Rüzgar'dan

Akşam geç saatte Mardin'e dönüş bileti ayarlattım aslında burası bize iyi gelmişti en azından güneş bana daha yakın davranmaya başlamıştı lakin düğümüze bir gün kaldığı için dönmek zordaydık ama ondan önce yapmadığım bişeyi yapmak istiyordum o yüzden güneş uyurken onu öpüp evden çıktım kapıdaki adamlarıma güneş için kahvaltılık şeyler almasını emrettim evde durmayınca dolap bomboştu ilk önceliğim şirket oldu evraklarla boğuşurken telefonum çalmaya başladı arayan güneşti

-Efendim güzelim

-Günaydın neredesin evde her yerde seni aradım yoktun

-Oooo bakıyorumda birileri beni çok özlemiş

Bir süre bekledim ama cevap gelmedi

-Güneş orda mısın

-Evet 

-Güzelim şirkette işlerim uzun akşama kadar halletmem gerek sende çok güzel uyuyodun seni uyandırmaya kıyamadım hem biliyorsun bu akşam dönüyoruz Mardin'e sende kahvaltını yap yavaştan toplanmaya başla adamlarım bişeyler aldı aç kalma sakın

-Tamam görüşürüz

-Görüşürüz güzelim

Telefonu kapattıktan sonra sekreter kızı yanıma çağırdım bir süre sonra kapım çalındı

-Gel

-Buyrun rüzgar bey

-Söylediğim şeyleri hallettin mi?
-Evet Efendim herşey istediğiniz gibi ayarlandım

-Tamam teşekkür ederim çıkabilirsin.

Güneş'ten

Kahvaltımı yapmış evde televizyon izliyorumdum çok sıkılmıştım bugün evde tek başıma keşke Beni de götürseydi akşam da uyuya kalmıştım bugünde erkenden gitmişti ona söylemesemde dediği gibi özlemiştim onu derken biri kapıyı çalmaya başladı acaba rüzgar mı? Gelmişti ama akşam geleceğim demişti gerçi onun işine belli olmaz dedim kapıyı açtığım da karşımda bakımlı bir kadın kolunda kocam çanta elinde'de kocaman kutuyla karşımda dikilmiş bana bakıyordu

-Merhaba ben Esra kuaför'üm beni rüzgar bey gönderdi sizi hazırlamam için

-Neden ki

-Orasını ben bilmiyorum ama biraz daha bu kadar yükle kapıda beklersem başka kuaför aramak zorunda kalacaksınız ☺️

-Ayyy buyurun tabi kusura bakmayın ben şaşırdım da

-Fark ettim ☺️

-İçecek bişey ister misiniz

-Zahmet olmazsa bir su alabilirim

-Siz oturun hemen getiriyorum

-Teşekkür ederim

Mutfak'ta rüzgar'ı aradım

-Efendim güzelim

-Rüzgar buraya bir kadın geldi sizi hazırlıycam falan diyo beni ne için hazırlayacak

-Ben sana söylemeyi unuttum akşam çok önemli bir davet var herkes eşiyle katılıyo benim de eşim sen olduğun için beraber katılacağız

-Ya ben ne anlarım davet falan ben gelmeyeyim kendimi geçtim seni de rezil ederim

-Güzelim sen beni rezil falan etmezsin benimle geliyorsun şimdi işlerim var kapatmam lazım ben gelene kadar hazır ol he hazır olmazsan seni öyle alır götürürüm biliyorsun dimi

-Evet biliyorum delisin yaparsın

-Görüşürüz bebeğim ☺️

-Görüşürüz

Bir bardak su alıp salona geçtim Esra o sırada kutudan elbiseyi çıkartıyordu hayatımda gördüğüm en güzel elbise bu olabilirdi bebe mavisi düşük tül kol üstünde küçük taş işlemeli belini saran eteği tülden uzundu harika bir elbiseydi esra hayranlıkla baktığımı görünce

-Çok güzel bir elbise bende hayran kaldım açıkçası eşinizin çok zevkli biri olduğu her halinden belli oluyor çünkü sizde çok güzelsiniz

-Çok teşekkür ederim elbiseyi rüzgar mı? Seçmiş

-Evet efendim su için tekrar teşekkür ederim hazırsanız başlayalım istersen ancak yetişiriz

-Olur başlayalım ☺️

Rüzgar'dan

Bende hazırlamış güneşi almak için eve doğru yürüdüm kapıyı çaldığımda Güneş'i görünce resmen küçük dilimi yutmuş adeta konuşmayı unutmuş orda öyle durmuş birbirimize bakıyorduk yine de sessizliği bozan ben olmuştum

-Evden çıkmasak mı? Bu güzelliği sadece ben mi? Görsem

-Ya saçmalama rüzgar boşuna mı? Hazırlandım ben

-Kızım bu adam da kalp var demiyorsun her seferinde başka bir güzellikle çıkıyorsun karşıma

-Teşekkür ederim sende çok yakışıklı olmuşsun

-Ya o zaman davette elimi çok sıkkı tut kızlar kaçırmasın

-Rüzgarrr

-Şaka yapıyorum güzelim kıskanma elbiseni beğendin mi?
-Evet çok güzel sen seçmişsin çok teşekkür ederim

-Yanlız ben aldığımda bu kadar güzel değildi seninle can bulmuş güzelim gerçi böyle konuşmaya devam edersek geç kalkıcaz hadi çıkalım

Ellerini ellerimin arasına alıp arabaya bindik bugün arabayı şöför kullanacaktı bense bu güzelliği izleyecektim
-Güneş heyecanlı mısın?

-Evet çok kalabalık olacak mı?

-Düğünümüz kadar kalabalık olmaz herhalde

-Ya bide o vardı dimi

-Bak bide o vardı diyo sana kalsa hiç evlenmeyeceğiz senin yerinde başkası olsa evlenelim diye başımın etini yerdi

-Git o başkasıyla evlen o zaman

Bana bozulmuştu neden böyle yaptığını anlamadım

-Sen istemiyor musun benimle evlenmek

-Bunu sormak için geç kalmadın mı?
-Güneş şaka yapıyorsun dimi

-Yoo yapmıyorum derken şöförün kapıyı açmasıyla restoranda geldiğimizi anladım ama moralim aşırı bozulmuştu ben onu mutlu etmek için elimden geleni yapıyordum güneş beni istemiyomuydu

Yinede bişey demedim elini tuttum restorandan içeri girdiğimizde etrafımızda çalışanlar haricinde kimse yoktu güneş bu duruma şaşırmıştı masamıza geçip oturduk bu sefer sessizliği güneş bozdu

-Davet burda mı? Olacak neden kimse yok

-Davet yok güneş restorantı kapattığım için kimse yok

-Peki neden yaptın bunu

-Geç kaldığım soru sormak için

-Nasıl yani açık konuşur musun

-Güneş herşey çok ani geliştiğinin bende farkındayım o gün konağa geldiğimizde ilk seni orda gördüm karanlılardan biriyle evlenmek zorunda olduğumun farkındaydım ama sen benim için hiç bir zaman zorunluluk olmadın. Seni araştırdım ve ben olacaksam seninle olmalıydım çünkü seni gördüğüm de kalbimin ritmi değişiyordu evet haklısın bunları yaparken sana hiç sormadım ama sende hiç bişey söylemedin bende sende istiyorsun sandım elimden geldiğince seni mutlu etmeye çalıştım bugünde sana evlenme teklifi etmek istedim hiç bişeyden eksik veya yarım kalma diye ama ben yine soracağım sen istemezsen ben saygı duyar Edayı yada Ece'yi seçerim ama seni yine o ailenin eline vermem okuluna devam edersin burs veririm ve şimdi soruyorum

Güneş benimle evlenir misin?

Güneş'ten

Ya nasıl bu kadar bencil olabilirim çocuk benim için o kadar şey yapmış ben kalkıp ne yaptım sen yaşadığın herşeyi halk ediyorsun güneş diyordu iç sesim Sandalyemden kalkıp rüzgarın yanına gittim oda benimle ayağa kalktı ve bana hüzünle bakıyordu gözleri ona sarıldım ağlamaya başladım

-şıttt güzelim neden ağlıyosun istemediğin hiç bişeyi yapmak zorunda değilsin bu senin en doğal hakkın

-Rüzgar özür dilerim ben seni istiyorum sadece birazcık saçmaladım düşünmeden konuştum başka kızlar deyince kıskandım o yüzden öyle davrandım özür dilerim

-Özür dileyip durma benim güzelim beni kıskanmış mı? Bak bunu duyduğuma sevindim peki şimdi benim evlenme teklifimi kabul ediyo musun

-Evet rüzgar ediyorum

-O zaman parmağını uzat bakalım

Çok güzel zarif teş taş bir yüzüğüm olmuştu bana güzel beyaz gül buketi almıştı aldığım ikinci çiçekti ama diğeri konakla birlikte yandı yemeğimizi yedik dans ettik rüzgar'ın hayal ettiği evlenme teklifi böyle değilmiş azıcık bozmuş olabilirim ama en sonunda herşey güzel bitti uçak saatimiz yaklaştığı için eve geçtik ben üstümü değişirmek için odaya çıkacağım sırada rüzgar beni belimden tutup dudaklarımı öpmeye başladı ben daha önce kimseyle öpüşmediğim için ne yapacağımı bilemedim Rüzgar

-Güneş karşılık ver

-Ben bilmiyorum ki öpüşmeyi

Gülümsedi

-Benim yaptığımı gibi yapmaya çalış Dudaklarımı ağzında oynatmaya başlamıştım bu yaptığımla gülümsedi ve dudağımı ısırdı

-Ahh rüzgar ne yapıyorsun canım acıdı diyerek kendimi çektim

-Napayım bu kadar tatlı olmasaydın sende

-Beni yiyeceksin diye korkmaya başladım

-Kork zaten son bir günümüz kaldı

-Edepsiz diyerek odama çıktım ama itiraf etmeliyim ki benimde hoşuma gitmişti

Araba havalimanına doğru hareket etmeye başlamıştı saat çok geç olduğu için uykum gelmeye başlamıştı rüzgar tabletten bişeylerle uğraşıyordu bende yüzüğümle güllerime bakıp mutlu oluyordum İstanbul'da iki günümüz çok güzel geçmişti şimdiden çok sevdim burayı araba durduğunda hava limanına gelmiştik.

Mardine inene kadar uyumuşum en son hatırladığım rüzgarın yine beni taşıdığıydı beni yatağa bırakıp gidiyordu ki elini tuttum ona iki gecede çok alışmıştım ayrı uyumak istemiyorumdum oda anlamış olacak ki bana sarıldı ve uykumda kaldığım yerden devam ettim.