@fulyayayayyayay
|
Parka geldiğimizde oynayan hiç bir çocuk yoktu büyük ihtimalle yağmurdan dolayıydı hemen her tarafı aramaya başladık hiç bir şey bulamayınca salıncağa bindim ama bişeyi unutmuştum "AAAAA YA AMA YETER YA YETER! " Çığlığımla Arda buraya geldi "Noldu? Ve salıncak ıslak değil mi- " sonra bi an kafasına dank etmiş "O yüzden bağrıyosun dimi? İnsan bi bakar oturacağı yere " göz devirip salıncaktan kalktığım anda yere kapaklandım ve bi anda ağlamaya başladım. Arda telaşlanmış bir şekilde "Noldu çok mu acıdı? " diye sordu ben dalga geçiyor sandım ama ciddiydi "Eveğt!" diye bağırdım. Ondan sonra bişey farkettim. Ağlamayı bırakıp salıncağın altında duran kartımsı şeyi aldım " Senin salaklıkların işe yarıyor he" diyip yanıma oturdu salak gibi salıncağın önünde oturmuş kağıdı okuyorduk kağıdı açmadan "Arda biz mal mıyız? Şurda bank var oraya oturalım " "Haklısın kalk kız" diyip kalkmama yardım etti ve banka geçtik . Kağıdı Arda'ya verip "Sen oku ben dizime bakıcam " diyip ona uzattım ve dizimin içler acısı haline baktım iç çekerek Arda'yı dinlemeye başladım. Ama Arda kağıda sadece bakıyordu "Sesli okusana " dedim ama Arda "Kağıt bomboş neyini okuycam? " diyince kağıdı elinden çekip arkasını döndürdüm ve gerçekten bir şey yoktu "Şaka gibi bomboş kağıt için mi geldik buraya? " sonra aniden bir rüzgar esince salak gibi elbise giydiğim aklıma geldi ve bacaklarımı ovuşturmaya başladım "Eve gidelim belki yarın bi not daha bırakır geç olmaya başladı" " Tamam hadi gel" diyip parktan çıktık Hazal için çok endişeliydim şuan nerde, ne yapıyor en ufacık bir bilgim yoktu. Ve en çok bana baskı yapan şey sanki rahatmış gibi olmak fakat hiç rahat değildim , çok korkuyordum. Böyle düşüncelere kapılmış ilerlerken önüme bakmıyordum ta ki Arda kolumu tutup beni yoldan çekinceye kadar " Önüne baksana kız araba çarpacak şimdi! " "Teşekkürler " diyip yola devam ettim Arda da farkındaydı çok dikkatsiz olduğumun. Eve azda olsa yaklaşmıştık normal normal yürürken karşımıza küçük bi kedi yavrusu çıktı "Oha Arda şuna bak! " "Ney? Aa kedi" sanki ilk defa görüyomuş gibi tepki veriyoduk. Aniden bi hışımla koşup kediyi kucağıma aldım kedi elimi yalamaya başlamıştı sonra aniden başparmağımı ısırınca çığlık attım ama kedi hala elimdeydi "Sakin ol kızım anakonda ısırmadı" diye dalga geçiyordu benimle . Nerdeyse eve gelmiştik ve kedi hala kucağımdaydı "Eve almayı düşünmüyosun dimi bişeyi kırar evde " "Eve almayı düşünüyorum, gece tırmalasın seni " diyip kıkırdadım ve "İki dakika tut şunu kapıyı açıcam" diyip kediyi Arda'ya uzattım, kapıyı açtığımda kediyi kucağıma tekrar alıp içeri girdim. Sonra kendi kendime "Acaba kedi aç mıdır? " diye mırıldandım. Kendi kendime konuşurken Arda içeriye girdi "Kediyle mi konuşuyorsun? " evet anlamında başımı salladım. Ve kediyi kucağıma alıp mutfağa geçtim. Çezveyi çıkartıp içine süt koyup kaynattım. Ve soğumaya bıraktım, soğuyunca bir kaseye sütü koyup oturma odasına geçtim. Hala üstümü değiştirmemiştim "Arda sen kediye bak ben üstümü değiştirip geliyorum " dedim. Tamam anlamında başını sallayınca yukarı çıkıp altıma gri eşofman ve beyaz bir tişöt giyip aşağıya indim sonra Arda'yı koltuğun üstüne çıkmış kediyle göz teması kurmuş bi şekilde buldum "Arda ne yapıyorsun? " " Bana tısladı Buse al şunu! " kocaman bir kahkaha atıp kediyi kucağıma alıp Arda'nın kucağına oturttum. "BUSE AL ŞUNU KUCAĞIMDAN TIRMALIYCAK BENİ! " diye çığlık atınca gülerek kediyi kendi kucağıma aldım.Aradan on ya da on beş dakika sonra koca bir patırtı duyduk yukarı kattan.
BÖLÜM SONU |
0% |