Umut Ali’den

Narin ile aramızı düzeltmiştik.

Ebru’nun attığı yalandan sonra kendini çok üzüp aramıza soğukluk sokmuştu.

Olayı anlattığımda ise anlamış ve uzatmamıştı.

Aslı olmayan bir durum için kendini üzmesini istemiyordum.

Sabah erkenden uyandığımda Narin göğsümde yatıyordu.

Başının üstünden öpüp yavaşça yastığına yatırdım ve yataktan kalktım.

O gün beni kimin vurduğunu görememiştim. Polislere de bu yüzden doğru düzgün ifade verememiştim.

Yavuz’u aradığımda Ebru’yu da aldığını söylemişti.

Benim karışmamam için bilmediğim bir depoya götürdüğünü söylemişti. Kendisi halledecekti.

Mutfağa gidip camı açtım ve bir sigara yaktım.

Yavaş yavaş bırakacaktım sigarayı. Doğacak bebeğimiz için zararlıydı. Benden bile kokusunu almamalıydı.

Telefonum çaldığında cebimden çıkartıp baktım.

‘’Efendim Şahin abi?’’

‘’Umut nasılsın?’’

‘’İyiyim Şahin abi sen nasılsın?’’

‘’Bende iyiyim. Bir şeyler duydum doğru mu?’’

‘’Doğru abi ufak bir kaza atlattım’’

‘’Geçmiş olsun. Nasıl durumun şimdi?’’

‘’İyiyim toparlanıyorum yavaş yavaş’’

‘’İyi ol. Dikkat et kendine. Seni iptal ediyorum o zaman program için’’

‘’Abi ben gelemem ama sana sesine ve bağlamasına güvendiğim birisini ayarlayayım’’

‘’Var mı güvendiğin birisi?’’

‘’Var abi sen oldu bil. Ama konuştuğumuz gibi bana düşen para kızlara verilecek.’’

‘’Ayarladığın kişi parasını isterse?’’

‘’İstemez’’

‘’Tamam hallederiz. Sen ayarla yarın program var’’

‘’Tamamdır abi görüşürüz’’ dedim ve telefonu kapattım.

Rehberde biraz gezindikten sonra Yavuz’u aradım.

‘’Ne var lan bir rahat vermedin?’’ dedi sinirli bir tonda.

‘’Sana bir işim düştü’’

‘’Neymiş?’’

‘’Televizyona çıkacaksın’’

‘’Sebep?’’

‘’Bağlama çalıp türkü söyleyeceksin’’

‘’Hadi lan oradan’’

‘’Ben gidemiyorum sen gideceksin’’

‘’Benim bir sürü işim gücüm var uğraşamam oğlum’’

‘’Adını verdim dönüşü yok’’

‘’Ara iptal et zor değil’’

‘’Alınan parayı kızlara vereceğiz bir katkımız olsun’’

‘’Tamam ben her birine fazla fazla vereyim uğraştırma beni’’

‘’Buradaki işlerini ben hallederim’’

‘’Hay ben senin şarap çanağına’’

‘’Program yarın bilgileri konumu atıyorum. İzel’e selam söyle’’ dedim ve telefonu kapattım.

Telefonla konuşurken sigaramı da bitirmiştim.

Odaya gittiğimde Narin hala bıraktığım gibi uyuyordu.

Yanına yatıp boynuna gömüldüm.

Kıpırdanıp gözlerini açtığında geceliğinin içinden beline dokundum.

‘’Elin çok soğuk’’ dedi uykulu sesiyle.

Yanağından ve dudağından öptüğümde kollarını boynuma doladı.

Tekrar boynuna inip emerek öptüm.

Ağzından küçük bir inilti koptuğunda dudaklarımla susturdum.

Elim yavaş yavaş aşağı indiğinde ‘’Ali’’ dedi.

‘’Güzelim’’ dedim ve tekrar dudaklarını öptüm.

O kadar yumuşak dudakları vardı ki öptükçe öpesim geliyordu.

‘’Hacer teyze var’’

‘’Uyuyor ve ikimizin de kapısı kapalı’’

‘’Yaralısın’’

‘’Umrumda değil’’

‘’Ali’’ dedi şehvetle.

Elim kalçalarına gittiğinde boynumdan tutup kendine çekti ve öptü.

Tenini çok özlemiştim.

Belirli bölgelerine ulaştığımda sesi çıkmasın diye elini ağzına kapattı.

Ellerim tüm bedeninde gezindiğinde kasılmaya başlamıştı.

Üzerimdeki tişörtü çıkarttığında ellerini omuzlarıma koydu.

Titremeye başladığında tırnaklarını omuzlarıma batırmıştı.

Eğilip dudaklarını öptüğümde nefes nefese kalmıştı.

Üstümde kalan kıyafetleri çıkarttığımda üzerime geldi.

Bugün ipler onun elindeydi.

Aşkla zevkle onu izlerken belinden tutup yatağa çektim ve boynunu öptüm.

‘’Kendini çok zorluyorsun’’ dediğinde dudağına ufak bir öpücük bıraktım.

‘’Şş’’ dedim ve devam ettim.

İkimizde rahatladığımızda kendimi yatağa bıraktım.

Göğsüme gelip kafasını koyduğunda ellerim hemen beline dolandı.

‘’Çok güzelsin’’ dedim saçlarını koklayarak öptüm.

Telefonum çaldığında uzanıp komodinin üzerinden aldım.

Yavuz arıyordu ve Hakan görüntülü arıyordu.

Telefonu açmadan önce kalkıp üzerimi giydim. Narin de benimle beraber kalkıp üzerini giydi ve dudaklarımdan öpüp ‘’Ben duşa giriyorum sevgilim’’ dedi.

‘’Tamam yavrum’’ dediğimde yatağa tekrar oturup telefonu açtım.

‘’Gül yüzümü mü özlediniz?’’ dedim.

‘’Evet seni görmeden yapamıyorum’’ dedi Hakan.

‘’Baba oluyorum’’ diyerek araya girdi Yavuz.

Vereceğimiz tepkiyi düşünürken ‘’Hayırlı olsun kardeşim. Allah analı babalı büyütsün’’ dedim.

‘’Bu kadar da tesadüf olmaz arkadaş. Neyse üçü bir arada doğururlar artık’’ dedi Hakan.

‘’Bari hastaneyle konuşalım da doğumda 2 alana 1 bedava kampanyası yapsınlar’’ dedi dalga geçerek.

‘’Eyvallah sağol’’ dedi benim tebrik etmeme karşılık olarak.

‘’Cinsiyetini öğrenmeye gidiyoruz’’ dedi Yavuz.

‘’Oha ne çabuk’’ dedi Hakan.

‘’Bir biz mi geç kalmışız’’ dedim. Bende bir n önce öğrenmek istiyordum. Ne kadar ayırt etmesem de bir kızım olsun istiyordum.

Telefon kadrajına İzel de girdiğinde onu da tebrik ettik.

‘’Nikah da haftaya’’ dedi Yavuz.

‘’Düğün istemediğinize emin misiniz?’’ dedim.

Narin saçları ıslak bir şekilde odaya girdiğinde yanıma oturdu.

‘’Merhaba abilerim’’ dedi gülümseyerek.

‘’Saçlarını neden kurutmadın’’ dedim kulağına eğilerek.

‘’Sabah sabah kurutma makinasını açmak istemedim’’ dedi bana dönerek.

Saçlarını da taramamıştı.

Telefonu Narin’e vererek ayağa kalktım ve çekmeden tarağını alıp tekrar oturdum.

‘’İkinci kez hala oluyormuşsun’’ dedi Hakan.

‘’Aa gerçekten mi çok sevindim’’ dediğinde saçlarını taramaya başladım.

Onlar konuşup sohbet ederken ben incitmeden saçlarını tarıyordum.

Tarama işlemi bitince telefona dönerek ‘’Yeter lan kapatın artık telefonu’’ dedim.

‘’Niye sen işine bak biz sohbet ediyoruz’’ dedi Hakan.

Narin utanarak bana baktığında tek kaşımı kaldırarak ona baktım.

‘’Bizde hastaneye geldik zaten kapatıyorum’’ dedi Yavuz ve cevap vermemizi beklemeden kapattı.

Hakan’la kaldığımızda vedalaşıp telefonu kapattık.

Telefonu yatağın üstüne koyup bana dönerek ‘’Neden düğün istemiyorlar’’ dedi Narin.

‘’İzel istemiyormuş’’

‘’Neden ama?’’

‘’Bilmiyorum sevgilim’’

‘’Ben hamile olduğunu hastanedeyken anlamıştım’’

‘’Nasıl anladın?’’

‘’Senin kalbin durduğunda bayılmıştım ben. Odada konuşurlarken şüphelendim sonra eve gelirken İzel kusunca sordum inkar etmedi o da’’

‘’Hımm. Cinsiyetlerini öğrenmeye gittiklerine göre yeni bir durum değil’’ dedim.

‘’Evet muhtemelen’’ dediğinde elini tutup ‘’Biz ne zaman öğreneceğiz’’ dedim ve elini öptüm.

‘’Bizim birkaç ayımız daha var’’ dediğinde boynundan tutup kendime çektim ve alnını öptüm.

‘’Hadi sende duşa gir kahvaltı hazırlıyorum’’ dedi ve yataktan kalktı.

Kıyafetlerimi alıp banyoya gittim ve duş aldım.

Duştan çıktığımızda kahvaltı masasına oturmuştuk. Sohbet ederken Yavuz aradı.

‘’Lan olum tiryakim mi oldun ne arayıp duruyorsun?’’ dedi Hakan telefonu açar açmaz.

‘’6 ay sonra cümle alem bir yakışıklı daha görecek’’ dedi sevinerek

Bahar 5 aylık hamileydi

İzel 4 aylık hamileydi

Narin ise daha yeni 2 aylık olmuştu

Narin telefona gelerek ‘’Yaa gerçekten miii?’’ dedi sevinerek.

‘’Evett’’ dedi Yavuz.

‘’Bizim oğlan sizinkini döver’’ dedi Hakan gülerek.

‘’Bakalım bizimki ne olacak’’ dedim

Babaannemde tebrik ettiğinde biraz daha konuşup telefonu kapattık.

Narin’e sofrayı toplaması için yardım edecekken beni mutfaktan kovaladı.

Bende balkona çıkıp oturdum ve etrafı izledim.

Şimdi manzaraya karşı sigara içmek vardı..

Telefonum tekrar çaldığında yine Yavuz’du.

‘’Efendim?’’

‘’Narin’i arayan kişi Nazım’ın tuttuğu adammış’’

‘’Kimmiş?’’

‘’Genç bir çocuk. Pek bir şey çıkmadı ondan. Bağlantıları yok. Çocuğu sadece mesaj atıp araması için tutmuş’’

‘’Derdi neymiş?’’

‘’Aranızı bozmak için her yola başvurmuş işte manyak. Bu arada sen Ebru’yla hastaneye ne diye gittin?’’

‘’Yardım istemişti götürdüm. O zamanlar Narin’le karşılaşmamıştık bile’’

‘’Nazım’ın bebeğiymiş. Kadının Nazım’la ilişkisi var’’

‘’Oha ciddi misin lan’’

‘’Hem de bayadır’’

‘’Vay şerefsiz piç’’

‘’Şimdi Ebru da elimde. Hasan’ı da yurt dışında buldum. Lan lan bak sana diyeceğim biraz daha şok edeyim seni’’

‘’Söyle’’

‘’Ebru yine hamileymiş’’

‘’Hasittir lan’’ dediğimde Narin balkona gelmişti.

‘’Çay getirdim sana’’ diyerek elindeki tepsiyi masaya koydu.

Kek de yapmıştı ağzını yediğim.

‘’Ellerine sağlık yavrum’’ dedim ve elini tutup öptüm.

Gülümseyerek gözlerime baktı ve içeri gitti.

‘’Devam et’’ dedim

‘’Narin gittiyse bir bomba haberim daha var sana’’

‘’Haydi bismillah. Gönder gelsin’’ dedim ve çayımdan bir yudum aldım.

‘’Hasan var ya’’

‘’Eee’’

‘’Sultan’la Nazım’ın oğluymuş’’

‘’Oha ama artık. Midesiz it bulduğu her kadınla ilişkisi var oruspu çocuğunun’’

‘’Şimdi en önemli noktayı söylüyorum’’ dedi ciddiyetle.

‘’Hala mı bitmedi?’’

‘’Son bu söylediğim. Nazım, Rüstem dedemin halasının oğluymuş’’

‘’Biraz daha devam edersen bende Narin’le kardeş çıkıcam’’ dedim sinirlenerek

‘’Sen bizim kardeşimizdin aslında sizde kardeş sayılıyorsunuz’’ dediğinde ‘’Yavuz’’ dedim uyararak.

‘’Sen Nazım’ın akraban olduğunu bilmiyor muydun?’’ dedim.

‘’Bu gizli işlerden dolayı akrabalarımla pek görüşmem. Keşke görüşseymişim belki annemi de bulurdum’’ dedi üzülerek.

Eski haline dönerek. ‘’Ne yapmamı istiyorsun?’’ dedi.

‘’Bebeğin bir suçu yok. Ebru’yu vursan o masuma da kıyacaksın. Nazım denen köpeği vursan bebek babasız kalacak. Hasan zaten malın teki. Gözlerini epey bir korkut ve gönder yurt dışına’’

‘’Eyvallah bende o iş’’

‘’Sağol kardeşim hakkını ödeyemem’’

‘’Sen iyileş şu şirketin başına geç o zaman hakkımı ödemiş olursun’’

‘’Gelicem gelicem ‘’

‘’Tamam kendine iyi bak. Selam söyle’’ dedi

‘’Eyvallah sende İzel’e selam söyle’’ dedim ve telefonu kapattım.

Bardağımı elime aldığımda Narin balkonun kapısını tıklattı.

‘’Gelebilir miyim?’’ dedi masumca

‘’Gel güzelim neden soruyorsun’’ dedim ve tutması için elimi uzattım.

Elimi tutarak yanıma geldiğinde ‘’Telefonla konuşuyordun bölmek istemedim’’ dedi.

‘’Yavuz’du arayan’’

‘’Yine mi?’’ dedi gülerek.

‘’Abilerin de bana aşık’’ dedim burnuna vurarak.

Gülerek ‘’Sana kim aşık olmaz’’ dedi ve dediğinin farkına varıp suratını astı.

‘’Kimse aşık olamaz’’ dedi sinirlenerek.

Haline güldüğümde ‘’Neden gülüyorsun komik mi?’’ dedi.

Omzunu tutup göğsüme çektim ve başının üstünden öptüm.

‘’Babaannem nerede?’’

‘’İçeride bebeklere kazak örüyor’’

‘’Anladım güzelim’’ dedim ve kekten bir parça alıp Narin’e uzattım.

‘’Yemeyeceğim’’

‘’Bunu yeseydin bari’’

‘’Ben çilek istiyorum’’ dedi utanarak.

‘’Aldırayım hemen yavrum istediğin çilek olsun’’ dedim.

‘’Gerçekten mii?’’ dedi çocukça sevinerek.

‘’Gerçekteen. Benim karım istemiş almaz mıyım? Başka bir şey istiyor musun?’’

‘’Aslında istiyorum’’

‘’Ne istiyorsun?’’

‘’Salatalık turşusu’’

‘’Çilekle turşu?’’ dedim şaşırarak.

Masum bir edayla bakıp dudaklarını büzdü ve kafasını salladı.

Eğilip dudaklarından öptüm ve Akın’ı aradım

‘’Efendim abi?’’ dedi Akın telefonu açarak.

‘’Akın senden bir isteğim var aslanım’’

‘’Emrin olur abi buyur’’ dedi

‘’Ne emri oğlum rica ederim en fazla. Çilek ve salatalık turşusu alman lazım’’

‘’Çilek ve turşu mu?’’ dedi.

‘’Evet’’

‘’Tamam abi hemen alıyorum’’ dedi ve telefonu kapattı.

‘’Seni çok seviyorum’’ diyerek boynuma sarıldığında ellerim hemen beline sarıldı ve boynunu öptüm.

‘’bende sizi çok seviyorum’’ dedim.

Biraz daha balkonda oturduktan sonra babaannem elinde tepsiyle geldi.

Çilekleri yıkayıp getirmişti.

‘’Turşu almamış mı?’’ dedi Narin üzülerek.

‘’Almışta akşam yemeği için sandım ben onu dolaba koydum’’

‘’Yok babaanne Narin’in canı çekmiş’’

‘’Çilek ve turşuyu aynı anda mı?’’ dedi o da şaşırarak.

‘’Evet çekti işte’’ dedi Narin alınmış bir şekilde.

‘’Olabilir sevgilim istediğini canın çekebilir. Hadi gel içeri geçelim bende turşunu alıp geleyim’’

‘’Turşu suyunu da dökme olur mu?’’ dedi

Elinden tutup oturma odasına geçtiğimde bende mutfağa gidip turşuyu tabağa koydum, suyunu da bardağa doldurdum ve yanına gittim.

Çilekleri o kadar iştahla yiyordu ki çilek arsası almak istedim.

Elimden tuşu suyunu alıp içtiğinde tepki vermedim.

Alınacaktı çünkü biliyordum.

Çilek, turşu ve turşu suyu..

Bardağı bitirip masaya koydu ve turşu tabağını da eline aldı.

Hem turşu yiyip hem çilek yiyordu.

Derin bir nefes alıp rahatça koltuğa yerleştiğinde doyduğunu anladım.

‘’Hacer teyze sende ister misin?’’ diyerek çilek tabağını ve turşu tabağını uzattı.

‘’Yok kızım afiyet olsun sana’’ dedi babaannem.

Bana da uzattığında ‘’Sen ye birtanem’’ dedim.

Çilekten bir tane alıp sapını koparttı ve bana uzattı.

Uzanıp elinden yediğimde gülümseyerek bana baktı.

Gözlerinin içi parlıyordu resmen.

Tabakta birkaç tane turşu kalmıştı. Çileklerin hepsini bitirmişti.

Gidip ellerini yıkayıp tekrar yanıma geldi.

‘’Doydun mu?’’

‘’Evett teşekkür ederim’’

‘’Şifa olsun karıma’’ dedim ve başının üstünden öptüm.

‘’Ali sana bir şey diyeceğim’’ dedi bağdamaç kurup karşıma oturarak.

‘’Söyle güzelim’’

‘’Hani boş dükkan vardı ya’’

‘’Evet’’

‘’Orayı butik mağazası yapsak’’

‘’Olur sevgilim yapalım’’

‘’Yani hemen hayır deme ben araştırdım’’

‘’Yapalım güzelim’’ dedim gülerek.

‘’He kabul ettin’’ dedi şapşal bir ifadeyle.

Yanağından makas alıp ‘’Kendini yormadığın sürece istediğin her şeyi yapabilirsin’’

‘’Güzel olur bence de’’ dedi babaannem.

‘’Babaanne sana da güzel bir ev arıyoruz. Bizim sitede var boş bir daire ama çok büyüktü’’

‘’Yok oğlum ben evimde iyiyim’’

‘’Olmaz babaanne Hakanlar da buraya geliyorlar sen tek ne yapacaksın oralarda’’

‘’Alışamam oğlum buralara’’

‘’Alışırsın bende alışamadım ki beraber öğreniriz. Hem benim senin yardımına ihtiyacım var babaanne’’ dedi Narin.

Babaannem gözleri dolarak Narin’e baktığında Narin gidip sarıldı.

Sorunlarımız çözülmüştü.

Bizi artık sorunsuz günler bekliyordu..

--------- 🦋 --------- 🦋 ---------

Sorunlar açığa çıktı gibi.

Henüz kararlaştıramadım kaç bölüm olduğunu ama bir kaç bölüm sonra final yapacağım.🤗

Yavuz'un da oğlu oluyor💙

Yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın lütfen🫶🏻

Hoşçakalın🦋🤍