Güneş'ten

Sabah'a başka bir odada gözlerimi açtım en son hatırladığım rüzgarla hastaneden çıkıp arabayla konağa doğru gelişimiz odan sonrası zihnimde yoktu dünki kıyafetlerim değişmişti üzerimden tır geçmiş gibi her yerim ağrıyodu bir an aklıma dün yediğim dayak gelmişti nedeni olmadan çok dayak yemiştim onlar tarafından ama bu kadar çok dövüldüğümü hatırlamıyorum dayak yediğim gecelerde keşke bende o gün ailemle o araba olsaydım hiç yaşamasaydım bu hayatı annem babamla gözlerimi yumsaydım bu hayata çoğu zaman onları hayalini kurardım annemin yemek yedirmek için peşimden koşturmasını sabah okulla giderken saçlarımı örmesini babamın saçlarımı sevmesini öpesini bir an olsada kalbim yumuşacık olur mutlu olurdum ama sonra acı gerçeğimle başbaşa olduğumu anlardım böyle düşünürken odamın kapısı çalmaya başladı kapıyı açtığımda Berivan anne'min güler yüzüyle karşılaştım

-Günaydın kızım güzel uyuyabildin mi? Ağrın var mı?

-Günaydın Berivan anne çok güzel uyumuşum ama buraya nasıl geldiğimi üzerimi nasıl değiştirdiğimi hatırlamıyorum ağrım da çok fazla yok

-Arabada uyuyakalınca rüzgar uyandırmak istemedi seni bu odaya o taşıdı üzerini ben değiştirdim o kanlı elbiseyle uyumanı istemedim şimdi sana bir kaç elbise daha getirdim hangisini istiyosan onu giy kahvaltı yapalım bugün odanı hazırlatıcam elbiselerini giyinme odana yerleştirecekler odanın içinde banyo da var istediğin kişisel bişey varsa alalım yerleştirelim düğünüz olana kadar rüzgar başka oda da kalır

-Berivan anne rüzgar kendi odasında kalsın benim için rahatsız olmasın

- Kızım onun rahat olmasına gerek sen rahat ol onu boşver sen hem ben sana bişey sormak istiyorum dün o konakta ne oldu

-Şeyy

-Güzel kızım bak ne olduğunu bilmeye hakkım var kızıma bunu neden yaptıklarına

-Ben bilmiyorum nedenini sadece çok şey aldırdığımı kendileri Selin'e nasıl o kadar şey alacaklarını söyledi bide benim hakkım değilmiş bunlar torunlarının hakkını çalmışsım oysaki ben sizden çok şey talep etmediğimi anlatmaya çalıştım ama dinlemediler

- Evet dün sen bizden bişey istemedin hepsini biz kendi isteğimizle aldık ve almaya devam edeceğiz onların hepsi senin hakkın asıl onlar senin hakkın olanı almaya çalışıyorlar ama gösterecem ben onlara sen şimdi hazırlan kahvaltıya bekliyoruz seni

deyip bana sarılıp saçlarımdan öpüp çıktı beni anne şevkati böyle bişey miydi? Kendimi artık savunmasız hissetmiyordum benimde artık bir annem vardı.

Salona indiğimde Mustafa ağa Berivan anne Rüzgar ve benim yaşıtım tanımadığım bir kız daha vardı bu Selin olmalıydı kız beni görür görmez

-Nihayet inebildi evin hanımı dedi

Rüzgar

-Selinnn diye uyardı

Berivan anne

-Hadi masaya geçelim

Masaya baktığımda bir sürü çeşit vardı böyle bakınca doymuştum resmen beni rüzgar'ın yanındaki sandalyeye oturttular

Mustafa Ağa

-Afiyet olsun dediğinde herkes yemeğe başlamıştı Berivan anne balı kaymaklı ekmek sürüp verdi rüzgarsa sürekli tabağıma bişeyler koyuyo bunlar bitecek diyodu ben bu kadar şey yersem patlarım Selinin kötü bakışlarıyla kahvaltımı yapmaya çalışıyorum ki

Selin 

-Ortalığı karıştırdın şimdi rahat rahat kahvaltını yaparsın

diye çıkışmıştı anlamaz gözlerle gözlerinin içine baktım

-Bide anlamamış numarası yapıyo saf ayağına yatıyorsun ama ben senin gibi kızları bilirim sonuçta abim dün senin için Karanlıların konağını yaktı mutlu musun sırada bizim konak mı? Var dediği an babası tarafından tokat yedi konuşması sırasında onu susturmak için çabalamıştı ama kimseyi dinlememişti

Mustafa ağa

-Yeter biz sustukça sen tepemize çıktın hatalıyım susayım diyeceğine derdin hala edepsizlik Berivan hanım karanlılara haber ver bugün alışverişe çıkın bir an önce gönder bunu evden yoksa elimden kaza çıkacak kızım güneş sende kafanı eğme sen utanılacak hiç bişey yapmadın ama onlar bunu hak etti ve hak ettiklerini yaşıyorlar deyip masadan ayrıldı

Rüzgar

-Anne bu ayrı konağa falan çıkmayacak onlarla yaşayacak çünkü bu onlar gibi davranmaya başladı eğer bir daha güneşle böyle konuştuğunu görürsem canını yakarım ki sen benim yaptıklarımı sorgulayamazsın

Konuşmaya Berivan anne dahil oldu

-Oğlum bende seninle aynı fikirdeyim sizin düğünüz bir hafta daha bekleyecek ilk bunun düğünü olacak kimsenin benim evimin huzurunu bozmaya hakkı yok

Selin

-Anne bu kız için beni harcıyorsunuz sizin evladınız benim benim arkamda durmanız lazım onun değil

-Evet sen benim evladımsın bundan sonra güneşte benim evladım ki sen kaçtın gittin abin ve güneş'e borçlusun canını saygı duymak yerine saygısızlığa devam ediyorsun ki ben seni harcamadım Selim'le evlenmek senin tercihindi

Selin ağlayarak odasına doğru gitti

Rüzgar benim'de gitmem gerek şirkette bir kaç toplantım var

-Güneş masanın üzerine senin için telefon bıraktım bizim numaralarımız kayıtlı bişey olduğunda beni ara muhakkak anne güneşi sakın onlarla alışverişe çıkartma evde dinlensin bugün

-Tamam oğlum sen nasıl istersen

-Hoşçakalın deyip konaktan ayrıldı rüzgar

Berivan anne

-Ben bugün kızım'ın adına senden özür diliyorum nasıl böyle bir insana dönüştü inan bende bilmiyorum

-Yok anne önemli değil

-Şimdi biz çıkıcaz sen güzelce dinlen evde bişey istersen Hacer hanım burda ona seslen o seninle ilgilenir hiç birşeyden çekinme herhangi bişeyde beni de arayabilirsin kızım canın istediği bişey olursa da söyle olur mu? Gelirken alır gelirim Şimdi ben gidiyorum görüşürüz akşama

-Tamam anne teşekkür ederim görüşürüz

Konakta ben ve çalışanlar haricinde kimse kalmamıştı biraz bana alınan telefonla uğraştım çok güzeldi olanları düşündüm konağı yakmıştı rüzgar keşke yapmasaydı ama bişey söylemek istemedim çünkü bana onları savunacak neden bırakmadılar salon'da televizyon izlemeye başlamıştım ki çalışanların birinin elinde kocaman meyve tabağıyla yanıma geldi sehpanın üzerine bırakıp başka bir şey isteyip istediğim sordu teşekkür ederim hayır yok deyince gitti daha önce bizim konakta görüp yememin yasak olduğu bir çok meyve vardı tabakta hepsini yemeğe başladım bazılarını sevmesemde bazılarını çok sevdim zaman hızla geçerken odama çıkıp biraz daha uyumak istedim Yukarı çıktığımda çalışanların telaşlı bir şekilde çalıştıklarını gördüm fazla kimsenin ayağı altında dolaşmak istemediğim için odamda kendimi uykunun kolları arasına bıraktım aradan ne kadar zaman geçtiğini bilmiyorum ki yatağım diğer tarafında hareketlilik hissettim uykumun en tatlı yerinde olduğum için uyumaya devam ettim ilk defa bu kadar huzurlu bir uyku uyumuştum gözlerimi yavaşça açtığımda rüzgarla göz göze geldim toprak kokusuyla doldu ciğerlerim en favori kokum buydu bundan sonra

-Günaydın uykucu bir an uyanmayacaksın sandım

-Kaç saattir uyuyorum ki hem senin benim yanımda ne işin var

-Şirkette işlerimi erkende bitirip geldim evde ilk günden canın sıkılmasın diye sonra uyuduğunu öğrendim yanına çıktığımda o kadar güzel uykuyodun ki seninle uyumak istedim yanına geldiğim de saat üçtü bir saat uyumuşum sonra seni izlemeye başladım şuan saat beş ve birazdan yemek hazırlanır masada olmamız lazım

-Sen bir saattir beni mi? İzledin

-Evet ama doyamadım günlerce yüzüne baksam doyamam hadi kalk salona geçelim deyip yanağıma öpücük bıraktıp odadan çıktı

Salona indiğimde herkes masada beni bekliyordu hemen oturdum ve yemeğe başladık yemek sessiz geçti ardından salonda Rüzgar, Berivan annem, Mustafa Babayla oturup sohbet etmeye başladık bir yandan çaylar tatlı, kurabiyeler dağıtıldı Mustafa ağam dediğim de bana kızdı bana baba diyeceksin kızım sen bu evin kızısın çok yakında soyadımız olacaksın dedi akşam bol gülmeli geçti aile sıcaklığı neymiş onu görmüş oldum geceye doğru herkes odasına çekilmeye başladı Berivan annem beni başka odaya çıkarttı içeri girdiğimde benim seçmiş olduğum yatak odasını gördüm oda çok büyüktü odanın içinde 2 kapı ve balkonu vardı köşe koltuğun olduğu bölümde bir çok kitap bulunuyordu odanın içinde televizyon tablet laptop vardı bunlar bana aitmiş kapının birinden girdiğimde banyo ve tuvalet olduğunu gördüm gayet büyüktü diğer kapıyı açtığımda ise sanki mağazada gibi çeşit çeşit giysiler çantalar ayakkabılar bunlar bana alınan eşyalardı bir tarafı bana ait diğer tarafı rüzgarın eşyaları ile doluydu balkona çıktığımda ise iki kişilik masa takımı ve rengarenk çiçekleri olan küçük şirin mi şirin balkon karşıladı beni daha önce nefes almamış gibi derin bir şekilde nefesimi aldım

-Güzel kızım beğenmediğin bişey var mı?

Bu zamana kadar kendine ait bir odası olmayan başkalarını eskileriyle hayatını sürdüren bir kıza çoktu bunlar

-Herşey çok güzel hayallerimin ötesinde dediğimde annem sarılıp bunlar senin için başlangiç dahası da olacak altınlarım için gizli kasa varmış istersem şifresini değiştirebilirmişim içini açtığımızda kuyumcudan alınanlar ve bir miktar para vardı onlarda benimmiş Annem bir kaç kart verdi kullanmam için iyi geceler deyip odamdan çıktı kendimi yatağın üzerine bıraktım kül kedisi masalında gibiydim bir saatten sonra eşki halime dönecektim yada rüyada gibiydim uyanınca hepsi gidecek gibiydi derken uykuya teslim ettim bedenimi.