Yeni Üyelik
28.
Bölüm

26. Bölüm - Eğlence

@galaksikadin

Gece geç saate kadar oturup eğlenmiştik. Sarhoş oldukları için Hacer teyze hiç kimseyi evlerine göndermemişti.

Umut Ali’nin odasında Bahar’la ben yatacaktım. Yavuz abim, Hakan abim ve Umut Ali oturma odasında yatacaklardı.

Yavuz abim ve Umut Ali kanepede yerlerini alırken Hakan abimi sen küçüksün diye yer yatağına mahkum ettiler.

Bahar’la yatağa yatıp sohbet etmeye başladık.

‘’Sabah gidip alışveriş yapmamız lazım’’

‘’Senin okulun ne oldu dersler falan’’ dedim.

‘’Raporluyum doktor dinlenmem için rapor verdi’’

‘’Sende dinlenmek yerine benimle mi geleceksin’’

‘’Bensiz alışveriş olur mu kızz’’

‘’Olay hakkında hiç yorum yapmadın sen?’’

‘’Söylenecek bir söz yok. Hepinizin yaşantısı zordu. Farklı acılar çektiniz ama buna rağmen kendinizi bir şekilde geliştirdiniz. Birbirinizi reddetmek yerine sahip çıktınız. Hakan bugün eve gelip anlattığında baya ağladı. Hem seni hem de Yavuz’u gerçekten çok seviyor.’’

‘’Bende onları sevdim. Abilerim olduğu için mutluyum. İyi ki varsınız’’ dedim ve sarıldım.

‘’Hadi sabah çok işimiz var uyuyalım’’

‘’Tamam iyi geceler’’ dedim ve gözlerimi kapattım. Telefonuma gelen mesajla gözlerimi tekrar açtım.

Umut Ali: Pişt

Siz: Efendim?

Umut Ali: Özledim seni. Biz evimize ne zaman gideceğiz?

Siz: Az kaldı sanırım.

Umut Ali: Mutfağa gelsene. Uyumadan bir kere daha göreyim yüzünü.

Siz: Ya bir gören olursa.

Umut Ali: 🔘fotoğraf

Umut Ali: Sence görecek gibiler mi?

Attığı fotoğrafta Hakan abim ağzı açık bir şekilde uyuyordu. Yavuz abim de yorganı yüzüne çekmiş öyle uyuyordu.

Umut Ali: Bekliyorum

Bahar’ın uyuduğundan emin olduğumda yataktan yavaşça kalktım. Kapıyı sessizce açtığımda aksilik gibi kapı gıcırdadı. Tedirginlikle Bahar’a baktığımda duymamıştı.

Mutfağa ilerlediğimde camın önünde ayakta bekliyordu. Yanına gittiğimde kolumdan tutup kendine çekti ve sarıldı.

‘’Narin’im’’ dedi boynumu öperek.

‘’Ali’’ dedim. Kelebekler midemde değil kalbimde uçmaya başlamıştı. Arzuluyordum onu.

Parmakları geceliğimin altından tenime değince ürpermiştim.

Tenimi okşarken basılma düşüncesiyle çok gergindim.

‘’Ali ev çok kalabalık her an biri gelebilir’’

‘’Baygın hepsi uyanmaz onlar uykuları ağırdır’’ dedi ve boynumda kendine daha fazla yer açmak için saçımı diğer omzuma aldı.

Boynuma ıslak öpücükler bırakırken kendimden geçiyor gibiydim.

Kolundan tutup destek aldığımda üzerime gelip mutfak tezgahına yasladı.

‘’Kokun, tenin aklımı başımdan alıyor’’ dedi ve dudaklarımı öpmeye başladı.

Gerginliğim yerini zevke bırakırken vücudumdan sıcak bir elektrik dalgası geçti.

Deli gibi öpüşmeye başlarken kapı açılma sesini duyduğumda Umut Ali’yi hızlıca ittim.

Hakan abim uykulu gözlerle mutfağın ışığını açtığında ‘’Napıyon lan sen burda?’’ dedi

Basılmışlık hissiyle yanaklarımın kıpkırmızı olduğunu hissediyordum.

‘’Niye uyandın’’ dedi Umut Ali umursamaz bir tavırla.

‘’Susadım. Yürü kız git yat sende’’ dedi bana bakarak.

Utançla yanlarından odaya geçtiğimde yerin dibine girmek istedim. Allahtan o halde görmemişti bizi. Hemen itmiştim.

Yatağa yattığımda telefonuma mesaj geldi

Umut Ali: Sakin ol, bir şey olmaz.

Ben utançtan ölürken o ne kadar rahattı ya.

Siz: Yakalandık. Nasıl bir şey olmaz.

Umut Ali: Görmedi bir şey. Dert etme bu kadar. Ayrıca bir şey yapmıyordum öptüm sadece.

Siz: Offf çok utanıyorum. Yüzüne nasıl bakacağım ben

Umut Ali: Boğuyum mu?

Siz: Saçmalama

Umut Ali: Yanımda uyuyacağın günü iple çekiyorum. İyi geceler sevgilim

Siz: İyi geceler yârim.

Umut Ali’nin dokunuşlarını hala bedenimde hissediyordum bana olan etkisi çok büyüktü.

Gözlerimi kapatıp kendimi huzurla uykuya teslim ettim.

Heyecandan uyuyamayıp erkenden kalktım. Bugün alışverişe gidecektik. Kıyafetlerimi alıp lavaboya gittim ve elimi yüzümü yıkadım. Kıyafetlerimi giyip lavabodan çıktım.

Kimse uyanmamıştı henüz.

Mutfağa gidip çay suyu koydum. Güzel bir kahvaltı hazırlayacaktım. Mutfak masasına kahvaltılıkları koyduktan sonra hazırlıklara devam ettim.

Salatalıkları doğrarken kendimi o kadar kaptırmıştım ki arkadan belime sarılan elle korktum.

‘’Günaydın güzelim’’ dedi ve sırtımdan sarılıp kafasını boynuma gömdü.

‘’Tam şuranda yaşamak istiyorum’’ diyip boynumla omzumun arasını gösterdi ve öptü.

‘’Ali biri gelecek yine’’ dedim. Dünkü olayı unutmamak lazımdı.

‘’Az kaldı az kaldı’’ kendine telkin vererek geri çekildi.

Elimdeki salatalık dilimini uzattığımda gözlerime bakarak ağzına aldı.

‘’Ekmek al’’ dedim ve işime döndüm. Sabrımı çok zorluyordu gerçekten.

Umut Ali oturma odasına gidip ‘’Kooğuuuşş kaallk’’ diye bağırdı.

‘’Hay ben senin’’ diyerek söylendi Hakan abim

‘’Kalk lan sofra hazır’’

‘’Yiyin siz ben sonra yerim’’

‘’Oldu paşam. Salonu da balkona katalım mı’’

‘’Yok soğuk olur’’

‘’Kalk lan denyo.’’

Bahar yanıma gelip ‘’Günaydın. Bunlar yine mi birbirleriyle uğraşıyorlar’’ dedi ve güldü. ‘’Ellerine sağlık mükemmel görünüyor her şey. Keşke beni de uyandırsaydın’’

‘’Senin yorulmaman lazım’’ dedim ve karnına dokundum

Oturma odasına geçtiğimizde Hakan abim, Yavuz abimin yanına oturmuş huylandırıyordu.

‘’Yaavvuuuzz aaaşşşkkııımm’’ dedi sesini incelterek

‘’Hııı’’ dedi homurdanarak

‘’Yavuz doğuruyorum kalk’’ dedi bir anda bağırarak.

Yavuz abim panikle yerinden kalkarken biz gülmeye başlamıştık.

‘’Şerefsizsin Hakan’’ dedi ve Hakan abime vurdu.

Hakan abim gülmekten yerlere yatacak dereceye gelmişti resmen. Onu gördükçe bizde daha çok gülüyorduk.

‘’Ne oluyor burda sabah sabah’’ diyerek Hacer teyze yanımıza geldi.

Hepimiz toparlanmaya başladığımızda ‘’Hakan’ın mükemmel şakaları’’ dedi Yavuz abim.

Umut Ali ekmek almaya gittiğinde bizde etrafı toparlamıştık.

‘’Ben gideyim’’ dedi Yavuz abim. Hep beraber kahvaltı yapmak istiyordum.

‘’Gitmesen kahvaltı yapsak olmaz mı?’’ dedim

Yüzüme biraz bakıp kırmak istemedi ve kabul etti. Umut Ali geldiğinde kahvaltı masasına oturduk

‘’Aman aman bu kızda nişanlı mıymış neymişşş’’ dedi Hakan abim.

Anlamaz gözlerle ona bakarken umursamadı ve yiyeceklere gömüldü.

Kahvaltımız bittiğinde hep beraber alışveriş merkezine gitmiştik. Umut Ali, Hacer teyzeyi, Bahar’ı ve beni bıraktıktan sonra Hakan abimle kendi hazırlıklarını yapmak için gitmişti.

Bindallı ve gelinlik bakacaktık. Mağazaları tek tek dolanmıştık fakat istediğim hiçbir şeyi bulamamıştım.

Umut Ali: Hesapta yeterince para var. Yetmezse eğer mesaj at halledeyim.

Gelen mesajı okuduğumda gülümsedim. Hiçbir şeyi sorun etmemesini çok seviyordum. Üvey babamın yanında yaşarken çalıştığım paradan hiç kullanamazdım. Hepsini ona verirdim. Bende garsonluk yaptığım zamanlarda verilen bahşişleri kendi ihtiyaçlarım için kullanırdım.

Akşama yakın girdiğimiz bir mağazada sonunda istediğim bindallıyı ve gelinliği buldum.

Hakan abimin ve Umut Ali’nin işi bittiğinde yanımıza geldiler. Bahar kıyafetleri görmemesi için üzerimden çıkarttırmıştı. Ödeme esnasında Umut Ali yanıma gelip elini belime koydu.

‘’Satın mı almak istersiniz?’’ dedi kasiyer kadın.

‘’Evet’’ dediğinde Umut Ali’ye şaşkın gözlerle baktım.

‘’Satın alıp ne yapacağım’’ dedim

‘’Bilmem saklarsın. Sana ait olsun’’

‘’Bir kere giyeceğim, neden o kadar para ödeyelim. Kiralık olacak’’ dedim

Bindallıyı kınada getireceklerdi, gelinliği de düğün günü getireceklerdi. Mağazayla öyle anlaşmıştık.

Eve gittiğimizde öyle çok yorulmuştum ki kendimi bir an önce banyoya attım. Sıcak bir duşun ardından eşofmanlarımı giyip odaya geldim. Saçımı tararken kapıyı tıklatıp Umut Ali girdi odaya.

‘’Yavrum’’

Dönüp baktığımda yanıma geldi.

‘’Yorgun olduğunu biliyorum ama Hakan’lar bizi yemeğe davet ediyor. Sana sorup haber vereceğimi söyledim istersen gitmeyelim’’ dedi.

Daha yeni ayrılmıştık yanlarından. Madem yemek yiyecektik neden eve girmemizi beklediler.

‘’Gidelim. Yakında evimize gideceğiz görüşemeyiz uzun bir süre’’ dedim. Gülümsediğinde gamzesi görünmeye başladı.

Saçımı kurutmak için banyoya tekrar gittiğimde Bahar mesaj attı.

Bahar: Geliyor musunuz kız?

Siz: Evet.

Bahar: Ben sana söylemeyi unuttum Umut Ali’nin arabasında poşet var içinde elbise var onu giy. Gittiğimiz yer çok güzel.

Siz: Ne poşeti?

Bahar: Elbise poşeti. Öpüyorum seni hazırlanmam lazım

Nereye gidecektik ki? Merakla saçlarımı kuruttuğumda Umut Ali’nin yanına gittim.

‘’Ali arabada poşet varmış onu almam lazım’’

‘’Arabada unutmuşsun. Ben getirdim onu odaya bıraktım.’’

‘’Benim değil ki Bahar almış sanırım’’ dediğimde kaşlarını çatarak baktı.

Kıyafetlerini alarak Hacer teyzenin odasına gitmişti orada hazırlanacaktı.

Bahar’ın aldığı elbiseye baktığımda şok olmuştum. Elbise çok kısaydı ve ben daha önce hiç böyle elbise giymemiştim.

Siz: Bahar bu ne?

Bahar: Sana yakışacağını düşünüyorum. Oyalanma🤪

Siz: Ben bunu giyemem.

Bahar: Pantolonla mı gelmeyi düşünüyorsun Narin.

Siz: Offf

Bahar: Bende öyle düşünmüştüm😘

Bahar’a mesaj attıktan sonra mecbur giyecektim çünkü başka elbisem yoktu. Aldığı elbiseye bakılırsa lüks bir mekana gidecektik.

Saçlarım düz bir yapıya sahip olduğu için kabarmıyordu. Saçlarımı örüp makyajımı yaptım ve kıyafetimi giydim. Son olarak parfümümü sıkarken Umut Ali ‘’Yavrum ne yaptın’’ diyerek odaya girdi. Beni baştan aşağı süzdükten sonra ıslık çaldı ‘’Hatun taş’’ dedi ve sırıtarak yanıma geldi.


(Narin'in saç örgüsü)

Aynanın önünde kendime bakarken arkamdan sarıldı ve boynumu öptü.

‘’Üzerini giy çıkalım’’ dediğinde aniden ona döndüm.

‘’Giyiniğim ya’’

‘’Böyle mi geleceksin?’’ dedi kaşlarını çatarak

‘’Ne varmış?’’

‘’Mesela elbisenin yarısı yok’’

‘’Bu kadar bu elbise’’

‘’Yavrum kumaştan çalmışlar şikayet edelim bunu üretenleri. Kumaş kaçakçılığı yapıyorlar’’

Söylediklerine gülümseyip ‘’Nasıl olmuşum?’’ dedim.

‘’Enfes’’ dedi memnun bir şekilde.

Gömleğinin iki düğmesini açık bırakmıştı. Birini kapatıp ‘’Böyle daha iyi’’ dedim

‘’Ben senin nereni kapatacağım’’ dedi ve elbisemi gösterdi.

Omuzlarımı silkip güldüm tekrardan.

‘’Desene bugün karakolluk olacağız’’ dedi ağzının içinde.

‘’Anlamadım?’’ dedim

‘’Bir şey yok sevgilim hazırsan çıkalım diyorum’’

‘’Hazırım çıkabiliriz’’ dedim ve çantamı alıp koluna girdim.

Arabaya binip yola çıktık. Umut Ali camı açıp sigara yaktığında erkeksi kokusu rüzgar eşliğinde ciğerlerime doluyordu.

Lüks bir restorana geldiğimizde vale gelip arabayı aldı.

Umut Ali’nin koluna girerek içeri girdik. Hakan abimin ve Bahar’ın olduğu masaya geldiğimizde selamlaşıp Bahar’ın yanına oturdum.

‘’Naber kız güzellik’’ dediğinde çok utanmıştım. Abimin gözünde güzel olmak çok garip bir duyguydu.

‘’İyiyim abi sen nasılsın?’’

‘’Süperim’’ dedi.

Garson geldiğinde siparişlerimizi verdik.

Şarap getirdiğinde Bahar meyve suyu istemişti.

Yemeklerimiz geldiğinde hem yiyip hem sohbet ediyorduk. Arkamdan gelen keman sesiyle o tarafa baktım. Yavaş yavaş bize yaklaşıyordu. Etrafımdaki herkes kemancıya bakıp sonra bize baktı.

Neden baktıklarına anlam veremeyip önüme döndüğümde Umut Ali yerde diz çökmüş elinde yüzük kutusuyla bekliyordu.

Gözlerimi kocaman açarak yüzüne avel avel baktım.

Kemancı tam yanımıza gelip durduğunda Umut Ali elimi tutup ayağa kaldırdı.

Önümde diz çökmüş vaziyette dururken konuşmaya başlamıştı.

‘’Ey güzeller güzelim, ömrüme ömür katanım. Hayatıma girdiğin ilk günden beri aklımdan çıkmıyorsun.

Ne güzel şey sevmek seni;

Senin gülümsemeni hatırlamak gibi

Ve ne güzel şey ki;

Tabiat bile yetmiyor anlatmaya.

Kısaca "seviyorum seni" diyebiliyorum;

Bazen gökyüzüne bakarak,

Bazen deniz kenarında ufuğa dalarak,

Bazen yağmurda biriken su gibi,

Bazen tenimde ter

Ve yavrusuna kavuşmuş martı gibi seviyorum.

Bir daha da sorma ne kadar seviyorum diye;

İlk günkü sevişimden fazla seviyorum seni.

Ey sevgi dalımda ilk çiçek açan tomurcuk benimle evlenir misin?’’

Gözlerim dolu dolu Umut Ali’ye bakarken ‘’EVET’’ dedim. Herkes alkışlarken Umut Ali ayağa kalkıp yüzüğü parmağıma taktı ve alnımdan öptü.

Kollarımı boynuna doladım ve sıkıca sarıldım ‘’Seni seviyorum Narin’im’’ dedi kulağıma eğilerek.

‘’Seni seviyorum Ali’m’’ dedim. Gözleri parlıyordu. Kemancı dans müziği çaldığında olduğumuz yerde hafif hafif dans etmeye başladık. O kadar mutlu o kadar huzurluydum ki hiç bitmesin istedim.

Dans bittiğinde alkışlar eşliğinde yerimize oturduk.

Yemeğimize devam ederken Bahar yerinden kalkıp lavaboya gittiğinde bende peşinden gittim.

‘’Bahar iyi misin?’’

‘’İyiyim’’ dedi ve tuvaletten çıkıp lavaboda ellerini yıkadı.

‘’Senin bu hallerin normal değil’’ dedim endişeyle.

‘’Doktor normal olduğunu söyledi’’

‘’Başka bir doktora daha mı görünsen acaba?’’

‘’Evet gideceğim zaten şu düğün işini halledelim’’

‘’Erteleme ciddi bir şey olmasın’’

‘’Korkmaa senin hamileliğini de görücez’’ dedi.

Düşüncesiyle gülümsemeye başladım.

‘’Narin benim ayakta duracak halim yok sen gelirsin’’ dedi ve gitti.

Ellerimi yıkayıp dışarı çıktığımda birisiyle çarpıştım.

‘’Narin’’ dedi adam beni tutarak.

‘’Pardon çıkaramadım’’ dedim ve geri çekildim.

‘’Hasan ben. Kampta karşılaşmıştık’’ dedi ve gülümsedi. ‘’Seni tekrar görmek ne kadar güzel’’

Yalan bir gülümsemeyle yerime giderken kolumdan tuttu.

‘’Ne kadar güzel olmuşsun’’ dedi sırıtarak.

Kolumu elinden kurtarıp ‘’Sağol’’ dedim ve arkamı döndüm. Tekrar gidecekken kolumdan tutup kendine çekti.

‘’Bırak ne yapıyorsun’’ dedim ve itmeye başladım.

‘’O günden beri aklımdan çıkmıyorsun’’ dedi ve parmaklarıyla boynuma dokundu.

Dokunmasıyla yüzüne sert bir tokat attım ‘’Dokunma bana’’ dedim.

Kolumu tutup sıktığında ‘’Hem güzel hem hırçın’’ dedi.

‘’Canımı acıtıyorsun bırak’’ dedim kolundan kurtulmaya çalışarak.

‘’Bırak lan kızı’’ diye bağırarak yakasından tuttu Hasan’ı.

Yumruğunu yüzüne vurduğunda Hasan yere düştü. Umut Ali sinirle yumruklarını adamın yüzüne geçirirken ‘’Sen ne hakla karıma dokunursun lan’’ dedi

‘’Ali dur yapma’’ desem de beni duymuyordu.

Etrafımızda kalabalık olduğunda abimde yanımıza geldi.

‘’Noluyor lan’’

‘’Abi yardım et öldürecek’’ dedim ağlayarak.

Adam bayılma derecesine gelmişti. Yüzü kan revan içerisindeydi.

Abim Umut Ali’yi zorla adamın üzerinden kaldırdığında Umut hala sinirini alamamıştı.

Nefretle adama baktığında ‘’Seni yaşatmazdım ama dua et yeri değil’’ dedi ve elimden tutup dışarı çıktı.

Arabanın yanına gittiğimizde Umut Ali sinirle bir sağa bir sola gidiyordu. Hakan ve Bahar yanımıza geldiğinde Umut Ali’ye dönerek ‘’Öldürüyordun adamı’’ dedim.

‘’Az bile yaptım’’ dedi bağırarak ‘’Ne işi var o herifin senin yanında’’

‘’Bilmiyorum tuvalette çarpıştık’’

‘’Bu şerefsiz niye sana sürekli çarpıyor. Gördüysen muhatap olmadan yanımıza gelecektin’’

Sorduğu soruya verecek cevap bulamayıp ‘’Denk geldik sanırım’’ dedim

‘’Hazır çarpmışken durup sohbet mi edeyim dedin sende’’ dedi bağırarak

Söylediği cümleler kalbimi kırıyordu. ‘’Saçmalama Umut’’ dedim bağırmasına karşılık vererek.

‘’Boynuna dokunuyordu lan senin. Bak aklıma geldikçe deli oluyorum’’ dedi ve daha çok bağırdı. Gözyaşlarım akmaya başlamıştı.

‘’Hey sen bi sakin olsana’’ diyerek Umut Ali’yi tuttu abim.

Umut Ali yüzünü elinin arasına alıp derin derin nefes aldı ve sakinleşmeye çalıştı.

Sakinleştiğinde bana bakıp yanıma geldi. Gözyaşlarımı silerek ‘’ O adamı sana dokunurken gördüğümde beynimden vurulmuşa döndüm’’

‘’Ben istemedim bana dokunmasını’’

‘’Bu beni daha çok delirtti zaten. Sana ben bile dokunurken defalarca rızanı alıyorum şerefsizin birisi sen istemeden sana dokunuyor’’

‘’Benim suçum ne peki bana neden bağırdın’’

‘’Özür dilerim anlık sinirimle düşünemedim’’ dediğinde Hasan sersem adımlarla lokantadan çıktı ‘’Sen görürsün seni doğduğuna pişman edicem’’ diye bağırdı.

Umut Ali tekrar üzerine gidecekken elinden tutup gitmesine izin vermedim.

‘’Lan oğlum siktir git belanı arama gece gece’’ dedi Hakan abim.

‘’Siz görürsünüz şikayet edicem sizi’’

‘’Selamımı da söyle’’ dedi Umut Ali ve binmem için arabanın kapısını açtı.

Hasan ‘’Oruspu çocuğu’’ diye bağırdığında Umut Ali’nin gözlerinde o siniri görmüştüm.

Tutabilene helal olsundu.

Sinirle Hasan’ın üstüne gittiğinde korkuyla geri doğru kaçtı.

Umut Ali’nin peşinden koşar adımlarla yanına gittik.

Adamı tek yumruğuyla yere sererken Hasan hala küfrediyordu.

Umut Ali nevri dönmüş bir şekilde Hasan’ı döverken kimse ayıramıyordu.

Polisler geldiğinde Umut Ali’yi Hasan’ın üstünden kaldırdılar.

Hasan polislerin yardımıyla yerden kalktığında ‘’Şikayetçiyim bu adamdan’’ dedi

Umut Ali’yi arabaya bindirirken peşinden gittim.

Abim yanıma geldi ve beni tuttu ‘’Gel peşlerinden gidelim’’ dedi ve beni arabaya götürdü.

Karakola geldiğimizde Umut Ali ve Hasan bekleme salonunda oturuyorlardı.

Koşar adımlarla Ali’nin yanına gidip oturdum. ‘’Ne dediler?’’ dedi abim yanımıza gelerek.

‘’İfadelerimizi alacaklar’’ dedi ve elimi tuttu.

Hasan’a çatık kaşlarla bakarken gözlerinin bacaklarımda olduğunu gördü.

‘’Dön lan önüne oydurtma gözlerini’’ dedi ve ceketini çıkartıp bacaklarıma örttü.

‘’Umut Ali Kara ifadeniz alınacak buyrun’’ dedi bir polis. Bende Ali’yle beraber kalkacakken ‘’Otur sen kalkma’’ dedi ve Hasan’a kötü bakış attı.

Usulca yerime oturduğumda Umut Ali ifade vermeye gitti.

Yavuz abim geldiğinde ayağa kalkıp sarıldım. ‘’Ne oldu?’’ dedi

‘’Kavga çıktı’’ dedim. Elbiseme bakıp ‘’Şaşırmadım’’ dedi. Beni oturtup üzerime tekrar ceketi örttü ve Hasan’ın yanına oturdu.

Kısık sesle bir şey konuştuğunda Umut çıktı ve polis Hasan’ı çağırdı.

Bahar’la yan yana otururken üçü önümüze gelip durdu.

Kendi aralarında bir şey konuşurken Bahar aniden kalkıp tuvalete koştu. Hakan abimde peşinden gitti.

Yavuz abimin telefonu çaldığı için yanımızdan ayrıldı. Umut Ali de yanıma oturup elimi tuttu.

“Galiba bu kıyafeti giymemeliydim”

“Saçmalama Narin. Sorun senin ne giydiğin ya da ne yaptığın değil. Sorun o şerefsizlerin pis zihniyetleri. Sen istediğini giyersin, istediğini yaparsın. O şerefsiz kendi nefsine hakim olmasını bilecek”

Arkasına yaslandığında göğsüne kafamı koydum bende.

Bir kaç dakika sonra polis gelip gidebileceğimizi söyledi.

Bahar ve Hakan abim yanımıza geldiğinde hep birlikte dışarı çıktık.

Yavuz abim telefon görüşmesini bitirip yanımıza geldi “Senin araban nerde?” dedi.

“Lokantanın önünde kaldı”

“Gel ben sizi bırakayım. Sizde eve gidin Bahar iyi görünmüyor” dedi.

Hakan abim kabul edip Bahar’a destek olarak arabalarına bindi.

Bizde Yavuz abimin arabasına binip lokantanın önünde durduk.

“Sağol” dedi Umut Ali ve arabadan indi.

“Teşekkür ederim abi” diyip bende indim.

Arabamıza bindiğimde bir an önce eve gitmek istiyordum.

“Narin’im hala bana kızgın mısın?”

“Hayır değilim”

“Özür dilerim sana bağırmamalıydım”

“Sinirliydin biliyorum. Sorun değil” dedim ve elini tuttum.

Parmaklarımızı kenetleyerek elimin üstünü öptü.

Eve geldiğimizde saat epey geç olduğu için Hacer teyze uyumuştu. Hemen duşa girip geceliklerimi giydim ve yatağa yattım.

Umut Ali’de duşa girip eşofmanlarını giydi ve odaya geldi “Gelebilir miyim?” dedi.

“Tabii ki” dedim ve yer açtım.

Yatağa yattığında hemen göğsünde kendime yer buldum. Soğuk elleriyle geceliğimin altından sırtıma dokunduğunda üşümüştüm.

“Ellerin çok soğuk”

“Biliyorum”

“Neden. Üşüyor musun?”

“Sana bayadır dokunamıyorum o yüzden olabilir” dedi ve yanağımdan öptü. Gülümseyerek elimi kollarında gezdirdim.

“Ali”

“Söyle Narin’im”

“Az kaldı nikah tarihimize. Ben çok heyecanlıyım”

“Evet sevgilim az kaldı”

“Bahar diyor ki yarın hamama gidecekmişiz”

“Ne hamamı?”

“Gelin hamamıymış. Gerek yok dedim ama dinlemedi”

“Gidin gidin”

“Sonra da onlarda kalacakmışım” dediğimde kaşlarını çatıp baktı

“Sebep?”

“Düğünden önce beraber kalmamamız gerekiyormuş”

“Şuan napıyoruz ayrı mı kalıyoruz”

Dediğine güldüm. Bana da saçma gelmişti. Biz zaten beraber kalıyorduk.

“Bilmiyorum öyle dedi”

“Peki öyle olsun. Bir gün sensizliğe dayanabilirim sanırım” dedi ve boynumu öpmeye başladı. “Ama o gün bu gün değil” dedi. Eli tenimde gezinirken dudaklarını öpmeye başladım.

Eli yavaş yavaş göğsüme doğru çıkarken “Ali dur” dedim.

Geri çekilip ne oldu der gibi yüzüme baktığında “Şimdi olmaz” dedim. “Evimize saklayalım”

“Öpüyordum bir şey yapmıyordum ki” dedi çocuk gibi.

Göğsüne yatıp sarıldım. Elleri saçlarımla oynamaya başladığında gözlerimi kapattım.

Sabah uyandığımda Umut Ali yanımda yoktu . Yerimden kalkıp üzerimi değiştirdim ve lavaboya gittim.

Oturma odasının kapısını açtığımda uzanmış televizyon izliyordu.

“Günaydın” dedim

“Günaydın sevgilim” dedi

“Hacer teyze nerede?”

“Mahallelilere davetiye dağıtmaya gitti”

“Geldi mi davetiyeler” dedim sevinçle.

“Evet sabah geldi. Gel bak burda” dedi ve yattığı yerden kalkıp bir davetiyeyi bana verdi.

“Çok güzel olmuş, çok beğendim” dedim.

“Bizi de düğüne davet ediyorlar”

Dediği şeye gülüp “Bizim ne işimiz var”

“Bilmiyorum özellikle arayıp davet ettiler. Siz gelmezseniz düğün olmaz dediler”

Bir an boş bulunup kahkaha attım.

“Şapşal” dedim koluna yavaşça vurarak.

“Ben kahvaltı hazırlayayım” dedim ve mutfağa gidip kahvaltı hazırlamaya başladım.

Umut Ali’de gelip yardım ettiğinde kahvaltıyı hazırlamıştık.

“Sen ne yapacaksın?” dedim çayımı içerken.

“Bekarlığa veda partisi yapacaklarmış”

“Şu dansözlüsünden falan mı?”

“Benim gözüm senden başkasını görmez” dedi ve elimi tuttu.

“Yine de dansözleri izleyeceğin anlamına gelmiyor” dedim

“Hakan ne yapar bilmiyorum şeresiz o biraz”

“Sen gitmesen olmaz mı?”

“Olur aşkım hatta sizinle hamama geleyim”

Aklıma gelen şeyle omzuna vurdum “Dansözler daha kapalı. Orda herkes çıplak oluyor” dediğimde kaşlarını çatarak baktı.

“Oha aklıma bile gelmemişti bak sen söyledin şimdi”

“Git ne yaparsan yap” dedim ve elimi çektim.

“Sevgilim ben bir şey demedim ki ama sen yaptın. Kendi kendine kıskançlık yapıyorsun şuan”

Omuzlarımı silkip çayımı elime aldım

“Narin’im gerçekten başka kadınlara bakacağımı mı düşünüyorsun”

Söylediği şeyle hemen yumuşadım “Bakmazsın dimi”

“Kör olur gözlerim”

“Deme öyle ya” dedim ve elini tuttum.

Elimi avcunun içine alıp öptü. “Hadi hazırlan çıkalım” dedi.

Bahar’la konuştuğumuzda hiç bir şey almamamı söylemişti. Sadece giyecek kıyafet alsam yeterdi. Küçük bir çanta hazırladım ve kapıya çıktım.

Umut Ali arabaya binmiş sigara içiyordu.

Hacer teyze de gelip çantasını aldı ve kapıları kilitledim.

Arabaya binip Bahar’ı almaya gittik.

Yaklaştığımızda Bahar’ı arayıp aşağı inmesini söylemiştim. Abimle beraber kapıda bekliyorlardı. Ellerinde bir sürü yiyecek malzemesi vardı. Abim malzemeleri bagaja koyduğunda Bahar arabaya bindi.

“Neden bu kadar zahmet ettin” dedim mahçupça

“Ne zahmeti gelin hanım” dedi ve güldü.

Abim yanıma geldi ve “Adım adım gidiyorsun he kardeşim” dedi

“Adım adım gitmiyor bak. Arabayla gidiyor” dedi Umut Ali.

Aralarında geçen anlamsız diyaloğa gülümsedim. Onları anlamak gerçekten zordu.

“Dikkat edin. Sende bırak gel işleri halledelim” dedi abim ve gitti.

Yaklaşık 1 saatin ardından hamama geldik ve eşyaları alıp arabadan indik.

“İşiniz bitince beni ara gelip alayım” dedi Umut Ali

“Tamam sevgilim dikkat et”

“Sen dikkat et bir şey olursa hemen ara”

“Tamam” dedim ve Bahar’ların yanına gittim.

İçeri girdiğimizde avukat İzel hanımda buradaydı.

“Merhaba”dedim

“Merhaba Narin nasılsın”

“İyiyim teşekkür ederim siz nasılsınız?”

“Teşekkür ederim bende iyiyim. Resmiyeti bıraksak mı?” dedi ve samimiyetle güldü.

“Pardon” dedim ve bende gülümsedim.

Bahar, İzel’e sarılarak “Hoşgeldin” dedi.

“Hoşbuldum”

“Hoşgeldin kızım” dedi Hacer teyze de.

Eşyalarımızı bize ayrılan odaya koyduktan sonra peştemallerimizi giyip hamama indik.

Sıcak suyla yıkanırken Hacer teyze hepimizi göbek taşına yatırıp keseledi.

Hamamda tanıdık mahalleli kadınlar da vardı. Hepsi gülümseyerek “Hayırlı olsun” dediler. Yıkanma faslı bittikten sonra göbek taşına oturup yiyeceklerden yemeye başladık.

Bahar yanında getirdiği ses bombasını telefonuna bağlayarak şarkı açtı.

Kibariye - Kara Gözlü Çingenem

“Düğünümüz var kızlaar. Oturmaya mı geldik” dedi ve ayağa kalkıp oynamaya başladı.

Mahalleli kadınlar da kalkıp oynamaya başladığında ben yerimde oturarak alkışlıyordum.

Bahar kolumdan tutup ayağa kaldırdı. “Gelin hanım düğün bizim düğünümüz misafir gibi neden oturuyorsun” dedi.

Ayağa kalktık madem oynayacağız diyip oynamaya başladım.

Oynamayı çok seviyordum ama hiç düğüne gitmezdim. Madem benim düğünümdü neden oturacaktım kii. Dökülsün kurtlaaarr 💃🏻

Bahar gaza gelmiş oynarken en sevdiğim bölümü geldi “ALLAAAHH” dedim göbek atarak.

Aman, bi' recalim var

Herkes “Her kime” diye bağırdı

Oturdum dübek başına, sürmeler çektim kaşıma

Abe bizi çekemeyenler

Çatlasın, patlasın Allah aşkına” dedim ve belimi kıvırmaya başladım.

Saatlerce oynamaktan yorulmuştum artık. O kadar çok eğlenmiştik ki. Yeni genç kızlarla arkadaş olduk. Sohbet ettik.

“Maşallah gelinlerin de pek bir güzelmiş” dedi bir kadın Hacer teyzeye.

“Öyledir benim kızlarım” dedi ve güldü.

Bizi gelini olarak değil kızları olarak görmesini çok sevmiştim.

Hakan abim onun oğlu gibiydi Umut Ali’den farkı yoktu.

Biraz daha eğlendikten sonra odaya çıktım ve Umut Ali’yi aradım.

“Efendim sevgilim”

“Aşk bizim işimiz bitti hazırlanıyoruz alabilir misin bizi?”

“Aşk diyen ağzını yerim. Geliyorum” dedi ve kapattı.

Üstümü giydikten sonra tanıştığımız kızlarla vedalaştım. Kapıya çıktığımızda Umut Ali bekliyordu. Arabaya bindik. Akşam abimler ve Umut Ali dışarı çıkacakları için Bahar bizde kalacaktı.

Umut Ali bizi kapıdan bırakıp gittiğinde eve girip yorgunlukla kendimizi koltuklara attık.

Umut Ali’den

Narin’leri eve bıraktıktan sonra Hakan’ın yanına gittim. Tek araba gidecektik. Üniversiteden arkadaşları, Avukat Serdar’ı, arada maça gittiğimiz arkadaşları hepsini çağırmıştı.

‘’Olum dansöz falan çağırmadın dimi’’

‘’Evliliğimi seviyorum öyle bir hata yapar mıyım’’ dedi ve güldü.

Gideceğimiz yer bizim gençken sıra gecesine geldiğimiz yerdi.

İçeri girdiğimizde kalabalık hep bir ağızdan ‘’Hoşgeldiniz’’ demeye başladı

‘’Hoşbuldum’’ dediğimde Yavuz’un ve Serdar’ın yanına oturduk.

Arkadaşlarla uzun zamandır görüşmediğimiz için hepsi tek tek ‘’Hoşgeldin’’ diyordu

Hakan sıkıntıyla ‘’Off hoş geldin beş gittin merasimi bittiyse başlasın eğlence’’ dedi

Çiğköfte yoğurulmaya başladığında davul, zurnalarda çalmaya başlamıştı.

Kararsın bahtın yıkılsın tahtın
Yalvardım yakardım yol bulamadım
Ah doğmasaydım kara yazım
Evirdim çevirdim yaranamadım
Ayandır halım

Ocağım söndü nasıl beladır
Bırakıp getti bu ne devrandır
Dünya gözümde kerbeladır
Allah’tan bulasın

Hakan hızını alamayıp ayağa kalktı ve eline mikrofonu alıp bağıra bağıra söylemeye başladı.

Nemrud’un kızı yandırdı bizi
Çarptı sillesini felek misali
Sil yazımızı kurtar bizi
Çarptı sillesini felek misali
Mevlam gör bizi

Ocağım söndü nasıl beladır
Bırakıp getti bu ne devrandır
Dünya gözümde kerbeladır
Allah’tan bulasın

İçkiler, çiğköfteler, sohbetler, oyunlar, şarkılar, türküler derken baya vakit geçirmiştik.

‘’ Leydizilcentilmini mınıha. Ar yu rediii’’ dediğinde herkes bağırmaya başladı

‘’Van tu tri foroo. Kop kop kop kop. Kop evladımm’’ diye bağırdı ve söylemeye başladı.

Ağrı dağın eteğinde
Uçan güvercin olsam
Ağrı dağın eteğinde
Uçan güvercin olsam

Türkü olsam dillerde cano cano
Diyar diyar dolansam
Türkü olsam dillerde cano cano
Diyar diyar dolansam

Başımdaki sevdayı
Karlı dağlara mı yansam
Başımdaki sevdayı
Karlı dağlara mı yansam

Şarkıcı adamlar Hakan’a eşlik edip tekrar baştan söylemeye başladığında

Ağrı dağın eteğinde
Uçan güvercin olsam

‘’Eşarbını yan bağlama, eşarbını yan bağlama kurbanın olayım Allahın adını verdim’’ diye bağırdığında herkes gülmeye başladı. Salak çocuk

Yavuz yanımdan kalkıp ‘’Eşarbını yan bağlama’’ diye bağırarak şarkıya girdi

‘’AAAAA’’ diye bağırıp şarkıya eşlik etti.
Eşarbını yan bağlama
Ben söyle'yim, sen ağlama

Zalım anan bana virmez
Zalım anan bana virmez
Oturup da sen ağlama
Boyun büküp sen ağlama

Hele n'olur, n'olur, n'olur?
Hele hele n'olur, n'olur, n'olur?
Yâr, sen benim olsan n'olur?
Gız, sen benim olsan n'olur?

Ortamın videosunu çekip Narin’e gönderdim. Aklının kalmasını istemiyordum

Siz:🔘video

Siz: Bu dansözlerden de kıskanmazsın herhalde

Narin: Hallere bak😂😂

Siz: Aklın kalmasın sevgilim😘

Hakan kendinden geçmişçesine eğlenirken kolumdan tutup beni de kaldırdı.

‘’Git ötede oyna Hakan bana bulaşma’’ dedim

‘’Yoook damat beyimiz bir oynasın da görelim’’

Yavuz da yanıma gelip Hakan’ı destekledi.

Herkes ayağa kalkıp bize eşlik ettiğinde kadehlerimizi alıp söylemeye başladık

Diyarbekir yoluna le
Diyarbekir yoluna
Toydum düştüm toruna le
Toydum düştüm toruna
Bu sevdalar boşuna le
Bu sevdalar boşuna

Delalım
Delalım
Delalım
Delalım
Delalım

Bu sevdalar boşuna le
Bu sevdalar boşuna
Delalım
Delalım
Delalım
Delalım
Delalım

Süverek sularına le
Süverek sularına
Bak gözümün yaşına le
Bak gözümün yaşına
Bu sevdalar boşuna le
Bu sevdalar boşuna

Delalım
Delalım
Delalım
Delalım
Delalım

Bu sevdalar boşuna le
Bu sevdalar boşuna

Delalım
Delalım
Delalım
Delalım
Delalım

Eğlence bittiğinde gece yarısını çoktan geçmişti. Evlere gittiğimizde Hakan Narin’i de götürmek için ısrar etti. Kokusunu o kadar çok özlemiştim ki bugün ondan ayrı kalmak istemiyordum.

‘’Hazırlandın mı?’’ dedi Narin’e dönerek.

İkimizde sarhoş haldeydik. Ben daha ayıktım. Hakan içmekten değil oynamaktan sarhoş olmuştu.

Narin eşyalarını alıp geldiğinde arabayı Hakan’ların evinin önüne sürdüm.

Arabadan inerken ‘’Narin sen bi beklesene’’ dedim

‘’Ne münasebet elin oğluyla kardeşimi neden tek bırakıyormuşum’’ dedi Hakan.

‘’Hakan defol git şurdan’’ dedim

‘’Sen git evine hadi koçum’’ dedi ve Narin’i eve yönlendirdi.

‘’Abi 5 dakikacık’’ dedi Narin sevimli bir şekilde.

‘’İyi hadi burda bekliyorum’’ dedi ve kapının önünde beklemeye başladı. Arabanın içinde ‘’Hakan siktir git evine’’ dedim

‘’Kardeşim için 5 dakika izin verdim. Sabrımı sınama benim’’ dediğinde Narin gülerek arabaya bindi.

Camlar filmli olduğu için arabanın içerisi dışarıdan görünmüyordu.

Ellerini tutup ciğerlerime kokusunu çekerek öptüm.

‘’Nasılsın Narin’im’’ dedim ve yüzüne düşen bir tutam saçını kulağının arkasına koydum.

‘’İyiyim Ali’m sen nasılsın’’

‘’Seni çok özledim’’ dedim ve yüzünü izledim. Gözlerim dudaklarına kaydığında dayanamayarak ensesinden tutup kendime çektim.

‘’Ali, abim’’ dedi zorlukla geri çekilerek.

‘’Başlatma abine görmüyor o şuan’’ dedim ve tekrar öptüm.

Karşılık vermeye başladığında onu deli gibi istiyordum. Elim kazağının altından tenine dokunduğunda teni sıcacıktı.

Elleri boynuma gittiğinde kendimi zor tutuyordum. Bazı uzuvlarım hareketlenmeye başladığında boğuk bir şekilde inledim. Ellerim göğüslerine çıktığında Hakan’ın ‘’Narin hadi’’ demesiyle içimden uzunca bir küfür ettim.

Nefesini toparlayarak ‘’Gidiyorum ben’’ dedi ve sarıldı.

‘’Git sevgilim. Şimdilik git sonra bak bakalım seni bir yere gönderiyor muyum’’ dedim ve boynundan öptüm.

‘’İyi geceler’’ dedi utanarak. Yanağımdan öpüp arabadan indi.

Camı açarak Hakan’a seslendim. ‘’Sana emanet. İyi bak’’ dedim.

‘’Hadi lan ordan defol’’ dedi ve kızları içeri geçmesi için kapıyı açtı.

Eve gidip duş aldıktan sonra yatağıma yattım. Narin’siz uyumak zor gelmişti.

Telefonumu elime alıp baktığımda Narin’den mesaj gelmişti.

Narin’im: Eve geçtin mi?

Siz: Evet sevgilim. Duş alıp yatağa yattım mesajını gördüm.

Narin’im: Tamam aşk. İyi geceler

Siz: Seviyorum seni.

Narin’im: Bende seni seviyorum.

Telefonumu şarja takıp Narin’e bir an önce kavuşma düşücesiyle gözlerimi kapattım.

-------- 🦋 ---------- 🦋 ----------

Bölümü nasıl buldunuz. Ben yazarken çok eğlendim😂 umarım beğenirsiniz.
Bölümler bir aksilik olmadıkça her akşam 19.00'da yayınlacak🫶🏻

Sevgili ablam sayesinde Mert Demir'in şarkılarına sardım😄🩷

Yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın lütfen💜

İyi okumalar🤗💖

NARİN

Loading...
0%