Yeni Üyelik
47.
Bölüm

45. Bölüm - Son Kuş

@galaksikadin

Yavuz’dan

Dedemi kendi ellerimle öldürmüştüm.

Şuan mezarının başındaydım. Babamla yan yana yatıyorlardı.

Rüstem ÇELİK

Yunus ÇELİK

‘’Bir sürü hayatı mahvettin be dede ne gerek vardı. Bizimle sorunun neydi’’ dedim dedemin mezarına dönerek.

‘’Benim oğlum oluyor baba, ben bugün evleniyorum. Sen kızını hiç görmedin. Çocuklarının büyüdüğünü göremedin. Hasretle gittin. Üç çocuğunda evlendi baba. Torunların oluyor’’

Televizyon programından sonra babamın ve dedemin mezarını da ziyaret etmek için beklemiştim. Ve sonunda annemin de mezarını bulmuştum.

Zehra KALENDER

‘’Ah anam garip anam. Keşke bir kere sana sarılıp kokunu alabilseydim. Yüzünü bile hatırlayamıyorum. Seni, babamı, kardeşlerimi, evimi kopardılar benden. Ben çok yoruldum anne. Kardeşlerimi buldum ama perişan haldelerdi. Onları toparlamak için çok çabaladım. Nolur affet beni anne sana yetişemedim’’

Toprağına sarılarak cümlelerimi sarf etmiştim.

Evet kimsenin yıkamadığı YAVUZ ARSLAN şuan yerde üstü başı toprak olmuş ve hüngür hüngür ağlıyordu.

Annemi özlüyordum, babamı özlüyordum. Saçmaydı belki ama dedemi özlüyordum.

Ne kadar suçlu olsa da, kötü birisi olsa da beni o büyütmüştü.

Annem babam olarak onu bilmiştim.

Telefonum çaldığında kendimi toparlayıp telefonu açtım.

Umut arıyordu.

‘’Yavuz nerelerdesin?’’

‘’Geliyorum biraz işim vardı onları hallettim’’

‘’Hadi oğlum daha fotoğraf çekimi var’’

‘’Tamam geliyorum 1 saate orda olurum’’

‘’Tamam’’ dedi ve telefonu kapattı.

Nikahla beraber eğlence tarzı küçük bir parti yapacaktık.

Son bir kez annemle vedalaşıp uçağa binmek için havaalanına gittim.

İstanbul’a geldiğimde evime gelip duş aldım ve hazırlandım.

Kuaförde bekliyorlardı beni.

Hızlıca arabama binip Hakan’ın ve Umut’un yanına berbere gittim.

‘’Nerdesin oğlum?’’ dedi Hakan.

‘’İşim vardı’’ dedim ve berber sandalyesine oturdum.

Tanıdık berberdi. Sohbet ederek damat tıraşımı yaptıktan sonra tamamen hazırdım artık.

İzel bizim şirketin avukatlığını yapıyordu. Bizde bu sayede tanışmıştık zaten. Sevgili gibi takılıyorduk ama ciddi bir şey yoktu aramızda.

Narin’in ve Hakan’ın kardeşim olduğunu, annemin o kadar çok acı çekerek öldüğünü öğrendikten sonra çok perişan olmuştum.

İzel yanımda durup destek olmuştu bana. Benim güçlü durmamın ardında İzel vardı.

Bir gün çok içmiştik ve sarhoştuk ikimizde. Sevdiğimi söyledim ona.

Kararsız kalsa da onun da bana karşı ilgisi olduğunu itiraf etmişti ve biz o gün beraber olmuştuk.

Tabi pek önemsememiştik. Narinlerin evinde doğum günümde evlilik teklifi etmiştim. Hemen sonrasında da hamile olduğunu öğrenmiştik.

Hayatım hep böyle aniydi benim. Hep karmaşıktı.

Seviyordum İzel’i. Biraz soğuk bir yapıya sahipti ama bana karşı hep sıcaktı.

Berberden çıkıp kuaföre geldiğimizde kapının önünde duruyordu.

‘’Meleğim’’ dediğimde dönüp bana baktı ve gülümsedi.

‘’Güzelliğin ve zarafetin ile eşi benzeri olmayan parlak bir yıldız gibisin’’ dediğimde gözlerinin içi daha çok güldü.

Anneannesi büyütmüştü onu. Tıpkı Umut’u babaannesi büyüttüğü gibi.

Nazım denen şerefsizi araştırırken her bokun altından çıktığı için İzel’le de bir bağlantısı var mı diye onu da araştırmıştım.

Ama yoktu. İyi ki yoktu çünkü bu sefer onu öldürürdüm.

Umut’un isteği üzerine yurt dışına göndermiştim üçünü de.

Yanına gidip alnından öptüm ve ‘’Seni seviyorum’’ dedim

‘’Bende seni seviyorum’’ dediğinde kolumu uzattım.

Koluma girdiğinde kapıdan çıkarken Hakan yolumuzu kesti.

‘’Bak bak baaakkk burada kim varmış. Bakayım kim varmış. Aaaa biricik abim varmış’’ dedi yalakalık yaparak.

Narin’in kolundan çekip yanına çektiğinde ‘’En sevdiğin kardeşine ve’’ dedi kendini göstererek.

Sonra Narin’e bakıp ‘’Dünyanın en güzel kardeşi’’ dediğinde Narin’in gözlerinin içi parladı. Sevilmek ona garip geliyordu biliyordum. En ufak güzel söze hemen gözleri parlıyor ve gülümsüyordu.

Hakan cümlesine devam ederek ‘’Yani biz değerli kardeşlerine para ver’’ dedi.

‘’Lan berberi de bana kitledin’’ dedim kızarak.

‘’Damatsın sen pamuk eller cebe hadi’’ dediğinde 200 tl çıkartıp Hakan’a verdim. Narin’e de yedek kartımı verdim.

‘’Ona kart bize gelinde 200 tl. Ben bunun kadar güzel olmadığım için mi bu yaptığın’’ dedi üzülmüş gibi yaparak.

‘’Abi gerek yok buna’’ diyip tekrar bana uzattı kartı.

‘’O senin artık. Yeğenime alışveriş yaparsın’’ dedim

İtiraz edecekken işaret parmağımı kaldırıp susturdum.

Utanarak kartı aldı ve sarıldı.

‘’İyi ki abimsiniz’’ dedi.

‘’Ben abin değil miyim eşşek’’ dediğinde Umut kafasına vurup ‘’Düzgün konuş lan karımla’’ dedi.

Narin gözleri dolu dolu Hakan’a dönüp ‘’Sensiz olur mu canım abim’’ dedi.

‘’Hakan’a gelince canım abim bana gelinde sadece abi’’

‘’Olur mu öyle şey sen benim yakışıklı abimsin’’ dedi bana dönerek.

‘’Ne yani ben çirkin miyim?’’ dedi Hakan.

Hakan’a dönerek ‘’Sende çok yakışıklısın abicim’’

‘’Tabi abicim oldu şimdi’’ dediğimde avel avel bir Hakan’a bir bana bakmıştı.

Gözleri dolarak Umut’a döndüğünde ‘’Alii’’ dedi beni kurtar der gibi.

Umut, Narin’in elini tutup kendisine çekti ve ‘’Uğraşmayın karımla ikinizin de kafasını kırarım’’ dedi ve sarıldı.

Biz Hakanla gülerek Narin’e baktığımızda ‘’Siz kötü abi mi olmak istiyorsunuz’’ dedi

‘’Kötü abi ne kız?’’ dedi Hakan gülerek.

‘’Kardeşiyle dalga geçen kötü abiler’’ dedi Umut’un göğsüne yaslanarak.

‘’Karım çok narin, duygusal hemen incinebiliyor lütfen onunla güzel konuşun’’ dedi Umut Narin’in saçlarından öperek.

‘’Bizde artık evlenebilir miyiz acaba izninizle’’ dedi İzel’in beline elimi koyarak.

Hakan önümden çekildiğinde hepimiz kafeye geçmiştik.

Bahçeli bir kafe kiralamıştım.

Çevremden gelenler de olacaktı.

Narin’den

İzel’i zorla ikna edip küçük bir eğlence yapacaktık.

Kafeye gittiğimizde nikah memuru da gelmişti. Nikahlarını kıydıktan sonra Hakan abim oyun havası açtı.

Elimden tutup beni ve Bahar’ı da kaldırdığında misket oynamaya başlamıştık.

Umut Ali etrafta görünmüyordu.

Midem bulandığında koşarak tuvalete gittim ve kustum. Bugün doğru düzgün yemekte yememiştim.

Yerime tekrar döndüğümde Umut Ali masaya bir şey bırakıp yanıma geldi.

‘’Güzelim iyi misin çok solgun görünüyorsun’’

‘’İyiyim’’ dedim ve kolundan tuttum.

Belime destek olarak sandalyeye oturttu.

Getirdiği poşetleri açtığında yemek ve tatlı vardı.

Sabah sütlaç yemek istediğimi mesaj atmıştım.

Hemen alıp getiriyorum yazmıştı fakat ben ısrarla reddetmiştim.

Düşünceli kocam yaa…

Sütlaça sarıldığımda elimden aldı ‘’Önce boş mideni doyurmamız lazım’’ dedi.

‘’Ama ben sütlaç yemek istiyorum’’

‘’Bende seni yemek istiyorum ama sırası var beklemem lazım’’ dedi ve göz kırptı.

Offf çok yakışıklıydı gamzesini sevdiğim.

İnşallah bebeğimizin de gamzesi olur seninki gibi.

Elleriyle getirdiği yemeği yedirdiğinde elimde sütlaçı tutuyordum.

Yemeğim biter bitmez sütlaca gömüldüğümde masaya Bahar da geldi.

‘’Afiyet olsun’’ dedi gülerek.

‘’Sağol’’ diyip sütlaçtan alması için uzattığımda ‘’Sen ye onlara da aldım’’ dedi ve poşeti verdi.

Bahar da acıkmıştı belli ki. O da yediğinde İzel’in de yemeklerini verdik.

Mutlu mutlu yemeğimi yedikten sonra benim uykum gelmişti.

Hakan abim yine sahneden inmeyerek sürekli oynamıştı. Yavuz abimde bu sefer oynuyordu.

Havada şampanyalar kadehler dönerken Ali hiç içmemişti.

Kafamı omzuna koyduğumda başımın üstünden öptü.

‘’Uykun mu geldi?’’

‘’Hıhı’’ dedim kafamı sallayarak.

‘’Az kaldı dayan birazcık daha’’ dedi.

‘’Sende gidip oynasana’’

‘’Karımın yanından ayrılmak istemiyorum’’ dedi.

Zaten oynamasın da birisi yarasına çarpabilirdi.

Yavuz abimin arkadaşları pes etmeden saatlerce oynamışlardı.

Sonunda eğlence bittiğinde herkesle vedalaştık ve bir an önce arabaya bindik.

Yolda giderken kapanan gözlerimi daha fazla tutamayarak kapattım.

(Narin ve Umut Ali)

--------- 🦋 --------- 🦋 ---------

Son kuşta yuvadan uçtu😄

Bu da böyle bir bölümdü işte🥰

Yorum yapmayı ve oy vermeyii unutmayın lütfen🩷🩷

Hoşçakalın🧸🤎

(KitapPad'in kendi instagram hesabında yayınladığı duyuru)

instagram: kitappad - kitappadtv - galaksikadin

Bazen sisteme giriş yapılamıyor hata veriyor. Tamamen sistemsel sıkıntıdır.

 

Loading...
0%