Yeni Üyelik
49.
Bölüm

47. Bölüm - Hoşgeldin Ateş Bebek

@galaksikadin

2 ay sonra

‘’Aşk bunu da alalım mı?’’ diyerek pembiş ve çok ponçik bir elbise gösterdi Umut Ali.

Evet biz sabahın köründe kıyafet almaya gelmiştik. Ve şuan neredeyse ikinci arabayı doldurmuştuk.

O kadar güzel minnoş kıyafetler almıştık ki çok tatlılardı hepsi de.

Bebek arabası, beşiği, kıyafetleri her şeyi mükemmeldi.

Ali ne bulursa alıp getiriyordu.

‘’Ali ben çok yoruldum’’ dedim.

Yürüyüşlerim kısıtlanmıştı. Çok çabuk yoruluyordum artık. Hemen uykum geliyordu. Her şeye ağlıyordum. Çok yiyordum ve epey bir kilo almıştım.

Sırf bu kilolarım yüzünden saatlerce ağlamıştım. Umut Ali ise beni desteklemiş ve beni her halimle sevdiğini söyleyip bana bunu kabul ettirmişti.

Umut Ali’nin uzun uğraşlarından sonra kilomu kabul etmiştim ve aslında yakıştığını fark etmiştim.

Kıyafetlerin ödemesini yaptıktan sonra Ali arabaya malzemeleri taşıdı.

Yavaş yavaş arabaya giderken Ali yanıma gelip kolumdan tuttu.

Arabaya bindiğimizde ‘’Ali’’ dedim.

‘’Efendim sevgilim?’’ dedi bana anlık bakarak.

‘’Şeyy’’

‘’Neyy’’

‘’Biz acıktık galiba’’ dedim elimi karnıma koyarak.

‘’Ne yemek istersiniz?’’

‘’Hamburger yiyelim mi?’’ dedim.

Genelde hep sağlıklı şeyler yiyordum. Dışarıdan alacağımız yemeği bile Ali evde kendisi hazırlıyordu.

Bu yüzden bebeğimde bende sağlıklıydık.

‘’Evde yapmamı ister misin?’’

‘’Bu sefer dışardan yesem. Noooluuurrr. Lüüüttfeeennn. Bir kerecik’’ dedim işaret parmağımla 1 yaparak.

Elimi tutup parmağımı öptü ve gülümsedi.

‘’Tamam bu sefer öyle olsun’’ dedi ve hamburgerciye sürdü arabayı.

Hamburgerleri alıp geldiğinde sabırsızlıkla eve gitmeyi bekledim.

Tabi gidene kadar patatesi yemiştim. Hamburgeri de evde yerdim.

Eve gittiğimizde Akın ve Selim poşetleri taşımaya yardım etti.

Eve girer girmez hamburgerlerimizi yemek için masaya oturmuştuk.

Ali kendi hamburgerini yerken ‘’Alii bir kere senin hamburgerinden ısırabilir miyim?’’ dedim.

Hamburgerini uzattığında bir ısırık aldım.

‘’Neden hep senin yiyeceklerin daha güzel oluyor’’ dediğimde gülümseyip kendi hamburgerini bana verdi ve benimkini kendisi aldı.

Sürekli Ali’nin yediği yemekler daha güzel oluyordu. Bizde değiştiriyorduk. Alışmıştı artık.

İştahla hamburgerimi yediğimde gözüm hala onun yediğindeydi.

Isırmam için elindeki hamburgeri uzatıyordu. Bende bir kendi hamburgerimden bir de onun hamburgerinden ısırarak karnımı doyurmuştum.

İşte ben böyle kilo almıştım..

Yemeklerimiz bittiğinde bebeğimizin kıyafetlerini özenle yıkadım, kuruttum, ütüledim ve dolabına yerleştirdim.

Ben kıyafetlerle uğraşırken Ali’de odaya mobilyaları kurmuştu.

Diğer odalara uygun sade mobilyalar tercih etmiştim.

Tüm işimiz bittiğinde yorgunlukla kendimi duşa attım.

Ali de duşa geldiğinde beni yıkadı.

Duştan çıktıktan sonra saçlarımı kurutup taradı ve yatağa yatmam için yardımcı olduktan sonra ayaklarıma masaj yaptı.

Her akşam günlük rutinimiz olmuştu. Duşa girerdik, saçlarımı kurutup tarardı ve sonra masaj yapardı.

Verdiği rahatlamayla gözlerimi kapatmıştım.

Sırtım dönüp bir şekilde yatarken yanıma uzanıp sırtımdan sarıldı ve boynumu öptü.

‘’İyi uykular birtanem. İyi uykular kızım. Sizi çok seviyorum’’ dedi.

Koluna daha çok sarılıp kolunun üstünden öptüm ve uykuya teslim oldum.

Bu süre zarfında Ali sigarayı bırakmıştı.

Butik dükkanım baya iş yapıyordu. Ben çok yorulduğum için genelde babaannem ilgileniyordu. Bir de okuyan genç bir kız işe almıştık. Okul saatler dışında bize yardım ediyordu.

Gece Umut Ali’nin telefonunun sesiyle uyandık.

Uykulu bir sesle ‘’Efendim?’’ dedi.

‘’Ne. Tamam geliyorum’’ dediğinde Ali’ye döndüm.

‘’Ne olmuş?’’

‘’Bahar’ın sancısı olmuş. Doğuma almışlar’’

‘’Durumları nasılmış?’’

‘’Sormadım Hakan panikti. Ben gidip bakayım’’ dedi ve yataktan kalktı.

‘’Bende geleceğim’’ dedim ve yerimden kalkmaya çalıştım.

Yatınca zor kalkıyordum.

Umut Ali hemen yanıma gelip elini belime koydu ve bir eliyle de elimi tutup kaldırdı.

‘’Sevgilim sen bu halde ne yapacaksın hastanede’’

‘’Bahar’ın yanında olmak istiyorum’’ dediğimde ısrar etmedi ve üzerin değiştirdi.

Üstüme rahat kıyafetler giydiğimde Umut Ali de Hacer babaanneyi aramıştı.

Arabaya binip babaannemi almaya gittik ve oradan hastaneye geçtik.

Hakan abim doğumhanenin önünde bir sağa bir sola gidiyordu.

Hızlı adımlarla yanına ilerlediğimizde ‘’Hakan’’ dedi Umut Ali.

‘’Umut’’ diyerek bize döndü abim.

Yanına gittiğimizde abime sarıldım.

‘’Durumu nasıl?’’ dedim.

‘’İyiymiş doğuma aldılar hemen’’

‘’Normal doğum mu sezaryen mi?’’ dedi Hacer babaanne.

‘’Normal doğuma aldılar’’

‘’Sen neden girmedin yanına?’’ dedi Umut Ali.

‘’Ben napıcam oğlum ben mi doğurtcam’’ dedi Hakan abim.

‘’Ne alaka salak kıza destek olurdun’’

‘’Ben bayılırım orada. Herkes doğumu bırakır beni ayıltmaya uğraşır’’

‘’Kim seninle uğraşacak yatardın yerde. Ayılınca kalkar çıkardın sen’’ dedi Umut Ali gülerek.

‘’Geç dalganı geç. 2 ay sonra da seni göreceğiz’’ dedi abim.

‘’Ben karımı yalnız bırakmam girerim yanına’’ dediğinde ‘’Ben yanına girmek istiyorum’’ dedim.

‘’Hayatım olmaz bu halde girme’’ dedi Umut Ali.

‘’Elinden tutacağım demiştim. Girmek istiyorum’’

‘’Almazlar seni’’ dedi Hakan abim.

‘’Asu hanım girmedi mi doğuma rica ederiz ondan’’ dedim.

‘’Asu hanım girdi ama Asu hanıma nasıl ulaşacağız’’ dediğinde bir hemşire geldi ve içeri girecekken ‘’Pardon’’ dedim.

Hemşire dönüp bana baktığında ‘’Buyrun’’ dedi.

‘’Sizden bir şey rica edebilir miyim?’’

‘’Doğuma girmem lazım’’

‘’Biliyorum. Asu hanıma Narin de doğuma girmek istiyor der misiniz?’’

‘’Üzgünüm içeriye sadece baba alınıyor’’

‘’Siz söyleyin lütfen’’

‘’Tamam’’ diyip gittiğinde Umut Ali yanıma gelip sarıldı.

‘’İnat karım benim’’ diyerek başımın üstünden öptü.

‘’İki keçi bir gün yolda karşılaşmış. Biri (Umut Ali’yi göstererek) uyuz keçi, biri (beni göstererek) güzel keçi. Bulmuşlar birbirini bırakmamışlar. Sonuç minnak keçi’’ diyerek karnımı gösterdi.

Hiç birimiz söylediği saçma şeye anlam verememiştik. Yüzümüzde mimik bile hareket etmezken ‘’Ne diyon lan sen. Kafayı yedi iyice’’ dedi Umut Ali sitemle.

Az önceki hemşire içeriden çıkıp yanımıza geldi ve ‘’Narin hanım buyrun sizi böyle alalım’’ dedi.

Umut Ali’den ayrılıp içeriye girdiğimde üzerime mavi önlük giydim ve kafama bone taktım.

Bahar’ın yanına girdiğimde Bahar ıkınıyordu.

‘’Eveet işte böyle devam et’’ dedi Asu hanım.

‘’Bahar’’ dediğimde yaşlı gözleriyle bana baktı. ‘’Söz verdiğim gibi yanında olacağım’’ dedim.

Yanına gidip elini tuttuğumda ‘’hoş geldin Narin. Darısı senin başına’’ dedi doktor.

Gülerek ‘’Sağolun ben böyle mutluyum doğurmayı düşünmüyorum’’ dediğimde Bahar zorlukla güldü.

‘’O içinde büyütüp besleyecek’’ dedi ve tekrar bağırdı.

“Acı çekiyorsun hala benimle dalga geçiyorsun” dedim gülerek.

“Hadi son bir gayret” dedi Au hanım.

Bahar zorla ıkınarak elimi sıktığında doğumhaneyi bir ağlama sesi doldurdu.

Gözlerim dolu dolu bebeğe baktığımda doktor ayaklarından salladı ve poposuna tokat attı.

Bebeği hemen bir beze sarıp Bahar’a yaklaştırdıklarında Bahar da ağlıyordu.

“Hayırlı olsun kurtuldun” dedi Asu hanım gülerek.

“Teşekkür ederim” dedi Bahar bebeği koklayarak.

Hemşire bebeği bana uzattığında “Abim dışarıda deli oldu. Öyle ki iğrenç espriler yapmaya başladı” dedim.

“Her zamanki hali onun” dedi Bahar yorgunlukla.

Bebeği alıp odadan çıktığımda Osman amca , Ayfer teyze, Yavuz abim ve İzel de gelmişlerdi. Herkes heyecanla başıma toplandığında “Nur topu gibi bir oğlum oldu” diyerek bağırdı Hakan abim.

Yanıma geldiğinde bebeği yavaşça kollarına bıraktım.

“Ama bu çok küçük” dedi gözleri dolarak “ve çirkin bu bana benzemiyor ben daha yakışıklıyım” dedi

Umut Ali abimin omzuna hafifçe vurup “Çocuk senden bin kat güzel. Senden bu nasıl oldu?” dedi gülerek.

“BeN yaptım benim şaheserim” diyerek göğsünü kabarttı abim.

Umut Ali yanıma geldiğinde alnımdan öptü ve bir elini belime koydu.

Kafamı göğsüne yasladığımda gözümden akan yaşı sildim. Mutluluk gözyaşıydı.

Benimle beraber gelen hemşire bebeği alıp tekrar doğumhaneye girdiğinde “Bahar nasıl?” dedi abim.

“İyi çıkar birazdan” dediğimde kapı açıldı.

“Ben kurtuldum kızlar sıra sizde” dedi Bahar bize dönerek.

“Doğurmak isteyen varsa hazır doktor da içeride girin hemen doğurup gelin” dedi abim gülerek.

“Bizim daha zamanımız var” dediğimde İzel pek mutlu değil gibiydi. Yüzü solgun duruyordu.

Yavuz abim Hakan abimi tebrik ettiğinde herkes birbiriyle sarıldı.

Bahar’ı odaya aldıklarında bebeği emzirmesi için getirdiler.

Erkekler dışarı çıktığında biz yanında kalmıştık.

Ayfer teyze ve babaannem bebeğin memeyi tutması için uğraşırken İzel’in yanına oturdum.

“İzel neyin var?” dedim.

Gözleri dolu dolu bana bakarak sarıldı ve ağlamaya başladı.

Korkuyordu sanırım doğumdan.

“Şşş bir şey yok o kadar zor değil” dedim sırtını okşayarak.

“Bir gün beni affeder mi?” dediğinde “Kim?” dedim. Geri çekilip toparlandıktan sonra ayağa kalktı ve odadan çıktı.

Bir garip haller vardı.

Bebek ilk sütünü içtikten sonra hastane pusetine yatırdılar.

Erkekler tekrar içeri girdiğinde Osman amca bebeğin kulağına eğilip dua ettikten sonra üç kere ismini söyledi.

“Senin adın Ateş, senin adın Ateş, senin adın Ateş”

Hoşgeldin Ateş Yıldırım.

--------- 🦋 --------- 🦋 ---------

Hoşgeldin Ateş bebek

İlk bebeğimiz doğduuu💙

Darısı diğer ikisine😁🫶🏻

Bol fotoğraflı bir bölüm oldu sanki🛍️🎀

Yorum yapmayı, takip etmeyi ve oy vermeyi unutmayın lütfen 🙏🏻

Hoşçakalın💖

Narin

Bahar

İzel

Loading...
0%