@garipbirisi
|
Aslı ayağa kalkıp eve girdi, Murat da onu takip etti. Koltuğa oturdular, ardından Murat kahve yapmak için mutfağa geçti. İki fincan kahveyle içeri geldiğinde, Aslı fincanı alıp bir yudum aldı ve Murat’a bakarak, “Teşekkür ederim,” dedi. Kahvenin kokusunu içine çekip gözlerini kapattı, gülümseyerek, “Yorulmuşum,” dedi.
Murat da gülümseyerek, “Aynen, yorulduk,” diye karşılık verdi. Ardından, “Başın acıyor mu?” diye sordu. Aslı gülerek, “Yok ama iyi salladı,” diye cevap verdi. Murat da gülerek, “Komutana gelseydi, daha iyiydi,” dedi. Aslı, “O adam yalnızlıktan sarıyor galiba. Bekarmış, canı sıkılıyor gibi,” diye ekledi.
Murat ciddi bir ifadeyle, “Bekar olduğunu nereden biliyorsun?” diye sordu. Aslı hafifçe gülümseyerek, “Bizimle arkadaşlık kurmak istiyormuş ama sen izin vermeyince bana anlattı. Garibim, 'Eşinizi getirin' dedim, ‘Evli değilim,’ dedi,” dedi.
Murat’ın yüzü bir anda ciddileşti. “Sana sırnaştı mı yani?” diye sordu. Aslı, “Saçmalama, öyle bir şey yapmadı,” diye cevap verdi. Murat sinirlenerek, “Neydi peki bu anlattıkları?” dedi. Aslı, “Başlamayalım lütfen,” diye sertçe karşılık verdi. Murat, “Bir şey başlatmıyorum, sadece ne olduğunu soruyorum,” dedi.
Aslı, sinirle “Offf,” diyerek ayağa kalktı ve hızla mutfağa doğru yürüyüp kapıyı kapattı. Murat arkasından bakarken derin bir nefes aldı, kahve fincanını elinde tutup bir süre düşündü. Sonra Aslı’nın peşinden mutfağa gitti. Aslı, mutfağın köşesinde durup su içiyordu, bakışları sertti.
Murat yanına yaklaşarak, "Sadece anlamak istiyorum, o yüzden sordum," dedi, sesini yumuşatmaya çalışarak.
Aslı, bardağı tezgaha koyup yüzünü Murat'a çevirdi. "Anlaman gereken bir şey yok, senin bu tavırlarından bıktım," dedi, sesinde sabırsızlık vardı.
Murat, gözlerini kaçırarak, "Haklısın, belki de gereksiz yere büyütüyorum ama seninle ilgili her şeyde hassas oluyorum," diye itiraf etti.
Aslı derin bir nefes aldı, öfkesinin biraz yatıştığı belliydi. "Bak Murat, ben sadece biraz huzur istiyorum. O yüzden lütfen, böyle şeyleri büyütmeyelim," dedi.
Murat, Aslı'nın ellerini tutmaya çalıştı ama Aslı geri çekildi. "Tamam, uzatmayalım," dedi. Murat, salonda bir süre durup Aslı'ya baktı, ardından koltuğa geri dönüp düşüncelere daldı. Sessizliğin içinde, günün ne kadar çabuk değişebildiğini hissediyordu.
Aslı derin bir nefes aldı, "Ben uzanacağım," diyerek yukarı çıktı. Odaya girdiğinde serinliği hissetti. Sobayı yaktı, odanın yavaş yavaş ısınmasını bekleyip sonra yatağa uzandı.
Murat, Aslı'nın yukarı çıkışını sessizce izlerken derin bir nefes aldı. Kafasında komutanla konuşmaları ve günün geri kalanında yaşananlar dönüp duruyordu. "Ne demek istedi bu adam? Neden Aslı’ya bu kadar yakın davranmaya çalışıyor?" Kıskançlık ve rahatsızlık içini kemiriyordu. Aslı’nın komutana yanıt veriş şekli aklına takılıyordu. "Yalnızlıktan konuşmaya çalışmış diyor... Peki ya öyle değilse?" Kendini tutmak istiyor, ona güvenmeye çalışıyordu ama kafasındaki sorular susmak bilmiyordu.
Murat, komutanla ilgili hissettiği rahatsızlığın sadece kıskançlık olmadığını fark etti. "Belki de gerçekten yalnızdır ama yine de... sınırını bilmesi gerek. Aslı’nın yanında durmasına dayanamıyorum." Bir an kendini suçladı, belki de gereksiz yere sinirleniyordu. Aslı’nın gözünde bu durumun nasıl göründüğünü düşündü ve içinde bir sıkıntı belirdi. "Yine mi huzursuz ettim onu? Belki de bu sefer daha sakin kalmalıydım, ama elimde değil."
Aslı’nın yukarıda olduğunu düşündü. "Ona güvenmem gerek, ama içimdeki bu his... Beni rahat bırakmıyor." Yine de içini rahatlatacak bir yol bulmaya çalıştı. "Bir şey yoktur, olamaz. O, benimle burada." Ama zihninin bir köşesinde şüphe ve endişe fısıldamaya devam ediyordu.
Aslı yukarıda, sobanın ısıttığı odada yavaşça uykuya dalmıştı. Murat, gecenin ilerleyen saatlerinde yukarı çıkıp Aslı’ya baktı. Sessizce yanına yaklaştı ve arkasından sarılarak yatağa uzandı. Aslı, Murat’ı hissetti ama geri çekilmeden hafifçe kaydı.
“Acıkmadın mı? Gündüz de doğru düzgün bir şey yemedin,” dedi Murat, sessizce. Aslı, yemek istemediğini belirtti.
Murat, “Peki o zaman, böyle kalabilir miyim?” diye sordu. Aslı onaylayınca, hafifçe boynundan öptü ve kokusunu içine çekip beline iyice sarıldı. “İyi uykular,” dedi sessizce.
Aslı da fısıldayarak, “Sana da,” diye yanıt verdi.
Sabaha doğru, soba sönmüş ve oda soğumuştu. Aslı, üşüyerek uyandı. Murat, derin uykudaydı. Hafifçe kalkmak için yeltendiğinde, Murat aniden sıçrayarak uyandı, bu ani hareketle Aslı da korktu.
“Nereye gidiyorsun?” diye bağırdı Murat, endişeyle.
Aslı, korkuyla, “Sakin ol, bir şey yok. Üşüdüm, sobayı yakacaktım sadece,” dedi.
Murat derin bir nefes alarak sakinleşmeye çalıştı. Aslı, ona yaklaşıp, “İyi misin? Kötü bir rüya mı gördün?” diye sordu. Murat, başını sallayarak onayladı. Aslı, Murat’ın yanağına dokundu. “Sen yat, sobayı yakıp gelirim,” dedi.
Murat, “Tamam,” diyerek yatağa geri döndü. Aslı, sobaya odun ekleyip ateşi canlandırdı. Bir süre sobanın başında beklerken Murat’ı izledi; onu bu kadar etkilenmiş görmek alışık olmadığı bir şeydi. Aklından, “Acaba ne düşündü? Telefonda gördüğü mesajla ilgili olabilir mi?” diye geçirdi, ama mesajdan bu yana bir şey olmamıştı.
Murat gözlerini açarak, “Gelmiyor musun?” diye seslendi. Aslı ışığı kapatıp yatağa uzandı. Onun yüzüne bakmak için başını kaldırdı ama Murat gözlerini kapatmıştı.
Murat kolunu uzatıp, Aslı’yı kendine çekti ve sırtından sarılarak, “Bakmak yerine, sarılabilir misin sen de?” dedi.
Aslı, "uyuyormuş gibi yapmak yerine, Uyuyabilirsin sen de,” diye cevap verdi.
Murat gülümsedi. “İlla ki cevap vereceksin, değil mi?” diyerek Aslı’yı kendine daha da çekti.
Murat’ın sıcaklığı Aslı’yı daraltıyordu. Birkaç dakika sonra, hafifçe Murat’ı iterek derin bir nefes aldı ve sırtüstü döndü. Murat’ın eli karnına dayalıydı. Aslı, elini hafifçe itti.
Murat, “Acıyor mu?” diye sordu.
Aslı, “Hayır, acımıyor ama dokunulmasından hoşlanmıyorum,” dedi.
Murat, bacağını Aslı’nın bacağının üzerine atarak gözlerini kapattı. Aslı, “Ağırsın ya, çek bacağını. Uyuyamıyorum senin yüzünden,” diyerek arkasını döndü.
Murat gülerek, “Kaç saattir uyuyorsun, biraz da uyanık kal,” dedi ve ona yaklaştı.
Aslı, “Uyumak istiyorum,” diyerek omuzuyla Murat’ı hafifçe itti. Murat, biraz geri çekildi ama onu izlemeye devam etti.
Sessizlik içinde geçen birkaç dakikanın ardından Murat pes etti, ama içindeki karmaşa hala çözülmemişti. "Tamam, senin dediğin gibi olsun," diyerek geri çekildi, ama içinde bir düğüm vardı. Aslı, gözlerini kapatarak, bu gergin anın geçmesini bekledi.
Birbirlerine bu kadar yakın ama bir o kadar da uzak hissettikleri bu gecede, ikisi de uykuya daldı.
|
0% |