@garipbirisi
|
Çarşının kalabalığı ve rengarenk dükkanları Aslı ve Murat’ı tamamen sarmalamıştı. Bir süre sonra Aslı, Murat’ın elini bırakıp bir şeylere bakmaya yöneldi. Murat, Aslı’yı takip ederken etrafa dikkat ediyor, Aslı’ya fazla yaklaşılmasını engellemeye çalışıyordu. Renkli tüyler, çiçekler, incik boncuklar, kıyafetler, kumaşlar, perdeler, çantalar—ne ararsanız vardı ve Aslı’nın dikkatini çekmişti.
Aslı, kına malzemeleri satan dükkanın önündeki elemanla göz göze geldi. Eleman gülümseyip, “Yardımcı olabilir miyim?” diye sordu. Aslı, “Bakıyorum, öylesine,” dedi. Eleman gülümseyerek, “Ne istersen yarı fiyatına,” dedi. Murat, “O zaman şu kırmızı kına tülünü alalım,” dedi ve tülü gösterdi. Aslı, Murat’ın yüzüne ters ters bakarak, “Komik misin?” dedi. Murat, elemana göz kırptı ve, “Evet, bence komik biriyim,” dedi ve arkasına dönüp başka bir yere yöneldi.
Aslı, Murat’ın döndüğünden habersiz, elemana gülümseyip teşekkür ederek ilerledi. Birkaç dükkan geçti ama Murat’ın olmadığından habersizdi. Murat, arkasını döndüğünde Aslı’yı göremeyince bir an panikledi. Az önceki elemandan Aslı’nın yönünü sordu. Eleman, “İleriye gitti,” dedi. Murat hızla Aslı’nın arkasından gitmeye başladı. Aslı’yı görünce hemen yaklaşıp kolunu sıkıca tutup kendine çekti ve, “Neredesin sen?” diye sordu, kolunu sıkıp sarstı.
Aslı şaşkınlıkla, “Ne yapıyorsun, ne oluyor?” dedi. Murat, Aslı’nın bileğini tuttu ve, “Arkamı dönmemle kaybolmuşsun. Ne yapmaya çalışıyorsun, niyetin ne?” diye kızarak sordu. Aslı, “Döndüğünden haberim yoktu. Yanımda olduğunu sanıyordum. Kolumu acıtıyorsun, bir amacım yok,” dedi. Murat, Aslı’nın kolundan çekerek, “Gidiyoruz, yürü. Seninle buraya gelmek hataydı zaten,” dedi. Aslı, “Sen getirdin beni buraya, neden şimdi zorla getirmişim gibi davranıyorsun? Sakin olur musun? İnsanlar bize bakıyor, lütfen artık yapma,” dedi. Murat’ın göğsüne elini koyarak onu sakinleştirmeye çalıştı.
Murat derin birkaç nefes aldı, Aslı’nın kolunu bıraktı ve elini tutup yürüdü. Aslı, Murat’ın sakinleşmesiyle derin bir nefes aldı ama arkasından gelecek hırpalanmadan da korkuyordu. İlerde birkaç esnafa yaklaşıp yemek yiyebilecekleri bir yer sordu. Esnaf, onlara şehir merkezinde meşhur bir esnaf lokantası önerdi. Murat ve Aslı, bu tavsiyeyi dikkate alarak oraya doğru yola çıktılar.
Restorana vardıklarında garson geldi ve masaya bir çatal, peçete ve turşu koydu. “Ne kadar olsun?” diye sordu. Murat, “Birer alalım,” dedi. Garson, “Tamam,” diyerek gitti. Murat, Aslı’ya dönüp, “Ne yiyeceğiz?” diye sordu. Aslı, “Bilmiyorum,” dedi. Murat gülerek, “Ne çıkarsa şansa,” diye ekledi.
Garson, elinde iki tabak ve büyük bir tavuk parçasıyla geri döndü. “İçecek istemişsiniz,” diye sordu. Murat, Aslı’ya bakarak, “Kola?” diye sordu. Aslı, “Olur,” dedi. Garson kolaları getirip uzaklaştı. Murat, tavuktan bir parça aldı ve, “Bu harika bir şey,” dedi. Aslı, tavuk parçasını çatalla parçalayıp ağzına attı ve, “Güzel,” dedi. Murat, “Güzel mi sadece?” diye sordu. Aslı, “Güzel işte, ne bekliyorsun daha?” diye yanıtladı.
Murat büyük bir keyifle yemeğini yerken, Aslı birkaç lokma aldıktan sonra yemeyi bıraktı. Murat, “Yer misin? İyice zayıfladın, biraz güçlenmelisin,” dedi. Aslı, “Niye, canımı acıtırken zorlanıyor musun?” diye cevap verdi. Murat, bu cevaba şok olmuştu; haklıydı söylediklerinde bir şey diyemedi. Gülümseyerek, “Aynen, vurunca kemik geliyor, hoş olmuyor,” dedi ve göz kırptı, “Zevk alıyorsun değil mi kışkırtmaktan?” diye sertçe sordu. Aslı, derin bir nefes alıp, “Yemeyecek misin? Kalkalım o zaman,” dedi. Murat, “Yemeyeceğim, evet,” dedi ve kalktı. Hesabı ödedi, kapıda Aslı’ya baktı. Aslı hala oturduğu yerde Murat’a bakıyordu. Murat, kapıdan çıkıp kapı önünde aslıyı beklemeye başladı. Aslı kalkıp muratın yanına gitti. Murat “Otele dönelim,” dedi, başını kaldırıp Aslı’ya üstten bakarak yürümeye başladı. Aslı’nın elini sertçe tutup çekiştirerek arabaya kadar götürdü.
Arabaya bindirdikten sonra Murat, kendisi de bindi. Aslı, dışarıya bakıyordu. Murat, arabayı çalıştırdı ve yola çıktılar. Çarşı trafiği yoğundu ve ilerlemekte zorlanıyorlardı. Aslı, radyoyu açtı, birkaç şarkıyı geçtikten sonra yavaş bir şarkıda durup dinlemeye başladı. Camı açıp havayı teninde hissetti. Murat, Aslı’nın her hareketini dikkatle izliyordu.
Uzun süren çarşı trafiğinden sonra akıcı bir trafiğe çıktılar ve bir süre sonra otele geldiler. Aslı, Murat’ı beklemeden arabadan inip otele girdi. Murat da arkasından girdi. Asansörün önünde beklerken Murat, Aslı’nın arkasına geçti, kulağına eğilip, “Odamıza gitmeyi iple çekiyorsun galiba,” deyip boynunu kokladı. Aslı, Murat’ın bu hareketinden aşırı rahatsız oldu. Murat, neden kokladığını anlamadı, ama Aslı’nın kokusunu içine çekmek hoşuna gitmişti.
Asansörde, Murat’a bakmadan kata gelene kadar aynaya dönük durdu. Murat, açılan kapıdan çıkıp Aslı’nın arkasından devam etti. Odaya girdiğinde, Aslı hemen banyoya geçti. Murat, odaya girmekte biraz yavaş davrandı. Aslıdan uzak kalmak istedi.
|
0% |