Berivan Kozan'dan

Dün güneşi yüzü, gözü kan içinde görünce çok fena olmuştum hastaneden çıkana kadar ayrılmadım yanından Utanmadan Ayşe hanım aramış yanlış anlaşılma olduğunu söylemişti güneşi korumalardan biriyle öpüşken görmüş utanmadan iftira atıyordu tüm gün yanımdaydı kız kafasını kaldırıp rüzgar'a bakmıyordu doğru dürüst bende güneş değildir o siz eda yada Ece ile karıştırmış olabilirsiniz deyip telefonu yüzüne kapattım Rüzgara bu konuşmadan bahsetmedim yoksa elinde kalırdı oğlumun aradan yarım saat geçti geçmedi telefonum çalmaya başladı araya Mustafa beydi konuşmaya başladığımız da anladım ki benim deli oğlan konağı yakacaktı babası engel olmak istedi ben izin vermedim bu kıza yapılanların bir bedeli olmalıydı zaten giderken anlamıştım konağı yakacağını ve hiç engel olmadım

Güneş'in serumu bitmiş rüzgarın gelmesini bekliyorduk rüzgar gelince arabayla konağa doğru geçtik kız o kadar bitkin düşmüştük ki arabada uyuya kalmıştı hemen misafir odalarından birini açtırdım rüzgar odaya taşıdı rüzgarı odandan çıkartırdım bugün aldığımız eşyaları buraya getirmiştim odasına yerleştirilmesi için oradan bir takım pijama takımı istedim çalışanlardan hemen getirdiler o kanlı kıyafeti çıkartıp güzelce pijamalarını giydirdim kız çok zayıftı giydirirken fark ettim bundan sonra güzelce yemeklerini yedirip takip edecektim üstünü güzelce örtüp odasından çıktım elimdeki kanlı kıyafeti çöpe attırdım diğer kızların eskileriyle idare ediyodu resmen salona geçtiğim de Mustafa Beyle olan biteni konuşmaya başladık rüzgar hiç sesini çıkartmadan odasına geçti o sıra da selin ağlayarak yanımıza geldi

-Anne abim konağı yakmış kim için o sefil kız için

-Yengen hakkında düzgün konuş Selin

-Anne o kız bizim ailemize layık değil Eda veya Ece olması gerekirdi kız gelmeden ortalığı karıştırdı

Kızım bu aralar sabrımı sınıyordu ve sabrımın bitmesine çok az kalmıştı

-Selim senin tercihin ise Güneşte abinin tercihi biz çok sevdik kızı diğerlerini hiç istememiştim zaten ki ortalığı karıştıran onlar

-Anne sizin de gözünüzü kör etmiş babama abime engel ol dedim bişey yapmadı

-Selin uzatma çık odana bilip bilmediğin şeylere karışma yarın sakın güneşi üzecek birşey söyleme

Bişey demeden odasına çıktı benim kızım mı? Bu diye şüphe etmeye başladım

Mustafa Bey

-Biz bu kıza çok yüz verdik yaptığı şeylere bakmadan utanmadan konuşmaya devam ediyo iyice saygısızlığı ele aldı bir an önce verelim de gitsin

-İsteme olmayacak mı? Bey

-Kaçan kıza ne istemesi hanım yarın alışverişe çıkın bu hafta olsun düğünü

-Selini savunacak durumda değilim peki deyip odaya geçtim alışveriş hastane derken çok yorulmuştum yastığa başımı koyar koymaz uykuya daldım

Sabah hemen kalktım Ayşe Hanım'ın aradığını gördüm alışveriş için aramışlar bugün seline alışverişe çıkacağız Ayşe hanımlar eski'den oturdukları küçük konağa yerleşmişler. Oğluma bişey yapamayacaklarını bildikleri için elektrikten çıktı yangın demişler.

Selin'in odasına gittim gittiğim de hazırlanıyordu Ayşe hanım'ın aradığını alışverişe çıkılacağını söyledim tamam demişti bana tavır yapıyordu ama çok umrumda değildi şuan

Çalışanlara emir verdim bugün rüzgarın oda takımı değişecek güneşin eşyaları yerleşecek diye güneş tüm gün evde olacaktı çekineceğini tahmin ettiğim için ben yokken meyve falan götürün arada dedim Güneşin eşyaları arasından bir kaç eşya alıp odasına çıktım yüzünde kızarıklık ve morluklar vardı hal hatır sorduktan sonra dün olanları sordum ilk anlatmak istemesede ısrar edeceğimi anlayınca anlatmaya başladı kıskanç köpekler sırf çekemedikleri için dövmüşler kızı ama bugün ben onlara yapacağımı biliyordum

Kahvaltı için güneşi beklerken ortam sessizdi güneş gelmiş kahvaltıya geçecekken Selin canımı sıktı ama çok bişey demek istemedim üstüne gidersem daha da saçmalayacaktı biliyorum kızımı güneş'e karşı dolduruyorlardı kahvaltı sırasında densizliği yüzünde babasında tokat yedi ne kadar canım acısada hak etmişti çünkü o kızın neler yaşadığını bilmeden onu suçluyordu ki Asıl şuçlu kendisiydi kaçıp giderken hiç birimizi düşünmedi babası abisi ölmemesi için uğraştı oğlum onun için hiç sevmeyeceğim biriylede evlenebilirdi ama hanım efendi hala başkalarını suçlu buluyordu ben başka evde kalsın diyorum abisiyle fakat biraz onlarla yaşasında görsün nasıl insan olduklarını ben kızım her zaman arkasındayım ama şimdi onun arkasında durursam devamlı olarak güneşi ezmeye çalışacaktı ve ben buna izin vermem!

Güneş'i Hacer hanıma teslim edip çıktım evden Selin'in 5 karış suratıyla yanıma oturuyordu ilk önceliğimiz alışveriş merkezin oldu karanlılar bizi orda bekliyordu maşallah bütün kadınlarıda gelmiş hoşgeldin hoşbuldum fasılları geçtikten sonra giyim mağazasına girdik kızım için elime ne geldiyse kasaya bıraktırdım denetmedim bile ya bunlar fazla olmadı mı keşke denese alsa falan demeye başladılar hiç duymamış gibi yaptım Selin sesini çıkartmıyordu ona göre hava hoştu herşeyin en iyisini en pahalısını aldırdım giysileri ayakkabılar çanta iç çamaşır gecelikleri karanlılar şok olmuş biçim de bana baka kaldı kızlar kendileri için bişey bakıyolarken evet bunlarda benim kızıma çok yakışır diye ellerinden aldım kızların kendileri için bişey almasına izin verilmedi çünkü dükkana hatrı sayılır para ödediler ordan kuyumcuya geçtik burda da saymaya başladığımda Karanlıların gözleri yerinden çıkacak gibi bakıyodu kimseden ses çıkmıyordu sanırım kazandıklarının yarısını rahat harcamışızdır kuyumcudan ben gelinim ve kızım için bişeyler daha aldım ordan dün güneşe yeterince almamış mıydın diye bi ses duydum yok yetmez dedim o benim tek gelinim daha yeni almaya başladım dediğinde kızların suratı tamamen kıskançlıkla dolmuştu Kuyumcudan gelinlikçiye geçtik ordan beğenmedi Selin yurt dışından getirtebiliyolardı hemen ordan beğendi buranın parasının 3 katıydı gelinliği lacivert çok ağır bir gece kıyafeti seçti karanlıların bozuk suratlarını gördükçe keyiften dört köşe oldum makyaj malzemeleri satan dükkana girdik Selin kendine bakarken bende yanıma orda çalışan kızı alıp gelinim için almaya başladım pahalı olanlardan alıp hem güneşin hem selinin sepetine atıyordum güneşe aldıklarımı tabiki ben ödedim bunların iğnesini alıp vermem kızıma artık işimiz bittiğin göre evlere dağılalım dedi Ayşe hanım anlamaz bir ifadeyle suratına baktım unuttunuz galiba yatak odası takımı alınacak ne gerek var canım olanı kullansınlar değince tepem attı benim kızım sizin artığınızı kullanamaz he paramız yok deyin biz alırız deyince mecburen almak zorunda kaldılar selinde ben gibi sinirlenmiş olacak ki en pahalısını aldırttı.

Ailecek akşam yemeğimizi yedik selin bugün alışverişte çok yorgun olduğu için odasına uyumaya gitti bugün herşeyi çokça aldırınca benimle arasını düzeltti.

Eşim, oğlum, gelinim güzel sohbet edip gülüp eğlendik en son güneşi odasına çıkardığımda donmuş kalmıştı her yeri inceliyordu tahmin ettiğim gibi beğenmişti teşekkür edip durdu yavrum herşeyin en iyisini hak ediyordu bugün karanlılar beni fazlasıyla yormuşlardı kendimi yatağıma atmak için güneş'i odasında yanlız bırakıp çıktım bugün karanlıların surat ifadesi aklıma geldikçe mutlu oluyordum kesin hastanelik olmuştur Ayşe cadısı ☺️