@gamzsahin55
|
Rüzgar Kozan'dan Güneşi bırakıp annemle konağa doğru giderken bir an da güneşe telefon almayı unutmuştum son anda gelmişti aklıma hemen şerit değişitirip geri döndüm bunu gören annem - Oğlum hayırdır neden dönüyoruz geri -Anne karanlıların konağına gidiyoruz o kadar şey aldık en önemlisini unuttum Güneşe telefon almadık -Oğlum tamam ama yarın alıp bırakırdın şimdi sırasımıydı kızı görmek için bahane yapıyo diyecekler hem o mendeburların suratını yeterince gördüm bugün - Annem bişey olursa nasıl haber verecek bize bugün yanağında kızarıklık vardı düştüm dedi ama inandırıcı gelmedi hem o insanlara nedense güvenemiyorum kötü bişey yapacaklar gibi hissediyorum sormadım da tefonun var mı? -Sormamakla iyi yapmışsın bizim konağa geçtiğinde tek bir eşya aldırmayacağım yanına onların hiç bişeyine ihtiyaçı yok -Oğlum ya dediğin gibi kızı dövüyosalar asla ve asla göndermem o konağa ya ben bu canilere kızımı nasıl emanet edeceğim -Eğer öyle bişey varsa yakarım o konağı ki kardeşim o konağa gelin gitmeyecek bugün çok düşündüm ayrı konakta Selin ve Selim yaşayacak bizim tek şartımız bu olacak -Çok iyi düşünmüşsün oğlum en iyisi o olur -Anne şurda telefoncu var sen arabada bekle hemen geliyorum ben Hızla telefoncuya girdim güzel bir telefon ve hat alıp çıktım şimdilik kullansın sonra onun istediği telefon varsa onu alırdım Konağa girdiğim de annem sen ver gel oğlum ben bir daha inmeyeyim çok yoruldum bugün dedi peki deyip arabadan indim konağın içinden sesler geliyordu hırsızsın diyodu biri benim torunlarımın hakkını çaldın diyordu salona girdiğimde gördüğüm görüntü karşısında şok olmuştum güneşin yüzünüzden kanlar akıyordu Ayşe hanım güneşi öyle acımasız şekilde dövüyodu ki kız bayılmıştı Ayşe hanımı güneşin üzerinden alıp kenara fırlattım beni gördüklerinde adeta nefeslerini vereceklerdi siz ne yaptınızı sanıyorsunuz bu burda kalmayacak deyip güneşi kucağıma alıp arabaya doğru ilerdim güneşi kucağımda baygın gören annem oğlum bu kızın bu hali ne bunu kim yaptı gibi sorular soruyordu ama ben hiç birine cevap vermedim güneşi arka koltuğa bıraktım annem yanına geçip güneşe seslenmeye başladı hızla hastaneye sürdüm arabamı 5 dakika içinde hastanenin önüne geldik güneşi arkadan alıp acil girişinden hastaneye girdim hemen sedye getirdiler güneşi sedyeye bıraktım doktorlar muayene etmeye başladılar 1 saat geçti kimseden ses soluk yoktu kafayı yemek üzereyimdim annem dua edip duruyordu yanımda muayene odasından doktor çıktı -Güneş karanlının yakınları siz misiniz diye sordu -Evet biziz durumu nasıl diye sordum -Korkulacak bişeyi yok aldığı darbeler sonucu baygınlık geçirmiş şimdi serum veriyoruz pansuman yaptık serumdan sonra çıkabilirsiniz fakat hastane polisine haber verdik darp olduğu için -Peki ne zaman görebilirim -Polisler ifadesini aldıktan hemen sonra geçmiş olsun Polisler beni görür görmez hayırdır ağam sıkıntı nedir dediler -Önemli bişey değil ben hal edicem sizin ifade almanıza falan gerek yok -Tamam ağam sen nasıl uygun görürsen deyip yanımdan ayrıldılar doktor yeniydi ve kim olduğumu bilmiyordu onunla uğraşacak vaktim olmadığı için kendimi tanıtma gereksiniminde bulunmadım yoksa kimse hastanenin sahibine bu şekilde davranamaz Güneşimin yanına gittim yüzü gözü yara içindeydi -Güneş nasılsın diye sordum cevap vermedi ağlıyodu - Ben ben bişey yapmadım ki ben seni bile tanımıyordum herkes beni istediğin için bana kızıyo her seferin de yanına yakışmadığımı duyuyorum bende biliyorum sana yakışmadığımı sırf bugün bana alınanlar için dayak yedim diyerek ağlıyodu -Evet sen beni tanımıyodun seni ben istedim ve bilmediğin şey benim yanıma çok yakışıyorsun acaba ben senin yanına yakışıyo muyum güzellik sen üzülme ben hepsinin hesabını sorucam ve bi daha o konağa gitmek yok bu haftaya düğümüzü yapıcaz sen şimdi dinlen annem gelecek yanına saçlarına öpücük bırakıp odadan çıktım -Anne ben gelene kadar hastaneden ayrılmayın -Oğlum sen nereye -Ateşe vermem gereken bir yer var anne deyip yanından ayrıldım annem arkamdan bişeyler söyledi ama dinlemeden yanından ayrıldım. Arabanın yanına geldiğim de cebimden telefonu çıkarttım Ali'yi aradım -Efendim ağam -Şimdi bidon bidon bezin ve adamları alıyosun karanlı konağına gidip beni bekliyosun dedim ses tonumdan sinirli olduğumu anlamış olacak ki neden diye sormadı tamam ağam deyip kapattı tefonu Karanlıların konağına geldiğimde adamlarım beni bekliyordu Ahmet ağa bana yalvaracak gibi yanıma geliyorduki benim gözlerimdeki ateşi görünce bişey demeden yanımdan uzaklaştı adamlara emir verdim bezinleri konağa dökün diye adamlarım ilk şaşırsa da yapmayanı öldüreceğim dediğim an içeri girip bezinleri dökmeye başladılar içerdeki insanlar çil yavrusu gibi dağılıyordu herkes koşarak çıktılar konaktan konakta biri var mı? Dedim kontrol edin kimsenin kalmadığından emin olduktan sonra cebimden sigara ve çakmağımı çıkarttım sigaramı yaktıktan sonra elimdeki çakmayı konağın içine attım ve alevle yavaş yavaş yükselmeye başladı hem sigaramı içiyorum hem konağın yanıp kül olmasını izliyorum Karanlıların kadınları ağlıyo erkekleri ise çaresiz şekilde konağın yanışını izliyorlardı tekrar onlara döndüm korkudan dillerini yutacaklardı bu size ilk ve son ikazım bende ikinci şans yoktur hatalar tekrarlarsa bu sefer canınızı yok bilin deyip arkama bakmadan ayrıldım sokağın başında itfaiye, polis, ambulans arabalarının ışıkları aydınlatıyodu sokağı sesleri birbirine karışmış etraftaki insan ne olduğunu anlamak için yavaş yavaş Karanlıların yok olan konağına geliyorlardı. Hastaneye geldiğim de güneşin serumu bitmişti bizim konağa geçtik annem hemen misafir odasını ayarladı çok yorgun düşmüştü bugün arabada uyuya kaldı uyandırmadan arabadan alıp yatağa bıraktım ve salona geçtiğimde babam Karanlıların konağının yandığını söylüyordu tabiki benim yaptığımı anlamışlardı ama kimsenin bu soruyu sormaya cesareti yoktu çünkü cevabını biliyolardı annemle babama bişey söylemeden odama çıktım kendimi yatağıma bıraktım güneşle aynı evde olmanın verdiği huzurla gözlerimi kapattım ve uykunun derinine bıraktım kendimi.
|
0% |