndüğümde masanın üzerinde ki yüzüğü gördüm hala oradaydı .
Ne işe yaradığı anlamadığım ve benimle konuşan bu yüzük hiç de mantıklı gelmiyordu , gerçi burada olanların hangileri mantık çerçevesine sığıyordu ki sanki .
- GÜNAYDIN KRALİÇEM , BİR ŞEY Mİ İSTEYECEKSİNİZ?
- hayır nereden çıkardın ?
- BANA BAKIYORSUNUZ
- neden hala burada olduğuna bakıyordum , nereye gitmen gerekse söyle seni oraya götüreceğim.
-HAYIR EFENDİM BENİM YERİM SİZİN YANINIZ
- başladık yine hiç saçmalıklarına katlanamam .
Yüzüğü arkamda bırakıp mutfağa doğru ilerledim , çiçek balkondaydı yanına geçip masaya baktım kahvaltı bile hazırlamıştı hemen sandalyeyi çekip oturdum.
EFTAL: ellerine sağlık harika duruyor.
ÇİÇEK: afiyet olsun tek başıma sarmazdı kahvaltı seni bekledim.
EFTAL: çok iyi yapmışsın , kahveleri de ben koyayım.
Fincanlara kahveleri doldurup tekrar masaya oturdum .
ÇİÇEK: iyisin değil mi ?
EFTAL: evet , neden sordun.
ÇİÇEK: çünkü buraya ait değilsin ve yalnızsın ondan sordum.
EFTAL: bunu konuştuğumuzu hatırlamıyorum . nereden anladın biri mi söyledi.
ÇİÇEK: hayır söylemediler .
EFTAL: o zaman nereden anladın?
ÇİÇEK: çünkü bende buraya ait değilim.
Çiçeğin söylediği cümle ile yediğim domates boğazıma kaçmıştı ne yani o da mı benim gibi buraya ait değildi .
EFTAL: nasıl yani sende mi buraya ait olmadığını söylüyorsun ?
ÇİÇEK: evet, beş yıldır buradayım sadece .
EFTAL: nasıl yani , öyleyse sen ne için buradasın ?
ÇİÇEK: bilmiyorum bir gün denize gittik arkadaşlarımla birden dibe battım , gözlerimi açtığım da suyun yüzeyine çıktım ve buradayım bir daha da yol bulamadım dönmek için.
EFTAL: ondan mı kaçıyorsun ve kulübede yaşıyorsun?
ÇİÇEK: evet beş yıldır kaçmak için yapmadığım şey kalmadı .
EFTAL: hadi ben o AURORA yüzünden oraya gitmiş ve sonra geri dönmüşüm senin sebebin neydi?
ÇİÇEK: inan bilmiyorum, birkaç tane özel güç keşfettim ama , sebebi sorarsan yok.
EFTAL: neymiş o?
ÇİÇEK: doğayla iletişim kurabiliyorum ve onları istediğim şekilde yönlendiriyorum .
EFTAL: ohaa cidden mi?
ÇİÇEK: ilk başlarda korkutucuydu ama sonra kontrolü ele alınca alıştım.
EFTAL: acaba benim varsa onlar ne ?
ÇİÇEK: sen kraliçesin eminim çok daha fazlası vardır.
Hazır konu açılmışken yüzüğü sormanın zamanı gelmişti hızla içeri gidip yüzüğü alıp mutfağa geri döndüm, yüzüğü masaya koydum.
EFTAL: ne görüyorsun ?
ÇİÇEK: mavi taşlı bir yüzük.
EFTAL: peki bu yüzük konuşabiliyor desem.
ÇİÇEK: aklını yitirdiğini düşünürdüm.
EFTAL: bende öyle düşünüyorum ama ne rüya ne de hayal gerçek böyle , hey sen konuşmaya başla .
- EMREDERSİNİZ KRALİÇEM.
ÇİÇEK: oha o konuştu mu şimdi ?
EFTAL: evet, sebebini bilmiyorum ama dün bir şekilde bu yüzükle yolumuz kesişti.
Çiçek yüzüğü eline alıp incelemeye başladı öyle dikkatle bakıyordu ki sırrı çözecek dedektiflerden farkı yoktu.
- MERHABALAR PRENSESİM .
ÇİÇEK: efendim ben mi?
- EVET PRENSESİM SİZ PRENSES OPHELİA’SINIZ .
Yüzük yine saçmalamaya başlamıştı.
EFTAL: yine ne demeye çalışıyorsun?
- DOĞAMIZIN KORUYUCUSU PRENSES OPHELİA ,
ÇİÇEK: prenses derken benden bahsediyor bu yüzük , iyi de nasıl olur ki ?
-PRENSES OPHELİA , SİZLER BU DOĞANIN KORUYUCU PERİSİSİNİZ . AZ ÖNCE KRALİÇEM İLE KONUŞURKEN DOĞAYI KONTROL EDEBİLDİĞİNİZİ SÖYLEMİŞTİNİZ DEĞİL Mİ .
ÇİÇEK: evet dedim ama , hiç mantıklı değil.
EFTAL: sen bunları nereden biliyorsun.
- EFENDİM TILSIMIM SAYESİNDE KADERLERİNİZDE NELER OLDUĞUNU VE NEREYE AİT OLDUĞUNUZU GÖREBİLİYORUM.
ÇİÇEK: demek bu yüzden buradayım . peki biraz daha bahsetme şansın var mı?
- EMREDERSİNİZ PRENSESİM. ADINIZ OPHELİA ÇİÇEK OLARAK RUE ÇİÇEĞİNİ TEMSİL ETMEKTE , AYRICA DOĞUŞTAN SAHİP OLDUĞUNUZ BU GÜÇ KRALİYET İLE BİRLİKTE BU ÜLKEYİ YÖNETEN DÖRT AİLEDEN BİRİNİN VARİSİ SİZSİNİZ.
EFTAL: dört aile derken .
- BU ÜLKE DÖRT ASİL AİLE TARAFINDAN YÖNETİLİR . HAVA , DOĞA, SU VE ATEŞ BU DÖRT ETKEN DÖRT AİLENİN KONTROLÜ İLE YÖNETİLİYOR.
ÇİÇEK: peki doğa benimse ailem nerede.
- AİLELERİNİZ SİZLERE TAHTLARINI DEVRETMEDEN ÖNCE BULUŞAMAZLAR VE SİZ BAŞKA EVRENLERE GÖDERİLİP ORADA FARKINDA BİLE OLMADAN BURASI İÇİN HAZIRLANIRSINIZ.
EFTAL: iyi de hani ben kaçırılmıştım .
- EVET KRALİÇEM SİZ PLANAN YERE DEĞİL AURORA’NIN GÖTÜRDÜĞÜ YERE GİTTİĞİNİZ İÇİN SİZE ULAŞILAMADI .
EFTAL: anladım devam et, peki çiçek doğa peki ya ben .
- SİZİN AİLENİZ ATEŞİ TEMSİL EDİYOR , ZAMANI GELDİĞİNDE VARİSLER BAŞA GEÇECEK VE YENİ BİR DÜZEN BAŞLAYACAK.
ÇİÇEK: peki dört varis varsa diğer ikisi nerede?
- DİĞER VARİSLER HENÜZ ÜLKEYE GİRİŞ YAPMADI.
EFTAL: ne kadar karışık , peki madem sen bana eşlik ediyorsun çiçeğe ne eşlik ediyor?
- PRENSES OPHELİA’NIN TILSIMI EN YAKIN ZAMANDA KENDİSİNE GELECEKTİR.
ÇİÇEK: ne kadar da tuhaf değil mi ?
EFTAL: gerçekten de biri deseydi ateşi kontrol eden bir kraliyet ailesinin mensubusun diye var ya ona götümle gülerdim.
ÇİÇEK: bende gülerdim valla doğayı kontrol eden kraliyet prensesi demek he .
EFTAL: peki sevgili yüzük seni ne yapmam gerekiyor.
- BEN SİZİN KORUYUCUNUZ VE YOL GÖSTERİCİNİZİM PARMAĞINIZDA TAŞIMANIZ YETERLİ.
EFTAL: ne yapacağım ya .
ÇİÇEK: bence takmalısın burada tehlikedeyiz çünkü anladığım kadarıyla varis olarak tanınmadığımız için burada dikkatli olmalıyız.
EFTAL: of neden bu kadar karışık olmak zorunda ki .
ÇİÇEK: inan bilmiyorum ama beş yılda öyle şeylere şahit oldum ki inan bu bir hiç yani .
EFTAL: bünye bağışıklık kazandı diyorsun yani.
ÇİÇEK: aynen öyle , e kahvaltı da bitti ne yapalım?
EFTAL: valla bilmiyorum sende var mı plan ?
ÇİÇEK: temizlik yapalım en azından boş durmayız .
EFTAL: hadi o zaman.
Masadan kalkıp temizliğe başlamak için harekete geçmiştik karşımda duran yüzüğü alıp parmağıma taktım , evet burada tehlikedeydik ve korunmak için buna ihtiyacım varsa takmak zorundaydım.
SELAM CANLARIM YENİ BÖLÜMÜ NASIL BULDUNUZ?
YAVAŞ YAVAŞ OLAYLARIN GİDİŞATI DEĞİŞİYOR VE GELİŞİYOR TAKİPTE KALMAYI UNUTMAYIN .
YORUM VE OY ATMAYI UNUTMAYINIZ YENİ BÖLÜMDE GÖRÜŞMEK ÜZERE…😘😘
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |