@gamzenur_123.erogl
|
Evet bu bir silah sesiydi sapık adamın sesini duymuyordum gözlerimi yavaşça açtım.Yerdeki yüzü kanlar içinde kalan adamı görünce çığlık attım ben kan görmeye dayanamıyordum,ölmüştü değilmi sapık ölmüştü bunu kim yazmıştı bilmiyorum ama odada ben ve yerdeki cesetten başka hiç kimse yoktu çantamı alıp kırılan kapıdan dışarı çıktım ve geldiğim yönden geri gittim üzerimi düzelttikten sonra beni bekleyen şoförümü gördüm ve yanına geçtim "bittiyse gidelim"dedim ve mağazadan çıktım arabaya binerken mağazadan bir kadın çığlığı duydum titreyen bir sesle ölmüş me-Mert ölmüş dediğinde arabaya bindim şoförüm efendim bakmamı ister misiniz dedi başımı salladım hayır acelem var dedim sonuçta beni taciz etmeye çalışan bir adam için endişelenecek değildim... Kısa süre içerisinde eve geldim ve odama çıktım partiye iki saat kalmıştı.Üzerimdekilerde kurtulup duşa girdim.Çıktıktan sonra saçlarımı kuruladım ve tarak yardımı ile taradım aldığım beyaz elbiseyi paketinden çıkardım ve giydim ayakkabılarımı da giydikten sonra makyaj aynasının karşısına geçtim biraz makyaj yaptıktan sonra sıra saçlarımdaydı saçımdan bir tutam aldım ve çekmecemdeki taşlı tokayı aldım.Saçıma taktıktan sonra bir örgü ördüm ve bitirdiğimde beyaz bir kurdele bağladım herşeyim beyaz olmalıydı çünkü Parti'nin konsepti beyazdı.küpelerimi de taktım, şeker ve çikolatalı andıran parfümü de sıktıktan sonra işim bitmişti beyaz çantamı alıp odadan çıktım.Annem kapıda beni bekliyordu yanına geçtiğimde "heves çok güzel olmuşsun"dedi ve bana sarıldı "geç kalmak yok"dediğinde " tamam "dedim ve yanağını öptüm evden çıktım ve arabaya bindim telefonuma gelen mesaj ile telefona baktım Damla'dan mesaj vardı "geliyor musun" yazıyordu "evet " dedim ve telefonu çantama koydum.Bir saat içerisinde Parti'nin verildiği yere gelmiştim şoföre "sen git ben seni ararım"dedim ve arabadan indim inerken acı ile inledim yine boynum acıyordu ve nefes alamıyordum arabadaki şoför "efendim iyi misiniz?" dediğinde "evet sen git" dedim ve yürümeye başladım içeri girdiğimde herkes buradaydı.Damla beni görünce "Heves buraya gel" diyerek bağırdı çünkü müzikten hiç birşey duyulmuyordu arkadaşlarımın masasına geçtim Damla"hoşgeldin" dedi bende "hoşbulduk,çik güzel görünüyorsun" dedim herkes beyazdı ama Damla kırmızı uzun bir elbise giymişti ve çok güzel görünüyordu arkadaşlarım Mert,Onur ve Asya ile sohbet ediyordum Damla "benim pastam nerede" diye bağırdı.Arkadaki kapı açıldı ve iki garson üç katlı pastayı masaya getirdiler Damla mumları üfleyeceği esnada Mert"dilek tut"dedi Damla gözlerini kapattı ve açtı mumları da üfledi bir bıçak yardımı ile pastayı herkese yetecek şekilde dilimlere ayırdı " evet hadi hediyeleri açalım" dedi herkes hediyesini masanın üzerine bıraktı ve bende bıraktım Damla ilk önce Mert'in hediyesini açtı çünkü Damla,Mert'ten hoşlanıyordu ve bunu bana söylemişti.Paketi açtığında üzerinde Damla yazan bir bardak vardı Mert Damla'nın karşısına geçerek "doğum günün kutlu olsun "dedi ve sarıldı Damla'nın yanakları kızarmıştı.Mert eğer biraz daha sarılırsa Damla bayılacaktı Mert Damla'dan ayrılıp yerine geçti Damla hafif öldürdü ve bütün hediyeleri açtı sıra benim hediyemdeyi benim hediyemi enson açmasını istemiştim Damla hediyemi aldı bende yanına geçtim paketten kurtulup kırmızı kutuyu eline aldı bana bakıp" bu ne ?" dedi buna karşılık sadece omuz silktim kutuyu açınca Damla'nın ağzı açık kaldı bana baktı ve kutuya baktı, kutuyu kapattı bu yaptığına karşılık kaşlarımı hafifce çattım.Damla " Heves hediyen çok güzel ama ben bunu alamam" dedi ve kutuyu bana verdi" neden " dediğimde " çok pahalı ve değerli o yüzden alamam" dedi biraz sinirlenmiştim " beğendin mi?" diye sordum " evet çok güzel ama-" dediğinde işaret parmağımla ağzını kapattım " beğendiysen senin,senden daha değerli değil" dedim kutudan kolyeyi aldım ve "saçlarını çeker misin?" dedim başını salladı ve saçlarını çekti sırayla kolyeyi ,küpeleri , bilekliği ve yüzüğüde taktım Damla "hadi biraz eğlenelim" dedi ve bir silah sesi geldi.Herkes çığlık atarak bir yerlere koşmaya başladı.Yirmiden fazla adam içeri girdi, içlerinden biri "Can'ın kızı ecelin geldi "dedi ama ingilizce söylemişti ingilizce bildiğim için anlamıştım zaten bu benim için söylenmişti ama ben ne yaptım ki.Arkamdan bir silah sesi daha patladı ve burada şu an savaş vardı ve ben bütün bunlar yaşanırken ayaktaydım arkamadan bir erkek sesi"Heves eğil " demişti bu ses kuyumcuda bana gözlerini kapat diyen adamın sesiydi iyi ama burada ne işi vardı ve kimdi? Eğileceğim esnada bir silah sesi geldi . Vurulmuştum gelen kurşun karnıma isabet edince bir iki adım geriye doğru sendeledim Damla'nın "Heveees" diye bağıran sesini duydum ağlamaya başladı. Boynumdaki kolye yine bana acı veriyordu ağzımdan kan gelmeye başladı beyaz elbisem kırmızıya boyanmıştı başım dönüyordu Damla ayağa kalktı ve yanıma geldi elimi karnıma bastırdım Damla koluma girince bir kurşun ayağına isabet etti Damla acı ile inledi Damla'ya bakarak "gi-git"dedim "olmaz seni bırakmam " dedi Mert'e baktım Mert, Damla'nın koluna girdi "Hadi buradan gidiyoruz "dedi Damla"hayır arkadaşımı burada bırakamam "dedi Mert Damla'yı zorla arka kapıya doğru götürdü Damla bağırarak "özür dilerim "dedi gözlerim kararmaya başladı yere yığılacağım an biri belimi kavradı ve beni düşmekten kurtardı bu koku aynı koku kolyenin acısı kalp atışlarımı bozuyordu kalbim nefes almamı engelliyordu boynumda bir sızı hissettim bu adam dokununca canım acıyordu titremeye başladım üşüyordum çok fazla üşüyordum kan kaybediyordum ve terlemeye başladım beni tutan adam "hayır hayır"dedi kolye boynumu sıkıyordu adam tekrarden "kurtarıcam seni " dedi bu adam beni neden koruyordu bilmiyordum bu adamın kim olduğunu bile bilmiyordum sesler kısılmaya başladı bilincim kapanıyordu tek duyduğum şey"hayır" olmuştu... Aklımda tek bir soru "Kimsin Sen?" |
0% |