@gamzsahin55
|
Rüzgar Burak Kozan'dan Şirkette oturmuş olan biteni düşünmemek için kendimi evraklara verdim ki kapı çaldı -Gir Dediğim de gelenin Ali olduğunu fark ettim elinde dosyayla içeri girmiş -Ağam benden istediğiniz dosya başka bişey yoksa ben çıkabilir miyim -Çıkabilirsin Dosyayı açtığımda kocam gülüşüyle karışladı beni ela gözlü kız Adı güneşmiş gecenin güneşi ailesini 6 yaşında kaybetmiş karanlarla yaşamaya başlamış fakat kıza çok kötü kavranmışlar kız okulu birincilikle bitirmiş tıp fakültesini kazanmış evet karanlılardan biri ailemize gelin olacaktı oda Güneş Hızla şirketten ayrıldım arabayla giderken çicekci gördüm durdum ve çiçekçiden içeri girdim -Merhaba kolay gelsin - Kırmızı gülleri ver -Hepsini mi? Ağam -Hepsini -Ağam orda 999 tane gül var ve güllerin sayılarına göre anlamları vardır -Peki 999 gülün anlamı -Sonsuz aşk ve bağlılık demektir ağam -Buyrun ağam gülleriniz hazır Cebimden bir topar para çıkartıp bıraktım -Ağam bu çoktur -Çok değildir hadi sana kolay gelsin -Allah razı olsun sağolun ağam Gülleri arabanın koltuğuna bırakıp konağa geçtim Annem babama kızıyordu ben oğluma ordan kız almam kimi isterse onu alıcam diye sitem ediyodu -Anne -Oğlum seni de yaktılar -Yok anne yanmadım ben istediğim kız oradadır -Hangisi Ece mi Eda mı? - İkisi de değil -Oğlum onların başka kızı yok ki - Var anne güneş var -Güneş mi? -Oğlum Güneş'te kim -Harun diye oğulları varmış oğluyla gelinlerini trafik kazasında kaybetmişler onlardan geride 6 yaşında bir kız çoçuğu kalmış Güneş ama kızı sevmemişler herkesten sır gibi saklamışlar bende bugün konakta gördüm araştırdım kız 18 yaşında ya o olur yada hiç birini istemem -Oğlum sen kimi istersen biz tamamız -Bana bugün güneşi isteyeceksiniz -Peki oğlum sen nasıl istersen ama ya kabul etmezlerse -Kabul edecekler oğullarını gözlerinin önünde öldürürüm ki bulamam sandılar İstanbul'da buldum berdel olacağını duymuş sevinmiş geri dönüyorlarken yolda bulup o selim itini güzelce dövdüm Selin ağlıyodu ama umurumda bile değil benim Selin gibi bir kardeşim yok (2saat önce) Şirketten hızla ayrıldım çünkü selim itiyle selini depoya getirmişlerdi selimi güzelce dövdüm Selin ağlıyodu abi yapma diye yalvarıyordu o an ona döndüm senin abin yok kaçtığın gün öldü dedim arkama bakmadan çıktım -Tamam Ağam Annem ve babam bu sözlerim üzerine üzülerek konaktan çıktılar Bense üzerimdeki takımı değiştirip karanlıların konağına doğru arabalayla gidiyoduk konağın kapısından arabayla girdiğim de karanlılar bizimkilerin etrafında pervane gibi dolaştıklarını gördüm kapıda tahmin ettiğim gibi Ece ve eda vardı. Elime kırmızı gülleri alıp arabadan indim konağa doğru bakarken pencerde bakan kadınların arasından iki çift ela göze kaydı gözlerim orda durup saatlere bakabilirdim o gözlere fakat babam oğlum ne bekliyorsun gelsene deyince gözlerimi kaçırmak zorunda kaldım ve konağa doğru ilerdim aile büyüklerimiz dedelerim babaannem anneannem halam dayım falan vardı yine çok kalabalık bir şekilde gelmiştik babam dedemin istemesinin makbul olacağını söyledi ve kimi isteyeceğini de Elimde ki kırmızı gülleri kimseye vermedim çünkü sahibi burda değildi Kızlar gözümün içine baktılar ama bişey diyemediler Sıkıntıdan patlamak üzereydim hal hatır faslından sonra işler ağlık benim param namım konuşuluyordu kızlar gözümün içine bakıyordu kimi isteyeceğim diye ama benim aklım ela gözlü kızdaydı ayağa kalktım herkes bana baktı biraz hava alıcam diyerek terk ettim salonu bizimkiler deli olduğumu bildiği için ses etmediler evet kızı istiyorum ama beni kızdırırlarsa omuzlar götürürdüm bunuda biliyolardı. Biraz nefes aldıktan sonra tekrar salona gitmek için geri döndüm hizmetliler içerde ikramlık servis yapıyordu tam mutfağın yanından geçerken onu gördüm eline bir baklava aldı ağzına attı o an dolgun dudakları baklava şerbeti oldu orda onu öyle saatlerce öpebilirdim. -Ağam bir isteğiniz mi? Var diye sordu O an o kızı istiyorum demek isterdim ama arkasını bana dönmüş suratı al al bakan ela gözlümü gördüm daha fazla utandırmamak için -Yok sağolun deyip salona geçtim Dedem beni görünce evet rüzgar'da geldiğine göre kızımızı isteyelim artık deyip isteme Fastına geçtiler Allah'ın emri Peygaberin izniyle oğlumu rüzgara kızınız güneşi istiyoruz dediği an herkes şok olmuşsa dedeme baktılar Ahmet Ağ -Galiba bir yanlışlık oldu Babam -Yoktur bir yanlışlık Biz güneş kızımızı isteriz -Burda benim güzel torunlarım dururken olur mu o kız -Neden olmasın oda senin torunun değil midir? dediği an ayağa kalktım Aliyi aradım arabadaki emaneti getir dedim Herkes susmuş bana bakıyordu o an Ali selimle içeri girdi selimin halini gören ailesi yanına gelmek için hamle yaptı ki silahımı çıkartıp anlına dayadım yapma noldu yalvarırım diye sesler geliyordu bağırdım ve herkes sustu ya o kızı bana vereceksin yada bu it ölecek -Ve ve verdim gitti diye korkudan heceledi Şimdi çağırın güneşi söz yüzüklerimiz takılacak oradaki hizmetlilerden biri sevinçle hemen ağam diyerek koşarak gitti selimi hastaneye gönderdim yaralarına pansuman yapılsın diye güneşim geldi gözlerinde bakışı sevmedim korkuydu bu kimden korkuyordu dedem gel kızım yüzüklerinizi takalım dedi bizimkiler çok beğendi güneşi annemin yüzü gülmeye başladı diğer kızlar ağlacak gibiydi güneşime kötü kötü bakıyorlardı yüzükler takıldı güneş ailemin tek tek elini öptü ben dedem ve babamın eli hariç kimsenin elini öpmedim gülleri alıp güneşe verdim annem gidene kadar güneşi yanına oturtup sorular sordu artık kalkma vakti gelmiş güneşle ayrı kalma fikrini hiç sevmemiştim derken Salim ağa geldi Ahmet ağa sen güneşi bizim oğlana söz vermedin mi? Dediği an gözlerimden ateş çıkacaktı Salim ağanın oğlu akıl hastasıydı o an söze babam girdi güneş kozanların gelinidir dedi Salim Ağa ben buna dünyanın parasını verdim o ne olacak dedi Babam tam paranı biz geri ödeyelim kapansın bu mevzu diyecektiki Ben atladım konuya o para benim için bir hiçti ama ben olmasaydım güneşimin hayatını yakacaklardı güneş mahcup bir şekilde koltukta oturmuş olanları dinliyordu ağlamak üzereydi hele o gözlerinden bir yaş düşsün bakalım taş üstünde taş bırakıyomuyum Salim ağa haklıdır dedim herkes şaşkın şaşkın bana baktı Ahmet Ağa -Yani güneşi bırakıyo musun dedi yüzündeki gülümsemeyle Güneş hüzünle bana baktı canım acıdı onu bırakacağıma inanmıştı -Yoo o benim o çok yakında Kozan olacak senin iki torunun var ver birini gitsin dedim -Olur mu? Ağam hasta oğlu dediğinde Sert bir yumruk attım -Güneşi vermeye kalkarken bilmiyo muydun hasta olduğunu -Ben yaptım sen yapma ağam diye ağlayıp yalvardı Salim ağa yarın şirkete gel paranın iki mislini vericem şimdi defol burdan Salim ağa çıkıp gitmişti bizimkiler de kalkmıştı güneşe odasına gitmesini söyledim dediğimi yaptı bizimkilerle vedalaşıp odadan çıktı herkesin gözlerinin içine bakarak unutmayın güneş benim sözlüm kim güneşe el kaldırmayı Bırak yüksek sesle konuşursa canını yakarım Buda son sözüm yarın güneşi alıcaz alışverişe çıkıcaz en yakın zaman da bu düğün olacak sizde hazırlıklarınıza başlayın deyip çıktım bizimkilerde peşimden gelip kendi konağımıza geçtik Annem daha fazla üzülmesin diye selini konağa getirdim annemler selini gördüklerinde sevinçten ne yapacaklarını bilemediler onlar selinle ilgilenirken ben odama geçip duşumu Alıp rahatladım Uyumak istiyordum tüm günün yorgunluğunu atmak derken parmağıma gitti gözüm o an içimden gülümsemek geldik ne çok zaman olmuştu gülmeyeli hissediyorum bu kız benim geceme ışığım olacak gece onun hayaliyle uykuya daldım.
|
0% |