Yeni Üyelik
4.
Bölüm

Bölüm 4 Aşk ve Bırakma

@gamzhhh

"Odanın hala işi bitmedi mi?" Elimdeki ağır rafları taşırken Lila da diğer eşyaları taşıyordu. Geleli bir hafta olmuştu bile ama Lila her gün odasına yeni bir eşya taşıyordu.

"Ufak bir iki işim kaldı bitmek üzere" Lila umursamazca söylemişti ama onun bu tavrından çok daha uzun süreceği kesindi.

"Binayı yıkıp tekrar yapacaksın diye korkuyorum. Matkap sesleri, elektrik kabloları her gün yeni bir tadilat." Elimdekileri ve onun elindekileri göstererek ufak olmadığını belirtirken gülümsedim.

"Abartma tadilatmış! Dizayn sadece dizayn!" Lila ciddiyetle yanıtlarken ağzında döndürdüğü lolipopuyla ukala bir gülüş attı.

"Şu resim kursundaki çocuk ne iş?" Kaşlarımı kaldırıp seni yakaladım der gibi bakınca Lila haylazca gülümsedi. Dil eğitimi çıkışında Lila bulduğu resim kursuna gidiyordu bugün çıkışında onu almaya gitmiştim hem yemek yemek için hem de odasına aldığı eşyalara yardım etmek için sözleşmiştik.

"Kevin'den mi bahsediyorsun, tatlı çocuk bence." Lila kikirderken onaylamayan bir şekilde başımı salladım.

"Çokta tatlı değil! Onda hoşlanmadığım birşeyler var..." Lila sözümü tamamlamama izin vermeden yemek yiyeceğimiz yere geçti arkasından bende mekana geçmiştim bulduğumuz ilk yere oturunca ağrıyan kollarımızı sıvazlıyorduk.

"Yani benim normal insanları çekmediğimi biliyorsun zaten anlatmaya gerek yok!" Dedi Lila yüzünde bu durumdan dolayı sıkkın bir tavır vardı lolipopunu çıkartırken hızlıca siparişlerinizi vermiştik.

"Sende bile bile normal olmayan tiplere kapılıyorsun." Garson kız gider gitmez kaldığım yerden devam etmiştim.

"Kevin öyle bir çocuk değil, şu an bir var sayım üzerine konuşuyoruz. Hem sen beni bırakta neden kursta yakışıklı Meksikalı'ya şans vermiyorsun." Bu sefer Lila beni yakalamış gibi tek kaşı havada sinsi bir sırıtışla baktı.

"Hangi Meksikalı ? Joseph arkadaşım, sıcakkanlı bir çocuk." Ağzımda kelimeleri gevelerken biri boğazımı sıkıyor gibi hissetsemde gülümsemeye çalıştım önümde duran sürahiden bardağıma su doldurup içiyor gibi yaparak konuyu çevirmeye çalışıyordum.

Lila aşk konusunda hızlıydı, her zaman birilerini bulurdu, birçok kez kalp kırıklıkları yaşamıştı ama toparlanıp hızlıca ayağa kalkmayı kesinlikle çok iyi biliyordu. Ben ise tam tersiydim, orta okulu küçüklüğüme verirsek Liseden beri hayatımda bir kişi dışında hiç kimse olmamıştı. Sadece Emir vardı... Ondan başkasıyla birlikte olmayı hiç aklımdan geçirmemiştim, böyle bir konu geçince bile kalbim sıkışıyor gibi hissediyordum.

Birine aşık olmadan birşey hissetmeden nasıl elini tutup, gözlerine bakıp onu öpebilirdim ki? Yapamıyordum midem bulanıyordu, içim almıyordu. Ne yazık ki ondan başka kimse bana bu duyguları hissettiremedi bende kimseyi hayatıma sokmadım... Zaten onunlayken hiçbir zaman sevgili eksikliği hissetmemiştim.

"Sana karşı ilgisi var ama bence. Neyse tamam mı kendini hala hazır hissetmiyor olabilirsin ama artık burada sana birilerini bulacağız." Lila gelen yemeklerle sustu, Garson kadın hızlıca tabaklarımızı bırakıp gidince bana soran gözlerle bakmıştı.

"Kısmet, buluruz belki!" Derin bir iç çekip hızlıca yemeğime başladım aslında isteğim Lila'nın konuyu cevirmesiydi bilerek geldiğimizden beri ne Emir'den ne de aşktan bahsediyordum.

"Selin, bak biliyorum çok zor şeyler yaşadın ama artık bırakmanın zamanı geldi. O hayatına devam etti, sende hayatına birilerini al ve gerçek birşeyler yaşa." Dedi Lila, istemsizce çatalım elimden düşünce tabağa çarpıp çok yüksek bir çınlama yapmıştı. Dolan gözlerime engel olmaya çalışıyordum Lila sesin şiddetiyle irkilip kafasını yemekten kaldırmıştı.

"Hayatına devam ettiğinin farkındayım o yüzden buradayım kendime yeni bir hayat, düzen ve çevre kurmaya çalışıyorum... Sırf sevgili olmak için olmayacağım, birinden hoşlanınca bir şeyler yaşayacağım Lila. Onu zaten bıraktığımı biliyorsun..." İştahım kaçmıştı oradan bakınca takıntılı bir manyak gibi mi gözüktüğümü düşündüm. Her şeyi kafamda kendim mi kuruyordum, önümdeki bardağımdan tekrar bir iki yudum içtim.

"Özür dilerim, seni incitmek istemiyorum biliyorsun, yaşadıklarınızın en yakın şahidi benim onunla ilişkinizin çok ayrı bir boyutta olduğunu da farkındayım, seninle benim gibi bir dostluk ilişkisi değildi nereden baksan en az 15 yıllık bir sevgililik, alışkanlık ve ya bağımlılık ne dersen de ama sonuç olarak devam etmeliyiz." Lila konuşurken kafamı hayır manasında salladım yanlıştı biz asla sevgili olmamıştık o her zaman beni kırılgan bir cam gibi korumuştu ilgilenmişti ama asla bana aşık olmamıştı.

"O bana aşık değildi ve ben devam ediyorum zaten." Dedim ısrarla bana inanmaması sinirlendiriyordu beni.

"Bence o sana gerçekten aşıktı ama bir noktadan sonra dönülmez bir yola sapılmıştı. Sonuçta artık başka biriyle belki biz dönene kadar evlenmiş olur, çocuğu olur yada sen birine çok aşık olursun..." Lila konuşurken gözlerimden çıkan kıvılcımlarla ona bakınca susmuştu. Canımı yakmak için bu gün ekstra cabalıyor gibiydi. Boğazıma düğümlenen kelimeleri yuttum onunla tartışmak istemiyordum sessizce tekrar yemeğime döndüm, aslında tüm iştahım kaçmıştı ama kendimi zorlayıp yiyebildiğim kadar yedim.

Yemeğin geri kalanında Lila resim kursundaki olan bitenlerden bahsederken ben sessizce onaylayarak dinlemiştim, aklımda tek birşey dönüyordu; Gerçekten tekrar aşık olabilir miydim? Bilmiyordum ama hala kalbim çok kırıktı, üzgün ve özlemden çıldırıyor gibi hissediyordum. Lila'nın dediği gibi o başka biriyle beraberdi hayatımda kıskandığım tek kadındı sevgilisi, belki onunla evlenip mutlu olurlardı ama ben bunu düşününce mutlu olamıyorum...

Eve girince anahtarı masaya fırlatıp Lila'nın eşyalarını hızlıca odasına götürüp odama geçmiştim yatağa kendimi olduğum gibi attım. Emir olsaydı şimdi diye düşünmeden edememiştim. Böyle bir şey artık sadece anılarımda olabilirdi, sevgilisi çok şanslıydı harika bir adamla beraberdi düşünceli, saygılı ve dünyanın en anlayışlı insanı.

Kendime kızarken derin bir nefes verip gözlerimi kapattım... çok mutsuzdum Emir olsaydı en sevdiğim çikolatayla gelir ben gülene kadar pes etmeden saçma saçma anılar anlatırdı. Güldürdükten sonra yatağıma yanıma uzanır sakince kucağında sarıp sarmalar konu hakkında konuşup rahatlamam için zorladı. Şimdi olsa onun yüzünden mutsuz olduğumu bilse ne olurdu acaba? İlk defa bu sorunun bir cevabı yoktu bende...

Lila'nın dediği gibi bana aşık olsa dünyanın en mutlu insanı olabilirdim belki ama o her zaman arkadaşı, dostu hatta kız kardeşi gibi görmüştü. Bir süre bunu devam ettirebilmiştim aslında, onunla olmak kolaydı. Annemle, Suna teyze bile birbirimizi tamamladığımızı apayrı bir bağımız olduğunu söylüyordu öyleydi de bakışımızdan anlıyorduk birbirimizi ama sadece bu kadardı kardeş kadar yakın...

Ona bakarken bile kalbim eriyorken nasıl kardeş yakıştırması yapılıyordu anlamıyorum, Lise de sevgili yakıştırması yaptıklarında Emir hiç umursamamıştı bile. Bu durum beni iyice katlanılmaz bir duruma sürüklemişti hem üzmüştü hem sinirlendirmişti çünkü onun tepkisiz kalmak yerine beni öyle görüp görmediğini bilmek istiyordum ve bu soru içimde yanıp sönen umut kırıntıları daha çok canımı yakıyordu... O ise bu dedikodular hiç yokmuş gibi davranmıştı. Üniversite de ise artık git gide birbirimizden uzaklaşmıştık ve sonra da o başkasına aşık olmuştu işte... Telefonum çalınca ayaklanıp makyaj masamın üstündeki telefonumu aldım annem arıyordu.

"Annecim!" Olabildiğince normal bir ses tonuyla cevaplamaya çalışmıştım.

"Kuzucum! Nasılsın annem, naptın bugün ?" Annem yine tüm hızıyla olan biteni öğrenmek için acele ederken kendimi tekrar yatağıma atıp gülümsedim. Annemi çok özlemiştim bazen boğuluyor çıkmaz bir sokakta yönümü bulmaya çalışıyor gibi hissediyordum ve sokağın duvarı aşamayacağım kadar yüksekti.

"İyiyim anne, Lila ile yemek yiyip eve geçtik sen nasılsın ne yapıyorsun ?" Diye sordum makyajımı çıkartmak için tekrar ayaklanmıştım aynanın önüne geçip yüzümü temizliyordum .

"İyi, sana haberim var gerçi baban söylemek istedi ama ben dayanamadım hala gelemedi eve hızlıca seni aradım." Annemin sesindeki heyecan ve kıpırtıyla duraksadım.

"Hayırdır ne haberi?" Dedim onlardan uzak olunca herşey endişe vericiydi.

"Doğu da bir proje başlamış baban o projenin sorumlusu olarak bir kaç aylığına burada olmayacak ama bensiz dayanamadığı için beraber gideceğiz." Dedi mutlulukla cıvıldıyordu annem zaten öğretmenlikten emekli olduğu için rahatlıkla gezebilirdi hem böyle bir fırsat ayağına kadar gelmişken baya heyecanlanmıştı.

"Harika desene karış karış gezeceksiniz ikiniz." Onların adına sevinmiştim, babam jeoloji profesörüydü ve böyle araştırmalara genelde giderdi annemde hep peşine takılmak isterdi ama o da üniversite de hoca olduğu için yapamamıştı.

"Kesinlikle çok heyecanlıyım yarın ilk iş alışverişe çıkacağım." Annem kıkırdarken bende onun bu haline gülmüştüm belli ki arazide her gün yeni bir kombin olacaktı diye geçirdim içimden gülerken. Bir süre daha dedikodu yapıp günlük sohbetimizi tamamladıktan sonra telefonu kapatmıştım. Yatağıma geçince yorganı kafama kadar çekip iyice gömülmüştüm şu aralar en sevdiğim saatler bu anlardı. Bu anların tadını çıkartıp geçmişi ve geleceği düşünüyordum, anıların ve hayalinin beni sarıp sarmaladığı bu anlar iyi hissetiriyordu...

Loading...
0%