Yeni Üyelik
20.
Bölüm

20. Bölüm - Yemek

@galaksikadin

(Narin'in dün evden çıkmadan önce giydiği kıyafet. Paylaşmayı unutmuşum)


Dudaklarımı iştahla öperken içimden bir sıcaklık dalgası geçti. Eli sırtımda dolaşırken tüylerim diken diken olmuştu.

Ensesindeki saçlarla oynarken yavaş yavaş boynuma inmeye başladı. Sıcaklık tüm vücuduma yayıldığında gerilmiştim.

Boynumda gezinirken eli de sırtımda geziniyordu.

Derin derin nefesler almaya başladığımda “Sakin ol” dedi boğuk bir sesle ve yanağımdan öperek geri çekildi.

Gökyüzünde uçarken bir anda yere çakılmış gibi hissetmiştim.

“Ne oldu?” dedim nefesimi toparlamaya çalışırken.

“Bir şey olmadı” dedi ve kafasını geriye yasladı. Şuan üzerine yatar pozisyondaydım.

“Bir anda neden geri çekildin?”

Yüzüme bakıp elini yanağıma götürdü ve hafif hafif okşadı.

“Hazır değilsin güzelim. İçinde en ufak bir şüphe bile olursa kahrolurum ben”

“Senden asla şüphe duymuyorum. Sana güveniyorum”

Eğilip dudaklarımı öptü ve geri çekildi.

“İstersen arkaya uzan biraz. Uyuyamadın da”

Reddedilmiş hissiyle yerimde doğrulup koltuğa oturdum tekrar.

‘’Narin’im’’ dedi ve yüzümü avuçlarının arasına aldı ‘’Asma güzel güzünü’’

‘’Asmıyorum iyiyim’’ dedim. Biraz moralim bozulmuş olabilirdi.

‘’Ne bu yüzünün hali o zaman’’

Bilmiyorum der gibi omuzlarımı silktim.

‘’Gidelim mi uyuyacak mısın?’’ dedi ve yüzümü tutmayı bıraktı.

‘’Sen uyumayacak mısın?’’

‘’Uykum yok benim’’

‘’Benimde dağıldı’’ dedim ve kollarımı birleştirdim.

‘’Gidiyoruz o zaman’’

Kemerimi takıp saate baktım. Saat gece 3’e geliyordu.

İkimizde konuşmama yemini etmiş gibi konuşmuyorduk.

Radyoyu açıp müzik açtı. Kafamı cama yaslayıp dışarıyı izlemeye başladım.

Gözlerim yavaş yavaş kapanmaya başlıyordu.

‘’Koltuğunu yatır boynun ağrır’’ dediğinde uyku sersemliğiyle dediğini yaptım ve kendimi uykuya teslim ettim.

Gözümü açtığımda doğrulup etrafa baktım sabah olmuştu. Umut Ali arabada yoktu. Yan tarafımızda deniz vardı.

Çok güzel görünüyordu. Daha önce hiç deniz görmemiştim. Sadece televizyonlarda ya da okul döneminde arkadaşlarımın fotoğraflarında görmüştüm.

Etrafıma bakındığımda Umut Ali dışarıda sigara içiyordu. Arabadan indiğimde soğukluk bir anda yüzüme çarptı. Arabanın etrafında dolanıp Umut Ali’nin yanına gittim.

‘’Montunu neden giymedin çok soğuk’’

Cevap vermeden yüzümü denize döndüm ve izlemeye başladım.

Sırtımdan sarılıp kendisine çekti ve arabaya yaslandı. ‘’Üşüyeceksin’’ dedi ve kollarını sıkıca sardı.

‘’Bir şey olmaz’’

Yanağımdan uzunca öpüp boynuma eğildi. Hiçbir şey yapmadı sadece boynumda durdu ve geri çekildi.

‘’Hadi arabaya bin’’

‘’Hayır ya güzel burası’’

Beni bırakıp arka kapıyı açtı ve montumu çıkartıp ‘’Çok inatçısın’’ dedi. Giymem için uzattığında itiraz etmedim çünkü üşümüştüm.

‘’Ali’’

‘’Söyle güzelim’’

‘’Denizin oraya gidelim mi?’’

‘’Gel’’ dedi ve elini uzattı.

Elini tutup sevinerek takip ettim. Sahil kenarındaydık dokunamıyordum denize ama izlemesi çok keyifliydi.

Umut Ali’nin omzuna yaslanarak denizi izlemeye başladım.

Kafasını çevirip saçımdan öptü ‘’Yavrum hasta olacaksın üstün ince hadi arabaya binelim’’

‘’Sonra gelir miyiz tekrardan’’

‘’Geliriz tabi. Sen iste yeterki’’

Kafamı kaldırıp yanağından öptüm ama hemen geri çekildim ve arabaya ilerledim. Peşimden gelip arabaya bindiğinde kaloriferi sonuna kadar açtı yine.

‘’Öyle öpüp kaçmak ne?’’ dedi üzerime eğilerek.

‘’Kaçmadım sen arabaya binelim dedin bende bindim işte’’

‘’Hımm’’

‘’Hıhı’’

‘’Peki öyle olsun’’ dedi ve arabayı sürmeye başladı.

Hakan’ı arayıp İstanbul’a geldiğimizi haber verdi. ‘’Önce kahvaltımızı yapalım sonra eve bakmaya gidelim’’

‘’Tamam’’

Çok güzel ve farklı bir şehirdi.

Deniz kenarında bulunan bir lokantaya gelip kahvaltı sipariş ettik.

Siparişlerimiz geldiğinde hem denizi izliyordum hem de kahvaltımı yapıyordum. Yol beni acıktırmış olmalıydı.

Umut Ali’nin telefonu çaldığında kısa bir anlık ona baktım ve tekrar denizi izlemeye başladım.

Telefonu kapattıktan sonra elime dokundu ve dikkatimi kendi üzerine çekti.

‘’Narin’im ne yaptım?’’

Anlamayarak yüzüne baktığımda açıklama yaptı ‘’Moralin bozuk yüzüme bile bakmıyorsun doğru düzgün. Söylemezsen sorunumuzu çözemeyiz’’

Haklıydı derdimi anlatmadan derman bulmasını istiyordum.

‘’Sen beni istemiyorsun’’ dediğimde kaşlarını çatıp yüzüme dikkatle bakmaya başladı.

‘’Bu karara nasıl vardın?’’

‘’Bilmiyorum. Dün öyle bir anda geri çekilince reddedilmiş gibi hissettim’’

Elimi tutup öptü ve konuşmaya başladı ‘’Seni reddetmek aklımın ucundan bile geçmez. Ben seni hep istiyorum ama önceliklerim arasında senin iyi hissetmen var. Önceliğim sensin, senin duyguların. Sana kötü hissettirdiysem özür dilerim. Seni gerçekten çok istiyorum. Tenine dokunmak, doya doya öpüp koklamak hepsini çok istiyorum ama senin de bunu aklında şüphen olmadan istemen lazım. Çok küçük bir an bile sana dokunmamdan pişman olursan ne yaparım bilmiyorum.’’

‘’Ben senden hiç şüphe etmedim ki neden böyle düşünüyorsun’’

‘’Yaşadığın olaylar kolay değil Narin’im. Yaralarını sarmadan yeni yara açmak istemiyorum. Bende sana dokunmak istiyorum. Hatta emin ol senden daha çok istiyorum. Kendimi bazen nasıl durdurduğuma bile şaşırıyorum. Sen iyi ol ben gerekirse sana hiç dokunmam.’’ dediğinde telefonu çaldı ve konuyu böldü.

Söylediklerinde haklıydı. Bunu düşünmemiştim. Anlık duygularımla hareket ediyordum ve aramıza soğukluk girmesine izin veriyordum.

Telefonla konuşurken bir yandan da hesabı ödemişti.

Masadan kalkıp arabaya bindik ve yola koyulduk.

‘’Anladın mı bebeğim sebebini’’

‘’Evet anladım. Keşke daha önce söyleseydin’’

‘’Sen sormadın ki ama. Bana her zaman açık olman gerekiyor ki sorunumuz varsa çözelim. Ne olursa olsun gelip anlat bana çekinme benden’’

‘’Teşekkür ederim’’ dedim ve gülümsedim.

‘’Heh şöyle. Gül yüzün gülsün’’ dedi ve elimi tutup öptü.

Bir kaç saatlik yolun sonunda sitenin önünde durmuştuk. Siyah arabalarla birileri bekliyordu. Arabadan inip Umut Ali’nin elini tuttum hemen. “Korkmana gerek yok” dedi ve elimi daha sıkı tuttu.

Ürkütücü gelmişti adamlar. Arabadan inen uzun boylu, yapılı, esmer bir adam yanımıza geldi.

“Hoşgeldin kardeşim. Başın sağolsun” dedi ve Umut Ali’ye sarıldı.

“Merhaba yenge” dedi ve elini uzattı.

“Arkadaşımdan bahsetmiştim Yavuz, nişanlım Narin” dedi ve tanıştırdı. Elimi uzatıp elini tuttuğumda adamdan garip bir enerji hissetmiştim. Aklıma annem gelmişti bir anda.

Kendimi toparlamaya çalışarak gülümsedim “Memnun oldum” dedim. Adam da aynı şekilde karşılık verdiğinde siteye girdik.

Evi dolaştığımda gerçekten çok güzeldi. Çok beğenmiştim. Odaları tam istediğim gibiydi.

“Beğendin mi?” dedi Umut Ali ve elini belime koydu.

“Evet çok güzel”

“Tamam hayırlı olsun o zaman” dedi Yavuz.

“2 hafta sonra düğün var mutlaka seni de bekliyorum” dedi Umut

“Kambersiz düğün olur mu gelicem tabi”

Evi gezdikten sonra mağazaya gittik ve ev alışverişi yapmaya başladık.

Akşama kadar mağaza dolanmaktan ayaklarıma kara sular inmişti.

“Çok yoruldum” dedim mızmızlanarak.

“Hadi gidelim kalanı sonra hallederiz”

Arabaya binip otele gittik ve tek oda ayırttık.

Duşa ilk ben girmiştim. Kıyafetlerimi giymek için bornozumla banyodan çıktım ve Umut Ali’nin banyoya girmesini bekledim

Duşa girdiğinde hazırlanmaya başladım. Yemeği dışarıda yiyip biraz dolaşacaktık. Son olarak aynanın önünde küpelerimi takarken Umut Ali banyodan çıktı. Altında siyah pantolon üzerinde ise hiç bir şey yoktu. Elindeki havluyla saçlarını kurularken tam arkama geldi ve parmaklarını açık sırtımda gezdirdi.

“Çok güzel olmuşsun”

“Beğendin mi?”

“Çok”

Parmakları sırtımda gezinmeye devam ederken belime sarıldı ve kafasını boynuma gömdü. Dudakları yavaş yavaş boynumda gezerken “Seni istemediğimi nasıl düşünürsün” dedi ve yutkundu.

Oda sanki bir anda 60 derece olmuştu.

“Kokun, tenin, sıcaklığın, güzelliğin aklımı başımdan alıyor. Kendime engel olmakta zorlanıyorum” dedi ve yanağımdan öpüp geri çekildi. Arkamı dönüp yüz yüze geldik.

Vücudu gayet iyi bir haldeydi. Dolgun kasları vardı. Elimi göğsüne koyup parmaklarımla teninde gezindim.

“Seni durduran ne?” dedim.

Kendime hakim olamıyordum. Aramızdaki çekime karşı koyamıyordum. Onu istiyordum.

“Narin!” dedi boğuk bir sesle “Yapma”

“Neden?” dedim meydan okurcasına

“Yanarız”

“Yanalım” dediğimde üzerime daha çok gelip dudaklarıma yapıştı. Aklımı kaybediyordum. Elleri belimde gezinirken öpüşleri daha sıkılaştı. Aklımı kaybediyordum. Gözümü kapatıp anın büyüsüne kendimi kaptırdığımda telefonu çaldı.

Telefon ısrarla çalarken açmamış öpmeye devam etmişti. Kendimi geri çekip “Ali telefon” dedim.

Hırıltılı bir sesle “Boşver” dedi ve belimden tutup kendine yaslayıp tekrar öpmeye başladı. Telefon tekrar çaldığında geri çekilip “Hay sikeyim böyle işi” dedi ve hoparlöre alarak telefonu açtı.

“Ne var Hakan ne var”

“Nasılsın lan oralara gittin bizi unuttun”

“Zamanlamana tüküreyim senin bunun için mi aradın”

Elini tutup sakin olması için gözlerine baktım. Derin bir nefes alıp konuşmaya devam etti.

“İyiyim yemeğe gidicez şimdi sen napıyorsun”

“He şöyle insan gibi konuş lan”

“Hakan küfür etmek istemiyorum”

“Tamam tamam. Amca oluyorsun”

“Biliyorum mal beraber öğrendik ya”

“Erkek amcası oluyorsun. Cinsiyetini öğrenmeye gittik bugün. Yoğunsunuz diye geç arayalım dedik”

“Sağlıkla doğsun”

“Durumu nasılmış” dedim araya girerek.

“İyiymiş çok şükür. Bir sıkıntı yok”

“Sevindim. Bahar’a selam söyle”

“Tamam onunda sana var”

“Umut kapatıyorum ben”

“Tamam dikkat edin kendinize” dedi ve kapattı. Telefonu yatağa fırlatarak “Nerde kalmıştık” diye üzerime geldiğinde elimi göğsüne koyup “Acıktım” dedim.

Derin bir nefes alarak dudaklarımdan öptü ve üzerini giydi.


Otelden çıkıp arabaya bindik ve deniz manzaralı bir lokantaya gittik.

Sade ve hoş bir atmosferi vardı.

Yemeklerimiz geldiğinde sohbet ederek yemeye başladık.

“Lavaboya gidip geliyorum” dedim ve yerimden kalktım.

İşimi halledip geri döndüğümde sarışın bir kadın Umut’a gülerek bir şeyler anlatıyordu. Umut sıkılmış bir vaziyette dinliyormuş gibi yapıyordu. Beni görünce ayağa kalktı.

Yanına gidip önce kadına baktım sonra da Umut Ali’ye döndüm. “Ayça, nişanlım Narin. Narin, eski arkadaşım Ayça”

Kız samimiyetsiz bir gülümsemeyle “Yaaa Narin ne kadar şanslısın. Herkes Umut gibi birisini ister” dedi.

“Şanslı olan benim Ayça. Narin gibi birisi hayatımda”

Kız bozularak beni baştan aşağı süzdü. “Neyse ben sizi yalnız bırakayım” dedi ve gitti.

Çok garip bir olay yaşamıştık az önce. Yerlerimize oturup yemeğimize devam ettiğimizde kızın kim olduğunu merak ediyordum. Dayanamayıp “Kimdi o?” dedim.

“Liseden arkadaşımdı”

“Liseden”

“Evet

Daha fazla uzatmayarak farklı bir konu açtım. Sohbet ederek yemeğimizi yediğimizde kalkmadan önce Umut Ali lavaboya ellerini yıkamak için gitti.

Telefonunu masada bırakmıştı. Telefon çalmaya başladığında arayan kişiye baktım. ‘Yavuz Arslan’ yazıyordu ekranda.

Telefonu sessize alıp gelmesini bekledim. Telefon kapanıp tekrar çaldı ve sonra tekrar kapandı. Üst üste sürekli arıyordu. Önemli bir şey olduğunu düşünüp telefonu alarak kapıda görürüm diye lavaboya gittim.

Kapıda Ayça ile konuştuklarını görünce telefonu sessize aldım.

“Umut ben hala seni seviyorum. Nolur bir şans daha ver”

“Ayça ne saçmalıyorsun sen. Evleniyorum ben kendine gel. Ayrıca evlenmiyor olsam bile seninle aramızda bir şey olmaz”

“Hani beni seviyordun bana aşıktın”

“Ben sana hiç bir zaman seni seviyorum demedim sen kendin kuruntu yaptın”

“Eve çağırdın beni. Senin olmam için çağırdın”

“Durup eskiyi mi konuşacağız şimdi. Hadi Ayça kendine iyi bak” dedi Umut Ali ve gitmek için hazırlandı. Görünmemeye çalışarak duvara yaslandım.

“Umut dur” dedi ve kolundan tuttu. “Ben seni hala seviyorum. Aklımdan çıkartamadım. Tenini, kokunu”

“Ne tenimi Ayça aramızda hiç bir şey geçmedi. Elini bile tutmadım ben senin. Uydurma kendi kendine”

“Dokunabilirsin ama. Ben seni istiyorum” dedi ve Umut’a daha çok yaklaştı.

“Ne yaptığını sanıyorsun kendine gel. Bir daha karşıma çıkma Ayça” dedi sert bir şekilde ve kızı kendinden uzaklaştırmak için itti.

Kapıdan çıkarken beni gördüğünde “Narin” dedi.

“Yavuz aradı” dedim ve telefonu vererek masadan eşyalarımı alıp dışarı çıktım.

Kim olduğunu sorduğumda arkadaşım demişti. Sevgililermiş kızla. Evet kendinden uzaklaştırdı izin vermedi fakat bana yalan söyledi.

Sinirle arabaya ilerlediğimde peşimden geliyordu.

“Narin’im” dedi ve yanıma geldi.

Yüzüne bakmadan kapıya döndüm. Kapıyı açmadığı için arabaya binemiyordum.

“Güzelim dinle beni”

“Kapıyı aç”

“Dinleyemeyecek misin?”

“Umut kapıyı aç” dedim tekrar sinirlenerek.

Kapıyı açtığında arabaya bindim. Arabanın etrafını dolanarak şoför koltuğuna oturdu.

“Narin gerçekten aramızda bir şey yok”

“Konuşmak istemiyorum”

“İnanmıyor musun bana?”

“Umut konuşmak istemiyorum”

“Tamam sakinleş konuşuruz” dedi ve arabayı sürmeye başladı. Kollarımı birbirine dolayarak camdan dışarıyı izlemeye başladım.

Otele geldiğimizde arabayı valeye verdik ve otele girdik. Asansöre binip kata çıktığımızda hala konuşmuyordum. Odaya girip kıyafetlerimi aldım ve banyoya girdim.

Sinirimi üzerimden atmak için duş aldığımda rahatlamıştım. Geceliklerimi giyip saçımı taradım ve banyodan çıktım.

Umut Ali balkona çıkmış sigara içiyordu. Geldiğimi görünce sigarasını söndürüp yanıma geldi.

“Sevgilim konuşalım mı?”

Yatağa oturup saçımın suyunu havluyla kurulamaya başladım.

“Sinirliyim sana”

“Dinlemiyorsun ama beni”

“Sinirliyim çünkü”

Önümde diz çöküp ellerini dizlerimin üzerine koydu.

“Şuan konuşmak istemiyorum bu konuyu” dediğimde yerinden kalkıp saçlarımın üstüne bir öpücük kondurdu ve banyoya gitti.

Saçlarımı kurulayıp yatağa yattım ve sırtımı döndüm. Bir süre sonra Umut Ali banyodan çıktı ve yatağa oturdu. Sırtımdan sarılıp “Narin’im sinirin geçti mi?” dedi. Omuzlarımı silkip cevap vermedim.

“Ayça’yla aramda hiç bir şey olmadı. Ne duydun nereye kadar konuştuklarımızı duydun bilmiyorum ama eli elime değmedi. Ağzımdan tek bir güzel söz bile çıkmadı. Bu eller bir sana dokundu, bu gözler bir tek seni gördü, bu diller bir tek seni söyledi, bu kalp bir sen diye attı. Ben senin nasıl ilkinsem sende benim için öylesin. Gelip geçiciydi hepsi”

“Arkadaşım dedin ama. Sevgilim demedin”

“Arkadaşımdı çünkü. Sevgili gözüyle hiç bakmadım ki”

“Neden konuştun peki. Benden gizli gibi”

“Senden asla gizlemedim. Tam lavabodan çıkmıştım ki bana seslendi konuşmak istediğini söyledi. Çocuk gibi kaçacak halim yoktu. Konuştu yanlış bir hareket yapacaktı ki nazikçe ittim ve uyardım. Sonra seni gördüm zaten”

“Bana söyleyecek miydin?”

“Söylerdim tabi ki neden söylemeyeyim. Tatlı bir dille anlatacaktım sana. Bana güvenmiyor musun?”

“Güveniyorum” dedim ve yüzümü döndüm. Eli geceliğin altından tenime dokunurken “Ben seni sevdim bir tek. Sen yanımda yokken de ben sadece seni sevdim.”

Kollarımı boynuna doladım ve ensesinde birleşirdim. “Seni seviyorum” dedi ve alnımdan öptü.

“Sizi öyle görünce çok sinirlendim. Arkadaşım diyip beni kandırdığını düşündüm”

“Biliyorum güzelim çok kızdın bana”

“Ona daha çok kızdım. Seni öpmeye çalıştığında karşılık verseydin çok üzülürdüm.”

“Öyle bir şey asla olmaz. Sadece sen varsın benim gözümde de gönlümde de. Bir tek sen” dedi ve yanağımdan öptü.

Boynundan çekerek sarıldım.

“Düzeldik mi?” dedi boynumu öperek.

“Hıhı” dedim ve kafamı olumlu anlamda salladım.

Geri çekilip kollarını iki yanıma koydu ve “Geceliklerin de çok güzelmiş. Hep böyle gezsene sen” diyip güldü.

Omzuna vurup bende güldüm. “Sana da alalım mı?” dedim dalga geçerek.

“Bana yakışmaz ki”

“Yakışsa alacaksın yani” dedim ve daha çok güldüm.

“Alırım ne olacak. Evimizde giymiyor muyuz sonuçta”

Kahkaha atmaya başladığımda “Ne gülüyorsun” dedi ve kendisi de gülmeye başladı.

“Bir an seni bu geceliklerin içinde hayal ettim de çok komik olurdun”

“Hoşuna mı gitti küçük hanım” dedi ve gıdıklamaya başladı.

Kahkahalarım artarken arada konuşmaya da çalışıyordum “Simsiyah giyinen adam ayıcıklı pijama giyinecek. Çok komik” dedim ve daha çok gülmeye başladım.

Gülmekten karnıma ağrılar girdiğinde Umut Ali de durdu ve gülüşümü izlemeye başladı. Sakinleyip yüzüne baktığımda eğilip dudağımın ve yanağımın kenarından öptü.

“Gülüşüne ölürüm kadın” dedi. Aşkla gözlerine bakarken yüzüme düşen saçımı kulağımın arkasına koydu.

“Çok yoruldun bugün uyu hadi. Dünde doğru düzgün uyumadın zaten”

“Sen uyumayacak mısın?”

“Benim telefonla görüşmem gerekiyor. Konuşup geleceğim yanına” dedi ve alnımdan öptü. “İyi geceler sevdiğim kadın”

“İyi geceler sevgilim” dedim ve sırtımı döndüm.

Umut Ali yanımdan kalkıp balkona çıktı ve telefonla konuşmaya başladı. Aldığımız mobilyaları düşünürken uyuyakalmıştım.

---------- 🦋 -------- 🦋 ---------

Yavuz ARSLAN

Eveeettt ben geldim yine. Elimden geldiği kadar sık bölüm atmaya çalışıyorum. Bu düzen devam mı etsin yoksa belirli günlerde mi paylaşım yapayım sadece.

Sizce Yavuz ve Narin arasında geçen elektrik neydi?

Bölümlerde görmek istediğiniz bir şey varsa eğer benimle paylaşabilirsiniz. 🌸

Yorum yapmayı ve oy kullanmayı unutmayın lütfen💖🫶🏻

İyi okumalar🤍

 

 

Loading...
0%