@gamzsahin55
|
Güneş'ten Sabah'a kasıklarımdaki ağrıyla uyandım kalkmak istedim ama ağrım çok şiddetliydi uyandığımda rüzgar yanımda yoktu. Rüzgar diye seslendim ama cevap yoktu zorlada olsa yataktan kalktım evin içinde rüzgarı aramaya başladım ama yoktu gitmişti ne yani beni bırakıp gitmişmiydi beni kandırmıştı bana inanmamışmıydı artık olanları kaldıramıyorumdum hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım Rüzgar'dan Güneş uyanmadan bişeyler alıp gelmek istedim kahvaltı hazırlayıp öyle uyandıracaktım onu hem gitmişken papatya buketi de aldım mutlu olsun diye Kapının önüne geldiğimde evden sesler geliyordu hızla açıp girdiğimde güneşin yere oturmuş ağladığını gördüm elimdekileri yere bırakıp yanına gittim -Güneşim güzelim noldu Sesimi duyduğun da kafasını kaldırıp gözlerimin içine baktı korkmuş görünüyordu -Güzelim noldu bu halin ne senin -Rüzgar -Efendim güzelim söyle bebeğim -Bennn ben sen beni bırakıp gittin sandım o an kanım kaynadı bizi bu hale getirenlere daha büyük öfke arttı içimde -Sen bana güvenmiyo musun? güneş eğer öyleyse dün geceyi neden yaşadık -Hayır güveniyorum ama sabah öyle yanımda seni göremeyince -Güneş ne düşündün seni becerip gittiğimi mi? Bunu senin rızan olduğu için yaşadık biz yoksa ben sen istemeseydin sana elimi sürmezdim -Rüzgar özür dilerim ama artık yaşadıklarımı kaldıramıyorum O an ona hak vermiştim kolay şeyler atlatmamıştı Sabah zaten Esma ablanın güneşi aradığını görünce ben açtım telefonu olan bitteni bir de ondan dinledim daha sonra Aliye emir verdim ben hastanede yatarken ne olduysa detaylı şekilde öğrenecekti gizli şekilde ve sonra ben hepsinin tek tek canına okuyacaktım -Bak sen benim karımsın benim için özelsin ve ben seni seviyorum ben hiç bir zaman bırakmadım seni evet karşına çıkmadım belki ama iyi olduğunu hep bildim sana o bursu'da ben sağladım çünkü hem okuyup hem çalışıyodun o öfkemle bile sana kıyamadım ben ama olaylara birde benim açımdan bak Seni bıraktı gitti dedikleri an ölmek istedim yaşamak istemedim bir yanım hep bir sebebi var dese de bir yanım bıraktı gitti işte dedi ama içime sinmeyen şeyler vardı benim güneşim bırakmaz beni dedim ama bi türlü cesaret edip karşına çıkamadım araştırma yaptım her yaptığım araştırma senin kendin gittiğin yönündeydi güneş seni tamamen kaybetmek istedim içimdeki o küçük umuda dayandım ben ve çok şükür ki karşımdasın yanımdasın ben daha ne isterim -Rüzgar sen benden hiç gitme olur mu? Sen gidince ben yok oldum -Ben sende hiç gitmiycem güzelim -Ahhhh -Güneş ne oldu -Sabahtan beri kasıklarım deli gibi ağrıyo -Kızım sen yataktan neden kalıyorsun ki ben sana kahvaltını yaptırıp ilaç verecektim Gel bakalım güneş hanım seni taşıma mesaim başladı sen kilo mu? aldın ağırlaşmışsın hem bak artık ücret karşılığında olacak taşıma işleri ücreti dudaktan bir öpücük peşin alabilir miyim ücretimi -Rüzgarrrr bırak beni taşıma o zaman sen bana şişman mı? Olmuşsun demek istiyorsun hem çok fırsatçısın Güneşi yavaşça koltuğa bıraktım Güneş'ten Rüzgarla birlikte güzel bir kahvaltı yaptık ağrı kesici yutunca ağrımdan pek bişey kalmamıştı papatyalarımı vazonun içine yerleştirdim solmasınlar diye benim bu kocam iflah olmazdı sabah taşıdı diye bir öpücük aldı sonra neymiş efendim kahvaltı hazırlamış yorulmuş onun için öpücük istedi şimdide tutturmuş çiçekler için bir öpücüğü hak ettim adam öpülmelere doyamadı bugün ama nasıl da çok özlemişim onu koltukta ona sarılmış kokusunu içime çekiyordum ki aklıma birden Esma abla geldi şimdiye çoktan aramıştır beni meraktan deliye dönmüştür -Rüzgar Rüzgar -Güneş Güneş Güneş -Ya dalga geçme benim telefonum nerde -Ne yapacaksın telefonu -Esma abla meraktan deliye dönmüştür onunla konuşmam lazım -Ben konuştum onunla -Ne zaman -Sen uyurken telefonun çalıyordu uyanma diye salonda konuştum -Be adam anlatsana şunu düzgünce ne konuştun -Dün gece olanları anlattım işte oda çok şaşırdı - Rüzgar sen edepsizmisin nasıl anlatırsın ya rezil oldum Esma ablaya nasıl yüzüne bakıcam onun -Kızım saçmalama yattığımız bölümü anlatmadım herhalde zaten bundan sonra benimle yaşayacağını boşanmadığımızı söyledim yani aramızda bunun olduğunu tahmin etmiştir -Rüzgar keşke müsade etseydin ben anlatsaydım -Güzelim zaten ben seni Esma ablanın yanına bırakıcam bi kaç günlüğüne bir kaç işimi halledip gelicem zaten sonra Esma abla buraya gelecek bizimle yaşayacak zaten eve birini almam lazımdı bende Esma ablayla konuştum oda kabul etti -Rüzgar o benim annem gibi nasıl bu evde onu hizmetçi konumuna koyarsın -Sende beni iyice düşüncesiz adam yaptın ben sana ben yokken sahip çıkan kadına bu yapar mıyım eve iki tane çalışan aldım zaten o onların yanına duracak iş bölümü falan yapacak yoksa benim tanıdığım kadarıyla bizimle kalmayı kabul etmez çünkü o sana yaptıklarını beklentisi olmadan yaptı bunun farkındayım sen onu nasıl annen olarak görmüşsen oda seni kızı olarak benimsemiş -Rüzgar sevgilim herşey için teşekkür ederim - Teşekkür etmene gerek yok senin için değerli olan herşey benim içinde geçerli he bide cana diye bir kız durmadan seni aramış bir sürüde mesajın vardı al telefonu -Bide ona herşeyi baştan anlatamam lazım da bu telefon benim değil -Yenisi bu telefon seni telefonun savaştan çıkmış gibi kırık doluydu -Benim öyle çok param yok rüzgar bey o yüzden o telefonu ölene kadar kullanmak zorundaydım -Birinci o telefon artık beni bırak ben öldüm diye can çekişiyordu ikincisi güneş kozansın kızım sen benim olan herşey senin. Bütün günümü rüzgarla geçirmiştim bugün okula da gitmemiştim ama rüzgar'ın işlerinden dolayı mardine dönmesi lazımmış beni bu yüzden Esma ablalara bıraktı giderken yanıma para ve bir kaç kart bıraktı ben itiraz edecektim ki öyle bir bakış attı ki susmak zorunda kaldım ona sarılıp öpüp yanından ayrıldım ben abartmana giderene kadar orda bekledi evin içinde girdiğimde üç meraklı kişi beni bekliyordu Esma abla dün hariç herşeyi biliyordu Emine teyzeyle cana çok az kısmını biliyordular ben anlattıkça ağızları açık kalmıştı ama herkes en sonunda mutlu olduğum için mutluydu Esma abla o sıra rüzgarı öve öve bitiremedi Cana da çok yakışlı olduğunu söylemiş öyle birini bulsam yapışır bırakmam sen safsın bak çocuğun etrafındaki kızlara dikkat et diyordu Benim ne saflığım var ki gayet akıllı bir kızım ben. Rüzgar'dan Mardin'e inmiştim Ali ben gelene kadar herşeyi öğrenmiş beni bekliyordu. Hastanede kamera kayıtlarını bulmuş onları izlemeye başladım ilk ortalık normaldi daha sonra Selin anneme bişeyler anlatmaya başladı annem bir anda delirmiş gibi güneşin bulunduğu yoğun bakımın önüne gitti ve yaptığı şeyler masa bir yumruk attım güneşe tokat atmıştı ona elini kaldırmıştı benim bakarken kıyamadığım kıza güneşe durmadan bişeyler söylüyordu güneş kanlı gelinliğiyle öyle durmuş sadece ağlıyordu dedesi gelip kolundan tuttup hastaneden attığını adamlardan birinin güneşi sert bir şekilde arabaya bindiğini gördüm o gün yoğun bakımda çalışan bir hemşire geldi olan biteni anlatmaya başladı annemin güneş hakaretlerini yine öksüz ve yetimliğiyle vurmuşlardı kızı insanın yarası nerdeyse ordan daha da çok vururdu insanoğlu acımasızdı sanki anasız babasız kalmak onun şuçuyumuş gibi davranıyodular Oysaki cenk'i güneşe musallat eden edaymış adamın nasıl pislik biri olduğunu bile bile kızın başını yakmaya çalışmış Dedesi adam hapse girmeseydi para karşılığında kızı ona satmıştı bunlar ne pislik insanlardı düğün günüyse edayla benim kardeşim plan yapmışlar güneşi verip tamamen ondan kurtulmak istemişlerdi edayı anlamadım benim zorla onunla evleneceğim düşünüyordu kız ben iyileştikten sonra berdeli yerine getirelim diye geldiler kaşıma kovdum hala anlamadıkları ben istemediğim hiç bişeyi yapmam Daha sonra ki görüntü terminal de kanlı gelinliğine bakıp ağlaya ağlaya bir hal olmuş güneşin görüntüsüydü Esma ablanın dediğine göre onunla hasanın canını alırız diye tehdit edip göndermişlerdi güneşimi. Konağa girdiğimde sevgili dünürlerimizle akşam yemeği yiyordular ailem eda beni görür görmez -Hoşgeldin ağam buyur yanıma otur dedi yanındaki sandalyeyi gösterip Annem ise -Otur oğlum eda kızımın yanına bak kardeşin müjdeli haber verdi yeğenin oluyormuş Babam bendeki garipliğin farkındaydı Masanın başına geçtim masa örtüsünü çekmemle tabakların yerle bir oluşunu izlemeye başladım -Oğlum delirdin mi ne yapıyorsun bey sende bişey söylesene diye çıkıştı annem Babamda hala ses yoktu -Abi bugün ailemizle bebeği kutlamak için toplandık neden maf ediyorsun diyerek ağlamaya başladı Selin -Selin kes sesini karnındaki benim hiç bişeyim değil çünkü sen benim bacım değilsin sen benim düğünümü maf ettin ya onun karşılığı olsun -Oğlum ne konuşuyor senin ağzın dedi annem Karanlılardan ses yoktu -Senin bu kızınla bu edanın yüzünden vuruldum o gün ben onlar ayarlamış herşeyi sende dinlemeden etmeden güneşi göndermişsin bu kadar mı? Emindin öleceğimden anne neden oğlum uyansın o zamana kadar bekleyelim diyemedin mi Tamam ana yüreği orda görmek istemediysen konağa gönderseydin de ben uyandığım da bana yalan söylemeseydin keşke Annem sustu bu defa babam konuştu -Şu olanları baştan anlat hele herşeyi tek tek anlatmaya başladığımda annem haricinde kimsede göz yaşı yoktu onu bırak gram pişmanlıkları yoktu Selin ağlayarak bebeğini kullanarak kendini bu işten sığdırmaya çalışıyordu Baba buradaki şirketle sen ilgilen ağlığıda sana devredip ben İstanbul'da karımla yaşıyacağım yine arada gelip destek veririm imza yetkisi sende olsun yeter çok yorulmana gerek yok Karanlılarla şirketten destek vermeyi planlıyorsunuz bu dediğinizi asla kabul etmem zaten bir kaç aya batarlar sizinle ayrıyetten ilgilenecem dedim Selin -O şirkette benimde hakkımda var dediği an babam -Abinle sen mi? Çalışıp kazandın mı da hak istiyorsun dedi babam -Oğlum buradaki işleri ben idare ederim sen nasıl istiyorsan öyle olsun Annem bişey söylemek için atıldı ama babam benden önce susturdu onu -Ben seni uyardım hanım dinlemeden etmeden o kızcağızı yargıladın yapma masumun ahını alma dedim ama sen dinlemeden kendin kurdun kendin yaptın şimdi de oğlunu kaybettin He size gelince zaten yavaş yavaş yaptıklarınızın cezasını bulmaya başlıyorsun kızım sende umarım ki karnındakinden çıkmaz bu yaptıkların bu işleri başımıza sen açtın ama yine bildiğini okudun abin ölümden dönerken bile şimdi benim senin gibi kızım yoktur seni evlatlıktan red ettim Selin ağlamaya başladı -Baba yalvarırım yapma bunu bana nolursun yemin ederim ki düzelicem hata gider güneşin ayaklarına kapanırım ama beni red etme -Gelininizi alın götürün bu evde ve bir daha adım atmayın buraya bu eda denen kızıda ilk gelene verin yoksa sizi Mardin'den sürerim Korkudan dillerini yutan karanlılar babamın kararını kabul etmek zorunda kaldı selini de alıp konaktan çıktılar Babam -Oğlum ben sizi ziyarete gelirim İstanbul'a git karınla mutlu ol o kıza aile ol başkasının ana babasından olmadı ona ana baba biz sahip çıkamadık sen sahip çık o mazluma Annem bana sarılmak için yanıma geldi ama hemen uzaklaştım -Oğlum rüzgarım nolur gitme ananı bırakıp ben ettim sen etme dedi güneşi al burda mutlu mesut yaşalım ben özür de dilerim güneşten -Senin o dediğin daha önceydi şimdi istesem de olmaz o dediğin bize yaşattığınız aylarca acı bir özürle bitmiyor maalesef
|
0% |