@galaksikadin
|
Sabah mide bulantısıyla uyandım ve koşarak lavaboya gittim. Yediğim her şeyi kustuğumda biraz da olsun rahatlamıştım. Umut Ali işe erken gitmişti sanırım evde yoktu. Yatağa tekrar yattığımda telefonumu elime aldım. Saat daha 8’di. Umut Ali’yi merak edip aradığımda açmadı. Bir kere daha aradığımda yine açmamıştı. Kapı çalmaya başladığında yerimden kalkıp kapıya doğru gittim. Kapıya yaklaşacakken telefonum çaldı. Umut Ali arıyordu. Peki kapıyı çalan kimdi o zaman? İlk önce telefona cevap verdim. ‘’Ali nerdesin?’’ dedim açar açmaz. ‘’Çalışıyorum sevgilim erken çıkmam gerekiyordu uyandırmak istemedim seni’’ Zil tekrar çaldığında ‘’Kim geldi?’’ dedi. ‘’Bilmiyorum sen sanmıştım’’ ‘’İş yerindeyim ben. Bahar falan mı gelecekti?’’ ‘’Bu saatte mi?’’ dedim ‘’Kapı deliğinden bak kapatma telefonu’’ yavaş adımlarla kapıya gittiğimde önce kimseyi göremedim. Tekrar kapıya vurduklarında delikten tekrar baktım. Gördüğüm kişiyle şok olmuştum. Üvey babamdı. Kapıdan geri çekilip odama gittim ve kapıyı kilitledim. ‘’Ali o adam burda’’ ‘’O adam kim Narin kim gelmiş?’’ dediğinde kapıya şiddetle vurmaya başladı. ‘’Ali üvey babam korkuyorum nolur gel’’ ‘’Açamaz kapıyı korkma geliyorum ben hemen. Sitenin güvenliğini de arayacağım. Telefonun yanında olsun. Korkma Narin’im’’ dedi ve telefonu kapattı. Kapıyı daha sert vurmaya başlamıştı. Korkudan yatağın kenarına oturup dizlerimi karnıma çektim. Kapının zorlanma sesi geldiğinde bir şekilde açmasından korkuyordum. Umut Ali tekrar beni aradığında hemen açtım telefonu. ‘’Güvenlikler geliyor şimdi bende yoldayım birkaç dakika içerisinde yanındayım güzelim dayan’’ ‘’Çabul ol lütfen’’ dedim kısık bir sesle. Duyar diye kısık konuşuyordum. Kapıdan bağırma sesleri gelince ayağa kalktım. ‘’Narin aç kapıyı. Aç şu kapıyı orospu her şeyimi kaybettim senin yüzünden’’ Ben bir şey yapmamıştım ki ne yapmıştım ben. ‘’Narin aç kapıyı ben geldim’’ Yavuz abimin sesiydi bu. Odadan çıkıp kapıyı açtığımda Yavuz abimin boynuna sarıldım. ‘’Güzelim iyi misin?’’ ‘’Abi iyi ki geldin’’ dedim çoktan akan gözyaşlarımla. ‘’Geçti bak gitti’’ dedi abim. Umut Ali koşarak merdivenleri çıkmıştı. Yüzündeki endişe ve korku o kadar çok belli oluyordu ki. Abimden ayrılıp Umut Ali’ye döndüm. ‘’Narin’im’’ diyerek kolları arasına aldı ve sarıldı. Kokusunu ciğerlerime çekip daha çok ağlamaya başlamıştım. ‘’Ağlama sevgilim geldim bak bir şey olmadı size’’ ‘’Çok korktum kapıyı açacak diye’’ dedim hıçkırıklarım arasında. ‘’İzin verir miyim buna’’ dedi net bir tavırla. Geri çekilip ‘’Nerede o?’’ dedim. ‘’Sen bunları düşünme üşüyeceksin girin içeriye hadi’’ dedi Yavuz abim. ‘’Geç içeri hadi Narin’im’’ dedi Umut Ali ‘’Sende Umut’’ dedi abim sert bir tonda. ‘’Bende geliyorum’’ dedi Umut Ali sinirlenerek. ‘’Nereye gidiyorsunuz’’ dedim araya girerek. ‘’Soracak bir hesabım var’’ dedi Umut Ali. ‘’Soracak bir hesabın yok halledicem ben’’ dedi abim ve gitti. Dolu gözlerimle Umut Ali’ye bakıyordum. ‘’Öyle bakmaya devam edersen seni ağlattığı için gidip çıktığı yere geri sokacağım o şerefsizi’’ dedi derin nefes vererek. Midemin bulantısıyla elimi ağzıma götürdüm ve lavaboya koştum. Umut Ali’de peşimden yanıma gelip saçlarımı tuttu. Halsizleşmiştim iyice. Umut Ali kolumdan tutup odaya götürdü ve yatağa yatırdı. ‘’Narin’im bir hastaneye mi gitsek hiç iyi görünmüyorsun’’ ‘’Uyumak istiyorum. Bugün işe gitmesen olur mu?’’ ‘’Yanında olacağım birtanem hiçbir yere gitmiyorum’’ dedi ve yanıma oturdu. ‘’Saçlarımla oynar mısın?’’ dediğimde beni göğsüne çekip saçlarımdan öptü. Yorulmuştum artık. Sürekli bir şeyler çıkmasından, üzülmekten, ağlamaktan. Şuanda da ağlıyordum. Umut Ali saçlarımla oynayarak beni sakinleştirmeye çalışıyordu. Kafamı kaldırıp ‘’Bebeğimize bir şey yapar mı?’’ dedim Elleri karnımı bulup ‘’Buna asla izin vermem’’ dedi. Karnımı okşamaya başladığında sakinlemiş ve mayışmıştım. Umut Ali’den Sabah Yavuz’un ayarladığı korumalardan Nazım’ı takip etmesi için görevlendirdiğim çocuk aradı. İsmi Faruk’tu çocuğun. 25’li yaşlarda genç bir çocuktu. Telefonu sessize alarak balkona geçtim. ‘’Efendim Faruk’’ ‘’Abi kusura bakma bu saatte uyandırdım’’ ‘’Sorun değil bir şey mi oldu?’’ ‘’Bir kadın geldi’’ ‘’Ee?’’ ‘’Bir süre sonra Nazım’la beraber el ele çıktılar’’ ‘’Nasıl birisiydi kadın?’’ ‘’Sarışın uzun boylu bir kadın’’ ‘’Takipte misin?’’ ‘’Evet abi’’ ‘’Tamam gözünü ayırma bana da fotoğraflarını atmaya çalış’’ ‘’Tamam abi’’ dedi ve telefonu kapattı. Odaya tekrar döndüğümde hazırlandım ve Narin’in alnından öpüp evden çıktım. Yavuz’la buluşacaktık. Attığı konuma gittiğimde bahçede oturmuş sigara içiyordu. ‘’Günaydın’’ dedim yanına giderek ‘’Günaydın hoş geldin’’ ‘’Hoşbuldum’’ dedim ve sigara paketinden bir sigara alıp yaktım. ‘’Kahve içer misin?’’ ‘’Olur’’ dediğimde çalışanlarına kahve getirmesini söyledi. ‘’Nazım neyin peşinde?’’ dedim ‘’Çözmüş değilim henüz. Arkasında birileri daha var’’ ‘’İyi de kim? Ne istiyorlar?’’ ‘’Narin’e mesaj atan herif Hasan’mış. Yurt dışına kaçtı şerefsiz. Bir boklar planlıyorlar’’ ‘’Hasan mı?’’ dedim. ‘’Aynen Hasan’’ ‘’Nazım’ın kaldığı otele bir kadın gelmiş bugün’’ ‘’Tanıyor muyuz?’’ ‘’Faruk peşinde resmini atacak’’ dediğimde telefonuma mesaj geldi. Resme baktığımda Ebru’nun olduğunu görmüştüm. Kaşlarımı çatarak biraz daha incelediğimde bir kafede oturuyorlardı. ‘’Ebruymuş kadın’’ dediğimde Yavuz da şaşırdı. ‘’Ebru mu?’’ ‘’Dün bizdeydiler şirketten birkaç kişi geldi. Ortaklardan birisi Ebru falan da vardı. Evrak almak için odaya gittiğimde Ebru da lavabo bahanesiyle peşimden gelmiş. Takıntılı bir tip. Narin’in hamile olduğunu öğrenince epey bozuldu’’ ‘’O da Nazım’a ulaştı ve bir şeyler planladı’’ ‘’Dünden bugüne yapması imkansız öncesi de var demekki’’ ‘’Çözücez bunu. İş teklifim hala geçerli sana. Gel şirkette çalış. Adamları da tanıyorsun zaten’’ ‘’İşim var zaten benim’’ ‘’Milletin altında çalışmaktansa gel burada patron ol. Seviyor bizim çocuklar seni. Bana da yardımcı olursun’’ ‘’Narin pek istemez. Şimdi çocuk da olacak onlara zarar gelsin istemiyorum’’ ‘’Korumaları arttırırsın. Bende evleneceğim, benimde çocuğum olacak. Güvenilir akıllı dostlara ihtiyacım var benim. Hakan’la da konuştum olumlu gibi. Eğer kabul ederse taşınacak buraya. Gelin beraber yönetelim işte. Gerekirse seni çok sokmam karanlık işlere’’ Bu teklif beni düşündürmüştü. Bize ihtiyacı vardı çünkü yalnızdı ve yetişemiyordu. ‘’Şirketin halkla ilişkiler bölümüyle ben ilgilenirim. Beni karanlık işlerine alet etmeyeceksin’’ Sırıtarak elini uzattı ‘’Anlaştık ortak’’ Elini tutup sıktığımda anlaşmıştık. Kahvemi içtikten sonra şirkete istifamı yazmaya gittim. Ebru da buradaydı. ‘’Nereye Umut?’’ ‘’İstifa ediyorum’’ ‘’Neden?’’ dedi şaşırarak. Kaşlarımı çatarak sorusunu cevaplamadım ve odama yönelip eşyalarımı topladım. Peşimden odaya geldiğinde kapıyı kilitledi. ‘’Ebru neyin peşindesin? Çık dışarı’’ dedim sinirlenerek. ‘’Seviyorum seni anlasana. Beni görmen için kendimi yırttım. Bu iş yerinde senin için çalışıyorum’’ ‘’Ben çıkıyorum işten sende çıkabilirsin’’ dedim ‘’Umut dalga mı geçiyorsun benimle’’ diyerek bağırdı. ‘’Sesini alçalt Ebru’’ dedim bağırarak. ‘’Hepsi o Narin yüzünden. Aramıza girmeseydi benim olacaktın. Ama o geldi aklını çeldi senin’’ ‘’Narin’i karıştırma. Çık dışarı’’ dedim bağırarak. ‘’Çıkmıyorum. Sende çıkmıyorsun’’ Telefonum çaldığında açmak için elime aldım fakat bir anlık boşluğumda elimden çekti. ‘’Ebru saçmalamayı kes ver şu telefonu’’ diyerek üstüne yürüdüm. Masanın etrafında dolanıp kaçmaya başladığında sinirden kafayı yemek üzereydim. ‘’Ebru şu telefonu ver yoksa kötü olacak’’ dediğimde tekrar telefon çalmaya başladı. Masanın arkasına geçtiğinde masanın üstünde duran bibloyu aldım ve tam arkasındaki duvara fırlattım. Korkuyla gözlerini açıp bana bakarken ‘’VER ŞU TELEFONU’’ diye kükredim resmen. ‘’Bir dahakine kafana yiyeceksin’’ dedim tehdit ederek. Korkuyla telefonu bana verdiğinde Narin’in aradığını gördüm ve hemen aradım. Nazım denen herifin kapıda olduğunu öğrenince bir boklar çevirdiklerini anlamıştım. Her ne olursa olsun kadına el kaldıran birisi değildim. Kapı kilitliydi ve kırabileceğim bir kapı değildi. Yavuz’u arayıp acil bize gitmesini söyledim ve Ebru’nun üzerine yürüdüm. Korkuyla geriye kaçtığında kolunu tutup sıktım. ‘’Anahtarı ver!’’ dedim sakin ama baskın sesimle. Kapıyı kilitlediğinde göğsünün arasına koymuştu anahtarı. ‘’Vermem’’ dedi ‘’Ebru canını yakmak istemiyorum sabrımı zorlama’’ Elini gömleğimin düğmesine atıp bir düğmeyi açtı. Elini sert bir şekilde tuttuğumda acıyla bağırdı. ‘’Veriyor musun kırayım mı elini’’ dedim daha çok sıkarak. ‘’Tamam vereceğim’’ dedi acıyla bağırarak. Göğsünden anahtarı çıkartıp verdiğinde hızlıca kapıdan çıkıp arabaya koştum. Hız sınırlarını epey geçerek eve ulaştığımda asansörü bile bekleyecek zamanım yoktu. koşar adımlarla merdivenlerden çıktığımda Yavuz’a sarılıp ağladığını gördüm. İyiydi. Yavuz yetişmişti anlaşılan ‘’Narin’im’’ dediğimde korkulu gözlerini bana çevirmişti. Kollarım arasına alıp sakinleştirmeye çalıştığımda kendimi çok yetersiz hissetmiştim. Yavuz’un teklifini kabul etmekte bir kere daha doğru olduğunu fark etmiştim. Şuan iyiydi ve kollarımda uyuyordu. Narin uyuduktan sonra Yavuz’a mesaj attım Siz: Adamı sağlam bırak işim var onunla Yavuz ARSLAN: Halledeceğim ben Siz: Adamı sağlam istiyorum. Akşamüzeri orada olacağım Yavuz ARSLAN: Tamam. Telefonu kapattıktan sonra biraz daha Narin’le ilgilendim. Melek gibiydi. çok seviyordum onu. Öpmeye, bakmaya, dokunmaya kıyamıyordum. Kokusunu içime çekerek gül yüzünü izlemeye başladım. --------- 🦋 -------- 🦋 --------- Bölüm biraz kısa oldu yetiştiremedim kusura bakmayın lütfen 🙏🏻 🩵 Yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın🫶🏻❤️🔥 Hoşçakalın💘 |
0% |