Yeni Üyelik
11.
Bölüm

11. Bölüm

@gece.71

"Seni seviyorum." dedi Tuna...

"Ne?" nidası döküldü dudaklarımdan. Seni seviyorum mu demişti o? Ama nasıl?

"Baya işte kızım, sana aşık oldum. Göremeyinc kalbim sıkışıyor, kokunu alamayınca aldığım nefes bile fazla oluyor. Anla işte." çok şaşkındım. Birine bu kadar çabuk nasıl aşık olabilirdi ki?

"Bu kadar çabuk kimse aşık olmaz." dedi. Peki ben aşık olmuş muydum? Sanırım e..

neyse.

"Beni hatırlamıyorsun. 17 yaşına girerken seni yine bir parkta görmüştüm." dediğinde zihnimde anılar canlandı. "Güneş kız.." diye mırıldandım. Oradan hatırlıyordum.

"Beni o zaman kendine aşık ettin." dediğinde gözlerim şokla açıldı. "B..ben ne diyeceğimi bilmiyorum." dediğimde bana baktı. "Ben herkese çabuk güvenemiyorum." ve cevap beklemedeb hızla odama çıktım.

........

 

TUNA'DAN

Belki biraz acele etmiştim, fakat daha fazla bekleyemiyordum işte. Anlasın, o yanımdayken ona sarılamamak.. Bakışlarında bana karşı boş olmadığını anlayabiliyordum, fakat bu aşk mı emin değildim.

Akşam yemeği için Bertuğ odasına çıkmıştı. Bu akşam dışarıda yiyecektik, onu haber vermek için çıkmıştı.

........

Asya'dan

Bertuğ abim yemeği dışarıda yiyeceğimizi söylediği için kendime elbise bakıyordum. Mavi bir elbise geçti elime, diz kapağımın üstünde, kısa mavi bir elbise. Onu giydim, ve altına da siyah topuklu ayakkabı giyip, siyah çantamı aldım. Pek makyaj yapmadım, sadece dudağıma kırmızı bir ruj sürdüm. Saçlarımı ise aşağıya bıraktım.

Merdivenlerfen indiğimde 8 tane siyah takım elbise giymiş adam vardı. Annem ise maviler içindeydi benim gibi. Herkes bana dili tutulmuş gibi bakıyordu. Özellikle de Tuna...

"Abim bu biraz kısa değil mi?" dedi Güney abim. "Yok abişim bak çok güzel oldu hem." dediğimde "Zatem güzel olma diye uğraşıyoruz." gibi bir şeyler mırıldandı. Kıskanç abim benim.

Diğer abilerim ise bir şey diyemedi çinkü acilen gitmemiz gerekiyordu. Ve nasıl olduğunu anlamadığım bir şekilde kendimi Tuna'yla aynı arabada buldum. İkimiz tektik. İkimizde konuşmuyorduk. Sadece birbirimize kaçamak bakışlar atmakla meşguldük. Bakışlarımı çalan telefonuma çevirdim. 'Berkay' açtım.

"Efendim Berkay." Hoparlördeymiş.

"Nasılsın bebiş?" dediğinde Tuna'ya kaçamak bir bakış attım. Direksiyonu tutan parmak boğumları beyazlamıştı. "İyiyim Berkay sen?"

"İyiyim bebeişim. Aynı restoranta gidiyormuşuz. Bertuğ'dan öprendim." Bertuğ'nun arkadaşıydı bir kaç kere akrşılaşmıştık. "Öyle mi?" dediğimde

"Evet bebişim. Senin gibi biriyle yemek yemek benim için zevk." dediğinde bir el tarafından telefon elimden çekildi. "NE YAPIYORSUN SEN BE?!" diye gürlediğimde benden daha çok bağırdı. "KİM ULAN BU LAVUK?"

"SANANE?"

"SEVGİLİN Mİ?"

"ÖYLEYSE DE BU SENİ NE İLGİLENDİRİR?" bunu dememeliydim. Onun duygularını hafife almak gibiydi bu. Bunu asla düşünmemiştim bile. Gözlerinde hayal kırıklığını gördüm. Bakışlarını tekrar yola çevirdim. "Hey!" dediğimde umursamadı. "Öyle demek istemedim." dedim. "Tuna." eli radyoya gitti ve rastgele bir şarkı açtı.

"Yaşlı amca/İstanbul Beyefendisi."

"İlk bakışta aşk mı olur? Yoktur öyle şey."

"Kandırıldım a dostlar varmış öyle şey."

Ve şarkı yol boyu devam etti. Restorantta geldiğimizde arabadan indm. Diğerlerinden erken gelmiştik. Tuna'nın yanına geçtim. "Özür dilerim öyle de-" lafımı sertçe kesti. "Bana açıklama yapmak orunda değilsin, ben senin hiç bir şeyin değilim."

Ve hiç beklenmedik bir şey yaptım. Parmak uçlarımda yükselip yanağına bir buse kondurdum. O ise kıoırdamadan ileriye bakmaya devam etti. Şok girdi adam. Bakışları bana indiğinde koşarak restoranta ilerledim. Tam peşimden Tuna gelmişti ki abimler helince bir şey diyemedi. "Çok mu beklediniz?" dedi Baran abim sinirli sinirli. "Yok abişim biz de yeni geldik." dedim yanına yanaşarak. "Hemende sırnaş."

Masaya geçtiğimiz de bu sefer Tuna benim solumda oturuyordu. Sağım ise boştu. Sohbet muhabet derken masaya doğru yaklaşan bir adet Berkay gördüm. Bakışlarım Tuna'yı bulduğunda sertçe Berkay'a bakıyordu. Telefondan Tuna'ya mesaj attım. "Sevgilim değil." Görüldü. Ok.

Berkay yanıma oturdu ve yanağımdan öptü. Abimleri ve Tuna'nın bakışları göremedi herhalde. "Naber bebiş?" dedi sessizce. Abimler duymadı ama Tuna duydu. Masanın altından Tuna'nın elini tutup dizime koydum. İlk başta şaşırdı fakat pek üstelemedi. Berkay ise iyice sandalyeyle dibime girdi. "Tuna, Berkay siz Asya'ya gezdirsenize mekanı." dediğinde hepimiz ayağa kalkarken abimler de kalkmıştı. "Olum siz oturun kızın koruması gibi yanında gitmeyin, sizde takılın bizim iş konuşmamız gerek." Tuna ya baktı. "Sende git." dedi ve üçümüz boş bir masaya oturduk. Tune yine yanıma oturdu, ve bu sefer elini elimde hissediyordum, yine. "Aa bebiş ben sana kolye almıştım dur takayım." dediğinde koluyeye baktım. Dandik bişeydi. "Ay çok güzel." dediğimde Tuna'nın ağzından bir gülücük peydah oldu.

Berkay yanıma geldi ve boynuma değerek saçlarımı omzumun üzerine bıraktı. Tuna elimi sıkıyordu, farkında değildi. "Al bakalım güzelim!" Dedi ve elleri boynumda gezerken kolyeyi taktı. Sonra omzumun üzerinden yüzüme eğilip "Senin kadar güzel değil, olamaz. Sana baktığım her an kalbim sıkışıyor. Seni kaçırıp saklamak istiyorum bazen." Geri çekilirken omzuma bir öpücük bıraktı. Ama bu bardağı taşıran son noktaydı. Elimi tutan el, birden benden uzaklaştı, ve Berkay'ın yakalarından tutup kafasını geçirdi. Adamın tam üstüne oturup yumruk atacaktı ki karşısına geçtim.

"Tuna dur!" ellerimi göğsüne koyduğumda bana baktı ve sinirle soludu. Abimler ise gelmişti. "Noldu olum?" dedi Baran abim. "Bu it Asya'ya saçma şeyler söyledi yavşadı abi." dediğinde tüm abilerimin gözlerini öfke bürüdü tam saldıracaklardı ki Berkay'ı yakasından tuttuğum gibi kaldırıp restoranttan dışarı attım. Kavga büyümesindi. Tüm abilerim sinirliydi.

..............

Çoktan yemek yemiş restorantta oturuyorduk. Gökalp abimi hastahanede toplantı için çağırmışlardı. Bertuğ abim, arkadaşlarıyla buluşmaya gitmişti. Diğer ekip ise şirkete geçeceklerdi. "Kızım sen Tuna'yla eve geç, biz çok geç kalmayız." dedi babam bana bakarak.

"İkisi evde tek mi kalacak?" dedi Güney abim. "Evet oğlum, hadi biz de şirkete geçelim." Arabaya bindiğimizde ben yine ön koltuğa oturmuştum. Arabayı çok hızlı sürüyordu Tuna. "Biraz yavaşlar mısın?" hızını düşürdü.

Hala sinirli olduğunu anlayabiliyordum.

...........

 

Şimdi ne mi yapıyorduk? Eve gelmiştik ve üzerimizi değiltirmiştik. Salonda boş boş tavana bakıyorduk. "Asya?" dedi Tuna. Bakışlarımı ona çevirdim. "Senden bir şey isteyebilir miyim?" dedi bana bakarak. O kadar masum sordu ki ne isterse yaparım.

"Tabi ki de." dediğimde ayağa kalktı ve elimden tutup odadına götürdü.

Neler geçiyor aklımdan tövbe tövbe.

Ona olan bakışlarımı fark etti ve gülmesini bastırıp konuşmaya başladı. "Saçımla oynar mısın diyecektim. Annem hep öyle yapardı." dediğinde kalbimde derin bir acı hissettim. Yatağa yattım ve o da başını dizimin üzerine koydu ve saçlarıyla oynamaya başladım. Gözlenin kapandığını fark ettim. Uyuduğuna emin olduktan sonra yanından kalktım ve yanağına bir öpücük bıraktım. Bu nasıl tatlı lan?

Ve sonra odama çıktım. Karnımdaki kelebeklere engel olamadım. Ben Asya Öztürk bu bebeye fena vuruluyordum şerefsizim.

 

.............

 

SLM CNMLERRR NABERSİNİ OKUL NASIL BENİM Kİ BOK GİBİYDİ

APAPAPPAAPAPA

BÖLÜM BASIL??

ÖOTÜM ŞEKERLERİM GELDİ Mİ?

 

 

Loading...
0%