Sabaha silah sesleriyle gözlerimi açtım konağın içinde bağırışmalar vardı Esma abla yanımda yoktu üzerimi değiştirip bahçeye doğru ilerledim herkes oradaydı tanımadığım bir adam bağırıyordu dedeme

- Senin torunun nasıl olurda benim kız kardeşimi kaçırmaya cesaret eder Ahmet ağ dedi

Fakat dedem bu genç adamın karşısında hiç ses çıkartamamıştı fark ettim ki oda korkuyordu konağın etrafı adam doluydu yengem oğlum selim ne yaptın diye feryat figan edip ağlıyodu anladım ki kuzenim kız kaçırmıştı.

Genç Adam

-Adamlarım her yerde o ikisini arıyorlar ne o selim itinin ne bacımın yaşama şansı yoktur bundan sonra cenaze hazırlıklarınıza başlayın

Ahmet Ağ

-Rüzgar ağam diğer ağları da toplayıp konuşalım başka hal çare bulalım sonuçta iki genç can yazık olmasın yapmışlar bir cahillik

O an genç adamın gözleri benim gözlerimle kesişti simsiyahtı gözlerinin içi beyaz tenin aksine siyah güç saçlarıyla o heybetli duruşuyla adeta nefesimi kesecek gibi hissettim gözlerimi kaçırdım

Rüzgar Ağa

-Benim sözüm üstüne söz söyleyecek başka daha ağ var mıdır ki ağları toplayalım

O an herkes sustu öyle sustu ki adeta nefes almayı unutuyorlardı derken yaşlı bir amca girdi konağın bahçesinden dedem adamı görünce bir nebze içi rahatlamış gibi görünüyordu

Ahmet Ağ

- Hoş gelmişsin Mustafa ağam evimize dedi

Mustafa Ağ

-Hiç hoşgelmedim! Kızım selinim nerdedir onun saçının telini bir zarar gelsin bu konağı başınıza yıkarım.

Ahmet Ağ

-Ağam inan ki haberimiz yoktur olsa ben müsade edermiyim böyle bir şeye

Mustafa Ağ

-Oğlunuz sizle iletişime geçtiği an bize haber veriyosunuz Akşam hazırlıklarınızı yapın kızıma karşılık kız vereceksiniz oğlum Rüzgar'a berdel olacak

Rügzar Ağ

-Baba asla olmaz ben bu kansızların kızını almam Namusumuza leke yetirdiler ölümdür onların hakkı

Mustafa Ağa

-Oğlum bu zamana kadar kararlarının hiç karşısında durmadım hep destek oldum ama bir tane kızım var benim göz göre göre onu ölüme atamam

Rüzgar ağ hiç bişey söylemeden hızla konaktan ayrıldı Mustafa ağada akşam görüşürüz deyip adamları toplayıp konaktan çıktı ağlayan yengem nerdeyse göbek atacak hale gelmişti kız kuzenlerimin yüzünde gülücükler açıyodu herkes çok mutlu olmuştu babaannem hemen hazırlıkları başlattı. Dedem ve amcalarım bu kız alıp verme bizi çok güçlendirecek sonuçta dünürlerimiz Kozanlar heleki Rüzgar Kozan damat oluyo aileye çok iyi oldu bu iş dedi

Esma ablanın yanına gidip hazırlıklara yardım etmeye başladım kimi canla başla temizlik yapıyordu kimi ise akşama ikramlıkları hazırlıyordu bense hala ne olduğunu anlamaya çalışıyodum ki bunu fark eden

Esma Abla

-Rüzgar Ağ buraların ileri gelen Ağlarındandır yaşı küçük olmasına rağmen hükmettiği yer hayli fazladır Zenginlikleri ise anlatılmaz dünya liderlerindendir çok kız dolaştı etrafında kimseyi istemedi Şimdi burdan kız alacak ve sizinkiler onunla güçlenecek isterdim ki seni istesin burdan kurtarsın çok adaletli bir insandır emin ki karısına çok iyi bakar iyi bir hayat yaşatır ama bu aç gözlüler seni çıkartmaz ki onun karşısına bak kuaför gelmiş kızları hazırlıyo sen burda bizimle uğraşıyorsun

Gülümsedim Esma ablayı öptüm boşver Esma abla ağ onların olsun nasılsa ben okulumu kazandım bir kaç ay sonra gidicem hepsinde kurtulurcam.

Akşama kadar tüm hazırlıklar yapılmış Babaannem kontrol ediyodu gözlerini bana dikmiş bakıyordu

-Sen sakın insanlar burdayken ortalıkta dolaşma mutlakta yardımcı ol insanların seni görüp midyeleri bulanmasın uğursuzun kızı dedi

Esma Abla

-Hanımağam affınıza sığınarak bu kızda aileden oda giysin Rüzgar ağanın karşısına çıksa demişti ki Babaannem kahkaha atmaya başladı

-Şu çirkinliğiyle mi? Ağ bunu görse midyesi bulanır Hem koskoca Rüzgar ağaya bu yakışır mı? Ben dediğimi dedim bu mutfakta kalkacak dışarı adım atmayacak deyip mutfaktan çıktı.

İnsanın sözleri de tokat gibi çarparmış suratına bu konakta Onuda öğrendim Ben kahve rengi saçlı ela gözlü normal standart bir kızım Kuzenlerimin Ece'nin sapsarı uzun saçları mavi gökyüzü gibi gözleri vardı Diğer Eda'nın ise Simsiyah saçları yeşil Çimen gibi gözleri vardı tabiki de ağ onlardan birini seçecekti çünkü onun yanına onlar yakışırdı ben zaten bunu biliyordum

Konağın bahçe kapısı açılmaya başladı arabalar sırayla içeri girmeye başladı biz ise mutfak penceresinden olan biteni izleye başladık Mustafa ağa denen kişi indi arabadan ilk olarak dedemler amcamlar koşamaya başladı ellerini öpmeye çalışıyorlardı aynı arabadan otoriter bir kadın indi babaannem yengelerim kadının etrafında dolaşıyorlardı ve tanımadığım bir kaç kişi daha indi ve son olarak Rüzgar ağa indi gözleri gibi simsiyah bir takım elbise giymiş elinde kocaman kırmızı Gül Buketi o an konağı izlemeye başladı ve mutfak penceresine baktığı an yine gözlerimiz kesişti ama bu sefer saniyelik bişeydi hemen gözlerini kaçırdı ve ben buna üzüldüm neden üzüldüğümü dahil anlamadım nasılsa benimle olmayacağını bilmiyomuydum ki.

Selim ve Selin İstanbul' da bulunmuş Mardin'e gelmek için yoldaydılar Berdel olacağına haber verilmiş canlarının kurtulacağına sevinmişlerdi onlar gelir gelmez düğün hazırlıkları başlayacaktı Herkes mutluydu ama benimse içimde bir burukluk vardı.