Yeni Üyelik
51.
Bölüm

49. Bölüm - Acı & Sevinç

@galaksikadin

Dün yaşanan sistemsel sıkıntıdan dolayı bölüm atamadım bu sebeple bugün biraz erken atmak istedim bölümü. Yarın yine sistemde bir sorun yaşanmazsa 19.00'da gelecektir.

İyi okumalar🤍

Umut Ali’den

Ahmet doktorun ‘’Başınız sağolsun’’ kelimesinden sonra ne tepki vereceğimi bilememiştim.

İzel ölmüştü. Narin yaşıyordu.

Yavuz “HAYIR” diye bağırarak olduğu yere çöktü.

Hakan, Yavuz’un yanına gittiğinde “Bebek?” dedim.

“Bebek iyi durumda. Birkaç hafta küvözde kalması gerekiyor” dediğinde Asu hanıma döndüm.

“Zorlu bir ameliyat oldu ama ikisi de sağlıklı” dediğinde içim acısa da sevinmiştim.

“Bebek erken doğduğu için toparlanana kadar onu da küvöze alacağız” dedi.

“Narin nasıl?” dedim

“Çok güçlüydü. Odaya aldığımızda yanına girebilirsiniz” dediğinde kısık bir sesle teşekkür ettim.

Ne kadar benim için güzel bir haber olsa da cenazemiz vardı.

Annesiz büyüyecek bir bebek vardı.

Narin’in odaya geçmesini bekleyene kadar Yavuz’un yanındaydık. Hayat gülmemişti ona.

Bir evladı vardı ama sevdiği kadın ölmüştü.

İzel’in eşyalarını getirdiklerinde ben aldım.

Şeffaf poşetle vermişlerdi özel eşyalarını.

İçerisinde bir kâğıt vardı.

Üzerinde Yavuz’un ismi yazıyordu.

Banklardan birisine oturup kâğıdı açtım.

“Sevgilim. Bu mektubu okuyorsan eğer bil ki ben artık yokum. Biliyorum bana çok kızacaksın. Senden ayrıldığım için, bebeğimizi annesiz bıraktığım için belki de beni affetmeyeceksin. Hastalığımı öğrendiğimde ne yapacağımı bilemedim. Ya oğlumuzdan vazgeçecektim ya da kendimden vazgeçecektim. Sana bu durumu anlatsaydım eğer oğlumuzdan vazgeçmemi isteyecektin. Oğlumdan vazgeçseydim eğer iyileşip iyileşmeyeceğim belli değildi ve bir daha anne olamayacaktım. Ben kendimden vazgeçmeyi göze aldım. Çünkü bir anne evladına kıyamaz. Kendini feda eder ama onun saçının teline zarar gelmesini istemez. Güzel hayallerimiz vardı seninle. Yarım kaldı sevgilim. Senin artık tek hayalin oğlumuz olmalı. Ona iyi bak. Sen Yavuzsun. Güçlü kuvvetlisin. Oğlumuz ise Yiğit olsun. Senin gibi güçlü senin gibi delikanlı olsun. Seni çok seviyorum sevgilim. Lütfen beni affet. Oğlumuz sana emanet. -İzel”

Bir kâğıt parçasıyla veda etmişti Yavuz’a. Narin bana böyle bir şey yapmış olsa ne yapardım bilmiyorum.

Yavuz yerde oturmuş hıçkıra hıçkıra ağlıyordu.

Yavuz, İzel’e çok bağlanmıştı çok sevmişti onu.

İlişki konusunda yüzü gülmemişti bir türlü. Birisinde aldatılmıştı birisinde sevdiği kadın hayata veda etmişti.

Yerimden kalkıp Yavuz’un yanına gittim ve yere çöktüm. Elimi omzuna koyduğumda kafasını kaldırıp bana baktı.

“Neden Umut neden?” dedi yorgunlukla.

Elimdeki kâğıdı uzattığımda “Bu ne?” dedi.

“İzel’in eşyaları arasından çıktı” dediğimde elleri titreyerek aldı.

Her bir cümlesini okuduğunda gözlerinden yaşlar akıyordu.

Okuması bitince kağıdı yere fırlatıp elini ağzına kapattı.

Hakan yerden kağıdı alıp okumaya başladığında Narin’i doğumhaneden çıkarttılar. Ayağa kalkıp yanına gittiğimde baygın bir şekilde yatıyordu.

Ardından kızımı aletlere bağlı bir şekilde hastane pusetiyle çıkarttılar.

İçim gitmişti onu öyle görünce.

Çok minikti. Hem de çok.

İkisini de götürdüklerinde arkalarından baktım. Doğumhaneden bir bebek daha çıktığında Yavuz’a seslendim.

Yerinden kalkıp yanıma geldiğinde ‘’Ben ne yapacağım?’’ dedi ağlayarak.

Elimi omzuna koyup ‘’Onun için yaşayacaksın bir delilik yapmayacaksın. Biz yanındayız’’ dediğimde bebeği götürdüler.

Ve son bir kere daha kapı açıldı.

Beyaz örtü örtülmüş bir sedye çıktı içeriden.

Yavuz hızla sedyeye gittiğinde örtüyü açtı.

‘’İZEEELL’’ diye bağırarak hastaneyi ayağa kaldırdı.

Hemşireler Yavuz’u uzaklaştırmaya çalıştıklarında biz de Hakan’la beraber tutmaya çalışıyorduk.

Deli gücü vardı adamda.

‘’Tamam bırakın. Bırakın vedalaşsın’’ dedim Yavuz’u bırakarak.

‘’Olmaz yasak’’ dedi hemşirelerden birisi.

‘’Ayı bakalım ayırabiliyorsan’’ dedi Hakan.

‘’Eşi bırakın vedalaşsın’’ dedim arayı yumuşatmaya çalışarak.

Kurtulamayacağını anladıklarında bıraktılar.

Yavuz İzel’in alnından öperek ‘’Güzelim neden yaptın? Neden gittin? Ben oğlumuzun yüzüne her baktığımda seni hatırlayacağım. Ben sensiz ne yapacağım’’ dedi ağlayarak.

İncitmekten korkar gibi İzel’in yüzüne dokunurken bir yandan da konuşuyordu.

Yavuz’un omzuna dokunup ‘’Yeter Yavuz’’ dedim.

Sinirle elimi ittiğinde ‘’Hayır’’ dedi.

‘’Götürmeleri gerekiyor izin ver’’ dedim omzundan tekrar tutarak.

‘’Senin karın ölmedi ne anlayacaksın benim halimden’’ diye bağırdığında beynimden aşağı kaynar sular döküldü.

Evet benim karım ölmemişti sağlıklıyı ama onun da kardeşiydi.

Yavuz’un canı yanıyordu ama bizim de canımız yanıyordu. İzel bizim de kardeşimizdi.

Hakan araya girerek ‘’Abi yapma’’ dedi.

Yavuz’u tutup İzel’den uzaklaştırdığımızda hemen götürdüler.

Babaannem Narin’i içeriden çıkarttıklarında peşlerinden gitmişti.

Yavuz olduğu yere çöküp tekrar ağlamaya başladığında derin bir nefes verdim ve elimi yüzüme bastırıp sinirle sildim.

Yavuz sinirle yerden kalkıp çıkışa gittiğinde bende peşinden gidecekken Hakan kolumdan tutup ‘’Narin’in yanında kal ben ilgilenirim’’ dedi ve gitti.

Yorgunlukla yoğun bakıma doğru adım attım. Asu hanım beni görüp yanıma geldiğinde camdan içeriyi izliyordum.

Bir sürü minik bebekler vardı.

‘’Umut bey’’ dediğinde doktora döndüm.

‘’Başınız sağolsun’’ dedi.

‘’Sağolun’’ dediğimde cama dönüp ‘’Bakın işte orada kızınız’’ dedi parmağıyla pusetlerin birini göstererek.

‘’Neden o kadar küçük?’’ dedim endişelenerek.

Diğer bebeklere göre ekstra küçüktü. Yavuz’un oğluna göre bile çok küçüktü.

‘’Biraz erken doğdu. Prematüre bebek olarak adlandırılıyor’’ dediğinde doktora baktım.

‘’Korkmayın durumu çok iyi. Kendisi çok güçlü bir bebek’’ dedi tebessüm ederek.

‘’Annesi gibi’’ dedim.

‘’Hemen yanındaki de Yavuz beyin oğlu’’ dedi.

Hiçbir şeyden habersizdi. O kadar masumdu ki ona baktıkça üzülüyordum.

‘’Narin’in yanına girebilir miyim?’’ dedim

‘’Tabii ki. Odaya aldık. Uyanmasını bekliyoruz’’ dediğinde teşekkür edip oda numarasını öğrendim ve yanına gittim.

Kapıyı tıklatıp içeri girdiğimde babaannem koltukta oturmuş dualar okuyordu.

Narin’in yanına gittiğimde eğilip alnından öptüm.

Yüzü yorgundu.

Kıpırdanıp gözlerini açtığında ‘’Ali’’ dedi zorlukla.

‘’Güzelim’’ dedim elini tutarak.

Serum takılı elini karnına götürüp ‘’Bebeğim’’ dedi korkuyla.

‘’Kızımız iyi korkma’’ dedim ve alnından öptüm tekrardan.

Gözleri dolu dolu bakarak ‘’Gördün mü?’’ dedi.

‘’Yanından geliyorum. Çok küçük’’ dedim. Benim de gözlerim dolmuştu.

Şimdiki sorusunu tahmin ediyordum.

Korkuyla ‘’İzel?’’ dedi

‘’Sevgilim şimdi dinlenmen lazım’’ dedim saçlarını okşayarak.

‘’Ali bir şey mi oldu. Lütfen saklama benden’’

‘’İzel’i kaybettik’’ dediğimde daha çok ağlamaya başladı.

‘’Hayır hayır olamaz’’

‘’Beyninde tümör varmış ve yayılmış. Kendisi biliyormuş Yavuz’dan da saklamış’’ dedim.

Mektuptan da bahsettiğimde ‘’Abim nerede?’’ dedi.

‘’Sinirle gitti Hakan yanında merak etme’’

‘’Bebek?’’

‘’İyi kızımızın yanında şuan’’ dediğimde gözyaşlarını silip elini yüzüne bastırdı.

Hıçkırarak ağlamaya başladığında ‘’Sevgilim sakin ol lütfen’’ dedim.

‘’Abim ne haldedir şimdi. Hadi onu da geçtim annesiz büyüyecek bebeği’’

‘’Biz yanındayız. Her zaman destek olacağız elimizden başka bir şey gelmez’’

‘’Ben doktoru çağırayım’’ diyerek odadan çıktı babaannem.

Narin’in yanına oturup elini tuttum.

“Güzelim kendini böyle yıpratırsan iyi olmaz. O bebekte bize emanet artık. Yapma güzelim böyle” dedim ve gözyaşlarını sildim.

Doktor içeri girdiğinde yerimden kalktım.

“Geçmiş olsun Narin hanım” dedi Asu doktor.

“Teşekkür ederim”

“Nasılsınız”

“Bilmiyorum. Yengemi kaybettik nasıl olmam gerekiyor”

“Başınız sağolsun bilgim var”

“Kendinizi yıpratmamanız gerekiyor. Sütünüz kesilmemeli. Kızınızın size ihtiyacı var çünkü”

“Onu görebilecek miyim”

“Kendinizi iyi hissediyorsanız birazdan sizi yanına alabiliriz” dediğinde Narin’in gözleri parladı.

“İyiyim evet lütfen” dedi Narin.

“Tamam siz biraz daha dinlenin hemşireler gelip sizi alacak”

“Teşekkür ederim” diyip gözyaşlarını sildi.

Babaannem ve Osman amca odaya girdiklerinde tebrik edip baş sağlığı dilediler.

Kimse ne hissedeceğini bilmiyordu.

Narin biraz dinlendikten sonra hemşireler geldi.

“Narin hanım gidelim mi?” dediğinde yardım ettim ve ayağa kaldırdım.

Koluma tutunduğunda belinden sıkıca tuttum. Yavaş adımlarla yoğun bakıma gittiğimizde Narin’i hazırladılar.

İçeri girdiğinde kızımızın başına gitti ve oradan bana baktı.

Dışarıda camdan onları izliyordum.

Çok tatlılardı.

Hemşire kızızı alıp Narin’e uzattığında gözyaşını silip kucağına aldı ve bir odaya gitti.

Biraz zaman geçtikten sonra Narin ağlayarak yanıma geldi ve sarıldı.

Kollarımı beline dolayıp başının üstünden öptüm.

“Narinim ne oldu?”

“Ememedi Ali. Tutmadı göğsümü” diye ağladığında daha çok sarıldım.

“Deneyecekler mi bir daha”

Olumlu anlamda kafasını salladığında “Şuan daha çok küçük. O da senin gibi yorgun bir dahakinde tutacaktır” dediğimde boncuk gözlerini kaldırıp yüzüme baktı.

“Gerçekten mi?” dediğinde alnından öptüm.

“Gerçekten”

Belinden tekrar tutarak odaya götürdüğümde sedyeye yatırdım. Osman amca gitmişti. Babaannem ise biz gelince hava almak için dışarı çıkmıştı.

“Sen şimdi üzülme her şey hallolacak” dedim ve başının üzerinden öptüm.

“Seni seviyorum meleğim” dediğimde gözünden akan yaşı sildim ve dudaklarından öptüm.

Gözlerini kapattığında derin bir nefes alıp kendimi koltuğa bıraktım.

----------- 🦋 -------- 🦋 ----------

Eveettt ben geldiim.

İzel'i kaybettik maalesef🥺

Şuan uygulama üzerinde güncellemeler yapılıyormuş bu yüzden sistem çöküyor. Kitabı da saat 19.00'da paylaştığım için bazen sistemsel çöküntüye denk gelebiliyor. Elimden geldiği kadar bölüm atmaya çalışıyorum. Kusura bakmayın lütfen🖤

Şuana kadar kitabı final yapacaktım fakat gidişatı değiştirdiğim için final uzadı. Muhtemelen 55. bölümde final yapacağım. Şuanki planım o yönde.

Bir konuya daha değinmek istiyorum. Bazı kitap konuları mutludur bazıları ise mutsuz. Benim kitabımda genelde kaos içerikli bir kitaptır. Ağlamalı sahneler, şiddet içerikli sahneler, ölümlü sahneler olabilir. Kitabın devam edebilmesi veya kurgunun ilerleyişi için kaoslu olaylar gerekiyor. Sizden ricam bu tür olayları fazla ciddiye almadan saygı çerçevesi içerisinde yorum yapmanızdır🙏🏻

Anlayışınız için teşekkür ederim🩷

İyi okumalar. Hoşçakalın💕🥰

Loading...
0%