Yeni Üyelik
53.
Bölüm

51. Bölüm - Zaman

@galaksikadin

Umut Ali bizi eve erken götürmüştü. Bende çok yorulmuştum zaten. Dikişlerim acımaya başlamıştı.

Eve gelmeden önce hastaneye uğrayıp Nazlı’yı emzirmiştim.

Eve geldiğimizde ben Yiğit’i emzirirken Umut Ali de sıcak süt getirmişti.

Yiğit çok tatlıydı. Uslu bir çocuktu. Çok fazla ağlamazdı.

‘’Sevgilim’’ diyerek yanıma oturdu Ali. ‘’Uyudu mu?’’

‘’Yok uyumadı henüz’’ dediğimde elini sırtına koydu.

Eğilip Yiğit’in boynundan kokladığında ‘’Ohh mis gibi’’ dedi.

Ona baba olmak çok yakışıyordu.

Kendi oğlu olmasa da Yiğit’e kol kanat germişti. Baba edasıyla sarıp sarmalamıştı onu.

‘’Abim neden böyle yapıyor? Ben hayatımın sonuna kadar bakarım Yiğit’e buna lafım yok ama neden kabul etmiyor ki Yiğit’i?’’

Derin bir nefes alıp verdiğinde ‘’Bilmiyorum. Hayatı hep ölümlerle geçti Yavuz’un. Küçük yaşta annesinden babasından ayırdılar. Ardından erkek kardeşinin ve babasının öldüğünü öğrendi. Annesinin onu bir erkek için terk ettiğini söylediler buna inandırdılar. Dedesi kim bilir beynine ne soktu. Büyüyor ve arkadaşım dostum dediği çocuk, öldü sandığı kardeşi çıkıyor. Bilmediği kız kardeşini buluyor ve annesinin zorla evlendirildiğini öğreniyor. Dedesinin aslında onu kandırdığını öğreniyor ve elleriyle öldürüyor. İlişki hayatı zaten boktandı. Arkadaşıyla aldatıldı. Tam her şey düzeldi derken eşini kaybetti çocuğu annesiz kaldı. Kolay değil yaşadıkları. Evet çocuğuna sahip çıkması gerekiyor ama Yavuz’a kim sahip çıkacak? Yine gelip görmek isterse her zaman kapımız açık bunu biliyorsun. Yavuz benim de kardeşim kapı dışarı edecek değilim. Ama Yiğit’in senin yanında anne sevgisiyle büyümesi daha iyi. Yiğit benim için Nazlı’mdan farksız. O da benim oğlum. Yavuz’a zaman tanıyalım hiçbir acısını yaşayamadı şimdi hepsinin birikmişliğini çekiyor. Yavuz mafya. Biz onun yanında şirkette çalışmaya başladığımızdan beridir tamamen yeraltına çekildi. Yiğit’e bakamaz orada’’ dedi.

Haklıydı söylediklerinde. Bende Yiğit’i vermek istemiyordum fakat babası varken babasız yaşamasını istemiyordum.

‘’Haklısın’’ dediğimde eğilip alnımdan öptü.

‘’Sen bunları düşünme. Kendine ve çocuklarımıza iyi bak gerisini ben hallederim. Yavuz kendine geldiğinde yine konuşurum eğer isterse Yiğit’i alabilir. Tabi ilgilenmek şartıyla’’

‘’İyi ki varsın. Sen olmasan ben bunların üstesinden gelemezdim’’ dedim gözlerim dolarak.

‘’İyi ki sen varsın. İyi ki siz varsınız. Sizden önce hayatım yoktu bana aile oldun sen’’ eğilip dudaklarımdan öptüğünde Yiğit’in uyuduğunu fark ettim.

‘’Uyumuş’’ dedim.

‘’Bu da Hakan amcası gibi anca uyuyor’’ dedi Umut Ali gülerek.

‘’Bizimle yatsa olur mu?’’ dedim.

‘’Olur sevgilim neden olmasın. Ezmeyeyim ama’’

‘’Diğer tarafıma alırım. Bari bizden ayrı kalmasın’’ dedim.

‘’Yarın Nazlı’yı almaya gitmeden önce yatağın kenarına beşik alırız. Gelince de kurulumunu yaparım. Yanımızda yatacakları zaman oraya yatırırsın’’

‘’Seni çok seviyorum’’ dedim minnetle gözlerine bakarak.

‘’Hadi yatalım sabah kızımız gelecek’’ dedi ve ayağa kalktı.

Bir şey olmasından korktuğumuz için Yiğit’i ortamıza yatırdık.

‘’Ben içeri de yatayım mı?’’ dedi Umut Ali tedirginlikle.

Gülümseyerek yüzüne baktığımda ‘’Gülme korkuyorum bir yerini acıtırım diye’’

‘’Aşkım deli yatmıyorsun ki korkma’’

‘’Çok küçük’’

‘’O da hareket etmiyor merak etme’’

Yatağa yatıp ışıkları söndürdüğümüzde gözlerim hemen kapanmıştı.

Gece Yiğit’in ağlamasıyla birkaç kez uyanmıştım ve emzirmiştim.

Ben her uyandığımda Ali’de benimle beraber uyanır başımızda beklerdi.

Canım kocam.

Sabah uyanıp kahvaltımızı yaptık ve hazırlanıp hastane gittik. Gitmeden önce yatağın yanı için beşik seçmiştik.

Yiğit’in de benim de kontrolümüz vardı.

İlk önce Yiğit’i Elif doktora gösterdik. Hiçbir sorun olmadığını anne sütünün yaradığını söylemişti. Hatta birkaç gram kilo bile almış. Çok mutluydum.

Bende doktorun yanına girdiğimde Asu hanım muayene etti. Bende toparlanmıştım baya. Sütümün artması için birkaç ilaç verdiğinde birkaç tane de organik çay önermişti.

Hatta diyetisyen bir doktordan yeme düzeni hakkında bilgi almamı sağlamıştı.

Nazlı’nın yanına gittiğimizde kızımızı hazırlamışlardı.

Umut Ali kucağına alıp yanıma geldiğinde kollarım arasına bıraktı ve çıkış işlemlerini yapmaya gitti.

‘’Anneciim seni çok özledim’’ diyerek bebek kokusunu içime çektim.

‘’Narin’im hadi gidelim’’ diyerek yanıma geldi Ali.

Nazlı’yı da pusete koyduğumda Umut Ali sağ eline Nazlı’yı alıp sol eliyle de Yiğit’in pusetini tuttu.

Arabaya binip eve gittiğimizde yine aynı şekilde eve çıktık.

Babaannem butik mağazamla ilgileniyordu. İşe 3 tane daha genç kız almıştık.

Eve girdiğimizde çocukları beşiklerine yatırdık.

Umut Ali sırtımdan sarıldığında kafamı göğsüne yasladım.

‘’Böyle hayal etmemiştim ama sağlıklı oldukları için çok mutluyum’’ dedim.

Yanağımdan uzunca öptüğünde kapı çalmıştı.

Kaşlarımı çatarak tedirgince Ali’ye döndüğümde o da kaşlarını çattı ve kapıya gitti.

Hakan abimler ve Osman amcalar gelmişti.

Hepsiyle görüştüğümde çay koymak için mutfağa gittim.

Bahar da peşimden gelip sandalyeye oturduğunda bende yanına oturdum.

‘’Narin nasılsın?’’

‘’İyiyim. İkisi de sağlıklıymış mutluyum’’

‘’İyi çok şükür. İyi olsunlar’’

Biraz sohbet ettikten sonra Bahar’la bebekleri yıkamaya karar verdik.

Ayfer teyze de bize yardıma geldiğinde ilk önce Yiğit’i yıkadık.

Umut Ali’yi de çağırmıştım bizi izlemesi için. Onlar yokken biz yıkacaktık çünkü.

Yiğit’in üstünü giydirip Hakan abime vermiştim.

Sıra Nazlı’daydı.

Yiğit’e göre çok küçük gelmişti kucağıma.

Çıplak bir şekilde Umut Ali’nin kucağına verdiğimde ‘’Narin’im ben yıkayamam düşürürüm’’ dedi.

‘’Öğrenmen lazım biz yokken siz yıkacaksınız’’ dedi Ayfer teyze.

‘’Tamam yıkarız da sen tut ben su dökerim’’ dediğinde gülümseyip tekrar kucağıma aldım.

Ayfer teyzenin yönlendirmesiyle Nazlı’yı yıkamıştık.

Onun da üstünü giydirip emzirdim ve odaya döndüm.

Osman amcanın kucağına verdiğimde kulağına ismini okudu.

‘’Nazlı Kara. Nazlı Kara. Nazlı Kara’’

Yiğit’in ismini hastanede okumuştu. Üçünü de yan yana benim yatağın üzerine yatırdığımızda İzel’in de burada olmasını çok istedim. Keşke oğlunu görebilseydi.

Oturma odasına döndüğümde çaylarımızı içip sohbet ettik.

‘’Baba Nazlı değil turşihan diyecektin. Narin hamileyken az mı turşu yedi. Kızı da turşu gibi olacaktı biraz daha kalsaydı içeride’’

‘’Çilek de yedi’’ dedi Bahar.

‘’Iyy evet midesiz çilekle turşuyu aynı anda yiyordu’’ dedi abim yüzünü buruşturarak.

‘’Sizene ya istediğini yer karım’’ diyerek elini dizime koydu Umut Ali.

‘’O yüzden kızım çilek gibi kokuyor’’ dedi bana göz kırparak.

Evet çilek ve turşuyu çok yemiştim yapabileceğim bir şey yoktu.

Herkes gittiğinde önce Umut Ali duş aldı sonrasında ben yıkandım.

Umut Ali yatağın iki kenarına da beşikleri kurmuştu.

Nazlı’yı Umut Ali’nin yanına koyup Yiğit’i yanıma almıştım.

Yatağa yattığımda Umut Ali hemen kollarını açtı.

Göğsüne sokulduğumda sıkıca sarılıp alnımdan öptü.

‘’Seni çok seviyorum’’ dedi derin bir nefes alarak.

Kaybetmekten korkuyordu hissediyordum. Daha çok sarılıp gözlerimi kapattım.

Ağlama sesleriyle gözümü açtığımda Umut Ali’ de gözlerini açmıştı.

Nazlı ağlıyordu.

Umut Ali kucağına alıp bana verdiğinde Yiğit’te ağlamaya başlamıştı.

Nazlı’yı emzirmeye başladığımda Yiğit’i de getirmesini söyledim.

Yiğit’e sol göğsümü Nazlı’ya da sağ göğsümü verdiğimde ikisi de emmeye başladı.

Kollarım arasında iki küçük insancık vardı.

Umut Ali aşkla bizi izlerken Yiğit’i alıp gazını çıkarttı.

Bende Nazlı’nın gazını çıkarttığımda Yiğit biraz huysuzdu.

Nazlı’yı beşiğine yatırdığımda Yiğit’i kucağıma alıp göğsüme yatırdım.

‘’Hasta falan değildir dimi?’’ dedi Umut Ali.

‘’Yok sevgilim’’ dedim.

Annesini özlüyordu biliyordum. Onun kokusunu onun sıcaklığını istiyordu.

Yiğit’i yüzüstü göğsüme yatırdığımda hafif hafif sırtını okşamaya başladım.

Sakinleştiğinde başının üstünden tüy kadar hafif bir şekilde öptüm.

Uyuduğunda yerine yatırdım ve bende gözlerimi kapattım.

--------------------

Günlerimiz böyle geçiyordu artık. Ömrümü oğlum ve kızım için adamıştım. Onların geleceği için yaşıyordum çabalıyordum.

Aylar geçip büyümeye başladıklarında bende işe dönmüştüm. İkisini de yanımda götürüp getiriyordum.

Her şey yolunda ilerliyordu. Yiğit’in ilk kelimesi bana bakarak ‘’Anne’’ demesiydi. Çok duygulanmıştım ve hatta oturup saatlerce ağlamıştım.

Nazlı ise babacıydı. Baba aşığıydı. Kıskanç ve duygusaldı. Yiğit ile birbirlerini çok seviyorlardı.

Ateş ise aşırı güler yüzlü bir çocuktu ve hareketliydi.

--------- 🦋 ------ 🦋 ----------

Zaman içinde çekilen birkaç fotoğraf paylaşmak istedim🥰

Finale adım adım içimde bir hüzün oluşmaya başladı🥺🫶🏻

Yorum yapmayı, oy vermeyi ve takip edip destek olmayı unutmayın lütfen 🙏🏻 🩷

İyi okumalar. Hoşçakalın💜

 

NAZLI

YİĞİT

Loading...
0%