@gamzsahin55
|
Rüzgar'dan Sabah büyük kahvaltı masasında toplanmıştık ailecek düğün için dışarıdan gelen misafirlerimizle kadınlar ve erkekler için ayrı masalar hazırlanmıştı kalabalık olduğu için böylesi daha makbüldü. Düğün evi olduğumuz için ağalardan gelenler oluyo onları karşılıyor bir kaç sohbet ediyorduk bugün kısacık da olsa Güneş'i görmüştüm çalışanların fazla olmasına rağmen yetişemiyodu oda mutfakta bir kaç iş yapıyordu gördüğümde yorulma çık desem'de dinlemedi inatçı sonra ortalıktan kayboldu odasında hazırlanıyordu galiba Selin'imi almaya gelecekleri saat yaklaşmıştı bende artık odama gidip hazırlanmaya başladım duşumu alıp siyah takım elbisemi giymiştim. Kardeşim'in odasının kapısının önüne geldiğim de annem'in ağladığını babamın Selin'e sarıldığını gördüm bembeyazlar için de melek gibi olmuştu abisinin gülü beni görünce babamın elini öptü babamı daha önce hiç ağlarken görmedim kimseye çaktırmadan göz yaşını silip odandan çıktı. Selin'e baktığımda ağlıyodu göz yaşlarını sildim -Abisinin gülü ben ne olursa olsun hep senin arkandayım bu evin kapısı sana her zaman açık asla unutma biz seni her zaman çok seviyo olacağız Allah'a emanetsin bacım Araba sesleriyle karanlıların geldiğini anladık kuşağını bağlamaya başladım selinimi Allah emanet ettim çünkü karanlılara güvenmiyordum zaten karanlı konağına çalışanlarımdan birini soktum ki seline kötü davranırlarsa haberim olacaktı cesaret edemezler diye düşünüyorumdum ama emin olmak istedim. Selin elimi öpüştü bende ona sarılıp öptüm ve yavaşça merdivenlerden indirmeye başladım göz bebeğim küçüğüm büyümüş gelin oluyordu Karanlı erkekleri kadınları konağın kapısında gelmemizi bekliyordu davullar zurnalar çalıyordu bizi görünce çalmayı bıraktılar hoca dua etmeye başladı dua bittikten sonra selini düğün arabasına bindirip yavaşça uzaklaşmaya başladılar. Bizde onların arkasından karanlı konağına geçiş yapacaktık düğün orda olacaktı. Güneş'i göremeyince odasına çıktım kapıyı çaldığımda hazırlanmış siyah elbiseyle yine muhteşem görünüyordu -Neden gelmedin yanımıza diye sorduğum da -Selin beni görmek istemez diye gelmek istemedim bugün onun günü - İstese'de istemese'de alışmak zorunda bende o selim itini görmek istemiyorum ama adam her an burnumun dibinde kınada peşimi bırakmadı değince gülümsedi -Hem ben bu gidişle tüm renkleri yasaklıycam hepsin'de ayrı bir güzelsin -Abartma istersen dedi gülümsedim Annem bize seslendi -Çocuklar burdamıydınız hadi gidelim artık -Tamam anne deyip Güneşin elini tutup yürümeye başladım Arabaya binip karanlıların konağına doğru sürmeye başladım düğün yerine geçmek için arkamızdan gelen arabalara baktım arada yanımdaki güzelliğe bakıyordum karanlıların konağına gelmiştik arabadan inmeden güneş'in dudağın kenarına öpücük bıraktım bana utanarak baktı ama kapımız açılınca bişey demeden arabadan indi elini tutup konağın bahçesine doğru yürümeye başladık Güneş'in elleri buz gibiydi burda olmak onun için zordu bunun farkındaydım karanlılar kapıda bizi karşıladı Güneş'e yanımda yokmuş gibi davrandılar kötü kötü bakmaya başladılar tersim dönecek diye bişey demedim kardeşimin en mutlu gününü maf etmek istemedim Bize ayrılan masaya doğru geçerken herkesin gözü bizim üstümüzdeydi Selin'nin masasına baktığımda eda ve ece yanındaydı gülüşüp bişeyler konuşuyorlardı bizi görünce sustular eda yanıma gelip hoşgeldin rüzgar dedi -Rüzgar ağa diyeceksin eda ben senin arkadaşın mıyım ki benim yanımda sözlüm var neden tek bana hoşgeldin diyorsun diye tersledim -Özür dilerim ağam ikinizde hoşgelmişsiniz deyip yanımdan ayrıldı Masa'ya kozanlılar olarak oturmuştuk düğün başlamıştı dans müziği çalınca Güneş'i dans etmek için kaldırdım dans ederken kalbim çok hızlı atıyordu ilk defa güneşle bu kadar yakındık sanki kimse yokmuş gibi yüzünün her ayrıntısını izliyordum arada bana kaçamak kaçamak bakışlarını yakalıyordum derken müzik bitti ve biz masamıza doğru geçtik Düğün halayla son hız devam ediliyordu ki takı merasimi gelmişti Güneş'i de yanıma alıp takı takmak için kardeşimin yanına gittim kardeşim için özel tasarım 2 tane mücevher seti, beline altın kemer,yirmi bilezik, boydundan beline kadar inen fişeklik taktım herkesin ağzı açık kalmıştı ki bunlar sadece benim taktıklarımdı annem ve babam da ayrı şeyler alıp takmışlardı kardeşime ve selim itine hayırlı olsun deyip güneşle masamıza doğru geçtik Güneş Selin'e sarılmak istedi ama Selin izin vermedi bu hareketine sinir olmuştum ama bişey belli etmedim ama Güneşte bir gariplik vardı daha doğrusu gözlerinde korkuyu gördüm tam bişey mi? Oldu niye soracaktım karanlılardan biri Bişey demeden yanından kalmak zorun da kaldım Selim itinin amcasıydı bu adam Güneş'in bizde kalmasının uygun olmadığı söylüyordu bende Güneş dayak yerken nerdeydin de şimdi bunu sorguluyorsunuz dedim bişeyler daha söylemek istedi ama benim sinirlendiğimi anlayınca sustu. Artık konağa dönme vakti gelmişti Selin'e sarılıp güneşi yanıma alıp ayrıldım konağa doğru sürmeye başladım arabamı konağın önüne geldiğim de güneşin uyuduğunu fark ettim uyandırmak istemediğim için kucağıma aldım ama elbisenin yırtmaçı açılıyordu içimden küfür ediyordum adamlarım bize bakıyordu ki önünüze dönün lan diye bağırmıştım kucağımdaki kızı unuttum güneş biraz huysuzlanmıştı ama uyanmamıştı odamıza geldiğim de güneşi yavaşça yatağa bıraktım tam çıkacaktım ki güneşin bişeyler sayıkladığını duydum ama ne dediği tam belli olmuyordu sadece git istemiyorum dediğini anladım ki annem arkamdan gelmiş senin ne işin var burda dedi anne güneş uyuya kalmış onu yatırdım çıkıyordum dedim ve odadan çıktık misafir odasına geçip duşumu alıp yatağa geçtim tabletten şirketle ilgili şeylere bakıp birazda telefonumla uğraştım sonrası karanlık
|
0% |