Yeni Üyelik
4.
Bölüm

4. Bölüm

@fullmoon

Merhaba canlarım hayat nasıl devam ediyor, umarım iyisinizdir.

İYİ OKUMALAR DİLERİM....🥰😊


"Komutanım buz, kurt siz...siz Kuyaşsınız*"

Selimdi bu, İlay'ı tanıyan pek olmazdı ama kuyaşı nerdeyse bütün TSK biliyordu. Ondan dı bu şaşkınlıkları herkes kuyaşı sert biri olarak düşünüyordu İlay ise güler yüzlü sevecen biriydi.

KUYAŞ ismini ona ilk görevinde komutanı olan ERTÜRK BİNBAŞI vermişti. Bir köy okuluna koyulan bombayı buz bulmuştu, İlay ise son saniyeleri sayan zamanlayıcı karar verdiği sarı kabloyu kesmişti. O an binbaşısı 'sen bu çocukların geleceğine bir umut oldun İlay sen bu çocuklar için kuyaşsın' o zaman belli olmuştu İlay'ın lakabı ve gittiği her görevde daha da artmıştı kuyaş ünü.

İLAY ADİN

Ekip sonunda şaşkınlığını atmış buzla tanışmıştı.
Buz kurt olduğu içi insanlar ondan hep korkardı ama içlerinde zaten bir kurt taşıyan bu insanlar ondan çekinip korkmak yerine bir güzel sevmişler hatta bir ara Umay Buz'un yanaklarını mıncırıyordu tabiri caizse.

İznimiz olan bir hafta çabucak geçmişti bile, buz ile lojmanda kalamayacağımız için küçük bir daire tutmuştum. Umay da ev aradığını söyleyince kapımızı ona da açmış böylece iki insan bir kurt ev arkadaşı olmuştuk. Erkekler de hep beraber bizim daireden biraz daha büyük daire tutmuşlardı karşı apartmanda.

Bugün ise iki aylık olan eğitimimizin ilk günü için hazırlanıyorduk ve bu eğitim süresi boyunca askeriyede kalacağımızdan daha yeni yerleştirdiğim kıyafetlerimden küçük bir sırt çantası hazırlıyordum.

" Umay bitti mi işin çıkalım mı artık." Umay ile bu bir hafta da iyi ev arkadaşı olmuştuk ve evimizde küçük çay saatleri düzenleyerek timin erkeklerini de davet etmiştik.

" Çıkalım İlay da nasıl gideceğiz askeriyeye taksi falan çağırdın mı" Kars'ta ki görevimden sonra hemen buraya geldiğim için arabamı alamamıştım ve bazen taksi ve otobüsler de buz ile sorun yaşıyorduk. Askeriye de yakın değil ki evimize yürüsek düşün bakalım İlay.

" Umay ben onu unuttum sen taksi ile git. Buz ile bende yürüyerek gelirim artık yoksa korkuyorlar buzdan."

Umay konuşmak için dudaklarını açmıştı ki telefon sesi ile susmak zorunda kaldı. Telefonumu kaldırdığımda ekranda yazan isimle yüzümde koca bir gülümseme oldu.
'YAŞLI KURT'
" Ooo yaşlı kurt sen arar mıydın ya beni bak duygulandım şimdi"

" Baktım küçük kurt beni aramıyor ben arayayım dedim ne yapalım"

" Biliyorsun yaşlı kurt yoğundum"

" Öyle olsun bakalım nasılsın kızım, alıştın mı oraya" ne zaman bu hitabı duysam nefesim kesilirdi, üstünden 21 yıl geçti ama kalbim hala beş yaşında ki İlay kadar acı çekiyor. Bu geçen zamanda ne acım dindi nede yürek yangınım söndü alışmak diyor herkes ama ben ne annesizliğe alıştım nede babasızlığa acılarına da alışamadım ben hiçbir şeye alışamadım.

" Küçük kurt ne bu sessizlik ne oldu kötü bir şey mi var, İlay"

" Aman be amirim ne kötülüğü iyiyim ben şimdi çıkacaktık evden"

" Eğer kötü bir şey varsa ve söylemiyorsan küçük kurt öğrenirim bilirsin" bilirim tabi bilmez miyim zamanında az mı beni sevdiğini söyleyen çocuklar bir gün sonra abi, kardeş diyorlardı ah fethi cingöz ah tam soyadı gibi CİNGÖZDÜ kendisi. Kurtarıcım, o katliam da beni kurtaran kahramanım.

" Yok kötü bir şey yaşlı kurt şimdi çıkmazsam geç kalacağız, biliyorsun buz ile başka arabalara binemiyoruz anca gideriz, görüşürüz yaşlı kurt dikkat et kendine."

" Görüşürüz küçük kurt da senin canavar yok mu orda da yürüyeceksiniz."

" Acil buraya geldiğimiz için canavarı alamadım ama en kısa sürede getirilmesini sağlayacağım"

"Emin misin küçük kurt bi bak istersen belki senin canavar yanına gelmek için bir şeyler yapmıştır ha"

" Yoksa ... sen ciddi misin yaşlı kurt " sokakla aramda olan apartman kapısından hızlıca çıktım işte o an karşımda biricik canavarım vardı .

" Sen bir tanesin "

"Sende bir tanesin küçük ama biraz daha konuşursak sen geç kalmamak için hızlı olacaksın ve ben bunu istemiyorum o yüzden sonra görüşürüz küçüğüm." klasik fethi bey ne söyleyecekse söyler ve telefonu kendisi kapatmadan görüşmeler bitmez. Benim bu sevinçli halime Umay şaşkınca bakıyordu .

'Bunlarda ne çok şaşkın bakıyorlar ama değil mi İlay her şeye de şaşırılmaz ki ama'

Haklısın içim ama ne yapalım bize de şaşkınlar düştü. " Umaycım canavarla tanış kendisi buzdan sonra en iyi dostum olur."

" İlay kuzum senin normal arkadaşın yok mu, bu arada canavar da fazla iyi "

" O zaman atla bakalım Umay daha fazla geç kalmadan gidelim artık."

Umay yan koltuğa geçerken Buz'u da arka tarafa koymuştum bile. Canavarla süren kısa ve eğlenceli yolculuk askeriye de sona ermişti, evden çıkmada kamuflajlarımızı giydiğimiz için timin toplanacağı alana geçmiştik. Biz geldikten beş dakika sonra ise ekin, yediz ve selim bahçenin giriş kapısında görünmüştü. Barışı sorduğumuz da arabayı park edip geleceğini söylemişti ekin. Şu bir hafta da yaptığım analize göre ekin ve selim timin gevezesi, yediz en aklı başın da olanımızdı. Umay da selim ve ekin kadar olmasa da konuşkan ama bazen ise çok ciddi oluyordu, barış fazla konuşmayan sürekli içine kapanık biriydi. Sonunda binbaşının geldiğini görünce Tim'e hazır ol emrini vermiştim. Binbaşı yanımıza geldiğinde sertçe selam verip konuşmaya başladım.

" KURT TİMİ 1 KIDEMLİ TEĞMEN, 4 TEĞMEN VE 1 ASTEĞMEN OLARAK EKSİKSİZ EMİRLERİNİZE HAZIRDIR KOMUTANIM."

" Rahat kurt timi" 

" SAĞOL KOMUTANIM" 

" Beni takip et kurt timi"

" EMREDİN KOMUTANIM"

Binbaşının arkasında ben yanımda buz ile tek sıra şeklinde binbaşıyı takip ediyorduk. Binbaşı sonunda durduğun da geldiğimiz yer oldukça büyük bir konteynırdı kışlanın arkasında kalıyordu ve ağaçların dalları ile kamufle olmuş gibiydi. Binbaşı içeri girdiğinde hepimiz girdik tekrar sıralandığımızda,

" Kurt timi şuan bulunduğunuz yer önümüzdeki iki ay boyunca eğitim alacağınız ve kalacağınız yer şuandan itibaren buradasınız. Bu eğitimler sadece fiziksel olmayacak psikolojik de eğitimleriniz olacak o zaman KURT TİMİ HAZIR MISINIZ"

" EMREDİN KOMUTANIM"

🔆

EĞİTİMİN İLK HAFTASI

Daha bir haftadır eğitim de olan tim akademi de yaptıkları eğitimlerin kat be kat fazlasını yapıyorlardı. Sabah erken saatlerde başlayan eğitimler akşama kadar devam etmişti ilk gün, sadece iki saat uyuyan askerleri kaldırmıştı komutanları. İki saatlik uyku ile hiç görmediği bombaları incelemişti İlay ve selim. Yediz ise karanlıkta eğitim almış olsa bile ona özel oda oluşturmuştu komutanları zifiri karanlık bir oda da sadece sesinden bir nesneyi bulup vurmaya çalışıyordu replika silahlarla. Umay belki de onlarca yüzlerce kez hafif silahları söküyor takıyor ve atış yapıyordu. Ekin'e de özel bir oda yapılmıştı içerisinde taramalı silahlardan roket atarlara kadar bir çok ağır makineli silahlar vardı. Barış'a ise bilgisayarlar monitörlerinden bir oda vardı ve ona özel TSK'nın en iyi hackerleri tarafından yapılan gizli bir kod ve barış bu kodu kırmalıydı. Hepsinin yanı sıra buz da eğitimdeydi, İlay kendi eğitiminden sonra sadece on, on beş dakika dinleniyor sonra da buz ile daha öncede yaptığı patlayıcı arama eğitimi alıyorlardı buz da en iyi şekilde üstesinden geliyordu hepsinin.

🔆

EĞİTİMİN ÜÇÜNCÜ HAFTASI

" Lan selim ses versene canım sıkıldı"

" Oğlum bi git ya zaten kafam bi milyon biz senin gibi silah temizlemiyoruz bomba ile uğraşıyoruz hayır *mına koyayım daha akademiden çıkalı ne kadar oldu şerefsizler bilmem kaç çeşit patlayıcı yapmış ya"

" 22"

" Anlamadım komutanım ne yirmi iki"

"Yirmi iki asker, yirmi iki çeşit patlayıcı yapmışlar ve zaten olanlarla da karıştırıyorlarmış yani olasılıklar artıyor, daha temkinli olmalıyız artık ,eskisinden de daha fazla"

" *iecem artık ya iki hafta oldu bu üç ben hala kod yazıyorum lan on iki.. On iki şifre kırdım hala var ve ben artık sakin değilim"

Barış'ın sinirli sesi bütün konteynır da duyulmuştu. Üç haftadır binlerce kod yazıyordu şifreyi kırmak için her kırdığı şifre bir başkasını doğuruyordu ve sıkılmıştı artık.

" Hanniball sakin ol belki de senin yeteneklerin değildir eğitimin." İlay'ın söyledikleri barışı dumura uğratmıştı. Olabilirdi o operasyonlar da sinirliliği ile meşhurdu, belki de onun sakinliği ve psikolojisi eğitimde idi şuan.

🔆

EĞİTİMİN SON HAFTASI
" Teğmen İlay bakalım bu bombayı da kolaylıkla imha edebilecek misin. " Komutanın söylediği ile karşıya baktı İlay orada buz vardı üstünde ise son yapım hafif patlayıcı dolu bir yelek. İlay da selim de bu eğitim sürecinde o kadar çok patlayıcı imha etmişlerdi ki gerek komutanlarının üstünde gerekse de tim arkadaşlarının üstünde, daracık yerlerde de yapmışlardı bunları karanlık yerlerde de ama İlay'ın şuan ki eğitimi onun için en zoru gibiydi kendi büyüttüğü yavrusuydu buz ama sakin olmalıydı öylede yaptı kendini soyutladı İlay. Sakince oğlunun yanına gitti, bombaya baktığında beş dakikası olduğunu gördü ve arkadan bir ses duydu İlay

" Teğmen İlay gerçek bomba yani durduramazsan hem buz hem de burada ve 200 metre etrafımızda bulunan her şey patlayacak kolay gelsin teğmen ALLAH YARDIMCIN OLSUN"

İlay'ın buza olan duygusal bağlılığı vardı şimdi sınav da, arkadan gelen çığlıklar, silah sesleri ve arada geçen şehit haberleri ile İlay'ın toparlanmayan odağı daha da bozuluyordu. Bir dakika da o kadar çok incelemişti ki İlay bomba düzeneğini ama odaklanamadığı için ne kadar incelerse incelesin doğru kabloyu bulamıyordu ve işte o an sol bileğinde kamuflajından dışarı çıkan annesinin kanından dolayı kırmızı ve babasının annesine ve kendisine benzettiği kardelen çiçeğinin beyaz rengi olan yaprak bilekliği onun odaklanmasını düzenleyen en büyük etken oldu. Sayaçta son dakika göründüğün de İlay patlayıcıya giden kahverengi kabloyu kesmek için keskisini almıştı ki buz'un gözleri ile karşılaştı.

" Eğer yanlış kablo ise özür dilerim oğlum"
Duasını eden İlay besmele çekip kahverengi kabloyu kesti.

Kapattığı gözlerini açtı genç kadın ilk işi olarak sayaca baktı durmuştu. 01.12 durduğu saniye ailesini kaybettiği gündü. İlay donuklaşmıştı yine ama bu sefer onu kendine getiren en iyi dostu buz olmuştu genç kadının üstüne atlayan buz onu gerçek Dünya'ya döndürmüştü.

Buz ile dışarı çıkan İlay ekip arkadaşlarının zaten orada komutanları ile birlikte beklediğini gördü.

" KOMUTANIM BOMBA İMHA EDİLMİŞTİR" İlay'ın verdiği cevap ile buzda ulumuştu. ' Komutanım teğmen duygusal psikoloji de bile o bombayı layıkıyla imha etti etraf temiz' dermiş gibi.

Sıralanmış askerlerine baktı binbaşı gurur ile zaten iyi oldukları konular da artık daha iyilerdi aynı zamanda artık onlar bir Tim'di, Ekip'di,
ONLAR ARTIK KURT TİMİ'YDİ.

* KUYAŞ ESKİ TÜRKÇEDE GÜNEŞ TANRISI ANLAMINA GELİYOR.

 


Loading...
0%