Yeni Üyelik
2.
Bölüm

2. Bölüm - Hastane

@galaksikadin

Şuan da kitabım 24 okunmada. Mutluyum çünkü bu kadar bile okunmayacağını düşünmüştüm. Umarım daha çok okunmalara ulaşırız.

Okuyan herkese teşekkür ederim.

İyi okumalar...

-------------- 🦋 --------- 🦋 ---------------

Son hatırladığım ''Narin'' diye birinin seslenişi ve yumuşacık eller...

6 saat sonra..

Gözümü açtığımda hastane odasında olduğumu fark ettim. Başımda keskin bir acı vardı ve midem de çok kötüydü. En son hatırladığım Umut Ali ile konuşuyorduk. İşe gidecektim.

Hayır hayır olamaz işe gitmem gerekiyordu. Aniden yerimden kalkacağım sırada kolumdaki serum canımı yakmıştı. Alelacele kolumdan çektiğimde kanadığını fark ettim. Umursamadan ayakkabılarımı giydim ve dışarı çıktım.

Elinde yiyecek poşetinin olduğunu anladığım Umut Ali geliyordu. Beni görünce kaşlarını çatıp hızlı adımlarla yanıma gelmeye başladı. Onu umursamayıp diğer taraftaki merdivenlere yöneldiğimde ''Narin nereye?'' diye seslendi.

Cevap vermeden bir kaç basamak indiğimde kolumdan tutup kendine çevirdi. Moraran bir yeri tuttuğu için canım çok fazla yanmıştı. Yüzümü buruşturup belli etmemek için kendimi sıktığımda sanırım anlamış olacak ki kolumu nazikçe bıraktı. ''Nereye gidiyorsun dinlenmen lazım senin.'' dedi.

''Bak evet dün geceden beri yardım ediyorsun eve aldın kıyafet verdin, ne oldu bilmiyorum ama beni hastaneye getirdin teşekkür ederim her şey için. Ama benim işe gitmem gerekiyor çok geç kaldım babam öğrenmemeli.'' dedim titrek bir sesle. Gözlerim dolmuştu yine. Babam öğrenirse beni yaşatmazdı. Hoş pek de yaşadığım söylenemezdi ama korkuyordum işte.

Arkamı dönüp bir iki basamak attığımda başıma keskin bir ağrı saplandı korkuluklardan zor tutundum.

''Hiç bir yere gitmiyorsun küçük hanım. Kim öğrenirse öğrensin iyi olman gerekiyor dinlenmelisin.'' diyip elini uzattı. Tam ağzımı açıp reddedecektim ki ''Kucağıma alıp odaya sokmamı istemiyorsan ver elini.'' dedi tehditkar bir sesle.

Ne münasebet beni kucağına alacaktı ya. Gözlerine baktığımda kararlı olduğunu görmüştüm. Bu yüzden pes edip uzattığı elini tutmadan indiğim merdivenleri tekrar çıktım.

Koridorda adım atarken başıma tekrar bir ağrı saplandı, duvardan tutunmak zorunda kaldım. Umut Ali ağzını açıp tam bir şey diyecekti ki lafını kestim ''Kolundan destek alabilir miyim?''. Bu da soru mu der gibi bakmıştı yüzüme.

Kafasını olumlu anlamda sallayıp kolunu uzattığında sadece destek alabilecek kadar tutuyordum. Çok da tuttuğum söylenemezdi. Odanın önüne geldiğimizde kapıyı açıp eliyle içeriye geçmem için yol gösterdi.

''Sen geç otur ben hemşire çağıracağım. Bir yere gitme sakın'' dedi sona doğru sesi biraz baskın çıkmıştı.

Çok yorgundum uyumak istiyordum sadece. Yatağa doğru ilerleyip uzandım. Yattığımda sırtımda oluşan yaralar yüzünden ağzımdan acıyla bir ses çıktı. Tam o esnada içeriye Umut Ali, Hacer teyze ve hemşire girdi. Umut Ali sesimi duymuş olacak ki çatık kaşlarla suratıma bakıyordu.

''Oy güzel kızım, bahtsız yavrum benim ne oldu sana böyle'' diye hüzün dolu sesle yanıma geldi ve başımı okşadı. Gözümden bir damla yaş süzülmüştü. Annemi çok özlüyordum, belki burada olsa bunlara izin vermezdi belki giderdik uzaklara. Ama şimdi tek başımayım gidemiyorum hiç bir yere.

Hemşire yanıma gelip serumu aynı koluma tekrar takacakken ''Diğer koluna takın görmüyor musunuz kolu ne hale gelmiş'' dedi Umut Ali. Hemşire saniyelik Umut Ali'ye bakıp işine tekrar döndü. Şikayetlerimi sorduğunda midemin kötü olduğunu, başımdaki ağrıyı söyledim ve kısık bir sesle merhem getirebilir mi diye sorduğumda hemşire başıyla onaylayıp dışarı çıktı.

''Merak etme Fuat abiye işe gidemeyeceğini söyledim bugünlük pastaneyi idare edecek'' dedi. Sanırım Hacer teyze söylemişti ona.

''Birazdan toparlanır giderim işe zahmet etmeseydin keşke'' diye söyledim mahcup bir sesle. Duydu mu bilmiyorum çok kısık çıkmıştı çünkü sesim.

''Ne bu sendeki inat haline bak hala işe gidicem diye tutturuyorsun'' dedi sinirle ''İşe falan gitmiyorsun yat dinlen'' diye ekledi sözlerine.

Gerilmiştim. Hacer teyze gerildiğimi anlamış olacak ki Umut Ali'ye ''Hadi oğlum sen bize yiyecek bir şeyler getir kantinden'' dedi.

Sandalyenin üzerine bıraktığı yiyecek poşetini alıp Hacer teyzeye uzattı. Hacer teyze bu sefer de ''Kuru kuru mu yiyelim oğlum bunu git bari çay getir. Baksana kızın haline üflesen uçacak zaten bir iki lokma bir şeyler yesin.'' dedi. Umut Ali ağzının içinde bir şeyler söyleyip odadan dışarıya çıktığında az da olsa rahatlamıştım.

Hacer teyze ne olduğunu sormuş bende yaşadıklarımı anlattığımda hem ağlamış hem sinirlenmişti. ''Kapıma kadar gelip neden zile basmıyorsun ya Umut gelmeseydi napacaktın o soğukta dışarıda'' diye azarlamıştı. Kapı açılıp içeriye hemşire girdiğinde susmuştuk. Seruma ağrı kesici olduğunu söylediği ilaç katmıştı ve merhemi verip çıkmıştı.

Hacer teyze merhemi kendi sürmek istemişti. Zaten bende tek başıma süremezdim sırtıma. Sırtımı ona döndüğümde yavaşça kaldırdı ve incitmekten korkar gibi sürdü merhemi.

Canım acıyordu, ruhum acıyordu. Bir anda kapı açılıp içeri Umut Ali girmişti. Alelacele toparlansam da sanırım görmüştü çünkü çattığı kaşlarıyla gözlerini gözlerime dikmiş öylece bana bakıyordu

''Oğlum sen mi geldin bizde Narin kızımın sırtına merhem sürüyorduk getir koy şöyle çayları'' dedi Hacer teyze. Umut Ali çatık kaşlarıyla tepsiyi masaya bıraktığında ''Doktor 1 saate taburcu olabileceğini söyledi. Nasıl hissediyorsun kendini'' diye sordu sinirini gizlemeye çalışarak.

''İyiyim teşekkür ederim'' o an aklıma cüzdanımı yanıma almadığım geldi.

Devlet hastanesine benzemiyordu muhtemelen özele gelmiştik. Bunu nasıl akıl edememiştim ben. ''Ben bir bahçeye çıkıp geleyim'' diyerek kapıya yöneldi Hacer teyze.

Umut Ali de sol tarafta camın önünde bulunan kanepeye oturdu ve gözlerini üzerime dikti. Sanırım açıklama yapmamı bekliyordu ama ben utanıyordum. Gözlerimi mahcupça gözlerine diktiğimde çok yorgun olduğunu fark ettim sanırım uyumamıştı. Hem gece de geç gelmişti eve.

''Yorgun görünüyorsun'' dedim. Neden böyle bir şey söyledim bilmiyorum kendimi tutamamıştım. Daha onu tanımıyordum bile.

''İyiyim ben'' dedi kestirip atarak. Soru sorar gözlerle yüzüme bakarken daha fazla gözlerine bakamayıp kafamı eğmek zorunda kaldım. ''Kaldır kafanı'' dedi Umut Ali. Tepki vermeyince derin bir nefes çekip ''Eğme başını kaldır, rahatsız oluyorsan çıkabilirim'' dedi.

Kafamı kaldırıp olumsuz anlamda sağa sola salladım. ''Şeyy'' dedim kısık sesle. Tek kaşını kaldırıp yüzüme dikti gözlerini tekrar. Nasıl söyleyeceğimi bilmiyordum.

''Neyy'' dedi sesini yumuşak çıkartmaya çalışıyordu.

''Bunu söylerken çok utanıyorum, yaptığın her şey için teşekkür ederim. Özel hastaneye getirmişsin fakat ben evden çıkarken cüzdanımı almamışım üzerimde..'' cümlemi bitirmeme izin vermeden ''Sen bunları düşünme hallettim ben, iyi ol yeter. Sürekli de teşekkür etmene gerek yok'' dedi.

Tekrar eğdim kafamı bu sefer gözlerimden yaşlar akmaya başladı. Giderek ağlamam şiddetleniyordu. Hüngür hüngür ağlıyordum.

Umut Ali'nin ayağa kalkıp yanıma doğru geldiğini hissettim sağ eliyle saçıma dokundu yanlış bir şey yaptığının farkına varmış hızla elini çekmişti. ''Ağla ağla ki biraz da olsa rahatla'' dedi

1 saat sonra doktor gelmiş serumumu çıkarttırmış ve beni taburcu etmişti. 2 gün dinlenmem gerektiğini söylemiş ve bir sürü ilaç vermişti. Tepki vermeden doktoru dinlemiştim bende. Doktor gittikten sonra Hacer teyzenin elindeki kıyafetleri fark ettim etiketliydi hepsi. Sanırım bahçeye bunun için çıkmıştı.

''Ben aşağıdayım babaanne siz hazırlanın gelin'' diyip gitmişti Umut Ali. Hacer teyzenin yardımıyla üzerimi değiştirip yavaş adımlarla aşağı inmiştim. Hastanenin çıkışında bir arabaya yaslanmış sigara içen Umut Ali'yi gördüm. Bizi görünce elindeki sigarayı söndürdü ve arka kapıyı oturmamız için açtı. Arabaya bindiğimizde Umut Ali de şoför koltuğu yerine yan tarafa oturunca şaşırır gözlerle avel avel bakıyordum. Araba kendi gitmeyecekti ya.

Şoför kapısı açılıp koltuğa bir adam oturduğunda o tarafa baktım. Gülen gözlerle bana dönüp ''Geçmiş olsun al bu senin ilaçların. Ben Hakan, Umut'un çocukluk arkadaşıyım. beraber büyüdük.'' diye açıklama yapıp elindeki poşeti uzattı. Teşekkür edip poşeti aldım.

Araba hareket edip eve doğru yola çıkmıştık. Yaklaşık yarım saatin ardından Hacer teyzelerin evinin önünde durmuştuk. Arabadan inip Hacer teyzenin elini öptüm Hakan ve Umut Ali'ye teşekkür edip eve gideceğimi belirttim. Umut Ali eve gideceğimi öğrendiğinde sesini yükselterek “Ne evi Narin sen neden bahsediyorsun. Seni ne hale getirmiş hala o eve mi gideceksin?”

“Evet gideceğim çünkü gidecek yerim yok” dedim bağırarak ve oradan hızlıca uzaklaştım.

Bizim mahalleye geldiğimde eve girmekten korktuğum için çok yavaş adım atıyordum. Eve girdiğimde babamın eve henüz gelmediğini anlayıp derin bir nefes aldım ve odama çıktım. Duşa girip hazırlanmam lazımdı. Komodinin üzerinde duran saate baktığımda saatin akşam 5'e geldiğini fark ettim. Sırtımdaki yaralar kollarımdaki morarmalar canımı çok acıtsa da sıcak bir duş alıp rahatlamıştım. Odama geçtiğimde siyah bol paça bir pantolon üzerime de siyah kapüşonlu giyip saçımı kurutmuştum. Daha işe gitmeme 1 buçuk saat vardı azıcık daha uyuyabilirdim.

Alarmın çalmasıyla ayağa kalktım. Başım yine ağrıyordu. Migren ilaçlarımdan birini içip ayağa kalktım. Sanırım uykudan yeni uyandığım için üşüyordum, hem de çok üşüyordum. Hazırlanıp evden çıktığımda üvey babamla karşılaştım. Sokağın ortasında ''NE arıyorsun burada işe de gitmemişsin neredeydin lan sen yine'' diye bağırıp sol yanağıma sert bir tokat atmıştı.

''İşe gidiyorum nereye gideceğim baba'' dedim ağlayarak. Canımı çok yakmıştı. ''İşe falan gitmiyorsun artık geç içeri'' diye bağırarak saçımdan tutup odama sürüklemişti. Odama geldiğimizde yere fırlatmıştı beni. Korkuyordum, çok korkuyordum daha toparlanamamıştım ve çok üşüyordum. Titremeye başladım sanırım ateşim vardı. Babam üzerime doğru gelip beni dövmeye başlamıştı. Hem dövüp hem küfür ediyordu. Tek diyebildiğim ''Lütfen yapma baba''

Karnıma attığı son bir tekmeyle ''Sana bundan sonra iş falan yok. Burada kal da akıllan biraz'' diyerek kapıyı kilitlemiş gitmişti. Yerde ne kadar yattım ne kadar ağladım bilmiyorum titremelerim çoğalmıştı. Zar zor gücümü toparlayıp yatağıma yattım. Hıçkırıklarımın arasında karanlığa bıraktım kendimi.

----------------- 🦋 --------- 🦋 -----------------

Yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın lütfen.😊

Diğer bölümde karakter tanıtımı olacaktır..

 

Loading...
0%