@gamzsahin55
|
Rüzgar Kozan'dan Sabah'a telefonumun sesiyle gözlerimi açtım arayana bakmadan -Söyle diye açtım telefonu -Abi kusura bakma sabah sabah rahatsız ediyorum ama şirket hesapların da açık varmış acil gelmen gerekiyor Arayan sağ kolum Aliydi -Kapat geliyorum dedim sinirle bir sabaha da huzurlu açayım gözlerimi anasını satayım ama nerde bugün takım giymeyecektim şirkette işlerimi halledip güneşime gidecektim üzerime siyah gömlek kot pantolon giyip saçlarımı yapıp odam dan çıktım konaktan çıkacakken arkamdan annemin sesini duydum -Oğlum nereye -Anne şirkette gidiyorum bir kaç evrak imzalamam lazım Ona gerçeği söylemedim babam duysa karışacak ben kendi işimi kendim hallederim -Oğlum unuttun mu? Güneşe alışveriş yapacaktık bugün -Unutmadım annem işimi hemen halledip gelicem sonra gideriz -Tamam oğlum çok sevdim güneş kızımızı tam ailemize layık Ben diyorum ki çıkmışken kardeşine de alışveriş yapalım - Güneşi bende sevdim anne benim bir kardeşim yok demiştim onu etrafımda görmek istemiyorum yine de çok istiyosan bizimle değil onunla gidersin olur bitter - Yok oğlum olur mu? Öyle şey sen nerden bileceksin alınacak şeyleri tamam onu sonra götürürüm ben hemen affetmeni beklemiyorum kardeşini ama sen onun abisisin sen onun yıkılmaz dağısın sırtını dönersen o en ufak darbe de yıkılır -Anne ona ne kadar kızmış olursam olayım asla bir darbe almasına izin vermem düşmeden yakalım onu ben sadece biraz uzak kalmak istiyorum yoksa kalbini kırarım -Tamam oğlum sen bilirsin o zaman peki kahvaltı yapmadan mı? Gideceksin oğlum -Annem şirkette yerim bişeyler merak etme sen Annemi öpüp konaktan ayrıldım hızla şirkete sürdüm arabamı şirketin önüne geldiğim de arabamın kapısını korumam açtı hemen indim Şirkete girdiğim an herkesin gözü benim üstümdeydi herkes telaşlıydı Kimseye bakmadan odama çıktım müdürü sekreter kızı muhasebe elemanlarını çağırdım Ali o sıra yanımdaydı belgeleri incelemeye başladık kısa sürede neden açık verdiğini anladım bazı evraklar işleme geçmemişti benim sekreterin hatasıydı çok yoğun çalıştığımız için üzerinde durmadım bir daha böyle bir hata istemiyorum çıkışını veririm deyip şirketten ayrıldım ilk bizim konağa uğradım annemi aldım karanlıların konağına doğru sürdüm araba mı! Konaktan içeri girdik Suratsız babaannesi yengeleri yanımıza geldi -Hoşgeldiniz içeri geçseydiniz kahve ikram etseydik dedi ayşe hanım -Gerek yok biz güneşi alıp gidelim dedi annem -Bizden yengeleri kuzenleri gelsin kızın yanında aslında çok şey almanıza gerek yok hata onun gelmesine bile gerek yok yengeleri kuzenleri seçerler gerekli şeyleri hem o ne anlamaz pek zevki yoktur Susamadım sinirle Ayşe hanımın gözlerinin içine baktım -Gelin olacak yenge hanımlar mı? hangisine göre alalım yatak odasını gelinliği takıları bu nasıl bir saçmalık benim sözlüm herşeyin fazlasını alacak ne istiyorsa o olacak kendi zevkine göre sizden kimseyi de istemem he sıkıntı çıkartacaksanız kardeşimi alışverişe çıkartırken sıkıntının alasını yaşatırım size -Yok ağam sen ne dersen öyle olsun Annem yanımda sabır çekiyordu bir yandan kardeşim bunlarla nasıl yaşıyacak diye düşünüyordum buna çözüm bulmam gerekecekti. Düşüncelere daldığım sırada omuzunda kahve rengi saçları üzerinde dizlerinin seviyesin de siyah elbisesiyle peri kızı duruyordu çok uyumluyduk fakat yanağında kırmızılık olduğu fark ettim - Yanağına ne oldu -Yok bişey ağam dedi -Var bişey bence sen saklıyorsun dedim korkuyla baktı gözlerimin içine bunu sevmiyordum -Şey dedi -Ney dedim -Düştüm ondan olmuştur dedi Daha fazla uzatmak istemedim tabiki de düşmemişti biri ona el kaldırmıştı ve o söylemek istemiyordu nasılsa öğrenirdim sonra burunlarından getirirdim -Peki hazırsan çıkalım dedim Tamam deyip arabanın yanına gittik Ayşe hanım annemin sinirini bozunca güneşi beklemeden arabaya bindi siz gelirsiniz oğlum dedi güneş tam arkaya geçeceği sırada öne geç dedim çünkü annem arkaya binmişti Annem -Güzel kızım hoşgeldin nasılsın dedi -Hoşbulduk iyim siz nasılsınız efendim - Aaaa kızım efendim de ne demek anne diyeceksin annenim ben senin artık geçinme bizden -Tamam efendim yani anne İkisini böyle güzel anlaşmış görünce gülümsedim o an güneşle göz göze geldik aç mısın diye sordum -Hayır değilim ağam dedi -Güneş bana ağam demeyi bırakırsan sevinirim hani yakında evlenicez ya bana rüzgar diyebilirsin -Tamam dedi mahcup bir sesle daha fazla uzatmadan kemerlerimizi bağlayıp konaktan ayrılık ilk önceliğimiz mobilyacı oldu Güneşe bıraktım seçimi yatak odası takımı küçük köşe takımı seçti diğer önceliğimiz alışveriş merkeziydi güneş için elbiseler, giysiler, çanta, ayakkabı, iç çamaşır gecelikler arada bende geceliklerden seçip aldırdım kıpkırmızı olmuştu utancından annem olmasaydı yanımızda öpecektim ama annem nöbetçi asker gibi ayrılmıyordu güneşin yanından hata bir ara kabinde elbise denerken elbisenin fermuarlı kapatamamış oradaki çalışanlardan yardım istedi tam ben gidiyordum ki annem engel oldu Aaa oğlum ayıp azdın mı? Gibi şeyler söylemeye başladı gitti kendi yardım etti hain anne oradaki işimiz bitince takıcıya girdik şeç beğen al dedik gitti incecik şeyleri şeçti tabiki de annem engel oldu kızım sen kozanların gelini olacaksın en iyilerini senin olmadı hemen kuyumcuya 20 tane 50 gramlık burmalı bilezik altın kemer 6 tane set kalın 10 tane bilezik annem daha sayıyordu benim şaşkın ve kuyumcu ağzı açık şekilde dinliyordu o ara vitirinde gözüme altın taç takıldı bunda alıyoruz dedim annem oğlum çok güzel bir parça dedi ben taçı alıp kraliçemin saçları arasına bıraktım o kadar çok yakıştı ki -Şey bu kadar şey fazla değil mi? -Senin için az bile dedim Kuyumcudan aldıklarımızı paketletip çıktık benim adamların elleri kolları dolmuştu siz arabaya geçin Ali benimle kalsın çok bişey kalmadı zaten deyip gönderdim Gelinlikciye geldiğimizde annem beni içeri sokmadı neymiş uğursuzlukmuş ya ben gelinimi neden beyazlar içinde göremiyorum dediğim de annem düğünde diye çıkıştı resmen annemi yanımda getirerek kendi ayağıma sıkmıştım 1 saat bekledikten sonra dükkandan çıktılar ödemeyi yapıp paketleri alıp dükkandan ayırdık konağa götürmeden önce güzel balık restorantına getirdim karnımızı doyurduktan sonra arabalara bindik annemi başka arabaya bindirmek istedim ama kabul etmedi sen yorulmuşsundur bir daha dolaşma çocuklarla eve git direk dedim kuzuyu kurta emanet edemem dedi Acaba kuzu ben mi? Oluyorum burda dediğimde ise yanımda oturan kız utancından koltukla birleşti o an annemden beklemediğim bir cevap aldım -yok oğlum sen kuzu değil azmış kurtsun dedi kız daha da utandı bazen annemin dilinin kemiği yoktu konağan önüne gelince annem güneşe sarıldı bende sarılmak için yelteniyodum ki annemin ölümcül bakışlarıyla karşı karşıyayım görüşürüz güneş dedim görüşürüz deyip gözden uzaklaşana kadar arkasından baka kaldım
|
0% |