@gamzhhh
|
Yaşanan çatışmadan sonra Mete ve diğerleri ortada gözükmemişlerdi tüm gün ortalıkta sessiz ve ağır bir hava hakimdi Selin ise uzun ağır geçen günü pek odasından çıkmayarak Mete'nin tabiriyle ayak altında dolaşmayarak geçirmişti o sırada dün Mete'yle daha çok yakınlaşmasını hatta gitmeden önce 'istediğin kadar kalabilirsin, sadece başına bir şey gelmesini istemiyorum' cümlesini binlerce kez düşünmüştü.
Beyni sürekli kendisiyle oyun oynuyor gibi hissediyordu onunda bir şeyler hissetme ihtimalini çok istediği için mi bu cümleler ona manalı gelmişti yoksa sadece arkadaşı gibi mi görmeye başlamıştı bunu çözemiyordu Selin, saatte baktığında çoktan gece yarısını yarım saat geçmişti bile, yatağın içinde dönüp durmaktan yorulup Luna'yı tüm gün oda da hapsettiğini düşünerek ceketini giydi. Dışarı çıkmadan önce alışkanlık haline getirdiği etrafı kolaçan edip kimsenin olmadığını görünce kapıyı açtı. Luna kapıyı açar açmaz heyecanla dışarı çıkıp koşarken Selin kapıyı çekip temiz havayı ciğerlerine doldurdu.
Mete'nin ışıklarının kapalı olduğunu görünce rahatlamayla karışık üzülmüştü tüm gün onu görmediği için çok özlemişti ama dinleniyor olması onu mutlu etmişti. Selin çardakta otururken Luna ikinci tur koşusuna başlamasına gülümsedi, iki gündür odada tıkıldıktan sonra bacaklarını açınca rahatlamış koca dili dışarı sarkmış mutlu gözüküyordu her turda enerjisini atamamış olmasının verdiği güçle daha da heyecanla koşuyor gibiydi. Selin kapı sesi gelince nereden geldiğine baktı Mete kapıdan çıkarken gözlerini kırpıştırıp şaşkınlıkla adamı izlerken bu sefer gerçekten onu beklemediği ve uyuyor sandığı için hayret etmişti ama adam hiç bitmek bilmeyen bir enerjiye sahip gibiydi. Luna hızla yanına gidince Mete onu sevdi, bu kısa moladan sonra Luna koşmaya devam etti.
"Uyuduğunu sanıyordum." Dedi Selin, Mete biraz daha toparlanmış ve iyi gözüktüğü için mutluydu.
"Yeteri kadar dinlendim." Mete yanına otururken Selin'in ceketine baktı yeterince kalın olduğunu görünce odada bıraktığı ceketini getirmekten vazgeçti.
"İyi misin?" Dedi Selin Mete'nin toparlanmış olduğunu görse de hala aklının yaralı askerlerde olduğunu biliyordu.
"Senin yanında iyiyim." Mete ona bakarken Selin şaşkınlıkla gülümsedi bu tatlı iltifatı duymak kalbini tekrar deli gibi çarptırmıştı ve kadına iyi gelmişti. Luna yorulmuş bir şekilde yanlarına gelip ikisini yalamaya çalışınca konu dağıldı. "Sen iyi misin? Uyumamışsın?" Diye sordu Mete, kadın gözlerinin içine bakıyordu.
"İyiyim, Luna da bende enerjimizi atmak için çıktık." Derken Luna'nın heyecanlı haline gülümsedi Selin, Mete kadını izlerken onun gitmek istemeyen inatçı haline biraz da olsa şükrediyordu. İki gündür düşündüğü tek şey artık bu kaçma oyununu oynayamayacak kadar yorgun olduğuydu.
"Dün akşam konuştuğumuz şu gitme meselesi..." Dedi Mete ama Selin adamın sözünü tamamlamasına izin vermeden atlamıştı.
"Gerçekten tekrar, tekrar başa sarıyoruz." Selin gerçekten gitmesini istiyorsa daha fazla ısrar edip kendini küçük düşürmemesi gerektiğini düşünmeye başlamıştı belki de gitmek burada kalıp her gün istenmediğini fark etmekten daha mantıklıdır dedi kadın kendi kendine. Adama bakınca bunu yapmaya gücünün olmadığını fark edince küskün bir çocuk gibi yüzünü diğer tarafa çevirdi Mete onun tatlılığına gülümsedi.
"Hayır sadece, beni yormuyorsun veya sıkıntı çıkartmıyorsun bunu söylemek istedim. Senin için endişeleniyorum güvende olman benim için önemli." Dedi Mete, iki gündür Selin'in söylediklerini aklından çıkartamıyordu onun için böyle düşündüğünü sanması adama acı veriyordu. Selin ufak bir şaşkınlıkla adama döndü ona değer verdiğini söylemeye çalışması kalbini hızlandırmıştı.
"Senin yanında güvendeyim." Selin ciddiydi o olduğu sürece başına hiçbir şey gelmeyeceğini düşünüyordu. Mete bu düşüncesine katılmasa da bunu söylemesi onu mutlu ediyordu, kadının gözlerinin içine bakarken kendini kaybetmiş gibi hissediyordu büyülenmiş gibi gözlerini ondan alamıyordu.
"Selin, ben sana bir şey olursa yaşayamam!" Dedi Mete, bunu söylemeyi o kadar çok düşünmüştü ki ağzından öylece hiç planlamadan dökülmüştü. Selin bunu beklemiyordu içinden taşan mutluluk kelebekleri midesinde oynuyor gibi hissetmişti bu sözlerden sonra kendisini tutmak istemiyordu Selin titreyen elleriyle adamın elini tuttu, Mete kadının ellerinin sıcaklığı tüm vücuduna yayılırken sakinliğini artık koruyamıyordu tek istediğinin o olduğunu farkındaydı, tek istediği onunla olmaktı bunu da çok net biliyordu.
"Seninle geçirebileceğim her saniye benim için bu kadar kıymetliyken gidemem." Selin fısıltıyla söylemişti tereddüt ediyordu her an adamın tekrar duvar örmesi en büyük endişesiydi kalbi hızla çarparken Mete kadının elini tutan elini sıkıca kavrayıp hızla kendine çekti kadını kolları arasına alıp sararken dünden beri tek istediği anın ona tekrar sarılmak olduğunu şimdi çok daha iyi anlıyordu, kokusunu içine çekerken artık hiçbir şey umurunda değildi.
"Ben sana âşık oldum." Dedi Mete, Selin büyük bir şokla geri çekildi Mete'nin yüzüne şaşkınlıkla baktığında Mete çaresizce bakıyordu, artık itiraf etmişti ve bundan geri dönüş olmadığını biliyordu bu yüzden gözlerine bakarak tekrar etti. "Âşık oldum... Bunu sana yapmaya hakkım yok biliyorum ama seni seviyorum..." Mete kadının şaşkınlıktan kocaman açılmış gözlerine yalvarır gibi bakarken kadın sözünü tamamlamasına fırsat vermeden dudaklarına yapıştı sıcacık ve yumuşacık dudaklarını öperken rüyada olup olmadığını düşündü.
Mete; sert, sinirli, öfkeli kendisini ilk gördüğünden beri aşağılayıp duran bir adamdı ama artık onu seviyordu... onu öpüyordu dudakları dudaklarında birbirlerini hiç bırakamayacak gibi kenetlenmişlerdi bu anın büyüsünde artık kaybolmuştu bir daha adamı bırakabileceğini hiç sanmıyordu. Selin içten içe itiraf edemese de bu sözleri şu an ondan duymak ona hayal gibi geliyordu. Luna üstlerine sevinçle atlayınca birbirlerinden zar zor ayrıldılar, Luna'ya gülümseseler de ayrılmak hiç hoşlarına gitmemişti, Mete sanki kadın ondan gidecek veya bir daha dokunmasına izin vermeyecek gibi endişeyle ona yakın olmak istiyordu, sürekli temas halinde olmak onu rahatlatıyordu kadının başını gögüsüne yaslarken saçlarına bir öpücük kondurdu.
"Bende sana âşık oldum..." Dedi Selin utanarak, yüzünü ona gömdü şapşalca sırıtmasına asla engel olamıyordu ne tepki vereceğini merak ederek çenesini göğsüne yaslayıp ona bakınca Mete gülümsedi kalbi o kadar hızlı atıyordu ki tekrar dudaklarına eğilip, minik ama tutkulu bir şekilde öptü. Adam hayatının en karmaşık günlerini yaşıyordu ama kesinlikle emin olduğu bir şey vardı hayatının son anına kadar unutmayacağı gün bugün olacaktı. Mete geriye yaslanırken Selin de Mete'ye yaslanıp başını omzuna koydu Mete onu sıkıca sarıp sarmalarken Selin Mete'nin elini tutmuş inceliyor gibiydi, bir süre sessizce bu şekilde oturmuşlardı ikisi de anın büyüsünü konuşarak bozmak istemiyordu. Luna ayaklarının dibinde uzun koşu turlarından sonra yorgunluktan uyuya kalmıştı Selin hala olanlara inanamıyordu Mete ise onunla sarmaş dolaş olmanın tadını çıkartıp kokusunu doya doya içine çekiyordu.
"İlk zamanlar benden nefret ediyorsun sanıyordum, son zamanlarda da nazikçe tahammül etmeye çalışıyorsun diye düşünmüştüm." Diyerek sessizliği bozdu Selin, Mete yüzünü saçlarından çekerek kaşları çatık bir şekilde ona baktı.
"Senden hiçbir zaman nefret etmedim." Dedi Mete, her şeyi çözen kadının kendisine âşık olan birini anlayamamasını garip karşılamıştı. " En baştan beri sana kapılmaktan korkuyordum, korktuğum da başıma geldi." Mete güldü. Selin kafasını kaldırıp ona baktı.
"Bu kötü bir şey mi?" Selin sorarken küçük bir kız çocuğu gibi gözüküyordu Mete saçlarını onun yüzünden çekerken aynı zamanda seviyordu.
"Sana kapılmak hayatımda yaptığım en güzel hata." Dedi Mete, sesi olduğundan daha kısık çok önemli bir bilgiyi ifşa ediyor gibi söylemişti Selin hala tam olarak neden hata olduğunu anlayamadığından dolayı kaşları çatılmıştı Mete gülümsedi.
"Evli falan değilsin değil mi?" Selin sorarken ciddiydi Mete büyük bir kahkaha patlattı.
"Nerden çıktı bu? Tabi ki evli değilim." Mete gülmesine engel olamıyordu Selin bu kadar eğlenmesine biraz utanarak baktı.
"Hata dedin diye sordum." Selin dudaklarını bükmüştü Mete'nin yüzünü inceliyordu adam gülmesini kesip ciddileşti Selin düşüncelerini anlamaya çalışsa da olmuyordu.
"Damladan ve annesinden bahsettim sana, Damla'nın annesi komutanım öldükten sonra toparlanamadı, bizim mesleğimizde her zaman tehlike var bu yüzden hayatım da ciddi bir ilişkiye izin vermedim ama konu sen olunca yapamıyorum sana gerçekten âşık oldum! Hatta, ilk defa birine âşık oldum diyebilirim. Senden uzak kalamıyorum... Seni görmeden, kokunu almadan, sesini duymadan günüm geçmiyor. Aklımı sürekli kurcalıyorsun seni düşünmekten odaklanamıyorum yanımda sen olunca her şeyi yapabilirim gibi hissediyorum ama dünkü gibi endişeyle beklemen, sürekli yaşıyor muyum diye yolumu gözlemek zorunda olduğunu düşündükçe..." Selin Mete'nin dudaklarına elini götürüp onu susturdu gözlerine dolan yaşlar akınca Mete söylediklerine pişman olmuştu bile kadının yüzünü avuçlayıp göz yaşlarını silerken Selin başını ona yaslayıp yüzünü boynuna gömmüştü.
"Mete, seni tahmin ettiğinden daha çok seviyorum. Beklerim ne olursa olsun seninle olduğum sürece kabul ediyorum umurumda değil. " Selin ağlarken sözlerini zar zor söylemişti ona bir şey olmasını kaldırabilir miydi bilmiyordu ama şu an o olmadan yaşamayı da kaldıramazdı.
"Seni ağlatmaktan nefret ediyorum." Dedi Mete o ağlayınca kalbine saplanan bıçaklar varmış gibi hissettiriyordu. Selin kalkıp göz yaşlarını sildi onun yanında her zaman duyguları fışkırıyor gibi hissediyordu kendine kızdı. Mete, Selin'e yardım ederek yanaklarından yaşlarını silip kendine çekip uzun uzun dudaklarını öptü.
|
0% |