@fulyayayayyayay
|
Koca patırtıdan öyle korkmuştum ki kediyi kucağıma alıp ayağı kalktım. Arda'ya "Ne oluyor? " dedim."Bilmiyorum ama bakmamız lazım" diyip mutfağa gidip elinde tava ile geri döndü milleti tava ile bayıltmak gibi bir fantazisi vardı galiba. Ben Arda'nın arkasından kedi ile ilerleliyordum yukarı kata çıkıp patırtı gelen odaya baktık, ve bir not bulduk notta yazanlar aynen şöyleydi; "Zamanınız doluyor :) " diye bir not yazılmış ve altta Hazal ile Emir'in ellerinin kollarınının bağlanmış olduğu bir fotoğraf vardı, alta bir not yazmış; "Merak etmeyin evinizin içinde değilim (şimdilik)" diye yazmıştı. Fazlasıyla korkuyodum bize bir yere gelmemiz için tarif de vermiyordu zamanımızı da bilmiyorduk. Sonra Arda kağıdı yere düşürdü ve zarfın içinden bütün kağıtlar saçıldı ama görmediğimiz bir kağıt daha vardı içinde, kediyi yere bırakıp elime o notu aldım notta şu yazıyordu; "İstiyosanız arkadaşlarınızı getirmelisiniz önce parayı" alttada paranın miktarı ve getirmemiz gereken yer yazıyordu. "Ne klişe bir not bu? " dedim. "O kadar parayı nerden bulucaz Arda zaten öğrenciyiz? Polise mi haber ver- " bana kötü kötü bakmaya başlamıştı. "Ne yapıcaz o zaman daha iyi bir fikir sun o zaman " düşünür gibi elini çenesine koydu "Kim yapmış olabilir ki böyle bir şeyi? Hiç düşmanımız var mı ki? " diye sordu "Benim var Arya ve Eda tanıyorsundur büyük ihtimalle" "Evet tanıyorum, hoş kız" diyince gözlerimi kıstım ve yargılayıcı bakışlar attım. Evet daha doğrusu kıskanmıştım umarım belli etmiyorumdur. "Daha ilk günden düşman edindiğin Tarık'a ne demeli peki? Daha kötüsü çoğunluk onunla kavga ettiğinden beri bizi sevgili sanıyorlar!" "Sansınlar sonuçta biz sevgili değiliz değil mi? Tipim değilsin" çıt sesi ona gitti mi bilmiyorum ama benim lulağımda yankılanıyordu. Neden bu kadar üzülmüştüm ki? Hayatımda yeri olmıyacak biri için. "Peki, yarın okula gideceğim yatacağım erken kalkıyoruz" evet soğuk davranmalıydım nasıl birini kaybettiğini anlasın şerefsiz. "Ne oldu saat daha dokuz bu kadar erken yatılmaz ki?" dedi "Ben yatıyorum, lütfen odamdan çık" diyince oturduğu yerden ayağı kalkıp yaklaştı "Bişey olmuş ne oldu? " zıkkımın kökü Arda " Hiç birşey yo- KEDİM NERDE? " diyip aşağı fırladım. Evet zaman kazanabilirdim bu şekilde. Peşimden geliyo mu diye bakarken "Odamda ne yapıyo o ya?" diye yukarıya bakarken "Odanda değilim arkadandayım" diyince sıçramıştım "Buldun mu kendini? " diyip elimdeki kediyi gözüyle gösterdi "Aaa kucağımdaymış çok unutkanım ya uyumam lazı- " önüme geçip " Bişey olmuş açıklamadan odana çıkamazsın! " diye bağırınca kedi korkmuş gibi oldu "Çocuğumu korkuttun! " tek kaşını havaya kaldırıp "Tipim değilsin dedim diye mi böyle davranıyorsun? " diyince tuttuğum nefesi verip "Evet, aldın mı cevabını? " diyip hızlı hızlı merdivenlerden çıkıp odama girip kapıyı kitledim kediyi yere bıraktım ve pencereden dışarıya bakmaya gittim "Nerdesin Hazal? " diye kendi kendime konuştum ondan sonra yolda kol kola girmiş bitkin iki sevgili gördüm herhalde sevgililer bizim evimize doğru yaklaşıyorlardı daha da yakınlaşınca onların Emir ve Hazal olduğunu fark ettim. Kapının kilidini açıp direk dış kapıya fırladım ve dışarı çıktım ve karşımda Hazal ile Emir'i girdim peşime Arda da çıktı koşarak Hazal'a sarıldım "NERDEYDİN! " diye bağırdım ona "Sakın ol herşeyi anlatacağım Buse " dedi ve arkamdan Arda da Emir'e sarıldı. Onları hemen içeri alıp koltuğa oturttuk. "Nasıl kayboldunuz iki gündür yoksunuz!? " diye sordum. Hazal iç çekerek "Kapı çalınca kafamda bir ağırlık hissettim, yavaş yavaş gözlerim kapanıyordu, açtığımda Emir'i gördüm ikimizde sandalyeye bağlıydık, ve karşımızda bir adam vardı bizimle konuşmuyordu sadece bir kerecik yemek verdi ve yemek de zaten patates püresiydi " "Sonunda burdasın bize kaç gündür notlar veriyolardı para istemişlerdi, sizi saldılar mı?" "Hayır kaçtık" dedi Hazal. Emir'e dönerek "Sen nasıl kayboldun? " dedim "Hazal'ın bir farkı yok eve nerden ,nasıl girdiler bilmiyorum ama gözlerim kapandığında simsiyah giyinimli biri vardı gerisi Hazal'ı anlattığıyla aynı" dedi "Nasıl kaçtınız? " diye sordu Arda "Aslında bu kadar kolay olcağını düşünmemiştik pencere açıktı direk ordan kaçtık" dedi Emir. Çok garip "Peki evin yakınlarındaykenki haliniz? Sizi gördüm pencereden kol kola girmişsiniz? " dedim Hazal'ın yüzü kızarmıştı "Yürüyecek gücüm yoktu Emir'e tutunmak zorunda kaldım" tek kaşımı kaldırıp "Hiç inandırıcı değildi! Her neyse pek sıkmıycam seni burda olduğunuz için mutluyum. " dedim ve gene yukarı katta bir gürültü kopmuştu.
BÖLÜM SONU |
0% |