Yeni Üyelik
59.
Bölüm

57. Bölüm

@garipbirisi

Murat, okuldan çıkıp eve geldiğinde Aslı'yı merdivende otururken gördü. Onun geldiğini fark eden Aslı, hemen ayağa kalkıp içeri girdi ve ceketleri ve araba anahtarını aldı. Murat, merdivenlerden çıkarken Aslı'nın elindekileri aldı ve birlikte aşağıya indiler. Aslı kapıyı kilitleyip Murat'ın koluna girerken, "Randevu aldın mı?" diye sordu.

 

Murat, Aslı'nın gözlerine kısa bir bakış atarak, "Aldım, bakalım sevecek misin doktoru," dedi. Arabaya doğru yürüdüklerinde Aslı, Murat'a dönüp şaşkın bir ifadeyle, "Neden sevmeme gibi bir durum söz konusu olabilir ki?" dedi. Murat hafif gülümseyerek, "Yorumlarda pek konuşkan biri değilmiş," diye yanıtladı ve Aslı'nın kapısını kapatıp kendi koltuğuna geçti. Motoru çalıştırdıktan sonra, Aslı ciddi bir ifadeyle, "Sorduklarıma cevap versin, fazla konuşmasa da olur," dedi gülümseyerek. Murat, "Bakalım, göreceğiz," diye yola koyuldu.

 

Köy meydanından geçerken jandarmayı gördüler ama Murat durmadan devam etti. Yol boyunca düşünceleri, yaklaşan kontrol ve Aslı'nın heyecanı arasında gidip geldi. Yaklaşık bir saat süren yolculuktan sonra hastaneye vardılar ve giriş yapıp doktorun kapısının önünde beklemeye başladılar. Aslı, dizlerini sallamaya başladı; bu, Murat’ın dikkatini çekti. Yanına oturup elini tutarak, "Sakinleş," dedi ve elini sıkıca kavradı. Aslı derin bir nefes alıp Murat'ın elini sıkarken, omzuna başını yasladı.

 

O sırada doktorun yardımcısı kapıya çıkıp, "Buyurun," diyerek gülümsedi. Aslı ve Murat ayağa kalkıp odaya girdiler ve karşılıklı sandalyelere oturup doktoru beklediler. Doktor, "Hoş geldiniz," diyerek selamladı. Murat kibarca "Teşekkürler," dedi ve Aslı'ya yöneltilen birkaç soruyu dinledi. Doktor, "Ultrasonla muayene edelim," diyerek ayağa kalktı ve Aslı da Murat’a dönüp elini uzatarak, "Yanımda olmayacak mısın?" diye sordu. Murat, elini tutarak ona güven verdi ve birlikte muayene odasına geçtiler.

 

Muayene sırasında Murat, Aslı'nın kanaması olduğunu ve hastanede yattığını doktora anlattı. Doktor, sessizce dinledi ve ardından Murat'a dönüp, "Biraz da siz dinleyin," diyerek bebeğin kalp atışlarını açtı. O an, odada dolan kalp atışları sesi Murat'ın içinde derin bir mutluluk dalgası yarattı. Gülümseyerek Aslı'ya döndü; Aslı, ekrana bakarken kalp atışlarını duyduğunda yüzünde sevinçle karışık gözyaşları belirdi. Murat, Aslı’nın başını tutup alnından öptü, bu anın özel olduğunu ikisi de içten içe hissediyordu.

 

Doktor, "Bebeğiniz gayet iyi durumda. Kanamalar bazı gebeliklerde görülebilir ama bu bebeğinizin dirençli olduğunu gösteriyor. İnatçı bir bebek olacak," dedi hafif gülümseyerek.

 

Murat, "Annesi gibi desene," diye ekleyip Aslı’ya gülümsedi. Doktor, peçete verip odadan çıktı.

 

Aslı ve Murat toparlanıp yerlerine oturduklarında, Aslı doktora dönüp, "Ağrılar da normal o zaman, değil mi?" diye sordu.

 

Doktor, "Sancılar kanamadan daha normal," diyerek onayladı ve ultrason kağıdını Aslı’ya uzattı. "Bebeğiniz 11 hafta 2 günlük," dedi ve kontrolü tamamladı.

 

Teşekkür edip odadan çıkarken Murat, Aslı’nın omzundan tutup kendine çekti. Aslı, elindeki ultrason kağıdına bakarken, "Bu bizim bebeğimiz," dedi ve Murat’ın yüzüne sevgiyle baktı. Murat, gülümseyerek, "Pizza yiyelim, hadi," dedi. İkisi de mutlulukla hastaneden çıkıp arabaya bindiler.

 

Aslı, hiç istemediği bebeğin kalp atışlarını duyduğunda içinde bir şeyler değişmişti. O an, içindeki bu canlıya karşı hissettiği beklenmedik sevgi bağı, tüm endişelerini ve Murat’la yaşadığı sorunları, babasını ve abisini bir süreliğine unutturmuştu. Kalbinin derinliklerinde yeni bir umut filizlenirken, Murat ona dönüp hafif bir tebessümle, "Büyük boy pizza yersin," dedi.

 

Aslı, gözlerinde beliren ışıltıyla gülerek, "Birlikte mi, tek mi?" diye sordu.

 

Murat, hayranlıkla ona bakarak, "Böyle gülmeni o kadar özledim ki," dedi. Aslı, bu sözlerden utanıp gözlerini kaçırarak dışarıya baktı.

 

Murat, sesini sorgular bir tona bürüyerek, "Pizza diyorduk, tek başına mı yiyeceksin?" diye sordu.

 

Aslı, alaycı bir edayla, "Tabii ki yiyemem," dedi.

 

Murat, gözlerini kırpıştırıp gülümseyerek, "Tamam o zaman, iki tane alırız, seninkini de ben yerim," dedi.

 

Aslı, kahkahasını tutamayıp, "Canavarlaşma," diye karşılık verdi.

 

Murat, abartılı bir ses tonuyla, "Açım, aaaççç!" diyerek kahkaha attı.

 

Bir dükkânın önünde durup arabadan indiler ve içeriye girip bir masaya oturdular. Garson yanlarına gelip siparişlerini aldıktan sonra, Murat Aslı'nın yanına oturdu ve başını onun omzuna yasladı. "Gün pek keyifli başlamamıştı benim için, ama artık daha iyi gidiyor," dedi yumuşak bir sesle.

 

Aslı, hafif alaycı bir tonla, "Geceden keyifsizdin sanırım," diye sordu.

 

Murat iç çekerek, "Maalesef öyleydi," dedi ve başını kaldırıp Aslı'ya baktı.

 

Aslı, gözlerini hafifçe devirerek, "Konuşmasak ve tadımızı kaçırmasak?" dedi.

 

Murat bir an duraksadı, sonra omuzlarını silkerek, "Zaten konuşacak bir şey yok. Geçti ama o herifle bir daha konuşmak istemiyorum," dedi ciddi bir sesle.

 

Aslı, sakin bir ifadeyle, "Mümkün olduğunca istemiyorum senden zaten böyle şeyler, biliyorsun," dedi.

 

Murat, anlayışla başını salladı ve sessizce onayladı.

 

Loading...
0%