Yeni Üyelik
12.
Bölüm

12. Bölüm

@fulyayayayyayay

"Sana kanmıştım sokakta, boşlukta dalmıştım gözlerine sözlerine dudaklarına bebeğime" diyordu müzik haklıydıda, hayatıma izinsiz girip içine etti. O gideli iki gün olmuştu, hayatıma edeli de... Bir söz var duydunuz mu? "Seni tanımasaydım değil tanıdığım gibi kalsaydın" keşke öyle olsaydı. İki gündür okula gitmiyordum, onların orda olacağını düşünmüyordum zaten hazırlanıp Hazal ile birlikte okula doğru yola çıktık. Okula vardığımızda direk sınıfa girdik bazen bahçede oturuyorduk. Sınıfa girip çantamı sıraya koydum Hazal yanıma gelip kulağıma "Bunlar ,nasıl ,yani buradalar? " laflarını birbirine karıştırmıştı ama anlamıştım evet onlar okulda, sınıfta, sırada oturuyorlardı. YÜZSÜZ YÜZSÜZ, elimde olsa bir tükürürdüm ama adıma leke gelirdi. Hazal heyecan yapmış gibiydi. Ona sakın olması gerektiğini söyledim ve sıraya oturttum. "Sen kal burda ben geliyorum " diyip sınıftan çıkmıştı ne yapmaya mı gidiyordum tabiki ağlamaya! Onların okuduğunu bile sanmıyordum neden onlarla aynı sınıftaydık ki? Ve bu yaptıklarından sonra nasıl, hangi yüzle gelebilmişlerki okula? Ağladıktan sonra yüzümü yıkayıp hafif ni makyaj yapıp sınıfa geçtim Hazal sınıfta değildi ama Arda denen o şerefsiz sınıftaydı! Elif'e sormalıydım sınıftaydık o "Elif Hazal nerede? " " Hazal? Az önce çıkmıştı aa bak geldi " "Tamam çok saol" diyip Hazal'ın yanına geçtim "Sana burda kal dedim nereye kayboldun hemen? " "Seni aramaya çıktım kendimi kötü hissedince.. " "Tamam hadi gel zil çalıcak şimdi" dememe gerek kalmadan zil çaldı ders matematikti en yapamadığım ders "Allah'ım tam hoca sınıfa girince kafama yunus düşşün" diyerek dua ediyordum. Maalesef hoca da geldi kafama da yunus düşmedi dersin ilerleyen saatlerinde hoca soruya kimse parmak kaldırmayınca "Bir soruyu yapması için tahtaya iki kişi seçeceğim" dedi umarım o kiii ben olmam "Bakalım kimmiş o şanssız Buse! " "Ne!? " diye bağırınca tahtaya çıkmaya çağırdı hoca beni "Bakalım ikinci şanssız kimmiş? Arda! Gel oğlum tahtaya" "NE! " diye tekrar bağırdım galiba tüm kötü şansımı burda harcamıştım. "Allah'ım ben ne yaptım da böyle oldu? " diye sessiz bir şekilde dua ediyordum Arda duymuş gibiydi "Seni duyuyorum" dedi nasıl bu kadar yüzsüz olabiliyor? " Duy diye söyledim. Konuşmaya yüzün var mıydı? " diye fısıldaşıyorduk bir yandan da soruyu yapıyorduk. "Boş versene " diyip göz devirdim ona "Hocam bitti soru" diyip kalemi hocaya verip yerime geçtim Hazal ile bakışıyorduk "Buse çok şanssızsın kanka" evet anlamında başımı salladım o sırada zil çaldı. Kalkıp lavaboya gidecektim ki kolumdan biri tuttu bu kişi Arda'ydı sanki bir şey olmamış gibi davranmasına ne demeli? "Biraz konuşabilir miyiz? " dedi "Hayır, bırak kolumu" diyip kolumu çekiştirdi ama bırakmıyordu "lütfen sadece kendini açıklayayım sana" "Neyi bizi nasıl plana düşürdüğünüzü mü?Ya da özür mü dileyeceksin o tren kalktı çoktan o gün nasıl ağladığımı görseydin nasıl özür dileyeceğini bilemezdin! " diyip kolumu çekmeye çalıştım "ZORUNLUYDUM" diye bana bağırdı ve kolumdan çekip beni kimsenin olmadığı bir kata getirdi. "Açıkla şimdi kendini dinliyorum seni anlattığın şeylerden sonra değişmez bişey gerçi bakalım ne palavralar uydurdun? " dedim. Ve o an..

 

BÖLÜM SONU

Loading...
0%