Rüzgar' dan

Düğün hazırlıkları düğün derken şirketteki işlerimi iyice aksatmıştım bugün oradaki işlerimi toplayıp akşama istanbul'a uçacaktım çünkü asıl şirketim oradaydı çoğu zamanımı İstanbul'da geçiriyordum Aliyi arayıp iki kişilik uçak bileti aldırdım

Güneş'in odasına gittim kapıyı çaldığımda ilk ses gelmedi biraz bekledikten sonra saçı başı dağılmış bir gözü kapalı ayıcıklı pijamarıyla hala uyuklayan güneş duruyordu karşımda

-Günaydın uykucu hanım dedim

-Sanada günaydın ne vardı

-Bıraksak akşama kadar uyuyacaktın galiba

-Evet çok iyi bir fikir bişey yoksa ben uyumaya gidiyorum

-Yok öyle uyumak şimdi kahvaltıya iniyorsun güzelce kahvaltını yapıp kendine 2 günlük valiz hazırlıyorsun

-Ne valizi

-Akşama istabula gidiyoruz

-Neden

-Benim asıl şirketim orda buradaki olaylardan fırsat bulup gidemedim toplantılarım falan var

-Ben gelmeyeyim sen yokken ben orda ne yapacağım ki tek başıma

-Seninde gelmen lazım seninle küçük bir işim var

-Ne işi

-Uyku senin çenene vurdu hadi bu kadar soru sorma dediğimi yap yeter şimdi ben gidiyorum geldiğim de hazır ol

Yanağından öptüm uykulu uykulu daha da tatlı gelmişti diğer yanağından da öpüp konaktan ayrıldım

Güneş'ten

Ya insan uyanma mı Bekler dimi ama yok nerde sabah sabah dayandı kapıma yok bişeyler konuştuk ama ne konuştuk tam onuda algılayamadım sadece İstanbul'a gideceğimizi biliyorum hem benim ne işim var ki zaten gece kabusla yüzünden bölük pörçük uyudum galiba beni yine rüzgar taşımıştı odama hata bi ara abiyemle uyduğumu fark edip üzerimdekileri değiştirdim makyajımı silip öyle tekrar uyudum bu düğün işi çok zormuş canım ya insana sırf yorgunluk dünkü olanları unutmaya çalışıyordum yoksa aklımı yiyecektim düşünmekten aynada kendime baktığımda berbat haldeydim bide rüzgarın karşısına bu tiple çıkmıştım hemen üstümü değiştirdim saçımı toplayıp merdivenlerden inmeye başlamıştım çalışanlar kahvaltıyı hazırlamış mutfaktan mis gibi kokular geliyordu Salona geçtiğimde babam ve annem düğün hakkında konuşuyorlardı misafirler dün gece konağa gelmeden gitmişlerdi

-Günaydın dedim gülümseyerek

{B-Berivan hanım M-Mustafa Bey kafanız karışmasın diye böyle yaptım}

B-Günaydın kızım

M-Günaydın

-Nasılsınız

B-Nasıl olalım kızım işte içimiz biraz buruk kız vermek çok zormuş

M-Allah'tan yine güneş kızımız geldi de yanlız kalmadık hanım

B-Tabi canım orasında öyle baksana oğlan bile kahvaltıya kalmadan gitti işkolik benim oğlum

M-Öyledir o yoksa kolay mı? Şirket yönetmek bizi boşver kızım sen nasılsın var mı? Bi ihtiyacın bak varsa hiç çekinme

-Sağolun iyim baba bişeye ihtiyaçım yok çok şükür Berivan annem herşeyimle yakından ilgileniyo sağolsun

B-Tabi ilgilenecem kızım birdi iki oldu çok şükür

M-Maşallah maşallah gelin kaynana muhabbetiniz pek iyi Allah bozmasın

-Amin

B-O benim gelinim değil kızım

M-Tamam tamam bişey demedim kızma hanım hadi çok acıktım kahvaltıya geçelim

B-Hadi kızım gel oturalım

Tamam anne

Sessizce kahvaltımızı yaptık kahvaltı'dan sonra toplamak için yardım etmek istedim olmaz sende dün çok yoruldun deyip izin vermediler o sıra babam seslendi

M-Güzel gelinim ellinden bi kahve içeriz

-Tabi baba nasıl içersiniz

M-Sade kızım

Anne sizin nasıl olsun kahveniz

B-Bende sade alayım kızım

Hemen mutfağa geçip kahve malzemelerini istedim biz yapalım sen götür dediler kabul etmedim ben kendim yapıp götürdüm

M-Çok güzel olmuş kızım ellerine sağlık bundan sonra kahveyi senin elinden içerim

B-Vallaha bende çok beğendim eline sağlık güzel kızım

-Afiyet olsun ☺️

Salon'da otururken annemin telefonu çaldı konuşmalardan rüzgarın olduğunu anladım peki oğlum deyip kapattı

B-Kızım İstanbul'a gidecekmişsiniz neden söylemedin

-Bende ne olduğunu tam anlamadım anne sizin haberiniz var sanıyordum

B-Yok kızım şimdi arayıp haber verdi oda valiz hazırlatayım diye

M-Ordaki işleri çok boşladı gitsin tabi

B-İş için gidiyorsa güneş orda ne yapacak sıkılır orda kimseyi de tanımaz

M-Hanım herşeye öyle karışma sen rüzgarın vardır bi bildiği

B-Tamam bişey demedik oğluna Kızım kalk sende hazırlan yavaştan

-Tamam anne

M-Kızım dur bir biz annenle konuştuk rüzgardan önce sana söyleyelim düğünüz 3 gün sonra olacak insanlar konuşmaya başladı nikahsız burda daha fazla duramazsın senin için en münasibi budur zaten herşey hazırdır beklemeye gerek yoktur

-Siz daha iyi bilirsiniz baba deyip odama doğru çıktım zaten ne diyelirdim ki kimse ne isteyip istemediğimi sorgulamıyordu odamda kendime küçük bir valiz hazırladım rüzgarın gelmesini bekliyordum

Rüzgar'dan

Konağa geçtiğimde güneşi alıp annemle babamı görüp gidecektim ki annem soru yağmuruna tuttu bide bana sormadan düğün günü ayarlamışlar iyice sinirim ayağa kalktı gider ayak papaz olmadan güneşi alıp evden çıktım

-Güneşe daha önce uçağa bindi mi?

-Hayır

-Daha önce hiç bir yere çıkmadın mı?
-Hayır 6 yaşıma kadar İstanbul'da yaşamışım sonra malum olaydan sonra Mardin'e hapsedildim

-Mardini sevmiyo gibi konuşuyorsun

-Bende pek tatlı hatıraları yok

-Ben varım yetmez mi?
-???

Geldik abi

-Senin zamanlama sokayım ali

-Hadi inelim

Uçakta yerimize geçmiş uçağın kalkmasını bekliyorduk güneşin elleri yine buz gibiydi çok heyecanlıydı ve panikliyodu

-Sakin ol ben yanındayım ben yanındayken sana bişey olmasına izin vermem Dediğim de azda olsa sakinlemiş gibiydi uçak hareket edince biraz huysuzlaştı ellerini tutup öpünce ilgisini bana vermişti güzel ve kısa bir uçak yolculuğu geçirmiştik havalimanından hemen kalacağımız eve geçtik bugün kimse benim ondan ayrı uyumamı engelleyemezdi üzerindekileri değiştirip yanıma geldi

-Ben hangi oda da kalacağım

-Benim odamda kalacaksın

-Yok sen rahatsız olma ben başka oda da kalırım konakta da seni odandan ettim bari burda kendi odan da kal

-Zaten ben kendi odam da kalacağım

-Ne demek istiyosun

-Kızım saf mısın beraber uyuyacağız işte

-Yok artık olmaz öyle şey

-Korkma yemem seni sadece sarılıp uyuyacağız

-Rüzgar saçmalıyosun bak

-Eğer bu gece benimle uyumazsan yarın ki süprizi mi? Unut ama şunu söyleyeyim bu senin için çok önemli

-Neymiş o

-Süpriz ama yüzde bimilyon beğeneceğin bir süpriz şimdi ne diyosun

Aramıza yastıkları koydu neymiş efendim bi tarafta o bi tarafta ben yatacakmışım diğer türlü kabul etmezmiş ben hiç böyle hayal etmemiştim Allahım nedir bu benim çektiğim konakta annem burda yastıklar.