Yeni Üyelik
1.
Bölüm

1.Bölüm

@ftmnryl48

Helüüüüüüüü sevgili okurlarımmm hoşgeldinizzz kitabı beğenirsiniz umarım şimdilik görüşürüzzzz

Başlama tarihinizi şuraya alalımmmm

Kalbimin nabzısın sen, düşlediğim hayal

Yıldız haritamın bağısın sen, kabuslarımı tutan düş kapanı

Ftmnryl

 

Gözlerim acısıda uyanmak zorundaydım, bu yüzden gözlerimi araladım. Alarm sesi bu sefer uzaktan geliyordu; genellikle yatağımın yanındaki komidinin üstünde olurdu. Şimdi neredeydi bu aptal? Bu aptal olmasa, ben de olmam. Ama siz çok şey etmeyin.

 

Yatağımdan kalkmış telefonumu arıyordum. Odaları tek tek gezdim, hatta belki babam yine çok fazla baktığımı düşündüğü için saklamıştır diye kombinin üstüne yastık kılıflarının arasına baktım. Ama yoktu, ya da ben baktığım yerleri unutup boş boş aynı yerlere bakıyordum. Hayır, Gözde, hayır, unutmadın. Hep aynı yerlere bakmadın. Olmadı bu sefer böyle bir şey olmuş da olabilir, bilemem, yada hatırlayamam.

 

Peki, tamam şimdi sakin oluyoruz, derin bir nefes alıyoruz ve sesi dinliyoruz. Sesin uzaklığına göre hareket edeceğiz. Öncelikle evin sağ tarafında değil, sol tarafta. Oraya yaklaştıkça sesin şiddeti artıyor. Sesin benim odamdan geldiğine emin oldum. Ses yatağımdan geliyordu. Ah hayır, ne olur üstüne yatmış olmayayım. Tamam, tamam, sakin yerdedir dedim ve eğildim. Evet, tam da ordaymış, yatağımın altında. Oraya nasıl gittiği hakkında tek bir bilgim yok, ama çok da dert etmeyelim. Sonuçta bulduk onu.

 

Ekranda koskoca 06.04 yazıyordu. Evet, işte budur. Hep 06.30 alarmına kalktığım için geç kalırdım. Bugün altı alarmına kalktıysam, değişik bir gün yaşayacaktım. Belki biri hayatıma girerdi, kim bilir. Umarım bu kişi bir arkadaş olur. Şu an bir sevgiliyi ne ben kaldırabilirim, ne ailem destekler.

 

Kendi içimde konuşa konuşa hazırlanmıştım. Kahvaltı yapmak istemiyordum, ama saat çok erkendi. Ailemde kahvaltı yapmadan dışarı çıkmamı doğru bulmazdılar. Genellikle geç kaldım der, kaçarım. Ama işte şimdi tek seçenek, o masaya oturup çayımı içmek. Sadece çay içerdim, ama annem bunun çok büyük saçmalık olduğunu, mideme zarar verdiğimi ve ileride çok sıkıntı çekeceğimi söylüyordu. Anne, senin kızının bir ilerisi yok, senden önce öleceğim inşallah. İntihar hep beynimdeydi, sadece uygulamıyordum. Daha krizlerimden biri geldiğinde yapacağım bunu.

 

Çayımı sıcak olduğu için çok içememiştim, ama bardağın yarısına gelmiştim ve bu beni gayet doymuş hissettiriyordu. Annem pek bilmez bu hissi, o her zaman çok yeme taraftarıdır ama benle aynı kalınlıkta diyebilirim, çok da bir fark yoktur arada. O benden uzun olduğu için tartıda fazla çıkıyordu.

 

Sonunda servisi bekleyeceğim yere gelmiştim. Bizim okula evimden 2 otobüsle gitmem gerekiyordu, bende mecburi olarak servisle gidiyordum. Bunun kadar iğrenç bir şey olamaz. Serviste bizim okulla beraber diğer okulda vardı ve ne yazık ki diğer okulun öğrencileri biraz fazla empati yoksunu idi. Hiçbiri neden böyle oldu demez, o hep suçlu der. Kendi okulumun öğrencileri pek cana yakın değiller, hepsi insanlık dışı.

 

Çok şükür son sınıftayım. Şu saçmalığın bitmesine sadece birkaç ay kaldı. Üniversite sınavına çok uzun bir süredir çalışıyordum, ama o sınava kadar hayatta kalacağım kesin değil. Ama boş verelim, kalırsam akrabaları çekemem. Bu hafıza ile onların çoğunu hatırlamıyorum, ama neyse.

 

Servise bindiğimde ilk gözüme çarpan ortaokulda ki arkadaşımdı. Ne yazık ki lisenin ilk günü ben onla konuşmaya çalışsam da, o sadece kısa cevaplar vermişti. Bende susmuştum. Sonrasında ne o benle konuştu, ne ben onunla. Hayat böyle gitti. Okulun ilk günüde kimseyle konuşmayınca lise yalnızlıklarla dolu geçti. Ben böyle mutluydum, hem bütün yaşamım yalnız geçecek değil ya, illa birini bulurum.

 

Serviste tek yaptığım telefonda evde çektiğim notları okumaktı. Bugün sınav vardı ve ben her an zihinsel krizlerden birini geçirebilirdim. Krizlerim zihinsel ve ruhsal olarak ayrılırdı, gerçi ben öyle ayırırdım. İnsanlar bilmezdi. Zihinsel krizlerim bir şeyi hatırlamaya çalışırken beynim çok zorlanırdı ve orada küçücük bir kısım kendini yok etmeye çalışırdı ve işte o an kriz gerçekleşirdi. Bu çok da rahatsız edici değildi, bir migren gibi. Ama ruhsal krizlerim... Onlar çok acı verirler. Bu krizleri genellikle ben aktif hale getiririm kendimi kötü hissettiğim bir anda. Bugünlerime sebep olan mezar sahnesini görürüm. Sonrası felaket: beynim ağrır, saçlarımın dibi kızarır, kalbim sıkışır, nefesim daralır ve kriz gerçekleşir. Kendimi kaybederim. Ne yaptığımı bilemem, ve en sonunda kalbim acıya dayanmaz, bayılırım. Bu kadardı, işte hayatımı mahveden şey, bu kadardı.

 

Okula gelmiş, sınıfa girmiştim. Güzel sınıfta, ama hiç biriyle konuşmadığım için resmen cehennem azabı çekerdim. Sorun değildi zaten, sınava çalışacaktım. Hafızamdan kaynaklı, derslere herkesten daha çok çalışmalıydım. 8 kere okumalı, 8 kere yazmalı, 9 kere sesli okumalıydım. Bunları çok çok sessiz bir ortamda yapmalıydım, yoksa odaklanamazdım. Ama bu sefer sadece test çözecektim, bu yüzden sesler umrumda değildi.

𖥸

 

İlk ders boşmuş, bende ders çalışmaktan bunalmışdım. Biraz Instagram'da gezsem pek bir şey olmazdı, bence. Uygulamaya girdiğimde, bazı yorumlarımın beğenme sayısı artmıştı. Sosyal medyada genellikle fikirlerim kabul ediliyordu, ama yakın çevrem beni hiç dinlemediği için dış görünüşüme göre yargılıyorlardı. Bu artık eskisi kadar kötü hissettirmiyordu.Bir yorumuma cevap gelmişti, önce hatırlamak için reels'a girdim. Bir kitap alıntısıydı, acılarını yok saymak için kitap okuyan bir kızın hayatını anlatan bir kitaptaki alıntıydı. Bense yoruma, bazıları da uyur yazmıştı. Bir kullanıcı bu yoruma cevap vermişti.

 

Değersizim_17: @varımamayoğuum_08, uyuyunca nasıl geçsin?

 

Cevap yazdım.

 

Varımamayoğuum_08: @Değersizim_17, biraz farklı çalışıyo beynim spngslgn. Uyuyunca bilincim kapanıyor, uyanınca da uyku mahmurluğundanda pek bi şey hatırlamıyorum.

 

Sanırım anlamıştı, çünkü sadece yorumu beğenmişti. Uygulamadan çıkıp telefonu kapattım. Başımı kaldırıp etrafa baktığımda herkesin grup olmuş, sohbet ettiğini ya da kendi aralarında şakaları, öğretmenlerin taklitlerini, kitap yorumu yaptıklarını gördüm. En iyileri kitap yorumu yapanlardı, ancak onların da kusurları vardı ve bu kusurlar bir yerden sonra onlarla da ilişkimi kesmeme neden olmuştu. Grup 5 kişilikti; diğerleride kitap okurdu ama onlar sadece okumak için okurdu. Bu 5 kişi kendi hayatlarını kitap okumaya adamıştı. Tanıtayım hepsini sırasıyla:

 

Ecrin iyi kızdı, çok olmasa da yara aldığı belliydi. İnsanları çok yargılamazdı ama anlama kapasitesi sıfırdır. Sen dediklerini hep açıklamak zorundasındır, yoksa o başka yerlere çeker ve senin anlatmak istediğini anlamaz. Birde başka bir eksisi vardı, o da yakın arkadaşı olmayan insanlara hep ön yargıyla bakar. Bu kötü bi özellikti bence.

 

Hilal iyi kızdır, az değil ama çok da değil yaraları. Ama her yarasını tek tek anlatmak ister, anlaşılmak ister, çünkü onu hiç anlamayan insanlarla tanıştı. Buna ailesinde dahil çok bi eksisine şahit olmadım, ama öyle garip bi felsefesi var ki bazen zorlanıyorum onun dediklerini yorumlamakta.

 

Hüseyin tek kitap okuyan erkek sınıfta hiç bir erkek okumaya önem vermezdi. Hüseyin verirdi, o da iyi gibidir. Bazen onu anlamakta zor, çünkü pek açmaz kendini. Senin sorduğun sorulara da onun açısından büyük anlamlar taşıyan cevaplar verir, ancak ben onun hayatını yaşamıyorum, bu yüzden onu da pek iyi anlayabildiğim sayılmaz.

 

Hanra iyi kızdır, ama o kitap okumaz. Hilal de okumaz, onlar kitabın konusunu dinler, öyle yorumlarlar. Hanra'yı seviyorum, sağlık problemleri çok fazla, onun dünyaya 5. kez geldiğini düşünüyorum. Bu kadar hastalık bir arada olamaz.

 

Son üye Feyza ismi güzel diyeceğim, sadece çünkü o anlatılamaz kadar iyi anlayışlı ve güçlü bir insandır. Onun kitap yorumlarını dinlemek masal dinlermiş gibi hafif tatlı ve can alıcı.

 

Sınıfım iyiydi, ama benlik değillerdi. Yani, pek alakam yoktu onların ilgilendikleri şeylerle. Sınıftan biriyle göz göze gelince saniyesinde indirdim başımı, gerek yoktu boş boş bakışmaya. Telefonuma döndüğümde bir takip isteği gelmişti. Baktığımda az önce yorumuma cevap veren kullanıcıydı. Oh, mis gibi takipçi diyerekten isteği kabul ettim. Meğer onun amacı farklıymış.

•❅──────✧❅✦❅✧──────❅•

Nasılllll beğendinizmiiiiii biliyorum çok uzun değil ama ben uzun bölümlerden hoşlanmıyorum siz sevip sevmediğini belirtin lütfennnn

Loading...
0%