Yeni Üyelik
15.
Bölüm
@gamzsahin55

Güneş'ten

Uyandığımda rüzgar bey'in kollarının arasındaydım yok öyle bi sarılmış ki sanki kaçacağım çıkmak için yeltendim ama yok adam resmen bedenimle bütünleşmiş

-Heyyy uyansanaaaa diye seslendim ama bi tepki yok Rüzgar diye seslendim iyice sinirim bozulmuştu dün gece araya koyduğum yastıklar yerdeydi

-Rüzgar kalksana diye bağırdım

-Kızım sabah sabah kulağımın dibinde neden bağırıyorsun kulağımı siktin

-Keyfimden bağırmıyorum her halde kaç kere seslendim uyan diye duymadın hem yastıklar nerde resmen bütünleşmişin benimle

-Bak güzelim daha güzel uyandırma şekilleri var mesela günaydın sevgilim aşkım falan deyip yanağıma öpücük kondura bilirdin Bu arada söylemesen hiç bütünleştiğimizin farkında değildim ki yastıklardan haberim yok firar ettiler galiba

-Bak bide dalga geçiyosun be adam bıraksana beni altıma yapıcam diye bağırdım

-Hay hay efendim

deyip beni bıraktığı an bu sefer kendimi yerde buldum oysa bişey olmamış gibi gülüyordu yerden kalkıp lavaboya doğru yürüdüm

-Katıksız odun öküz herif ne olacak diye kendi kendime konuşuyordum arkamdan

-Yanlız seni duyabiliyorum güneş hanım

Allah'ım adam da ne kulak var ben kendim bile zor duydum kendi dediğimi

Çıktığımda rüzgar ortalıkta yoktu hemen valizimizden bir kaç kıyafet alıp giyinmeye başladım

Salon'a indiğimde rüzgar hazırlamış beni bekliyordu karnım açıktığı için garip garip sesler çıkartmaya başladı rüzgarda duymuş olmalı ki

-Kahvaltıyı dışardıda yapıcaz ama biraz acele etsek iyi olacak yoksa karnın dile gelecek ☺️

-Ne yapabilirim dün yolculuk falan derken çok enerji kaybettim açıkmış olmaz mıyım? 😒
-Tabi olabilirsin sevgilim nasıl olsa uçağı sen kullandın yani bu epey yorucu olmalı ☺️

-Rüzgar benimle uğraşmayı bırak

-Tamam tamam kızma benim asi sevgilim hadi gel seni çok güzel bir mekana götüreceğim istanbul'u ayaklarının altında göreceksin

deyip yanağımdan öptü arabaya doğru yürümeye başladık

-Ya neden bulduğun her fırsata beni öpüyorsun sen hemde izin almadan

-Güzelim bence benim bu kadarla yetindiğime şükret yoksa o dudaklarının tadına bakmayı çok isterim

O an dudaklarım kuruduğu için dilimle dudaklarımı yaladım Rüzgar yutkundu ve

-Eğer buna devam edersen kendimi tutamayacağım

Dediği an dudaklarımı yalamayı bıraktım

Rüzgar'dan

Kahvaltı yapacağımız mekana gelip kahvaltımızı yapmaya başlamıştık

-Ohhh çok doydum çok beğendim burayı manzarası çok güzel

-Evet bende çok seviyorum her geldiğimde buraya uğramadan gitmem

-Peki şimdi ne yapıcaz

-Şimdi şirkete geçeceğiz bugün bir topantım var ben toplantıdayken sen benim odamda bekleyeceksin zaten çok uzun sürmez bi kaç evrak imzalayıp sonra çıkarız seni süprizine götürürüm

-Tamam olur

demişti zaten şirketim bu mekana çok yakındı hemen şirkete geçtik çalışanlarım hoşgeldiniz rüzgar bey diyordu birazcıkta güneşten dolayı meraklı gözlerle bize bakıyorlardı iki üç saat şirketteki işlerimi halledip güneşle şirketten ayrıldık

Arabada giderken çiçekçi gördüm hemen indim iki tane çiçek yaptırdım Güneş ne yaptığımı anlamaya çalışıyordu çiçekleri tutması için eline verdim

-Bunları benim için almadın mı? Diye sordu

-Hayır onlar senin değil

dediğim de bozuldu ama bişey belli etmedi Arabamı mezarlığın önünde durdurdum

-Burda ne işimiz var

-Sen bilmiyo musun güneş

-Neyi 

-Annenle Babanın mezarının nerde olduğunu dediğimde ağlamaya başladı

-Onları Mardin'e defnetmek istemediler onları terk edip buraya gelmişlerse onunların yeri burası demişlerdi çok gelmek istedim ama yerini dahil söylememişlerdi mezarlarını görüp ne yapacaksın duanı burdan et gider onlara diyordular

Benim ilk defa bu kadar acımasızlığa söyleyecek bişeyim yoktu

Mezarı bulduğum da çok kötü haldeydi kimse ilgilenmemiş yıllarca kimse uğramamış olduğu belliydi güneş bunu görünce daha çok ağladı ve ona söz verdim en kısa zamanda güzel bir şekilde mezarlarını yaptıracaktım ve bir dahaki gelişimizde mezarları için çiçek dikecektik yanından biraz uzaklaştım yanlız kalması için biraz durduktan sonra yanıma geldi ve hiç beklemediğim bişey yaptı bana sarılıp teşekkür etmeye başladı

Güneş'ten

Annemle babamın mezarına ilk defa gitmiştim onların mezarlarını kimsesiz gibi görünce daha da çok ağlamak istedim onlara artık beni merak etmeyin ben emin ellerdeyim benimde bir ailem oldu dedim çünkü bildirdim bana kötü davranıldığını benim üzüldüğümü hissederdiler evet bir haftandan fazla rüzgarlaydım bana iyi davranıyordu ama ilk defa aile gibi hissetme mi? Sağladı ve ona sarıldım en güvenli limanıma sarılıp o toprak kokusunu içime çektim ilk afallamış olacak ki sonradan oda bana sarıldı

Ben kendi iç dünyamın içine dalmış debeleniyoken rüzgar arabanın kapısını açmış

-Güneş diye koluma dokununca kendime geldim

-İyi misin güneş

-iyim iyim

-Pek öyle görünmüyosun ama ben mutlu olursun sanmıştım ailenin mezarını görünce seni üzdüysem özür dilerim

-Yok sen bugün bana dünyaları verdin toprak herşey için ben tekrar teşekkür ederim de nereye geldik biz dediğim an

-Gel bakalım nereye geldik

İstanbul Medipol Üniversitesi

-Rüzgar neden buraya geldik

-Yeni okulunu beğenmedin mi?
-Ama benim kazandığım üniversite burası değil ki

-Biliyorum ama kaydını buraya çektirdim ben senin okumanı istiyorum bu yüzden niyetim önünde durup set olmak değil arkanda durup sana destek olmak ben zaten çoğu zamanımı İstanbul'a da geçiriyorum o yüzden burda okuman sıkıntı olmaz diğer okul olsaydı bizim için biraz zor olurdu sana sormadan böyle bişey yaptım ama

-Benim için fark etmez okuyayım o yeter bana zaten buranın puanı ortalamanın üstü ama benim puanım buraya yetmezdiki

-Sen üzümünü ye bağını sorgulama dedi

Okula kaydımı yaptırmıştık bugün benim aldığım ikinci güzel hediyemdi

Rüzgarla İstanbul'da bir kaç yer gezip eve geçtik akşam toplantısı olduğu için bana dışardan yemek söyleyip gitti pizza istemiştim çünkü daha önce yememiştim ve çok merak ediyordum tadı çok güzelmiş yediğimde anladım televizyonda güzel bir film bulup izlemeye başladım. Bugün olanları düşünüp yine mutlu oluyordum okul konusunu bir türlü açamama rağmen o bunu bile düşünmüştü o kadar mutluydum ki rüzgar benim bu dünyamdaki hediyem gibiydi ve onu hiç kaybetmek istemiyorum

Rüzgar'dan

Toplantı yapacağım yerle evin arası 2 saatti toplantım uzun sürünce eve gelmem gece yarısını buldu ne olur olmaz diye kapının önüne güvendiğim bir kaç koruma bırakmıştım bu yüzden içim rahattı yer altıyla ilgili toplantı olduğu için güneşi götürememiştim yanımda eve geldiğimde televizyonun karşısında uyuya kalmış bi güneş buldum bu kız onu taşımamı seviyordu galiba bunu iyice alışkanlık haline getirdi gerçi bende keyifle taşıyordum onu o ayrı bi konuydu.

Yanağına öpücük bırakıp iyi geceler güzelim deyip onu kollarımın arasına aldım ve gecenin güneşi aydınlatıyordu artık etrafı gece karanlıkta kalmayacaktı.

 

 

Loading...
0%